3 Nisan 2012 Salı

Uçan-otomobiller görücüye çıkıyor

Uçan-otomobiller görücüye çıkıyor

ABD’nin New York kentinde 6-15 Nisan tarihlerinde düzenlenecek olan Uluslararası Otomobil Fuarı’nda uçabilen otomobiller görücüye çıkacak.

ntvmsnbc

Massachusetts merkezli Terrafugia Transition şirketi, katlanabilir kanatlara, dört tekere ve sinyal lambalarına sahip iki kişilik uçan otomobilini fuarda tanıtacak.
Transition uçan-otomobili yıllardır geliştirilmesine rağmen, Terrafugia’nın ağırlıklı olarak havacılık sanayisine hizmet etmesi aracın piyasaya çıkmasını erteledi. Terrafugia’nın kurucularından ve mevcut CEO’su Carl Dietrich, fiyatı 297 bin dolar olan uçan-otomobil için şimdiden sipariş almaya başladıklarını belirtti.
Dietrich, siparişlere baktığı zaman pilot olmayan çok sayıda kişi görmenin kendisini şaşırttığını söyledi. Transition’ın deneme uçuşu geçtiğimiz ay başarıyla gerçekleştirildi. Dietrich, test uçuşlarının 2012’de devam edeceğini, gelecek yıl satışlara başlamayı umduklarını belirtti.
AVRUPA’NIN UÇAN OTOMOBİLİ
Transition’ın yanı sıra, fuarda yer alacak bir diğer uçan-otomobil Hollanda üretimi PAL-V olacak. Pervanesi bulunan üç tekerlekli araç tek kişilik.
Analistler ise bu araçların, yani ne büyük bir uçak, ne de büyük bir otomobil olan uçan-otomobillerin piyasada nasıl alıcı bulacakları konusuna soru işaretlerien sahip. Terrafugia CEO’su Dietrich, uçan-otomobillerini, “çok araba kullanmayı, az da uçmayı sevenlerin” tercih edebileceğini düşünüyor.

Dietrich, “Eğer bin deniz mili uçacaksanız daha yüksek performanslı bir araç isteyebilirsiniz. Ancak 100-300 deniz mili uçacaksanız, Transition ideal bir seçim” dedi. 
Hafif Spor Hava Aracı (LSA) sınıfına giren Transition, bu sınıftaki birçok araçtan yaklaşık 100 bin dolar daha pahalı. Ancak 165 kilometre gibi hiç de kötü olmayan bir hıza sahip.
KÖTÜ HAVALARA HAZIRLIKLITransition, kötü hava şartlarına karşı dayanıklı bir tasarımla üretildi. Ancak tecrübesiz pilotların zorlanmaması ve her türlü riski ortadan kaldırmak için, pilotlara kanatları katlayarak yola asfalt üzerinde devam etme şansı sunacak.
Alışılması güç olacak gibi görünse de, Transition piyasada kendine bir niş oluşturmak adına iyi sinyaller alıyor. Uçan-otomobilin siparişini verenlerin üçte ikisi, aracı özel ihtiyaçları için kullanmak istiyor. Örnek olarak, müşterilerine çok daha kaliteli bir görüş imkanı vermek isteyen emlakçılar verilebilir. Sipariş verenlerin üçte biri ise Transition’ı kısaca eğlenceli bir araç olarak görüyor ve keyfini çıkarmak istiyor.
Uçan-otomobil meraklıları, Wisconsin eyaletindeki Oshkosh kentinde düzenlenecek Airventure fuarında daha fazla uçan-otomobil prototipleri görebilecek. Bu araçlar, seyahatlerinde pahalı araçlar kiramalaktan hoşlananlar için iyi bir alternatif haline gelebilir.

Kadınların canını sıkan sorun

Kadınların canını sıkan sorun

Kadınlarda sık görülen, sosyal, cinsel ve psikolojik sorunlara yol açan idrar kaçırma sorunundan tamamen kurtulmak mümkün.

ntvmsnbc

İSTANBUL - Sürekli ıslaklığa ve ped taşımaya bağlı olarak vajinada enfeksiyonlara sebep olabilen, seksüel yaşamı da olumsuz etkileyen sorunun tedavisi büyük önem taşıyor.
Birçok hastanın sorunu dile getirmekten çekindiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Güçlü Kaleağası, “Özellikle doğum yapan ve yaşlı hastalar bunun kadın hayatının kaçınılmaz bir sonu olduğunu düşünmektedir. Oysaki son yıllarda tanı ve tedavi yöntemlerindeki ilerlemelerle yaşamın hangi döneminde olursa olsun tedavisi mümkün olan bir sağlık sorunudur” dedi.
Gebelik ve doğum yapmış olmanın sorunun ortaya çıkmasında önemli bir etken olduğunu vurgulayan Kaleağası, diğer nedenleri şöyle sıraladı: “Gebelik sırasında görülen idrar kaçırma genellikle doğumdan kısa bir süre sonra düzelir. Vajinal yoldan doğum yapan, özellikle iri bebek doğuran ve doğumun 2. evresi dediğimiz çıkım döneminin uzun sürdüğü hastalarda görülme sıklığı fazladır. Sigara kullanımı riski 2-3 kat artırır. Sigara, antiöstrojenik etkisiyle kollajen sentezini azaltmakta, kronik obstrüktif akciğer hastalığına yol açıp öksürük sebebi ile idrar kaçırmayı arttırmaktadır. Çay, kahve, kola gibi diüretik (idrar söktürücü) etkisi fazla olan sıvıları çok tüketenlerde artar. Sedatifler, bazı kalp ve tansiyon ilaçları ile antidepresanların bir kısmı yan etki olarak idrar kaçırmayı arttırır. Sistemik ve bazı nörolojik hastalıklar, diyabet, multipl skleroz, Parkinson ve omurilik yaralanmaları idrar kaçırma nedenlerindendir. Obezite ve kronik kabızlık ve azalan östrojen hormonundan dolayı doku yapısının gevşemesine neden olan menopoz da diğer nedenler arasında.”
İdrar kaçırma tiplerini anlatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Güçlü Kaleağası, sorunun tedavisinde kullanılan yöntemler hakkında da şu bilgileri verdi:
Stres Üriner İnkontinans (Stres Tipi İdrar Kaçırma)Öksürme, hapşırma, zıplama, ıkınma gibi karın içi basıncının arttığı durumlarda görülen idrar kaçırmadır. Yüzde 30-40 oranında görülür. Mesane boynu ve idrar deliğinin (üretra) anatomik destek yapılarının zayıflaması sonucu oluşur. Bu şikâyeti olan kadınların büyük bir çoğunluğunda aynı zamanda rahim ve idrar kesesinin taban kısmının da aşağıya, vajene doğru kısmen veya ileri derecede sarkması söz konusudur ve vajinadan dışarı çıkan, ele gelen şişlik görülür.
Urge İnkontinans (Sıkışma Tipi İdrar Kaçırma)Acil idrar yapma isteği ile birlikte veya bu hissin hemen sonrasında görülen idrar kaçırmadır. Hastaların büyük çoğunluğunda neden bilinmemektedir. Mesane gelen idrarla dolarken ani ve kontrolsüz kasılmalar olur. Kontrolsüz olan kasılmalar sonucu acil idrar yapma zorunluluğu görülür. Genellikle artmış gündüz idrar yapma sıklığı ve gece de 1 kereden daha fazla idrara kalkma şeklinde görülür. Görülme sıklığı yüzde 20-30 oranındadır.
Mix İnkontinans (Karma Tip İdrar Kaçırma)Yukarıda anlatılan 2 tipin bir arada olması durumudur. Yüzde 25-35 oranında görülmektedir.
Taşma İnkontinans (Taşma Tipi İdrar Kaçırma)Mesanenin yetersiz boşalmasına sekonder olarak az miktarda olan idrar kaçırmadır. Diyabetik nöropati, omurilik yaralanması ve multipl sklerozda görülür.
KONSERVATİF TEDAVİ YÖNTEMLERİDiyet ve yaşam tarzı değişiklikleri: Günlük sıvı alımının 1800-2400 ml arasında olması önerilir. Alkollü içecekler, süt ve süt ürünleri, kafeinli içecekler, çay, fazla baharatlı yiyecekler, suni tatlandırıcılar gibi ürünlerin azaltılması önerilir. İdeal kiloyu korumak ve sigarayı bırakmak tüm idrar kaçırma tiplerinde etkisi olan yöntemlerdir.
Mesane eğitimi: Haftalık artan süreler ile sadece belirli zamanlarda idrar yapmanın öğretildiği ve yaklaşık hasta uyumuna göre 6-8 hafta süren bir programdır.
Pelvik taban kas egzersizleri (Kegel egzersizleri): Hastanın vajina ve makat etrafını saran kaslarını, idrar ve gaz çıkışını durduracakmış gibi kasması hedeflenir. Bu egzersizlerin sayısı ve süresi giderek arttırılır. Hastalara özel egzersiz kartları verilir.
CERRAHİ TEDAVİ SEÇENEKLERİAmeliyat ile idrar kesesi ve idrar boynu arasındaki açı düzeltilerek istem dışı idrar kaçırma ortadan kaldırılır. Sarkmayı ve açı bozukluğunu düzeltmek için farklı ameliyat yöntemleri mevcuttur.
İdrar borusunun altına açıyı düzeltmek amacı ile vücut için herhangi bir zararlı etkisi olmayan destekleyici bir bant gevşek olarak yerleştirilir. Bu bant idrar boynunun altını destekleyerek öksürmek veya hapşırmakla karın içi basıncı arttığında ortaya çıkan idrar kaçma durumunu engeller. TVT veya TOT kısaltmaları ile ifade edilen bu tip asıcı ameliyatlar ile idrar kaçırmada yüzde 90’lar civarında başarılı bir düzelme sağlanır. Bu tip bir ameliyat uygulaması sonucunda hastalar sıklıkla aynı gün taburcu edilir.
İdrar kaçırma ameliyatları sırasında zor doğumlardan kalan perine yırtıkları, vajinal genişlemeler ve deformasyonlar da aynı seansta düzeltilebilir. İdrar kaçırma problemi olmayan ama bu tür sarkma şikâyeti olan hastalarda yine cerrahi daraltma yöntemiyle tedavi edilmektedir.
Sıklıkla tercih ettiğimiz metotlardan biri de Sling yöntemidir. Sling yöntemini kullanmamızın sebeplerini ise şöyle özetleyebiliriz:
• En başarılı yöntem oluşu,
• Müdahale süresinin kısalığı (yaklaşık 10-15 dakika),
• Hastalara aynı gün, yürüyerek eve dönebilme imkânı sunabilmesidir.”

Bu bakteri akıl sağlığını bozuyor

Bu bakteri akıl sağlığını bozuyor

ABD’de yapılan bir araştırma, anjin ve diş çürüğüne neden olan streptokok adlı bakterinin akıl sağlığını kötü yönde etkilediğini ortaya çıkardı.

ntvmsnbc

İSTANBUL - Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada streptokok adlı bakterinin kişide obsesif kompülsif bozukluğa (OCD) benzer PANS adlı hastalığa veya anoreksiyaya yol açabileceği görüldü.
Buna göre anjin ve diş çürüğüne neden olan bakteriye çocukken maruz kalınması durumunda OCD benzeri takıntılı davranışların ortaya çıktığı PANS meydana gelebiliyor. Kontrol edilemeyen ancak sürekli tekrar edilen mantıksız alışkanlıklar çerçevesinde gelişen OCD benzeri davranışlar bakterilere karşı savunmaya geçen antikorlar nedeniyle meydana geliyor.
Milliyet’te yer alan habere göre, vücudu savunmak isteyen bağışıklık sisteminin ürettiği antikorlar bakterilere saldırdıklarında bazı durumlarda yanlışlıkla beyin ve kalp gibi organları da etkiliyor. Beyne gerçekleşen saldırı sonucunda sinirler enfeksiyon kapıyor. Bu da çocuklarda OCD benzeri takıntılı davranışlara yol açan PANS’a veya yeme bozuklukları meydana getiren anoreksiya gibi rahatsızlıklara yol açıyor.
Uzmanlar çocukların okul hayatlarındaki başarılarının da tüm bu rahatsızlıklar nedeniyle tehdit altına girdiğini söylüyor.

Kadınlar sanal alemi daha çok seviyor

Kadınlar sanal alemi daha çok seviyor

ABD’de yapılan araştırma kadınların interneti erkeklerden daha çok kullandığnı ortaya çıkardı. Yatırımcılar erkekleri sanal aleme çekebilmek için farklı stratejiler geliştirme peşinde.

ntvmsnbc

İSTANBUL - ABD’de bulunan Pew Araştırma Merkezi’nin internet kullanıcıları üzerinde gerçekleştirdiği çalışmada  kadınların sosyal paylaşım sitelerine erkeklerden daha çok girdiği ortaya çıktı.
Araştırmanın sonuçlarına göre Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinin üye sayısı 2008-2010 yılları arasında ikiye katlanarak 850 milyon kişiyi buldu. Araştırmacılar 850 milyon kişinin %58’inin kadın kullanıcılar olduğunu belirtti.
Araştırmayı yürüten grubun lideri Rutgers Üniversitesi’nden Prof. Dr. Keith Hampton erkeklerin kendilerini  ifade etmek için sosyal medyayı tercih etmediklerini söyledi.
Hampton sözlerine şöyle devam etti: “Erkekler ifade yöntemi olarak interneti kullanmıyor. Dolayısıyla sanal alemde yaratılan hiç bir farklı şey onlara cazip gelmiyor. Kadınlar tarih boyunca ilişkilerin sistemlerini oturtan taraf olmuşlardır.”
Bu araştırmanın verilerini dikkate alan bazı yatırımcılar sadece erkeklere yönelik içerik sağlayan internet sitelerine ağırlık vermeye başladı. Bu tarz sitelere üye olan erkekleri cezbetmek için kullanılan konuların başında da spor geliyor.

Türkiye'nin mutluluk sıralaması açıklandı

Türkiye'nin mutluluk sıralaması açıklandı

Dünya Mutluluk Raporu'nde bu yıl da değişen fazla bir şey yok. Dünyanın en mutlu insanları İskandinav ülkelerinde yaşarken, mutsuzlar Afrika'da bulunuyor. Türkiye ise 78'inci sırada yer aldı.

ntvmsnbc

2005-2011 yıllarını kapsayan Dünya Mutluluk Raporu'na göre, en mutlu ülkeler sıralamasında Danimarka birinci sırayı alırken onu Finlandiya ve Norveç izledi. 195 ülkenin katıldığı ankette Togo en mutsuz ülke olarak yer aldı. Mutsuzlukta Togo'yu yine Afrika ülkeleri Benin ve Orta Afrika Cumhuriyeti takip etti.
TÜRKLERİN MUTLULUK SEVİYESİ 5 
Ekonomist John Helliwell, Richard Layard ve Jeffrey Sachs tarafından hazırlanan ankette, kişilerin gelir, eğitim seviyesi, sağlık, sosyal imkanlar ve genel olarak hayatlarından memnun olup olmadıkları ölçüldü. Türk katılımcıların çoğunluğunun mutluluk seviyesini 10 üzerinden 5 olarak değerlendirdiği görüldü.
MUTLUNUN GELİRİ 40 KAT FAZLA 
Dünya Mutluluk Raporu'nda ülkelerin refah düzeyi düştükçe mutluluk seviyesinin de azaldığı gözlendi. Listede ilk üç sırayı alan İskandinav ülkelerinde kişi başı yıllık gelir, en mutsuz 3 ülkedeki yıllık gelirden 40 kat daha yüksek.
MUTLU 28 YIL DAHA FAZLA YAŞIYOR 
Raporun başka bir ilginç ayrıntısı da ilk 3 ülkedeki ortalama yaşam süresi, listenin sonundaki ülkelerden 28 yıl daha fazla.
Araştırmayı yürüten uzmanlar, mutluluğu ölçmede ekonomik büyümenin tek başına belirleyici olmadığına özgürlük, yasalara ve devlete güven gibi konularında önemli bir rol oynadığına dikkat çekti.

En Çok Okunan Haberler

Google Arama