24 Ekim 2011 Pazartesi

Wikileaks iflas etti!

 Wikileaks battı!

Kredi kartı şirketlerinin uyguladığı engelleme nedeniyle mali sıkıntıda olan Wikileaks, gizli belgeler yayımlamayı durduracağını açıkladı.



Wikileaks'e, Amerikan kredi kartı şirketlerinin uyguladığı engelleme nedeniyle bir süredir bağış yapılamazken, dünyada tartışmalara neden olan internet sayfasının son dönemde mali açıdan zor durumda olduğu basına yansıyordu. 
 
Wikileaks'ten bugün yapılan açıklamada, sayfanın kurtulması için bağış toplanacağı ve bu süre zarfında gizli belgelerin yayımlanmasının durdurulacağı kaydedildi. Wikileaks'in kurucusu Julian Assange bugün konuya ilişkin yaptığı açıklamada, kredi kartı şirketlerinin engellemesinin "yasa dışı ve nedensiz" olduğunu savunarak, "Bu saldırı gelirimizin yüzde 95'ini yok etti" dedi.
 
Yayımladığı binlerce ABD Dışişleri Bakanlığı gizli yazışmalarıyla tartışmalara neden olan Wikileaks'in kurucusu Julian Assange 16 Aralık 2010'dan bu yana İngiltere'nin doğusundaki Suffolk'da ev hapsinde tutuluyor. 
 
40 yaşındaki Assange'ın İsveç'e iade kararını temyize götürdüğü dava süreci Temmuz ayında sona ermişti. Londra'daki Yüksek Mahkemenin temyiz duruşmasına ilişkin kararı bekleniyor. Assange ile ilgili iade kararını temyiz mahkemesi bozmazsa, Wikileaks'in kurucusunun kararı İngiltere'de bir üst mahkeme olan Anayasa Mahkemesi'ne (Supreme Court) götürmesi öngörülüyor.
kaynak/mynet/com

32 saat sonra gelen mucize

32 saat sonra gelen mucize


Depremin en fazla hasara neden olduğu Van Erciş'te, Abdullah Pinti (22) ve Ozan Yılmaz (19) yaklaşık 32 saat sonra enkaz altından canlıolarak çıkarıldı.


Göçük altında kalanlara ulaşmak için büyük mücadeleler gösteren ekipler, bugün akşam saatlerinde Camii Kebir Mahallesindeki Kulüpler bölgesinde enkazda canlı bulunduğu ihbarı üzerine çalışmalarını yoğunlaştırdı. Üç ayrı noktada arama yapan ekipler, bölgeden iki kişinin cesedini çıkardı.Kurtarma ekipleri, yoğun bir şekilde dinleme faaliyeti yaparak dakikalarca uğraştıkları bölümde sağ olduğu belirlenen 22 yaşındaki Abdullah Pinti’ye ulaştı. Yoğun uğraşlar sonunda ekipler Abdullah’ı enkazdan alkışlar arasında çıkardı. Sedyeyle ambulansa konulan depremzede, sahra hastanesine götürüldü.


Enkaz bölgesinde ikinci bir kişinin daha sağ bulunduğu ihtimalini değerlendiren ekipler, meraklı vatandaşların izdihamı sebebiyle çalışmalarını güçlükle sürdürdü. Zaman zaman tamamen sessiz bir ortam isteyerek enkazda dinleme yapan ekipler, ikinci kez mutlu sona ulaştı. Enkazın altında yaralı olarak bekleyen Oğuz Yılmaz (17) ekiplerin uğraşları sonucu enkaz altından çıkarılıp, sahra hastanesine gönderilerek tedaviye alındı.

28 SAAT SONRA ENKAZDAN SAĞ ÇIKTI

Bir başka mucize ise 28 saat sonra yaşandı. Erciş'te kahvehanenin de bulunduğu bir bina enkazında arama kurtarma çalışmalarını yürüten ekipler, enkaz altında 25 yaşlarındaki İsmail Tuna'ya ulaştı.Yaralı olarak enkazdan çıkarılan Tuna, ambulansla hastaneye kaldırıldı.

25 SAAT SONRA KURTULDU

Erciş İlçesi’nde Pazar günü annesi Ayşe ve iki küçük kardeşiyle Alkanat Mahallesi’nde misafirliğe gittiği evde depreme yakalanan ve ailesiyle birlikte enkaz altında kalan Atatürk İlköğretim Okulu 7’nci sınıf öğrencisi Hilal Altınkaynak, ekiplerin yaklaşık 25 saat süren çalışması sonucu bulunduğu yerden çıkarıldı. Ambulansla kaldırıldığı Sahra hastanesinde ilk tedavisi yapılan Hilal’in sağlık durumunun iyi olduğu belirlendi. 

00.00 ile 02.00 arasında arama kurtarma çalışmalarında 24 kişi yaralı olarak kurtarıldı. Güneşin doğuşuyla birlikte mucize haberleri gelmeye devam etti. Erciş'te depremden saatler sonra 13 kişi enkazdan sağ çıkarıldı.

Erciş'te Van yolu üzerinde bulunan Bayramoğlu apartmanı'nın enkazından depremden yaklaşık 10 buçuk saat sonra 17 yaşındaki Zeynep Karataş sağ olarak çıkarıldı.

Karataş'ın annesinin yaşam belirtisi göstermesi üzerine zamana  karşı bir yarışa giren kurtarma ekipleri Zeynep Karataş' ın annesi Aynur Karataş'ı da enkazdan sağ olarak çıkarttı.


Enkazlardan çıkarılan yaralılar çevre illerdeki hastanelere sevk edilerek tedavi altına alındı.

Bayramoğlu Apartmanı'ndan yaralı olarak çıkartılan anne Aynur Karataş Erzurum Devlet Hastanesi'ne sevk edilirken 17 yaşındaki Zeynep Karataş da Ağrı Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.

Van ve Erciş'te enkaz altında kalan vatadaşları arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.

DEPREMDEN 17 SAAT SONRA KURTARILDI

Depremin üzerinden her geçen saat, yaşam koşulları da gözönüne alındığında ümitleri giderek azaltırken, sağ olarak kurtarılanlar sevindirdi. Deprem üzerinden yaklaşık 17 saat geçtikten sonra saat 06.30 sıralarında kurtarılan Halil Özdemir, hasar gördüğü için boşaltılan Devlet Hastanesi yerine Toplum Sağlığı Merkezi’ne getirildi. Burada ilk tedavisi yapılan Özdemir, ardından Iğdır Devlet Hastanesi’ne sevkedildi.

ENKAZIN ALTINDAN CEP TELEFONUYLA YARDIM İSTEDİ

Erciş'te Cami Kebir Mahallesinde, çöken 6 katlı bir binanın enkazı altında kalan Yalçın Akay, cep telefonuyla 155 Polis İmdat hattını arayarak, bulunduğu yeri tarif etti.

Polisin durumu ilettiği Sivil Savunma ekipleri, Akay'ı cep telefonuyla arayarak tam yerini tespit ettikten sonra çalışmaları başladı. Akay, ekiplerin çabalarıyla enkaz altından çıkarıldı.

Sağ bacağından yaralanan Yalçın Akay, ambulans ile hastaneye kaldırıldı.

Akay'ın kurtarıldığı 6 katlı bina enkazının altında başka insanlar olduğunu belirleyen Sivil Savunma ekipleri, çalışmalarını burada yoğunlaştırdı.

BİRİ KIZ 4 KİŞİYE DAHA ULAŞILDI

6 katlı binanın enkazında çalışmalarını yoğunlaştıran Sivil Savunma ve Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ekipleri, Seda Goldaş, Erkan Gürbüz ile 3 ve 5 yaşlarında 2 çocuğa ulaştı.

Enkaz altından çıkarılan Goldaş, Gürbüz ve çocuklar, ambulanslar ile hastaneye kaldırıldı.

BABASININ ENKAZ ALTINDA KURTARMAYA ÇALIŞTIĞI SEDA HASTANEDE YAŞAMINI YİTİRDİ

Yıkılan binanın enkazında kızını korumak için kendisini siper eden baba Salih Göldaş’ın cesedine ulaşıldıktan sonra 14 yaşındaki Seda Göldaş kurtarma ekipleri tarafından enkazdan ağır yaralı çıkarıldı.

Hastaneye kaldırılan Seda Göldaş, doktorların tüm çabalarına rağmen iç kanama nedeniyle yaşamını yitirdi.

2 ÖĞRETMEN KURTARILDI

 İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Van'a 83 kişiden oluşan arama kurtarma ekibi gönderdi. Van'a ulaşan 26 kişilik ilk ekip kurtarma çalışmalarına başladı. Ekipler, Erciş'te çöken bir oteldeki 2 öğretmeni canlı olarak enkazdan çıkardı.

 Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Arama Kurtarma Timi, 3 katı tamamen çöken 6 katlı binada kurtarma faaliyetlerine katıldı. Sabaha karşı saat 05.00 sıralarında Halil Öztemel, Tuğba Özbek ve Gül Karaçoban adlı 3 öğretmeni göçük altından kurtardı.

 23 SAAT SONRA ENKAZDAN SAĞ ÇIKTI

Ekipler Erciş'te Van Yolu caddesinde çalışma yaparken, bir kişinin beton yığınları arasında sıkıştığını fark etti.Kurtarma ekipleri, 23 saat enkaz altında kalan ve kimliğinin Salih Bilendik (30) olduğu öğrenilen kişiyi, beton yığınları arasından sağ olarak çıkardı. Bilendik, sağlık ekiplerince tedavisi için Erciş Devlet Hastanesine kaldırıldı.Salih Bilendik'in bir markette çalıştığı, ekmek siparişini teslim etmek için gittiği Van Yolu Caddesindeki evin depremde yıkılması sonucu enkaz altında kaldığı öğrenildi.

ENKAZDAN YAKINLARINI ARADI, KURTARILDI

Van’da inşaat halindeki 5 katlı binanın enkazı altında kalan cep telefonu bayii 36 yaşındaki Necip Taş da telefonla yakınlarını arayıp haber vermesi sayesinden kurtarıldı. Üst katlarında kimse bulunmayan binanın alt katındaki işyerindeyken depreme yakalanan Necip Taş, telefonla yakınlarını arayıp durumu bildirdi. Ekipler tarafından enkazdan yaklaşık bir saat süren çalışma sonucu kurtarılan Necip Taş, Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındı.

25 SAAT SONRA ENKAZ ALTINDAN YARALI ÇIKARILDI

Erciş'te 3 katlı bir binanın enkazından 25 saat sonra, saat 14.45 sıralarında 16 yaşındaki Hilal Altınkaynak kurtarma ekipleri tarafından yaralı olarak çıkarıldı. Yaralı genç kız, ambulansla hastaneye kaldırıldı.

AKUT ENKAZ ALTINDAN ŞU ANA KADAR 9 KİŞİYİ CANLI OLARAK ÇIKARDI
Van ve Erciş İlçesi'ni vuran Richter ölçeğine göre 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından bölgeye giden Arama Kurtarma Derneği (AKUT) ekipleri enkaz altından 9 kişiyi canlı olarak çıkardığını ve çalışmalarının aralıksız sürdüğünü açıkladı.

MÜDÜR ÖNCE KURTARILDI, YOLDA ÖLDÜ

Van'ın Erciş ilçesinde meydana gelen depremde enkaz altından yaralı olarak çıkarılan, ambulansla Erzurum'a götürülen Patnos Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Yardımcı hastaneye götürülürken öldü.

Patnos Kaymakamı Fehmi Sinan Niyazi, dün meydana gelen depremde Erciş'te bulunan memurlar lokalinde olan ve enkaz altından sabaha karşı çıkarılan Patnos Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Yardımcı'nın, Erzurum'a hastaneye götürülürken Pasinler ilçesi yakınlarında öldüğünü bildirdi.  

ERZURUM’A GETİRİLEN 39 YARALIDAN 4’Ü ÖLDÜ

Van’ın Erciş ilçesinde enkaz altından ağır yaralı olarak çıkarılan 30 yaşlarındaki kadın, helikopterle Erzurum’a getirildi. Helikopterde doktor tarafından sürekli kalp masajı yapılarak müdahale edilen depremzede, Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine nakledildi. Acil Serviste yapılan tüm müdahalelere karşın depremzede kurtarılmadı.

BİTLİS’E SEVK EDİLEN YARALILARDAN 4’Ü ÖLDÜ

Van’dan Bitlis’e sevk edilen 50 kadar yaralıdan 4’ünün kurtarılamadığı, diğerlerinin tedavisinin sürdüğü ifade edildi. Bitlis’in Adilcevaz İlçesi Aydınlar Beldesi’nde deprem sırasında yıkılan bir evde 6 yaşındaki kız çocuğu da yaşamını yitirmişti.

YÖK BAŞKANI ÖZCAN: YURTLARDA KALAN HİÇBİR ÖĞRENCİMİZİ KAYBETMEDİK

YÖK Başkanı Prof.Dr. Yusuf Ziya Özcan, depremin vurduğu Van’da yurtlarda kalan hiçbir öğrencinin hayatını kaybetmediğini belirterek, "Erciş’te bulunan bir yurdumuz yıkıldı. Onun altında kalan hizmetli kategorisindeki 1 arkadaşımız hala orada" dedi.
kaynak/mynet/com

Avrupada ki PKK Yoneticileri icin imha timi gönderildi"

"PKK'yı imha timi gönderildi"

"PKK'yı imha timi gönderildi"

Almanya'da yaşayan Prof. Ümit Yazıcıoğlu, Türkiye'nin Avrupa'daki PKK yöneticilerini imha etmek için, "Vurucu bir tim gönderdiğini" ileri sürdü.Almanya’da yaşayan ve ‘’İltica hukuku ile Türkiye’deki Kürtlerin göç sorunu’’ konusunda araştırmalar yapan Prof. Ümit Yazıcıoğlu, Türkiye’nin Avrupa’daki PKK yöneticilerini imha etmek için ‘’Vurucu bir tim gönderdiğini’’ ileri sürdü.


Berlin ve Humbold Üniversitelerinden mezun olduktan sonra Almanya’da kalan ve Profesör olan Yazıcıoğlu, Hakkari’de yayın yapan ‘’Yüksekova Haber’’ adlı internet sitesine yazdığı yazıda ‘’İmha timi’’ iddiasını ortaya attı. Yazıcıoğlu şöyle dedi:

‘’Elit bir vurucu ekibin PKK üst kadrolarını imha etmek için Avrupa’ya gönderildiği duyumlarını almaya başladım. Eğer hakikaten bu duyum doğruysa, devlet yanlış bir hesap peşindedir, çünkü AB kendi toprakları içerisinde yapılabilecek bir eylemi, kime karşı olursa olsun doğru bulmaz. Avrupa Birliği her ne kadar HPG'nin bu son saldırılarını kınadıysa da, bu kınama açıklamaları gerçekçi değil…. PKK olayı Asala ile eşdeğer tutulmamalıdır.’’
 kaynak/mynet/com

PKK dan Şok talimat: Bakanları kaçırıp infaz edin

Şok talimat: Bakanları kaçırıp infaz edin

Şok talimat: Bakanları kaçırıp infaz edin

İşte istihbarat birimlerinin ortaya çıkardığı üç maddelik sinsi plan...


İstihbarat birimlerinin ortaya çıkardığı üç maddelik sinsi plana göreterörörgütü, bir bakanı kaçırıp infaz etmeyi, üst düzeyde 100 güvenlik görevlisini öldürmeyi ve eylemlerde ambulans kullanmayı hedefliyordu

 
Darbe üstüne darbe alan PKK terör örgütünün, sansasyonel eylem hazırlığı istihbarat birimleri tarafından ortaya çıkarıldı.
 
Akşam'ın haberine göre; Yapılan teknik takiplerde terör örgütünün elebaşılarının 'fedai birlikler' diye tabir edilen eylemci gruplara şifreli olarak verdiği üç maddelik talimat elde edildi. Buna göre eylemci teröristlere öncelikle 'Bakan ya da AK Partili önde gelen isimleri kaçırıp infaz edin' talimatı verildi. İkinci talimatta üst düzey 100 güvenlik görevlisinin kimlik bilgileri verilip 'gördüğünüz yerde infaz edin' denildi. Ayrıca 'Eylemleri daha kolay gerçekleştirmek için ambulans kaçırın' talimatı verildi.
 
POLİS ALARMDA
Bu planı tespit eden istihbarat birimleri hemen önlem aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü 81 ilin emniyet birimlerine 'dikkat edin' talimatı gönderdi. Emniyetin tüm birimleri alarma geçti. İnfaz listedeki güvenlik güçleri koruma altına alındı, bakanların koruma polisleri daha dikkatli davranmaları konusunda uyarıldı.Türkiyegenelinde ambulansı bulunansağlıkkuruluşlarının etrafında polis devriyeler artırıldı. Böylece PKK'nın sansasyonel eylem planı uygulamaya konulmadan ortaya çıkmış oldu.
kaynak/mynet/com

Depremzeledelere Mujdeli Haber

İşte hükümetin Van kararları

İşte hükümetin Van kararları

Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamada bulundu.


Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Van'daki depremden etkilenen esnafın Halk Bankası'na, çiftçilerin de Ziraat Bankası'na mevcut borçlarının faizsiz olarak 1 yıl erteleneceğini, çalışanların SSK pirim borçlarının da ertelenmesinin mümkün olacağını bildirdi.Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı verilerine göre, depremde 279 vatandaşın hayatını kaybettiğini, bin 300 kişinin de yaralandığını bildirdi.


Yıkılan, ağır hasar gören bina sayısının da 2 bin 262 olduğunu ifade eden Arınç, hükümetin bütün kurum ve kuruluşları harekete geçirerek, başarılı bir koordinasyonla olayın etkilerini ortadan kaldırmaya çalıştığını belirtti.

Arınç, şu an itibariyle 2 bin 680 kamu personeli, 391 sivil toplum kuruluşu personelinin bölgede olduğunu belirterek, sivil toplum kuruluşlarının iş makinesi ve araç sayısının 48, sağlık ekipleri sayısının 718, 7'si hava ambulansı olmak üzere 116 ambulansın bölgede bulunduğunu kaydetti.

Silahlı Kuvvetler envanterinde 11'inin nakliye uçağı, 7'si helikopter olmak üzere 18 aracın kullanıldığını söyleyen Arınç, 11 Türk Hava Yolları uçağı ile bir kargo uçağının da bölgede olduğunu ifade etti.

Arınç, deprem bölgesinde 33 jeneratör, 95 seyyar tuvalet kurulduğunu, Kızılay'ın bölgeye 8 bin 964 çadır gönderdiğini belirterek, "Bu çadır sayısının yeterli olduğu anlaşılabilir" dedi.

Türk Kızılayının bölgeye gönderdiği diğer yardımları anlatan Arınç, Van Valiliği emrine ilk etapta 3 milyon lira acil yardım ödeneği gönderildiğini de vurguladı.

Depremzedeler için başlatılan yardım kampanyası hesap numarasının televizyonlardan ilan edildiğini, hesap numaralarının Resmi Gazete'de de yayımlanacağını bildiren Arınç, "Hesap açılır açılmaz 3 saat içinde şu anda 110 bin 913 lira yardım birikmiş bulunmaktadır" diye konuştu.

Bakanlıklardan teknik heyetlerin de bölgeye intikal ettiğini, çeşitli illerden 200 teknik personelin görevlendirildiğini kaydeden Arınç, 3 askeri kargo uçağının da personel ve malzeme transferi yapmak üzere Ankara-Van arasında zincir oluşturduğunu bildirdi.

Vakıflar Genel Müdürlüğünün de bölgeye içinde 6 ton kavurma ve 500 civarında battaniyenin bulunduğu 5 bin koli erzak gönderdiğini ifade eden Arınç, Çevre ve orman Bakanlığının da elindeki araç, gereçler ve bir helikopteriyle bölgedeki çalışmalar katıldığını söyledi.

Esnaf ve çiftçinin borcuna erteleme

Bülent Arınç, Bakanlar Kurulunda ayrıca bölgedeki esnafı ve çalışanları yakından ilgilendiren bir karar alındığını belirterek, "Depremden etkilenen Van ve çevresindeki esnafımızın Halk Bankasına, çiftçilerimizin de Ziraat Bankasına mevcut borçları, başvuruları halinde faizsiz olarak 1 yıl ertelenecek. Ayrıca çalışanlar açısından SSK prim borçlarının ertelenmesi de mümkün hale gelmiştir. Van ve çevresindeki iş verenler, kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak istedikleri takdirde 3 ay ve 6 aya kadar uzatılabilecek, kısa çalışma ödeneği de kendilerine tahsis edilecektir" dedi.

Deprem konutları

Arınç, depremin meydana geldiği Van'da depremzede vatandaşlar için yapılacak konutlarla ilgili sorulan bir soruya şu yanıtı verdi: "Elazığ'da bir deprem olmuştu. Elazığ'da pek çok ev kullanılmaz hale gelmişti. Hükümetimizin kararıyla TOKİ oraya yeni beldeler inşa etti. Bizim de özellikle Erçiş ve ilçeleri ve beldeleri için düşündüğümüz örnek Elazığ örneğidir. Elazığ'da TOKİ bu görevi nasıl yerine getirmişse, burada da mutlaka en kısa zamanda yapacaktır. Ancak şunu iyi biliyoruz, mevsim şartları, bir inşaat mevsimi için olumsuz şartlara bürünmektedir. Dolayısıyla hükümetimiz onu da düşündü.

Sayın Başbakanımızın bizzat gözlemlediği kadarıyla orada bitmeye hazır hale gelmiş başka TOKİ konutları var. Van merkezinde 50'ye yakın böyle konut olduğu tespit edildi. Erciş civarında da bir sendikanın TOKİ ile anlaşarak yaptırdığı 300 civarındaki dairenin de bitmek üzere olduğu söylendi. Onlara 'bu konutlara bu kardeşlerimizi iskan edelim, size yenisini, daha güzelini yapalım' şeklinde hükümetimiz bir girişimde bulunacak ve mevcut, hemen hemen bir ay içinde bitebilecek konutları depremzede kardeşlerimize bir an önce tahsis etmek istiyoruz. Ondan sonraki inşaat mevsiminde TOKİ bütün gücüyle Erciş'i ve yanındaki beldeleri inşa etmek üzere çalışmalarına başlayacak."
NETANYAHU ARADI
Bu arada İsrail Başbakanı Netanyahu'nun, akşam saatlerinde Başbakan Erdoğan'ı arayarak başsağlığı dilediği ve yardım teklifinde bulunduğu bildirildi.
kaynak/mynet/com

Tanklar Kuzey Irak da

Kuzey Irak'a operasyon


Kuzey Irak'a operasyon

Reuters haber ajansı, PKK'ya yönelik operasyon kapsamında Türk tanklarıyla zırhlı araçlarının Kuzey Irak sınırını geçtiğini duyurdu.


Hakkari Çukurca'da 24 askerimizin şehit olmasına neden olan PKK'lı teröristlere karşı başlatılan operasyonlara devam ediliyor. Reuters'in flaş olarak duyurduğu haberde Türk tanklarının Haftanin kampına yöneldiği bildirildi.

kaynak/mynet/com

Enkaz altında 4 gün yaşam mümkün

Enkaz altında 4 gün yaşam mümkün



Kolay değil ama uzmanlara göre, enkaz altında sakin olabilmek hayatta kalma şansını önemlioranda artıyor.


Çünkü stres hormonlarının aşırı salgılanması kalbi fazla çalıştırıyor ve hızla kalp yetmezliğine yol açıyor. Peki, enkaz altında olmak kalp, akciğer ve böbrek gibi hayati organları nasıl etkiler, hangi organ ne kadar dayanır?

Stres hormonları kalbi aşırı derecede çalıştırıyor, kalp yetmezliği gelişebiliyor. Yıkıntıdan yükselen toz bulutu akciğerleri patlatabiliyor. Ağırlık altındaki bir organdan salgılanan maddeler böbrekleri iflas ettirebiliyor.

Enkaz altında kalınca organlar, dokular ve kemikler eziliyor. Buna bağlı olarak etkilenen bölgeyle göre sinirler harap oluyor. Ntvmsnbc’nin sorularını yanıtlayan Avrupa Acil Tıp Birliği Başkan Vekili Dr. Ülkümen Rodoplu, enkaz altında kalanların karşılaşabilecekleri en önemli sorunlardan birinin kalp yetmezliği olduğunu söyledi. Rodoplu, kalbin çalışma mekanizmasının nasıl etkilendiğini şöyle açıkladı:

“Örneğin bacak kolon altında kalmışsa orada bulunan dokular eziliyor, sinirler tahribata uğruyor ve sinir dokuları hızla ölmeye başlıyor. Damarlar ezilip kesintiye uğradığı için uç bölgelere kan gitmiyor. Yani bir hortumun üzerine basmak gibi bir etki oluyor. Bütün bunlar olurken dolaşım sistemi de etkileniyor, kalp oradaki engeli aşmak için daha fazla kan pompalamaya başlıyor. Yani hortumun üzerine bastığınızda birinin musluğu biraz daha fazla açması gibi bir şey. Kalp daha hızlı çalıştığı zaman tansiyon hızla yükselmeye başlıyor, çünkü vücut kendisini korumaya alıyor, tansiyon yükseliyor, dolaşım artıyor, bu da kalbi yoruyor ve kalp yetmezliği gelişebiliyor.”

AKCİĞERLER PATLAYABİLİR
Enkaz altında kalanların yaşadığı en önemli sorunlardan biri de inşaat malzemelerini solumak. Nefes alıp verdikçe bu yabancı maddelerin hepsi akciğer dokusuna gidiyor. Bu durumda akciğerlerin vital kapasitesinin, yani nefes alıp verebilme yeteneğinin bozulduğunu belirten Dr. Rodoplu, “Yan yatmış, yüzükoyun veya belki başı aşağı kalmış biri ve bir de üzerinde eşya varsa rahat nefes alıp veremiyor. Akciğer rahat genişleyemeyince kendisini savunmaya almak için ödem geliştiriyor. Rahat soluma olmadığı için akciğer yetmezliği de gelişiyor. Bunun da iki nedeni var: Birincisi toz, toprak, kireç ve inşaatta kullanılan bütün toksik maddeleri solumak akciğere yük bindiriyor, ikincisi de akciğerler rahat nefes alıp veremiyor. Yani enkaz altında bulunanlarda akut akciğer yetmezliği riski, akciğer zarının yırtılması ve akciğerin hava kaçırması durumu olan pnömotoraks riski ve göğüs kafesini ve akciğerleri saran plevranın katmanlarının arasında kanlı sıvı birikmesi olan hemotoraks riski var. Bunlar olursa gerçek bir acil durumdur ve ölümle sonuçlanır. Bu tablo oluştuysa kişiden kişiye değişir ama yaklaşık on saat sonra ölümle sonuçlanabilir” diye konuştu.
Dr. Ülkümen Rodoplu, özellikle bu saatten itibaren enkazdan çıkarılacak depremzedeler için daha dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Çünkü enkaz, organın üzerinde bulunduğu sürece vücut kendisini koruyor, ancak enkaz kalktığı anda yaralı veya ölü dokudan salgılanan maddeler böbrekleri iflasa götürüyor.

“Biz kişinin üzerindeki enkazı kaldırırken, yükü aldığımız anda o baskı altında kalan dokudaki bazı maddeler hızla kana karışıyor ve o da böbrek yetmezliğine neden oluyor. O nedenle enkaz altındaki kişinin özellikle bu saatten sonra böbrek yetmezliğine karşı sıvı takviyesi yapılması gerekiyor” diyen Dr. Rodoplu, 4 günden sonra böbreklerin iflas etmeye başladığını söyledi.

Enkaz altında kalan herkes 4 veya 5 gün idare edebilir, bazı kaynaklar insanın 7 gün susuzluğa dayanabileceğini gösteriyor. Dr. Rodoplu’ya göre 5 günden sonra mucizeler gelişmeye başlıyor:

SOĞUK HAVA BİR AVANTAJ MI?

“Gençler daha fazla dayanır. Şimdi hava soğuk olduğu için hipotermiye bağlı olarak dayanma gücü daha fazladır. Aşırı sıcak olsaydı daha fazla sıvı kaybı olurdu” diyen Dr. Rodoplu, ‘O zaman soğuk hava bir avantaj mı?’ sorusuna şöyle cevap veriyor:

“Şimdi böyle bir çelişki var; battaniyeye ihtiyaç var, soğuk bu insanlar için kötü diyoruz ama aslında ölümle burun buruna olanlar için soğuk daha büyük bir avantaj. Çünkü dokular biraz daha canlı kalabiliyor. 60 yaş üstündekiler daha az şanslı çünkü şekerleri hızla düşmeye başlar. Hele bir de yüksek tansiyon gibi sorunlar varsa daha zor dayanabilirler.”

24 GÜN SONRA ENKAZDAN SAĞ ÇIKTI
Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Genel Başkanı da olan Dr. Ülkümen Rodoplu, enkazdan sağ çıkabilmek için kalbi stres hormonlarına maruz bırakmamanın önemini ise şöyle anlatıyor: “Bütün dünyada enkaz altında kalan kişilere bakmışlar ve bu insanların gayet sakin olduğunu tespit etmişler. Mesela en son Haiti depreminde birisi 24 gün kadar enkazın altında kaldı ve çıktığında durumu gayet iyiydi. Genç bir insandı. En önemli şansı su olan bir bölgedeydi ve sakindi. Bu çok önemli bir nokta. Çünkü korktuğumuzda, strese girdiğimizde, kaygılandığımızda salgılanan stres hormonları kalp ritmini hızlandırır. Bunlar insanı kaçmaya hazırlayan hormonlardır. Enkaz altında bu hormonlar insanın aleyhine işler, kalbi daha çok çalıştırır ve kalp yetmezliğine yol açar.

SAKİN OLUN, KALBİNİZİ YORMAYIN
Tüm dünyada enkaz altında uzun süre sağ kalanların ortak cevabı şudur: “Uyudum.” Yani enkaz altında sakin olanların hayatta kalma şansı daha fazla, çünkü stres hormonlarının kalbi yormasına izin vermiyor. Biz özellikle şunu öneriyoruz: Depreme karşı bir kişisel eylem planınız olsun. Eğer sarsıntı başladığında kendinizi çelik kasa, buzdolabı, çamaşır makinesi, mutfak tezgâhı gibi sağlam bir eşyanın yanına atabilirseniz, bu eşyalar sizi kurtarabilir. Sonra hiç bağırıp çağırmadan, çığlık atmadan sakin bir şekilde beklemeye başlayın ve ritmik sesler çıkarın. Mesela bir eşyaya belirli aralıklara vurarak ses çıkarın, mutlaka sizi bulacaklardır. Japonya’ ve Haiti depremlerinde hayatta kalanların çok büyük bir çoğunluğu mutfak tezgâhlarının önünde kalarak kurtuldu.”

EN ÖNEMLİ ŞEY: BEKLEYEBİLMEK…
Şu anda deprem bölgesindeki insanlarda travma sonrası gelişen akut stres bozukluğunun görüldüğünü belirten Psikolog Ferahim Yeşilyurt da en büyük sorunun çaresizlik olduğunu söyledi: “Göçük altındakiler dışarı çakamadıkları, dışarıdakiler de enkaz altındakilere yardımcı olamadıkları için yoğun bir çaresizlik yaşıyorlar” diyen Yeşilyurt da umutlu ve sakin olanların hayatta kalma oranlarının daha yüksek olduğunu vurguladı.

Yeşilyurt, “Biraz daha beklenti içinde olan, enerjisini daha idareli kullanan insanların enkazdan çıkma ihtimalleri daha yüksek. Çünkü orada yapılabilecek en önemli şey bekleyebilmek. Mevcut durumu sürdürebilmek. Ama beklerken daha az enerji harcayarak, dolaşım ve solunumu en iyi şekilde devam ettirebilmek için mümkün olduğunca sakin olmak gerekiyor” dedi.
kaynak.mynet.com

Depremi aylar öncesinden bildi

Depremi aylar öncesinden bildi

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, sekiz yıldır deprem tahminleri üzerinde çalışan bir genç geliştirdiği formül ile Van'daki depremi aylar öncesinden bildi.




10 Kasım 2010 ve 11 Şubat 2011 tarihlerinde İHA'ya yaptığı açıklamalarında Ekim 2011 ve Nisan 2012 ayları arasında Van'da deprem olacağını söyleyen genç, yeni yılda ise Kahramanmaraşta yıkıcı bir deprem olacağı konusunda yetkilileri uyardı.

Kdz.Ereğli ilçesinde bir yerel gazetede çalışan 23 yaşındaki Timuçin Özat'ın deprem merakı 1998 yılında başladı. Birçok depremi tahmin etmesi nedeniyle ilçenin eski Kaymakamı Aziz İnci'nin de kendisinden rapor istediği Özat, 10 Kasım 2010 tarihinde açıkladığı verilerde de Ege'de deprem olacağını söylemişti. Özat'ın açıkladığı tahminlerin ardından 21 Aralık 2010 tarihinde Denizli'nin Serinhisar ilçesinde 3.4 şiddetinde, 1-15 Aralık 2010 tarihlerinde belirli aralıklarla Muğla'da depremler meydana gelmişti. Aynı tarihlerde Özat, 2011 yılının Ekim ile 2012'nin Nisan ayları arasında Van'da yıkıcı derecede deprem olacağı iddiasında bulundu. Özat, İHA'ya yaptığı 10 Şubat 2011 tarihindeki röportajında da Van'da yıkıcı bir deprem olacağı konusunda herkesi uyarmıştı. Kendi geliştirdiği yöntemle depremi yıl ve ay olarak tahmin eden Özat, 2012 yılında da Kahramanmaraş'ta yıkıcı bir deprem olacağını, Denizli'de ise orta şiddette bir deprem meydana geleceğini söyledi.
Şimdiye kadar 13 depremi bildiğini belirten Özat'ın önceden tahmin ettiği depremlerde şu ana kadar 52 kişi ölmüş, 154 kişi de yaralanmıştı.
BİLDİĞİ DEPREMLER
Özat, önceden bildiği depremleri ve meydana gelen hasarları şöyle sıraladı.
"26 Temmuz 2003'te, Denizli Buldan'da 5.6 şiddetinde deprem olurken, 2 kişi yaralandı, 48 evde orta derecede hasar meydana geldi. 25 Mart 2004 Aşkale, Çat, Erzurum'da ise 5.1 şiddetinde olan depremde, 9 kişi öldü, 20 kişi de yaralandı. Aynı depremde bin 280 ev ve bina hasar gördü. 14 Nisan 2004'de Bolu'da 4.6 şiddetindeki depremde, 4 kişi yaralandı. 19 Nisan 2004'de Tekirdağ açıklarında (Marmara Denizi) 4.5 şiddetindeki deprem, 4 Ağustos 2004 Gökova Körfezi Muğla'daki 5.4 şiddetinde oluşan depremin yanı sıra 11 Ağustos 2004'de 5.5 şiddetinde Sivrice Elazığ'da deprem meydana gelmiş, 12 kişi de yaralanmıştı.
21 Aralık 2004'de 5.1 Ula-Muğla'da bazı evlerde hafif hasar oluşmuştu. 12 Mart 2005'te Bingöl Karlıova'da 5.7 şiddetinde depremde 16 yaralı ve onlarca hafif orta hasarlı bina oluştu, 22 Ekim 2005'te Seferihisar açıklarında 5.9 şiddetindeki depremde 1 kişi öldü, 19 kişi de yaralandı, Urla ilçesinde bazı evler kullanılamaz hale geldi.
21 Ocak 2007'de Tutak Ağrı'da 5.0 şiddetindeki depremde bazı evlerde hasar oluştu. 17 Şubat 2009 da Simav Kütahya depremi 5.0, 1 ölü bazı ev ve binalarda çatlak oluştu. 8 Mart 2010 da Karakoçan Elazığ'da 6.0, 41 ölü, 71 yaralı, 10 köyde yıkım oldu. 26 Mart 2010'da İzmir açıklarında (Ege Denizi) 4.7, 03 Ekim 2010'da Marmara Denizi orta çukuru 4.5, 14 Ekim 2010 da Antalya Kaş açıklarında 4.5 şiddetinde deprem oldu.
3 Kasım 2010 da Saros Körfezinde 5.3 şiddetinde deprem meydana geldi.
ÇOK ÜZGÜNÜM
Özat, Kahramanmaraş'ta beklediği yıkıcı şiddetteki depremin merkez üssünün Türkoğlu ve Pazarcık ilçeleri olabileceğini belirtti. Van'daki depremi bilmesine rağmen çok üzgün olduğunu belirten Özat, şunları söyledi: "2003 yılından beri yer bilimleri ve depremle uğraşıyorum. Şimdiye kadar bilimsel olarak çok tahmin yaptım. Ama bu yüksek olasılıkla bildiğim 13. depremdi. 'Maalesef' diyorum, çünkü birçok vatandaşımız hayatını kaybetti. İlk olarak Van'da yıkıcı bir depremin olacağını ben 2010 Ekim ayında belirtmiştim. Birçok yerde bu yazıldı, çizildi ama maalesef elimden başka bir şey gelmedi, maalesef beklediğim deprem Van'da meydana geldi. Birçok vatandaşımız hayatını kaybetti, açıkçası çok kötü oldum."
Depremle yıllardır bilimsel olarak uğraştığını anlatan Özat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu konuda her gün deprem aktivitelerini takip ediyorum. Türkiye'de ikinci büyük bir deprem tehlikesi daha var. Bu da Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ve Pazarcık ilçeleri arasındaki 90 kilometrelik fay hattında çok yıkıcı bir deprem bekliyorum. Bunu daha önceki açıklamalarımda da belirtmiştim. Ama bundan önce Ege Bölgesinde deprem tehlikesi var. Ancak, Ege Bölgesinde beklediğim depremin orta şiddette olacağını düşünüyorum yani 5.5 ve üzerinde olabilir bu deprem özellikle Denizli çevresinde olacaktır. Bunları önümüzdeki aylarda ve özellikle 2012 yılında bekliyorum. Van'da meydana gelen deprem öncesinde zaten bu bölgede deprem kümelenmeleri söz konusuydu, yani mikro deprem aktiviteleri gerçekleşiyordu."
Her gün bu konuda araştırmalarını güncellediğini anlatan Özat, sözlerine şöyle devam etti: "Fay hareketlerinden, diri faylardan, haritalardan, günlük deprem aktivitelerinden takip ediyordum. Maalesef yüzde 85 oranında belirttiğim olasılık Van için gerçekleşti. Çok üzgünüm, maalesef diyorum. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Elimden maalesef başka bir şey gelmedi.
kaynak.mynet.com

En Çok Okunan Haberler

Google Arama