30 Eylül 2011 Cuma

BÜYÜK TEHLİKE Balon balığı uyarısı


Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan, vatandaşları balon balığı tehlikesine karşı uyardı.


Balon balığı uyarısı
































arkan, ''Balon balığı üreme zamanlarında tetrodoksin denilen bir zehir salgılıyor. Bu siyanürden 50 kat daha tehlikeli bir zehir'' dedi.
Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ve Marmaris Çevrecileri Derneği tarafından ortaklaşa yürütülen Marmaris Körfezi'ndeki araştırma çalışmalarının beşince etabı tamamlandı.
Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan'ın önderlinde 14 kişiden oluşan ekiple yürütülen çalışmada, denizin değişik derinliklerinden 18 ayrı numune alındı. İnceme sonrasında kıyıya yanaşan teknede gazetecilere açıklamalarda bulunan Prof. Tarkan, altıncı etap sonunda elde ettikleri önemli bulgular konusunda açıklamalarda bulunacaklarını ve bazı analizlerin devam ettiği bilgisini verdi.
Şu ana kadar yaptıkları çalışmaların çok verimli geçtiğini belirten Prof. Dr. Tarkan, şunları ifade etti:
''Bu çalışmamızdaki en önemli bulgu, Türkiye sularında ilk defa 3 tip denizanasına rastladık. Bunlardan en tehlikelisi 'göçmen denizanası' dediğimiz tür. Süveyş Kanalı yoluyla bölgemize girmiş ve buralara kadar yayılmış. Tesadüfen rastladığımız bu denizanasıyla ilgili rahatsızlıklar zaman zaman bize yansıdı. İkinci olarak ise 'çiçek denizanasını' bulduk. Marmaris Körfezi'nin dışında bulundu. Daha az tehlikeli olmasına rağmen insan sağlığı açısından dikkat edilmesi gereken türlerden bir tanesi. Son olarak iki gün önce Sülüngür Gölü'nde başka bir denizanasına rastladık. Bu da 'Avustralya benekli denizanası'. Bu denizanaları yurdumuzda ilk kez bu bölgede görülüyor. Bunlar ilk kez kayıtlara geçiyor ve bilimsel dergilerde yayınlarımız çıkmaya başladı.''
Marmaris Körfezi'nin kirlilik açısından da alarm verdiğine dikkati çeken Tarkan, ''Geçtiğimiz iki ayda, dejenere olmuş hamsi yumurtaları bulduk. Yani bunlardan artık hamsi larvası çıkmayacak. Bozulmuş. Bunun nedeni kirlilik'' diye konuştu.
-Balon balığına dikkat-
Gazetecilerin sorusu üzerine Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tarkan, Marmaris ve çevresinde zehirli olduğu bilinen balon balığının görülmeye başlandığını söyledi.
Balon balığının Hint Okyanusu kökenli bir balık olduğuna işaret eden Tarkan, ''Bu balık yüzerken karşılaştığınızda hiçbir tehlikesi yok. Yan yana birlikte yüzebilirsiniz, dokunabilirsiniz. Tehlike bu balığın iç organlarındadır. Pişirilme sırasında balığın iç organlarındaki zehir tehlike oluşturur. Balon balığı üreme zamanlarında tetrodoksin denilen bir zehir salgılıyor. Bu siyanürden 50 kat daha tehlikeli bir zehir. Çok lezzetli bir balık olmasına karşın, pişirilmeden önce dikkatle temizlenmesi gerekiyor. İç organlarındaki zehiri balığın etine bulaştırır da yerseniz, ölümcül bir sonuç ortaya çıkabilir'' dedi.
Balon balığının Marmaris ve Gökova bölgesine yayıldığını kaydeden Tarkan, bu balığın kendisi için uygun ortam bulduğunu bildirdi.
Balon balığının söz konusu bölgede popülasyonunu arttırma safhasında olduğunu dile getiren Tarkan, diğer balık türleri için de tehlike oluşturduğunu sözlerine ekledi.
KAYNAK.MYNET.COM

BDP DEN YENİ TALEP


BDP anayasanın yanına 'paket' istedi

BDP'den, yeni anayasa çalışmalarıyla eş zamanlı olarak, 'yol temizliği' için, bir demokratikleşme paketinin de gündemde olması gerektiği açıklaması geldi.


BDP anayasanın yanına 'paket' istedi






























Meclis'e dönme kararı alan ve yarın yemin edecek olan BDP, bugün, önce TBMM Başkanı Cemil Cemil Çiçek ardından da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü.

Çiçek'in yaptığı iadeiziyaret sonrası, Genel Başkan Selahattin Demirtaş, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti.

Görüşme sonrası Demirtaş, yeni anayasa çalışmasının demokratik bir ortamda yapılabilmesi için eş zamanlı olarak demokratikleşme paketinin de gündemde olması gerektiğini söylerken, CHP'den, tutuklu milletvekilleriyke ilgili benzer bir açıklama yapıldı.

"Yeni anayasa inşa sürecinde mutlaka yol temizliği yapmak gerekir. Bunlar: ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, seçim barajı, Siyasi Partiler Kanunu, Terörle Mücadele Yasasından kaynaklanan sorunlar, basın özgürlüğü, tutukluluk süreleri, siyasetçilerin tutuklu olmaları..."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşen BDP Genel Başkanı Demirtaş, demokratikleşme paketinin içinde yukarıdaki konuların yer alması talebinde bulundu.

"MAYINLAR, TEHLİKELER VAR"

Yeni bir anayasanın Türkiye açısından çok önemli olduğunu dile getiren Demirtaş, şunları kaydetti:

''Yeni Anayasa, bizim de temel taleplerimizden ve mücadele gerekçelerimizden biridir. Ama biz yeni bir anayasa çalışması devam ederken eş zamanlı olarak demokratikleşme paketinin de gündeme alınması gerektiği inancındayız. Biz buna 'yeni anayasaya doğru giderken yol temizliği' diyoruz.

Çünkü bu yolda mayınlar, tehlikeler var. Yeni anayasa inşa sürecinde bu yol temizliğini mutlaka yapmak gerekir. Bunlar: ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, seçim barajı, Siyasi Partiler Kanunu, Terörle Mücadele Yasasından kaynaklanan sorunlar, basın özgürlüğü, tutukluluk süreleri, siyasetçilerin tutuklu olmaları. Bütün bunlar, anayasayı demokratik bir ortamda gerçekleştirmeyi engelliyor.

Bunlar eş zamanlı olarak çözülmesi gereken problemlerdir. Bunlar yapılmadığı müddetçe Türkiye'de özgür bir tartışma ortamını yakalamak ve bundan kaynaklı olarak özgürlükçü, sivil, demokratik bir anayasayı inşa etmek çok kolay olmayacaktır.''

''SORUNLARIN ÇÖZÜM YERİ TBMM''

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Hamzaçebi, BDP heyetinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, TBMM'nin yeni dönem çalışmaları başlamadan önce ziyarette bulunarak, yeni dönemde TBMM'den beklentilerine ilişkin değerlendirme yaptığını söyledi.

Sorunların çözüm yerinin TBMM olduğu konusunda bir anlayış ortaya konulduğunu belirten Hamzaçebi, Kılıçdaroğlu'nun, BDP'nin, Ankara Kumrular Sokak ve Siirt'teki terör saldırıları nedeniyle terörü kınayan açıklamalarına yönelik memnuniyetini dile getirdiğini anlattı.

Hamzaçebi, BDP'nin önerileri arasında yer alan demokratikleşme paketine yönelik görüş bildirip bildirmediklerine yönelik bir soru üzerine, bu görüşmenin, bir mutabakat arama görüşmesi olmadığını vurguladı.

BDP'nin nezaket ziyareti çerçevesinde, beklentilerini, görüşlerini dile getirdiğini belirten Hamzaçebi, BDP'nin demokratikleşme bağlamında bazı görüşler ortaya koyduğunu vurguladı. Hamzaçebi, CHP'nin, her zaman Türkiye'nin sorunlarının çözüm yerinin TBMM olduğu görüşüne sahip olduğunu belirtti.

TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİNİN DURUMU

Hem BDP hem de CHP'nin tutuklu milletvekillerinin bulunduğunun anımsatılarak, görüşmede bu konunun gündeme gelip gelmediğine ilişkin soruya Hamzaçebi, şöyle karşılık verdi:

''Adalet ve Kalkınma Partisi ile bizim mutabık kaldığımız bir metin oldu. Burada seçilmiş tüm milletvekillerinin TBMM'de olması gerektiği yönündeki arzu, her iki siyasi parti tarafından da ortaya konuldu. Metnin ikinci önemli cümlesi, anayasa dahil tüm mevzuatın özgürlükleri genişletici şekilde yorumlanması gerekir. Bütün bunlar TBMM'nin üye tam sayısıyla toplanması gerektiği yönündeki bir arzunun ifadesidir.

Meşruiyet yönünden tartışılmayacak bir anayasa, seçilmiş tüm milletvekillerinin TBMM'de olmasını gerektirir. Ancak bunu anayasa görüşmelerinde, uzlaşma komisyonuna oturmanın ön şartı olarak ifade etmedik. Tutuklularla ilgili düzenlemeler, bir anayasa konusu değildir. Uzlaşma komisyonunun oturup, karar vermesi gereken bir konu değildir. Ama anayasa için uygun iklim yaratacaksak, pozitif ortam yaratacaksak bu tip engellerin ortadan kaldırılması gerekir. Bunlar anayasa görüşmeleriyle beraber eş zamanlı olarak yürüyebilir.''

DEMİRTAŞ'IN ÇİÇEK İLE GÖRÜŞMESİ
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, BDP'ye iadeiziyarette bulundu. Çiçek'i BDP Genel Genel Merkezi'ne gelişinde, Selahattin Demirtaş karşıladı. Basına kapalı gerçekleşen zilyaret yaklaşık 40 dakika sürdü.

Çiçek, partiden bir açıklama yapmadan ayrılırken, Çiçek'i makam aracına kadar Demirtaş uğurladı.

Yarın Meclisin açılışından sonra, 4 Ekim Salı günü ilk Genel Kurul çalışmasıyla Türkiye'nin, temel gündemine dönmüş olacağını ifade eden Demirtaş, şöyle devam etti:

''Bizler de parlamentonun, Türkiye'nin temel sorunlarının çözümü konusunda rol oynayabilmesi için çaba sarf edeceğiz. Geçtiğimiz 4 yılı böyle bir pratik içerisinde geçirdik. Önümüzdeki dönemlerde de Mecliste görev yaptığımız her gün, Türkiye'de barış, demokrasi ve özgürlükler artsın diye çaba sarf edeceğiz. Böylesi bir anlayışla biz parlamento çalışmalarına başlayacağız. Umut ediyorum ki parlamentodaki bütün siyasi gruplar, Türkiye'nin birikmiş bütün sorunlarını çözebilme açısından aynı iradeyi, aynı iyi niyetli yaklaşımı gösterirler. Önümüzde bir fırsat var.''
Parlamentonun da tüm sorunları çözmede yetersiz kalabileceğini anlatan Demirtaş, ''Bütün Türkiye'nin desteğine ihtiyaç var. Oy vermek yetmez, herkesin daha fazla barış istemesi lazım, haykırması lazım'' diye konuştu. Demirtaş, bir gazetecinin, ''Uzlaşma Komisyonu gündeme geldi mi?''

yönündeki sorusuna, ''Hayır. Herhalde AKP heyetinin yaptığı gezilerle gündeme geliyor. Ama o konuda şunu söylemek istiyorum; AKP'nin şu yaklaşımı doğru değildi, 'Yemin etmedikleri müddette kendileri ile anayasa konusunda görüşmeyiz.' Demek ki bunu ifade ediyorlardı, bunu ifade etmek 'demokrasiden anlamıyoruz' demektir. AKP bunu ortaya koymuştu. Çünkü, anayasa çalışmasına katılabilmek için parlamentoya girmek bile gerekmiyor'' yanıtını verdi.

Selahattin Demirtaş, AK Parti'nin anayasa görüşmeleri kapsamında bir randevu talebi olursa, bunu da değerlendireceklerini açıkladı.

''Yarın yemin edecek misiniz?'' şeklindeki bir soru üzerine de Demirtaş, ''Evet, Sayın Cumhurbaşkanı'nın açılış konuşmasından sonra bir yemin töreni olacak, bizler de arkadaşlarımızla yeminimizi gerçekleştireceğiz'' dedi.
KAYNAK.MYNET.COM

Yerli Quadrator geliyor


Yerli Quadrator geliyor

















Dört pervaneli helikopter mantığı ile çalışan ve havada çok seri manevra kabiliyetine sahip "quadrator sınıfı" mini insansız araç geliştirildi


Dört pervaneli helikopter mantığı ile çalışan ve havada çok seri manevra kabiliyetine sahip  "quadrator sınıfı" mini insansız araç Çankaya Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü öğrencileri tarafından geliştirildi.
Çankaya Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü öğrencileri Emir Özgür Özbek, Burak Sönmez ve Umut Şeker, bazı büyük firmaların yıllardır üzerinde çalıştığı quadratoru 8 ayda havalandırmayı başardı.

Aracın bilgisayar yazılımı da Çankaya Üniversitesi’nde yapıldı. Uçağın gövde yapısı öğrencilerce tasarlandı. Projeyi geliştirmek için maddi destek bekleyen proje ekibi ilk olarak TÜBİTAK’a başvuracak.
kaynak.mynet.com

Dünya kara deliğe doğru gidiyor


Korkun: Dünya kara deliğe doğru gidiyor

The Economıst dergisi dünya ekonomisinin geleceğiyle ilgili oldukça karamsar. Dergiye göre, ekonominin gidişatı nedeniyle 'korkmamız' gerekiyor.

Korkun: Dünya kara deliğe doğru gidiyor

















The Economist son sayısına bu kapakla çıktı. Kapakta "Politikacılar dünya ekonomisi için bir şey yapana kadar... korkun" ifadesi yer alıyor.

Derginin 'korkun' başlığı taşıyan makalesinde, politikacıların daha cesur adımlar atmaması halinde, felaketin kaçınılmaz olduğu belirtiliyor.

Economist'e göre bu kadar karamsar ve umutsuz olmak için üç neden var. İlki, Avrupalı liderlerin Euro'yu kurtarmak için varmaları gereken anlaşmadan çok uzak olmaları. İkinci neden, zengin ülkelerdeki kemer sıkma ve gelişen ekonomilerdeki yavaşlama nedeniyle dünya ekonomisi için beklentilerin kötümserleşmesi. Son neden ise, Amerikalı politikacıların mali konulardaki sorumsuzluğu ve riskli adımlarının iyileşmeyi tehdit etmesi.

Dergiye göre, bu karamsar tablonun en büyük sorumlusu Euro Bölgesi liderleri. Avrupalı politika belirleyiciler şu an krizi aşmak için daha fazlasının yapılması gerektiğini bilseler de, bunu nasıl yapacakları konusunda büyük bir fikir ayrılığı içindeler.

Yunanistan'ın borcunun yeniden yapılandırılması ve İtalya'nın etrafına koruyucu bir bariyer örülmesi gibi en acil konuların çözümü Merkel ve Sarkozy'nin şu ana kadar sergilediği siyasi cesaretin çok daha fazlasını gerektiriyor. ABD'de ise mali politika ekonomide durgunluk riski yaratıyor.

ABD halen 2012'de büyük ekonomiler arasındaki en katı mali sıkılaştırma yolunda ilerliyor. Ancak eğer kongre mantıklı davranarak Obama'nın istihdam planını onaylar ve Kasım'a kadar orta vadeli bir bütçe kısıntısı planı üzerinde anlaşabilirse, durum değişebilir.

Diğer yandan, gelişen ekonomiler olması gerektiği gibi yavaşlıyor. Ancak bu durum gelişen ekonomilerin dünya ekonomisine sağladığı desteğin azalmasına yol açıyor. 

kanak.mynet.com

En Çok Okunan Haberler

Google Arama