20 Ekim 2011 Perşembe

TERÖRİSTLERE 5 KOLDAN KUŞATMA


Türk askeri 3.5 yıl sonra sınırötesi kara harekâtı gerçekleştirdi. 10 bin kişilik operasyonda özel birlikler 5 ayrı bölgeden harekete geçti. F-16 savaş uçakları da terör örgütünün kamplarını bombaladı.

Türk Askeri Şubat 2008’de gerçekleştirdiği “Güneş Harekâtı”ndan 3.5 yıl sonra yeniden Iraktopraklarına girdi. Yaklaşık 3 aydır kara harekatına hazırlanan asker, PKK’nın önceki günkü, 24 askerin şehit düştüğü kanlı saldırısından sonra gelen “girin” talimatının ardından harekete geçti ve en seçkin birlikleri ile Irak’ın kuzeyinde terörist avlamaya başladı. Sınır ötesi kara harekâtında yaklaşık 10 bin kişiden oluşan 22 taburluk dev askeri birlik hem yurt içinde hem yurt dışında 5 ayrı bölgede PKK kamplarını temizlemeye başladı. Harekâtta Türk birliklerinin sınırın 6-7 kilometre kadar içine girdiği öğrenildi.Harekatta, örgütün Haftanin kampının öncelikle hedef alındığı, Avaşin ve Zap kamplarının da hedefler arasında olduğu bildirildi. Türk ordusuna ait Komandolar, Jandarma Özel Harekât birlikleri ile Özel Kuvvetler’e bağlı bordo bereliler, bölgede küçük gruplar halinde hareket ettiği değerlendirilen PKK’lı grupları hedef alacak.
14.00’te duyuruldu
3 aydır hazırlıkları süren kara harekatının başladığı, dün, Genelkurmay Başkanlığı’nın internetsitesine, 14.00’te konulan basın açıklamasıyla duyuruldu. Açıklamada, “Meydana gelen bu olaylar üzerine hain eylemi gerçekleştiren terör örgütü üyelerini bularak etkisiz hale getirmek maksadıyla yurtiçinde ve sınır ötesinde (Irak kuzeyinde) toplam beş ayrı bölgede komando, Jandarma Özel Harekât (JÖH) ve Özel Kuvvetlerden oluşan toplam 22 tabur ile geniş kapsamlı hava destekli kara operasyonlarının icrasına başlanmıştır” ifadeleri kullanıldı.

En ‘seçkin’ operasyon
Bazıları yurt içinde olmak üzere operasyon aktif olarak 10 bine yakın Türk askerinin kullanıldığı ifade ediliyor. Türk Ordusu’nun en seçkin birlikleri arasında olan Jandarma Özel Harekât taburları, komandolar ve Özel Kuvvetler’e bağlı bordo bereliler aktif olarak terörist avlamak için görevlendirildi.
Çukurca saldırısının ardından bölgeye hareket eden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Erten ile Jandarma Genel Koumtanı Orgeneral Bekir Kalyoncu, operasyonu yerinde takip ediyor ve operasyonun seyrine ilişkin bilgileri ilk elden alıyor.
Operasyona 2. Ordu Komutanlığı bölgesindeki 7. Kolordu Komutanlığı ve Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı unsurları katılıyor. 20. Jandarma Sınır Tugayı bölgesinde Çukurca veYüksekova bölgesinde faaliyet gösteren Fatihler ve Efeler Jandarma Özel Harekât Taburu’nun operasyona katıldığı ifade ediliyor. Fatihler Jandarma Özel Harekât Taburu, komutanları Binbaşı Yavuz Başayar’ın, ağustos ayında Çukurca’da şehit düşmesiyle gündeme gelmişti.
Operasyona Tuğgeneral Levent Köse yönetimindeki Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’nın yanı sıra 1. ve 2. Komando Tugay komutanlıklarına ait birliklerin de katıldığı belirtiliyor. Aynı zamanda Türk ordusunun en seçkin birliği olan özel eğitimli bordo berelilerin de operasyonda özel görevler aldığı belirtiliyor.

Avaşin ve Zap karadan
Askeri kaynaklardan edinilen ancak doğrulanmayan bilgilere göre Türk ordusunun ilk hedefiŞırnak’ın Uludere ilçesinin karşısında bulunan Haftanin kampı olacak. Arazi koşullarının ağır silahların yerleştirilmesi ve hareket kolaylığı açısından daha uygun olduğunun değerlendirildiği Haftanin kampına yönelik harekât modernizasyonu İsrailli firmalarca yapılan M60 tanklarının eşliğinde yapılacak.
Sınır ötesine geçen Türk ordusunun ana grubu Haftanin kampını temizledikten sonra daha batıya giderek Avaşin ve Zap kamplarını hedef alacak.
Bu arada Şırnak ve Hakkâri’den kalkan Sikorsky tipi nakliye helikopterleri bordo berelileri, insansız hava aracı Heron’lar ve telsiz dinlemelerinden edinilen istihbari bilgiler doğrultusunda Avaşin ve Zap bölgesi civarlarında PKK’lı grupların bulunduğu bölgeye indirecek. Burada 10’arlı ve 20’şerli gruplar halinde dolaştıkları tahmin edilen PKK’lı gruplar bordo bereliler tarafından imha edilecek. Şemdinli bölgesinde bulunan Derecik Taburu’ndan 155 milimetrelik Fırtına obüsleri ile 203 milimetrelik M110 obüsleri kullanılarak Hakurk kampının da dövüldüğü ifade edildi.

JETLER BOMBALADI
Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü’nden kalkan 181. Pars Filo ve 182. Atmaca Filo’ya bağlı F-16 savaş jetlerinin ikişerli kol düzeninde havalanarak örgütün Kandil, Hakurk ve Hınere kamplarına lazer güdümlü M-82 ve M-84 bombalarını bıraktı.
25. sınırötesi harekât
Türkiyeterörle mücadele kapsamında Kuzey Irak topraklarına bugüne kadar 25 kapsamlı operasyon düzenledi. Dün başlayan operasyon, tarihe 26. operasyon olarak geçti. İlk kez 1983’te yaklaşık 6 bin askerin katıldığı operasyonların sonuncusu Şubat 2008’de düzenlenen “Güneş Harekâtı”ydı. Dönemin 7. Kolordu Komutanı olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu’nun yürüttüğü operasyonda Zap kampı hedef alınmıştı. Yaklaşık 300 PKK’lının imha edildiği operasyona, Gabar Dağı mevkiinde hayatını kaybeden Piyade Onbaşı Kasım Aksoy’un 3 yaşındaki kızı Güneş’in adı verilmişti.


ABD: Operasyon Türkiye’nin hakkı
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, ABD’nin Türkiye ile terör örgütü PKK’nın “izinin sürülmesi için terörle mücadele işbirliğini kesinlikle artırmaya çalışacağını” söyledi.Toner, günlük basın toplantısında Hakkari’deki hain saldırıyla ilgili soru üzerine, Türk halkı ile dayanışma içinde olduklarını söyledi.Toner, Türkiye’nin terör örgütü PKK ile mücadele için Irak’ın kuzeyine yönelik operasyonlarını ABD’nin destekleyip desteklemeyeceğine yönelik soru üzerine, PKK ile mücadelede Türk ve Iraklı yetkililerin birlikte çalışması ile koordinasyon ve işbirliğine önem verdiklerini söyledi. Toner, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarına yönelik bir başka soru üzerine de Türkiye’nin terörist saldırılara karşı kendisi savunma hakkını tanıdıklarını belirterek, Türkiye’yi bu tehditle mücadelede Irak hükümetiyle yakın çalışması konusunda teşvik ettiklerini de söyledi.

GENELKURMAY AÇIKLADI
HERONLAR NEDEN GECİKTİ

Genelkurmay Başkanlığı, Çukurca’da 8 ayrı merkeze eşzamanlı olarak yöneltilen kanlı saldırının detaylarını internet sitesinden açıkladı. Genelkurmay’ın verdiği bilgiye göre, Saat 01.00’da başlayan saldırının ardından sadece 48 dakika sonra bölgeye taarruz helikopterleri sevk edilirken, nakliye helikopterleri de bölgeye birlik taşıdı. F-16 ve F-4 savaş jetleri ise saat 03.28’de terörist hedeflerine saldırı başlattı. Havanın kötü olması nedeniyle Batman’dan havalanamayan Heronlar ise Çukurca’dan ilk görüntüleri çatışmanın başlamasından 14 saat sonra 15.26’da geçmeye başladı.

Bilinen 3 ölü
Açıklamada, yurtiçi ve yurtdışında tespit edilen hedeflerin hava ve kara ateş destek vasıtaları ile gün boyu ateş altına alındığı ve bu faaliyetlerin halen devam ettiği kaydedildi. Açıklamada, yapılan arama tarama faaliyetinde Keklikkayası Tepesi üs bölgesinde 2, Asayiş Tepe’de 1 olmak üzere toplam 3 teröristin ölü olarak ele geçirildiği, ancak örgüte ait telsiz konuşmalarından terörist zayiatının daha fazla olduğunun anlaşıldığı vurgulandı.


YABANCI BASINDA KARAMSAR YORUMLAR
BBC: Barış penceresi kapandı

“Barış pencereleri aniden kapandı. Hükümet Türk halkını hazırlamadan, kötü düşünülmüş bir barış girişimini aceleye getirdi. AKP ile Kürt liderler arasında asla yapıcı bir diyalog olmadı. Sadece konuşuyor, bağırıyor, ya da birbirlerini dinlemiyorlar. Hem de, iki tarafın da askeri güçkullanmasının nefret ve 40 bin kayıptan başka bir şey getirmediğini bilmelerine rağmen. Saldırının ardından sorulacak soru neden PKK’nın son dört ayda saldırılarını artırdığı ve neden sürekli uzlaşma istediğini dile getiren Türk hükümetinin Kürt milliyetçi figürlerine yargının sert muamelesini engelleyemediği.”

Times: Suriye ve İran
Bu saldırılar Türkiye’nin Suriye ve İran ile ilişkilerini daha da gerginleştirebilir. Başbakan Recep Tayyip Erdığan PKK’nun yabancı güçlerin “taşeronu” olduğunu söylemişti. ABD’de bulunan Lehigh Üniversitesi’nden Türk-Kürt ilişkileri uzmanı Henri Barkey, Ankara’nın Suriye’de isyanların kanlı şekilde bastırılmasına gösterdiği sert tepki karşısında Suriye ve İran’ın PKK’yı cesaretlendirmiş olabileceğini söyledi.

Reuters: Öcalan’ın mesajını aldı
Abdullah Öcalan altı ay önce devlete kendisiyle masaya oturmazsa büyük bir savaş başlatacağını söylemişti. Devlet yetkilileri uzun zamanlı bir tabuyu yıkarak Öcalan ile resmi olmayan görüşmeler yaptılar, fakat PKK lideri devletin kendisini Kürt tarafının resmi temsilcisi olarak tanımasını isteyerek, görüşmeleri daha resmi bir boyuta taşımak istedi. Ancak Kürtler artık şiddetten yoruldu ve PKK’nın silah bırakmasını, iki tarafın politik bir çözüm bulmasını istiyor. Öcalan’ın etkisi hala sürerken, son saldırıdan saatler önce Öcalan’ın ağabeyine verdiği “Eğer anlaşma yoluyla fesih istiyorsa hükümetin kapıyı açması gerektiği” mesajı PKK’ya iletildi. 
DIŞ HABERLER SERVİSİ
kaynak.
milliyet.com.tr





ÖCALAN IN AĞZINDAN PKK DESTEKÇİLERİ


Öcalan'ı sorgulayan kişi anlatıyor












Öcalan'ı sorgulayan kişianlatıyor

Şehitler önümüzde sıralandığında aklımıza aynı tablo geliyor.



Örgütün dışarıdan desteği var mı sorusu. Cinayet şebekesi olan terör örgütünün saldırısı ardından gündeme gelen belli konular var. Bunlardan birisi de örgütün arkasındaki isimler. Aslında bu soru, yıllar önce yargılanan teröristbaşı Öcalan'a soruldu. Öcalan, yargılandığı dönemde bu sorulara açık ve net cevaplar verdi.

Star gazetesi yazarı Aziz Üstel, Öcalan'ın sorgulamasını yapan Albay Hasan Atilla Uğur'un kitabından bu soruya cevapları paylaştı:

"Hakkari'nin Çukurca ilçesinde şehit düşen 24 güvenlik görevlisine Allah'tan rahmet dileyin, sonra da bu alçaklığın neden hala sürdüğünün şu kanıtlarına bir göz atın lütfen!

Albay Hasan Attila Uğur, "Öcalan'ı Nasıl Sorguladım?" adlı kitabında, PKK'yı bunca yıl kimlerin, nasıl ayakta tuttuğunu anlatıyor. Öcalan lafa Yunanistan'la başlıyor: "Bize ta baştan beri çok destek verdi. Kamplar kurduk. Maddi desteğini de hiç esirgemedi. Teknik konularda yardımcı oldu. Sabotaj ve orman yakma eğitimlerini bize Yunan istihbaratı verdi." Ah cayır cayır yanan Türkiye'min güzelim ormanları ah!

Suriye'deyse Öcalan, Hafız Esad'ın kardeşi Cemal Esad'la görüştüğünü anlatıyor."Suriye'de kamplar açtık. Örgütlenmemize de izin verdi Suriye. Ticaret de yapıyorduk; yılda 1 milyon dolar kazanıyorduk. Sınırı geçerken, zaman zaman, Suriye istihbaratının (El Muhaberat) arabalarını kullanıyorduk."Peki ya İran? "İran gizli sevisi İttiaat'tan Sait adında biriyle görüşüyordum. Bize silah, SAM7 füzeleri ve lojistik destek sağladılar. Sonra bir hastane üç de kamp kurmamıza izin verdiler. Silah ve hayvan ticaretinden pay alıyorduk."

Peki ya Batılı "dostlarımızın" ilişkisi ne boyuttaymış Öcalan ve tayfasıyla? Sırbistan'dan 20 adet Strella Füzeleri satın almışlar önce. Ama sonra Sırplar, çok daha fazlasını bedava vermiş. TNT, C-4 gibi patlayıcıları da Sırbistan sağlıyormuş. Romanya'da evleri ve dernekleri varmış. Türkiye'den PKK'ya katılanların ilk eğitim gördükleri yermiş Romanya. İstihbarat birimleri de gece görüş dürbünü, telsiz gibi malzeme sağlamış.

Gelelim Almanya'ya. Öcalan, Alman Gizli Servisi'yle görüşmekten tutun parlamementerlerle sohbete kadar, dilediğince at koşturmuş. Örgüt yöneticisiKani Yılmaz'a pasaport vermişler, Türk vatandaşlarını konsolosluklar önünde sürüm sürüm süründürürken! "Her anlamda güçlü olduğumuz bir ülkeydi!"

İngilere için söyledikleri de çok ilginç: "Hiç birebir siyasi ilişki kurmadılar. Ama gizli olarak en büyük desteği İngiltere'den alıyorduk." Ya Hollanda? "Bizim üslenme ve eğitim alanımızdır. En çok para ve destek bulduğumuz ülkedir." Öyle olması da gerekir. Hollanda uyuşturucu ve uyuşturucu kaçakçılarına göz yummasıyla ünlüdür zaten! Fransa tahmin edebileceğiniz gibi,"her zaman yakın" durmasıyla biliniyor. Hatırlayın Madam Mitterand'ı!

Peki PKK'ya destek vermeyen ülke var mı? Libya! "İşçiler arasında iyi örgütlenmiştik. Yılda 500 bin dolar bağış topluyorduk. Ama Libya devletiyle aramız hiç iyi değildi. Bütün isteklerimizi geri çevirdiler. Kaddafi bize hiçbir zaman sıcak bakmadı!" Kala kala kalmışız Kaddafi'ye! İşte bu komşular ve sözde dostlar yüzünden yıllardır PKK pisliğiyle boğuşup duruyoruz; şehit üstüme şehit veriyoruz!

Apo'yu biraz daha iyi anlamak isterseniz bir de şu olaya bir göz atın Hasan Attila Uğur'un kitabından: "Sorgunun son gününde çay molası verdik. Odadaki pilli radyoyu açtık: Barış Manço'nun öldüğünü söyledi bir arkadaşımız. Apo yüzüme baktı, suratı asıldı: 'Öldüğüne çok üzüldüm. Peki kim öldürmüş?' diye sordu. Tabiri caizse o anda hepimiz koptuk!" Soru da bir şey yok aslında. Teröristin dünyasında doğal ölüm olur mu hiç?

KAYNAK.MYNET.COM

ABD'den Türkiye'ye tam destek


Türkiye'ye ABD'den tam destek







ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, "Müttefikimiz Türkiye'nin bu terör saldırılarına karşı kendini savunmak için harekete geçme hakkını tam biçimde tanıyoruz" dedi.


oner, dünkü günlük basın brifinginde sorulan, "ABD, kuzey Iraklı yetkililerle, terör örgütü PKK konusunda Türkiye ile olan işbirlikleri hakkında görüşüyor mu?" yönündeki soruyu bugün yazılı olarak yanıtladı.

Yanıtında, ABD hükümetinin Irak ve Türkiye hükümetleriyle geniş çaplı ve derin bir ilişkisi olduğuna işaret eden Toner, bu çabada tüm taraflarca işbirliği halinde olunmasını teşvik ettiklerini ve bunu sürdüreceklerini belirtti.

Toner, şunları kaydetti: "Amerikalı, Iraklı ve Türk yetkililerin, Türkiye, Irak ve ABD'nin ortak düşmanı olan PKK ile mücadelede işbirliği de dahil olmak üzere, sınır konularında istişareler yaptıkları ve düzenli olarak toplantılar düzenledikleri bir mekan vazifesi gören 'Üçlü Güvenlik Diyaloğu' adlı bir mekanizma var. Irak'ın komşularını Irak'ın egemenliğine saygı göstermeye ve sınır bölgesindeki terör örgütleriyle mücadelede Irak ile yakın işbirliği yapmaya çağırıyoruz, ancak müttefikimiz Türkiye'nin bu terör saldırılarına karşı kendini savunmak için harekete geçme hakkını tam biçimde tanıyoruz."

kaynak.mynet.com

Hakkari Çukurca'da mayın patlaması. Bir askerimiz şehit oldu


Hakkari'nin Çukurca ilçesi'ne 15 kilometre uzaktaki Kekliktepe Kavuşak bölgesinde bir uzman çavuşun mayın patlaması sonucu şehit olduğu bildirildi.


Hakkarii’nin Çukurca ilçesinde terör saldırısının ardından yürütülen operasyon sırasında meydana gelen patlamada, 1 asker şehit oldu
Hakkari Valisi Muammer Türker, Çukurca ilçesinde 24 askerin şehit olduğu, 18 askerin de yaralandığı terör saldırısının gerçekleştiği bölgedeki operasyona katılan askerlerden birinin mayın patlaması sonucu şehit olduğunu söyledi.
Vali Türker, bölgede operasyonların devam ettiğini bildirdi.
kaynak.milliyet.com.tr

'PKK intihar ediyor'







Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütü intihar ediyor. Terör örgütü kendisi biterken, kendi militanlarını da dağa intihara gönderiyor. Artık Kürt vatandaşlarımın anneleri seslerini yükseltsin.



Artık aydınlar, yazarlar sesini yükseltsin. Artık sivil toplum örgütleri bu kanlı piyasa karşısında sesini yükseltsin" dedi.

Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konutu’nda basın yayın kuruluşlarının sahipleri ve genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi. Erdoğan, toplantının ardından yaptığı açıklamada BDP’ye oy verenlere seslenerek; "Nasıl kanlı bir oyun oynandığını, kan üzerinden nasıl bir istismar siyaseti yürütüldüğünü lütfen artık görün. Dağdaki militanların aklını, vicdanını, izanını yitirmiş, ölmeye ve öldürmeye programlanmış robotlara dönüştürüldüğünü artık görün. Sizin çocuklarınız kullanılarak nasıl kirli bir oyunun, bir ticaretin yürütüldüğünü artık fark edin" diye konuştu.

Terör örgütünün intihar ettiğini, kendisi biterken kendi militanlarını da dağa, intihara gönderdiğini ifade eden Erdoğan, "Artık Kürt vatandaşlarımın anneleri sesini yükseltsin. Artık aydınlar, yazarlar, sanatçılar sesini yükseltsin. Artık sivil toplum örgütleri, bu kanlı piyasa karşısında cesaretle sesini yükseltsin. Susmak onaylamaktır. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" dedi.

Bu süreçte medyanın rolü ve tutumunun her zamankinden çok daha fazla önem arz ettiğini belirten Erdoğan, medyanın, terör saldırıları karşısında gerçekten sorumlu bir yayıncılık anlayışla hareket ettiğini ve terörle mücadelede gereken hassasiyeti gösterdiğini söyledi.


Medya yöneticilerine bu noktada teşekkürlerini toplantıda paylaştığını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Ancak önümüzdeki hassas süreçte çok daha dikkatli olunması gereğini de kendileriyle paylaştım. Bugün toplantıda ifade ettim, IRA terörü farklı bir zeminde, farklı bir anlayışla yürütülmüş bir terördür ve bu terör karşısında İngiltere eski Başbakanı Thatcher ’propaganda, terörün oksijenidir’ ifadesini kulanmıştır. Fakat terör ortak paydasında, burada propagandanın ne denli önemli olduğunu ifade etmesi bakımından oksijen ifadesinin kullanılması çok çok önemli.

Terör örgütü, 3 kişinin, 5 kişinin katledilmesinden ziyade tüm Türkiye’ye, tüm dünyaya korku salmak gibi bir gayenin içinde. Medyanın, terörün bu hedeflerine hizmet etmemesi, bilerek ya da bilmeyerek terörün propagandasını yapmaması hususunu birlikte değerlendirdik. Elbette bir müdahale arzusu içinde asla değiliz. Bunu antidemokratik buluruz. Böyle bir arzu içinde asla olmayız. Biz otokontrol yoluyla, milli bir meselede medyanın da milli bir duruş sergilemesinin mücadeleye güç katacağına inanıyoruz.

Nasıl ki biz terörle mücadele ederken demokrasi-güvenlik dengesini azami ölçüde gözetiyorsak, medyanın da halkın haber alma özgürlüğü ile terör propagandası arasındaki dengeyi gözetmesini bekliyoruz.

Şehidinin başında ağlayan anne görüntülerini tekrar tekrar yayınlamak, terör örgütünden başka hiç kimseyi sevindirmez. Bir reyting ve tiraj kaygısı içinde olayları abartarak vermek, burada bir rekabete girmek, topluma korku pompalamanın dışında bir amaca hizmet etmez. Çatışma dili, savaş dili, tahrik edici, kin ve öfke duygularını körükleyici üslup, bu ülkenin birliğine hizmet etmez. Bu ve benzeri konuları toplantıda etraflıca ele aldık. Tekrar ediyorum, medyamız, bu meselede gerçekten duyarlı bir tutum sergiledi, sergiliyor. Biz bu duyarlılığın daha da artırılması için önerilerimizi paylaştık." "Zor, sabır ve metanet isteyen bir süreçten geçildiğini" ifade eden Başbakan Erdoğan, "Her zamankinden daha fazla birliğe, beraberliğe, dayanışmaya, kardeşliğe ihtiyaç duyduğumuz bir süreçten geçiyoruz. Allah’ın izniyle, aziz milletin dualarıyla elimizden gelen her türlü gayreti göstererek bu zorlu süreci geride bırakacağız" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Hiç kimsenin şüphesi olmasın, kazanan biz olacağız, kazanan millet olacak, kazanan Türkiye olacak. Türkiye düşmanları, millet düşmanları bugüne kadar nasıl kaybettiyse emin olunuz bundan sonra da kaybedecekler, kaybetmeye mahkumlar. Bu mücadeleye destek veren herkese milletim adına teşekkür ediyorum.

Allah yolunuzu açık etsin. Allah yar ve yardımcımız olsun. Şehitlerimize tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Tüm yakınlarına, milletimize baş sağlığı temennisinde bulunuyorum. Yaralılarımıza da tekrar şifalar diliyorum." Erdoğan, Irak’ın kuzeyine yönelik harekatla ilgili bir soru üzerine, "Buharekat, netice almanın bir adıdır. Onun için başlatılmıştır. Hedefimiz, bu operasyonla belirlenen koordinatlarda ilk adımı atmak, neticeye yönelik burada ne elde edebiliriz, bunu görmektir, neticeye yöneliktir. Onun için de Silahlı Kuvvetlerimiz kararlı bir şekilde gerek havadan gerek karadan bunu sürdürmektedir" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin "IKDP Genel Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani ile bugün görüşeceksiniz. Bölgesel yönetimden ve Merkezi Irak Hükümetinden beklentiniz nedir?" şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı: "Bu süreç içerisinde, şu anda dünyada gerek bizi arayan, gerek bizim aradığımız devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşmelerimiz sürüyor. Aynı şekilde Dışişleri Bakanımız aynı şekilde muhataplarıyla görüşmelerini sürdürüyor. Bütün bunlarla birlikte, Türkiye’nin bu süreç içerisindeki attığı, atacağı adımlar ortadadır ve bunların kararlılığı için bu görüşmeleri yapıyoruz. Dün Sayın Barzani ile de bu görüşmeyi yaptık. Kendileri aradılar ve Neçirvan Barzani’nin de buraya gelmesini özellikle kendisinden rica ettim. Sağolsun Irak dışında olmasına rağmen, ’ben kendisine ulaşıp hemen gelmesini sağlayacağım’ dedi. Hatta ’Ben sizin de gelmenizi bu süreç içinde istiyorum, sizlerle de oturup bu süreci beraber değerlendirmemiz gerekiyor’ dedim. ’Çünkü burada peşmergelerle birlikte yapmamız gereken işler var’ dedik. Kendilerine çok açık, net ifade ettim. Bugün Sayın Neçirvan Barzani’yle Dışişleri Bakanım görüştü. Ben de biraz sonra inşallah görüşeceğim ve ardından Sayın Barzani de en kısa zamanda gelecektir, onunla da bu konuları görüşeceğiz. Çünkü bu süreç, Türkiye’ye karşı sadece yapılmış bir terör eylemi süreci değildir, yaklaşık 30 sene oldu. Bu aynı zamanda Türk-Kürt kardeşliğine dayalı da bir eylemdir. Bu atılan kurşunlar, bu terör eylemleri, bu kardeşliğimizi parçalamaya yönelik, aynı zamanda bir eylem sürecidir. Dolayısıyla bunu birlikte aşmamız gerekiyor, birlikte bunu başarmamız gerekiyor. Her halükarda Türkiye olarak, Türkiye cumhuriyetiolarak bu kararlığımızı ortaya koyuyoruz, koyacağız."
-"Obama ile görüştük"-
Erdoğan, bir gazetecinin, zaman zaman Irak’ın kuzeyinde bir tampon bölge oluşturulmasının gündeme geldiğini belirterek, Hükümetin bu konudaki görüşlerini sorması üzerine "Bunların üzerinde durulması, bunlar yanlış şeyler" karşılığını verdi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Ben birliktelikten bahsediyorum. Irak ile beraber müşterek yürütülmesi gereken bir operasyon, bir harekattan bahsediyorum. Daha önce biliyorsunuz bizim kurulmuş olan üçlü mekanizmalarımız var. Bunların hepsinin devrede olması gerekiyor ki şu anda zaten bu konuda devrededir. Dün gece Sayın Obama ile de geç saatte yaptığımız görüşmede bunları konuştuk. Buna benzer, bu üçlü mekanizmanın çalıştırılması noktasında kısa bir süre önce BM Genel Kurulu’nda yaptığımız görüşmede teröre karşı mücadelede atılması gereken adımlarda bu üçlü mekanizmayı çalıştırma hususunda, burada herhangi farklı bir durum söz konusu değil. Üçlü mekanizma burada çalışacaktır, çalışmaktadır. Türkiye de buradaki kararlılığını zaten buradaki şu ana kadar yapılmış çalışmalardan elde ettiği temel bilgiler çerçevesinde sürdürmektedir."
-"Bir kapıdan giriyor, diğer kapıdan çıkıyorlar"-
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin "Dünkü konuşmanızda da bugünkü konuşmanızda da ’Türkiye düşmanları’ vurgusu yaptınız. Aynı zamanda PKK’yı nitelendirirken taşeronluktan da bahsettiniz, biraz daha açabilir miyiz?" sorusuna yanıt verirken, Türkiye’nin son 9-10 yıl içinde gerek demokrasi gerek ekonomide farklı bir süreci yakaladığını vurguladı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu gelişmeler belli çevreleri, içeride ve dışarıda rahatsız etmekte.

Türkiye’nin şu anda elde bulundurduğu pozisyonu hazmedemeyen çevreler var.

Bunları isimlendirmenin şu anda hiçbir anlamı yok ve Türkiye’nin böyle bir güç devşirmesini hazmedemeyenler ’Acaba içeride ne yapabiliriz? Nasıl parçalayabiliriz?’ Böyle bir gayretin içerisine giriyorlar.

Şu anda bölücü terör örgütünün Avrupa’da elini kolunu sallaya sallaya dolaşan uzantıları var. Bölücü terör örgütünün malum uyuşturucu kaçakçılığından insan kaçakçılığına kadar ciddi manada yapmış olduğu, kendisine parasal kaynak temininde adımları var. Nitekim, bu yıl içinde,ABD’de 7-8 kadar bu tür bölücü terör örgütünün ileri gelen isimlerinin mal varlıklarını dondurmuştur ve kendileriyle ilgili de bülten çıkarmıştır. Bunlar bazı gerçekleri ortaya koyuyor.

Fakat ne yazık ki Avrupalı dostlarımız, bu insanları kendi ülkelerinde hala barındırıyorlar. Bunun dışında bakıyorsunuz yargılanıyor, bir kapıdan giriyor, diğer kapıdan çıkıyor veya bir Avrupa ülkesinde yargılanıyor, mahkum ediliyor, teslim ediliyor bir başka Avrupa ülkesine, bu sefer orada geziyor. Bir diğer yandan bakıyorsunuz tutuklanıyor, tutuklandıktan sonra Türkiye’ye değil, Avrupa’nın bir başka ülkesine gönderiliyor.

Bu tür bir yaklaşım tarzı içeride ve dışarıda maalesef PKK’yı bölücü terör örgütü olarak görenlerin, orada farklı isimler altında bu çalışmaları sürdürdükleri için bunlara yaklaşım tarzını ortaya koyuyor. Müşterek bir çalışma bu ülkelerde yok. Bunları biz devlet başkanlarına da hükümet başkanlarına da söylediğimiz halde beklediğimiz neticeleri ne yazık ki bugüne kadar alamadık ama bundan sonraki tavırlarımız bu konularda çok daha farklı olacaktır."
kaynak.milliyet.com.tr

ABD'li askerin başına çuval geçirdiler



  • MUĞLA’nın Bodrum İlçesi’ne dün gelen ’Ramage’ adlı ABD savaş gemisinde görevli olan ve Bodrum’u gezmeye çıkan Amerikan askerleri, bir gurup tarafından çuval gösterilerek protesto edilirken bir eylemci ABD’li bir askerin başına çuval geçirildi. Yaşanan kısa süreli arbede sonrası kaçan eylemciler polis tarafından aranmaya başlanırken, iki ABD’li subay rehberleri ile birlikte Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gelerek şikayetçi oldu. Eyleme katıldıkları iddiasıyla Türkiye Gençlik Birliği üyesi 8 kişi Milas’ta gözaltına alındı.
Bodrum’a dün sabah saatlerinde gelen ve gemi yanaşma iskelesine demirleyen, 290 ABD askerinin bulunduğu 61 bordo numaralı ’USS Ramage’ adlı savaş gemisinde görevli bazı askerler, bugün öğlen saatlerinde kenti gezip alışveriş yapmak için gemiden ayrıldı. Aralarında subayların da olduğu ABD’li askerleri, Barlar Sokağı olarak bilinen Cumhuriyet Caddesi’nde, aralarında Bodrum Yurttaş İnisiyatifi ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyelerinin bulunduğu 15 kişilik gurup, çuval gösterip ’Yankee go home’, ’Katil Amerika’ diye slogan atarak protesto etti.
BİR ASKERİN BAŞINA ÇUVAL
Gemiden 4’erli guruplar halinde 300 metre arayla çarşıya çıkan ABD’li asker ve subayların önüne geçerek çuval gösteren ve slogan atan guruptan bir kişi ise bir askerin başına çuval geçirdi.
Grup, yaşanan arbedenin ardından ara sokaklara dağılıp kaçarken, Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden 40’a yakın polis Çarşı ve Kumbahçe Mahallesi’ne sevk edildi. Sokak sokak eylemci arayan polis, olayın meydana geldiği caddedeki MOBESE kameralarını da incelemeye aldı.
POLİSE ŞİKAYET ETTİLER
Olayın şokunu yaşayan ABD’li subaylardan ikisi İzmir’deki ABD Konsolosluğu’ndan gelen Türk rehber ve polislerle birlikte şikayetçi olmak üzere İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne geldi. ABD’li askerlerin emniyet müdürlüğüne gelişi sırasında polisler, gazetecilerin görüntü almasını engellemeye çalışınca gerginlik yaşandı.
Bu sırada, daha önce ABD Büyükelçisi Francis Ricardone’yi Bodrum Kalesi’nde protesto eden ve gemiyle Bodrum’a gelen ABD askerlerinin kentte gezdikleri sırada, kadınları taciz ettiğini ileri süren Ayhan Karahan da ABD askerlerinden şikayetçi olmak üzere emniyet binasına geldi. Polis, Karahan’ı içeri almazken, daha sonra gelmesini söyleyip gönderdi.
Emniyet Müdürlüğü önünde bir açıklama yapan Karahan, "Bodrum çarşısına çıkıp ellerini kollarını sallayarak gezen, esnafa, kadınlara hakaret ve taciz eden ABD’li askerlerinden şikayetçi olmak üzere geldim, ancak içeri alınmadım. Amerikan askerleri Bodrum’a geldikleri sürece rahat yürüyemeyecekler, bu kentin sokaklarında gezemeyecekler. Eylem yapan arkadaşlar ABD’li bir askere çuval geçirmiş. Eğer gelmeye devam ederlerse eylemler de sürecek" dedi.
GEMİYE DÖNMELERİ İSTENDİ
Sahil Güvenlik Komutanlığı’dan bir yetkili de Emniyet Müdürlüğü’ne gelerek bilgi aldı. Yaşanan olayın ardından kentteki güvenlik önlemleri arttırıldı. Çarşıdaki tüm ABD askerlerinin izinlerinin iptal edildiği ve gemiye dönmelerinin istendiği belirtildi.
8 GÖZALTI
Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı İlker Yücel yaptığı açıklamada, arkadaşlarının ABD’li askerin başına çuval geçirdiğini belirterek, "Olayın ardından gözaltı sayısı 8’e yükseldi. TGB Yönetim Kurulu Üyesi Utku Erkan, TGB Muğla İl Başkanı Beyhan Korkmaz ve yardımcısı Cemil Sözen’in de aralarında bulunduğu 8 arkadaşımız polis tarafından gözaltına alındı" dedi.
Milas’ta otomobilde gözaltına alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen 8 kişi, sağlık kontrolüne götürülmek üzere polis merkezinden çıkartılırken, "Ülkemizde Amerikan askeri istemiyoruz. İzin vermeyeceğiz. Mehmetçiğimizin kanını emenler bu ülkede gezemez. Kahrolsun Amerikan emperyalizmi" diye bağırdı.
Eylemcilere, TGB Milas İlçe Örgütü üyesi bir grup alkışlarıyla destek verdi. Gözaltına alınan 8 kişinin sorgusu sürüyor.
kaynak.milliyet.com.tr


Flaş...TSK: Kara harekatı başladı

Flaş...TSK: Kara harekatı başladı

TSK: K. Irak'ta 5 ayrı bölgede 22 taburla kara harekatı başlatıldı. Bu arada Diyarbakır'dan çok sayıda savaş uçağının havalandığı gelen haberler arasında.


Hakkari’nin Çukurca ilçesi’nde PKK’lı teröristler tarafından yapılan 24 askerin şehit olduğu, 22 askerin de yaralandığı saldırının ardından güvenlik güçleri, Kuzey Irak topraklarına kara harekatı başlattı. Özel eğitimli askerlerin de bulunduğu 22 taburdan oluşan yaklaşık 10 bin askerin katıldığı operasyonlara kobra helikopterler de havadan destek verirken, F-16 savaş uçaklarının da PKK yuvalarına bomba yağdırdığı belirtildi.

Çukurca’da polis ve askeri noktalardan oluşan 8 ayrı hedefe saldırıp 21. Sınır Jandarma Komutanlığı’na bağlı sınırın sıfır noktasındaki Kekliktepe Karakolu’nda 21, ilçe merkezinde de 3 askeri şehit edilmesinin ardından güvenlik güçleri, Kuzey Irak topraklarına kara harekatı başlattı. Değişik illerden gelen komando, Jandarma Özel Harekât (JÖH) ve özel kuvvetlerden oluşan birlikler Irak’ın Kuzeyi’ne kuzeyine girdi.

5 AYRI BÖLGEDE 10 BİN KİŞİLİK KUVVET
22 taburdan oluşan yaklaşık 10 bin kişilik kuvvetle 5 ayrı noktada operasyonlarını sürdüren güvenlik güçlerine, köy korucularının da destek verdiği belirtildi.

Kuzey Irak sınırından birkaç kilometre içeriye giren güvenlik güçlerine havadan da kobra helikopterin ateş desteği sağladığı ifade edildi. Güvenlik güçleriyle teröristler arasında zaman zaman çatışmaların yaşandığı,  sınıra yakın askeri birliklerden kalkan Sikorsky helikopterlerle de Kuzey Irak topraklarına asker ve malzeme sevkiyatı yapıldığı bildirildi.

UÇAKLAR PKK İNLERİNE BOMBA YAĞDIRDI
Güvenlik güçleri, karadan operasyonlarını sürdürürken, Türk savaş uçakları da PKK yuvalarına bomba yağdırdı. Öğle saatlerinden itibaren Diyarbakır 2'inci Hava Kuvvet Komutanlığı, 8'inci Ana Jet Üssü ve Malatya 7’nci Ana Jet Üssü’nden havalanan F-16 savaş uçakları sınırı geçerek PKK’nın Kuzey Irak’taki kampları Duhok, Avaşin, Hakurk. Zap ve Zoho kampını bombaladı. PKK hedeflerine bomba yağdıran uçaklar, yeniden üslerine geri döndü.

GENELKURMAY’DAN AÇIKLAMA
1.   19 Ekim 2011 saat 01.00 civarında bir grup bölücü terör örgütü mensubu tarafından, Çukurca İlçe J.K.lığı ile Çukurca yakın emniyet unsurunun konuşlandığı Asayiş Tepesi, Polis ve Jandarma lojmanları, Kavuşak, Barakambi Tepe, Keklikkayası Tepe, Baski Tepe, Han Tepe ve Gazi Tepe üs bölgeleri olmak üzere sekiz ayrı bölgeye eş zamanlı olarak silahlı saldırıda bulunulmuştur.

2.   Saldırı haberinin öğrenilmesi üzerine Hakkâri’deki Kobra helikopterleri, ambulans helikopterleri ve uçarbirlik harekâtı için Skorsky genel maksat helikopterleri hazır edilmiştir. Ayrıca bölgeye İnsansız Hava Aracı (İHA) sevk edilmesi emredilmiş, ancak İHA kötü hava şartları nedeniyle Batman’dan havalanamamıştır. Hava şartlarının düzelmesi ile birlikte, İnsansız Hava Aracı saat 15.26 dan itibaren Çukurca bölgesinden görüntü aktarmaya başlayabilmiştir.

3.   Saat 01.48 de bir Kobra kolu (2 Kobra helikopteri) ve iki Skorsky helikopteri, bir Muharebe Arama Kurtarma (MAK) Timi ve bir Polis Özel Harekât (PÖH) Timi ile birlikte olay bölgesine intikale başlamış, intikali müteakip bölgedeki terörist hedefleri ateş altına almıştır. Bu kobra helikopterleri yakıt ve mühimmat ikmali için bölgeden ayrılırken saat 03.07 de Şırnak’ta bulunan diğer bir Kobra kolu ve bir Skorsky helikopteri bölgeye intikal ettirilmiş, saat 04.55’e kadar bölgedeki terörist hedeflerinin ateş altına alınmasına devam edilmiştir.

4.   Saldırıya uğrayan sekiz bölgede, bölücü terör örgütü mensuplarına derhal ateşle karşılık verilmiş, ayrıca saat 03.28’den itibaren olay bölgesinde sürekli olarak havada F-16 ve F-4 savaş uçakları hazır bulundurularak gün boyunca teröristlerin bulunduğu değerlendirilen hedeflere taarruzi hava harekâtı icra edilmiştir.

5.   Çatışmalar esnasında şehit olan toplam 24 personel ile 18 yaralının Hakkari ve Şırnak Asker Hastanelerine tahliyesine saat 02.10’dan itibaren, çatışmaların ve hava şartlarının müsaade ettiği ölçüde, ambulans ve diğer helikopterler ile başlanmış, tahliyeler saat 11.30’da tamamlanmıştır.

6.   Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet ÖZEL, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı, Hava Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı olduğu halde olayın meydana geldiği gün bölgeye intikal etmişlerdir.

7.   19 Ekim 2011 saat 12.50 den itibaren çatışma bölgelerini takviye etmek maksadıyla dört Komd Tb, teröristlerin muhtemel kaçış bölgelerine helikopterlerle indirilerek bölgede temas araması faaliyetine başlanmıştır.

8.   Bölgede yapılan arama tarama faaliyetinde Keklikkayası T. üs bölgesinde iki, Asayiş T.de bir olmak üzere toplam üç terörist, bir Kaleşnikof P.Tüfeği, 18 adet patlamamış RPG-7 roketatar mühimmatı,15 adet el bombası, 12 adet dolu şarjör, sekiz adet el telsizi, üç adet hücum yeleği ile birlikte ölü olarak ele geçirilmiştir. Örgüte ait telsiz konuşmalarından terörist zayiatının (ölü ve yaralı) daha fazla olduğu anlaşılmaktadır.

9.   Gelişmeler üzerine yurt içi ve yurt dışında tespit edilen hedefler hava ve kara ateş destek vasıtaları ile gün boyu ateş altına alınmıştır. Faaliyet halen devam etmektedir.

10.   19 Ekim 2011 saat 17.00’de Şırnak Asker Hastanesinde bulunan yaralılardan dördü ambulans uçak ile GATA’ya sevk edilmiş, diğer yaralı 14 personelin tedavisine Şırnak ve Hakkâri Asker Hastanelerinde devam edilmektedir. Komutanlar yaralıları hastanede ziyaret etmiş olup hayati tehlikeleri bulunmamaktadır. Olayla ilgili olarak Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı ve Çukurca Cumhuriyet Başsavcılığınca adli işlemlere başlanmıştır.

11.   24 kahraman şehidimizin cenazesi 20 Ekim 2011 tarihinde Van’dan memleketlerine sevk edilmiştir.

12.   Meydana gelen bu olaylar üzerine hain eylemi gerçekleştiren terör örgütü üyelerini bularak etkisiz hale getirmek maksadıyla yurt içinde ve sınır ötesinde (Irak kuzeyinde) toplam beş ayrı bölgede komando, Jandarma Özel Harekât (JÖH) ve Özel Kuvvetlerden oluşan toplam 22 tabur ile geniş kapsamlı hava destekli kara operasyonlarının icrasına başlanmıştır.

13.   TSK mensupları bölgelerinde görevlerini ecdadına yaraşır bir şekilde, bu toprakları bize emanet etmiş aziz şehitlerimizin şahitliğinde yapmaya devam edecektir.

14.   Şehit olan personelimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, başta yakınları olmak üzere Yüce Milletimize başsağlığı dileriz.
kaynak/mynet/com

Saldırı emrini Abdullah Öcalan vermiş!


Saldırı emrini Abdullah Öcalan vermiş!







Öcalan aylar süren görüş yasağından sonra ilk görüşmesinde bu emri mi verdi?








Hakkari'de 24 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili şok iddialar ortaya atıldı. İddiaya göre saldırı emri İmralı'dan gitti ve hazırlıkları da 1 ay önce başladı
 
Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü yazısında Hakkari'de 24 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili şok iddialara yer verdi.
 
İddiaya göre saldırının emrini Öcalan verdi. Yine iddialara göre, saldırı hazırlıklarına tam 1 ay önce başlandı ve ağır silahlar katırlarla saldırının düzenlendiği bölgeye taşındı.
 
İşte Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi'nin saldırıyla ilgili askeri zaafiyet ve şok eden ayrıntılara yer verdiği o yazısı...
 
Şehit acısı düştü yine yüreğimize. Önce millet olarak bize büyük acı yaşatan saldırıya ilişkin ulaştığım bilgileri paylaşmak istiyorum. Saldırı talimatı Suriyeli Bahoz Erdal'dan geliyor.
 
"Hakkari'yi kaybetmemeliyiz" diyor.
 
Reşadiye baskınından bu yana örgütte etkinliği artan isimlerden birisi Bahoz Erdal kod adlı Feyman Hüseyin.
 
Karayılan'ın İran tarafından yakalanıp bırakılmasından sonra Feyman Hüseyin, Duran Kalkan ve Murat Karasu büyük ölçüde ipleri ele geçiriyor.
 
Öcalan'ın da 12 Ekim günü kardeşi ile yaptığı görüşmede, "Kandil askeri gerekliliği yapsın" diye yeni saldırılar için talimat sinyali verdiği belirtiliyor.
 
Sinyal Öcalan'dan talimat Bahoz Erdal'dan..
 
Çukurca'ya saldırı haberi Ekim ayı içerisinde geliyor güvenlik birimlerine. Bahoz Erdal'ın, "Çukurca'da uzun zamandır büyük eylem olmadığı, büyük bir eylem yapılması ve ağır silahlar kullanılması"na dair talimatı güvenlik birimlerine ulaştırılıyor.
 
Ancak eylem hazırlığı Eylül ayından itibaren başlıyor.
 
Örgüt mensuplarının Çukurca Yapraklı Köyü'nden,Cevizli ve Çeltikli köyleri istikametine 6 katırla bir adet Dokça ve mühimmat dolu çuvallar götürdükleri, her bir katırın yanında 2 kadın teröristin bulunduğu tespit ediliyor.
 
Yine Eylül sonu itibariyle "Hakkari-Çukurca ilçe merkezinin karşısındaki bölgeye Zap Kampı'ndan 200 adet havan sevk edildiği" bilgisi ile bu durum takviye ediliyor.
 
Zaten saldırı sırasında yoğun bir şekilde havan kullanıyorlar, ağır makinalılarla yaylım ateşine tutuyorlar, Çukurca'daki özel harekata ve lojmanlara ise roketatarla saldırıyorlar. Emniyet çevresinde 12 adet patlamamış roketatar bulunuyor. Örgüt aynı anda 8 ayrı noktaya saldırmak suretiyle yeni bir konsept ortaya koyuyor. Hem 'ben aynı anda 8 ayrı noktaya saldırabilirim' şeklinde bir güç gösterisi yapıyor hem de bir noktayı hedef alırken, diğer yerleri ateş baskısı altında tutarak yardıma gidilmesini önlüyor.
 
Saldırıyı Irak'tan gelen 250-300 teröristin gerçekleştirdiği tespit ediliyor. Ancak Karayılan'ın, İran'la anlaşmasından sonra telsiz talimatı ile PJAK militanları da bölgeye sevk edildiği için, örgütte terörist yoğunlaşması yaşanıyor.
 
Zaten Hakkari-Şırnak hattında halen aktif olarak 5 kampta 700 teröristin bulunduğu biliniyor.
 
Saldırıda Irak'tan gelenlere ilave olarak Çukurca Kazanvadisi Bölgesinde barınan 100 civarında teröristin de destek verdiği belirtiliyor.
 
Saldırı gece 01.10'da 8 ayrı noktaya aynı anda başlıyor. Jandarma Genel Komutanlığı'na saat 02.30'dan itibaren Çukurca şehir merkezine yapılan saldırının haberi geliyor.
 
Saldırı 8 noktaya yapılıyor ama asıl hedefin Keklikkaya olduğu ortaya çıkıyor. Bu mevkiye Keklikkaya Tepe'de deniliyor. Barkandi Tepe ile burası karşı karşıya. 46 askerimizin görev yaptığı Keklikkaya'da 21 şehit veriyoruz. 2'si ağır olmak üzere 14'te yaralımız var. Üzücü olan bir başka nokta ise Keklikkaya ile sabah 06.30'a kadar haberleşme imkanı sağlanamıyor.
 
İliklerimize kadar şehit acısını hissettiğimiz bir sırada, yine de bazı soruları sormak zorundayız.
 
Ama bir kısmı okur yazar olmayan insanlar tarafından yönetilen örgüt, sürekli taktik değiştiriyor.
 
Kendisini geliştiriyor.
 
Ama 30 yıldır terörle mücadele eden bir ülke olarak biz kalıcı bir konsept oluşturamadık.
 
30 yıldır örgüt saldırıda biz savunmadayız.
 
Bir türlü savunmadan saldırıya geçemedik.
 
250-300 terörist ağır silahlarla sınırdan geçiyor tespit edemiyoruz.
 
ABD'nin anlık istihbaratı nerede? Irak tarafından Predatörler, bizim sınırlarımızda Heronlar bunları niye tespit edemiyor?
 
Teröristler Predatörlerin uçuş süresi üzerine bir keşif yapıyor. Predatör 17 saat havada kalıyormuş. Teröristlerin geçişi tam bu süreye denk getirilmiş. Amerikan Predatörüne muhtaç olursan böyle olur.
 
Örgüt saldırılarını Eylül-Ekim aylarında yoğunlaştırıyor. Sonrası kış.
 
Peki Eylül sonu itibariyle katır sırtında 2'şer kadın teröristin kontrolünde taşınan bu silahlar kullanılmadan etkisiz hale getirilemiyor mu?
 
Bu saldırının planlaması 1 ay önce yapılıyor. Teröristler bir süredir bölgede keşif yapıyor. Hatta krokiler çiziyor, aralarında koordinasyon sağlıyorlar.
 
Ve Çukurca Kaymakamlığ'ının duvarına kadar sızabiliyorlar. Biz bunun istihbaratını alamıyoruz.
 
Uzun bir liste duruyor önümde.
 
Üzümlü Karakolu 20 şehit.
 
Alan Karakolu 20 şehit
 
Ortaklar karakolu 15 şehit.
 
Listeyi uzatıp canınızı sıkmak istemiyorum.
 
Aktütün, Dağlıca, Ortaklar, Işıklı, Üzümlü gibi karakollar ise birkaç kez saldırıya uğramış.
 
Keklikkaya ise daha önce 7 şehit verdiğimiz Hantepe'nin hemen 7-8 kilometre batısında yer alıyor. Bir üs bölgesi.
 
Hani biz sınırlarımızı profosyonel birliklerce koruyacaktık.
 
Bunların hepsi 8-10 aylık asker.
 
2008 yılında tüm sınırlarımızda profosyonel askerler olacaktı. Yıl 2011.
 
Profesyonel birlikler nerede?
 
Bir önceki Genelkurmay Başkanı Koşaner, internete sızan ses kaydında "Mücadele ediyoruz bilginiz olsun" demişti.
 
Neyle mücadele ediyorlarmış?
 
Sınırların profosyonel birliklerce korunmasına.
 
Saldırıya uğrayan sınır karakollarımız. En fazla kayıp verdiğimiz yerler Bestler-Dereler dediğimiz Hakkari ile Şırnak arasındaki bölge.
 
Buralardaki karakollar Cumhuriyetin ilk yıllarında kaçakçılığı önlemek amacıyla yapılmış.
 
Aradan 80 yıl geçmiş, elektronik gözetleme imkanları ortaya çıkmış.
 
Biz hala kendisi korunmaya muhtaç hale gelmiş Karakollarda direniyoruz.
 
Sonuç ortada?
 
Alan savunmasında ısrar edip, karakollara doldurduğumuz askerleri hedef haline getirmek yerine, sınırı elektronik ağla örmeyi, bölgeyi uydu ve insansız hava araçları gibi sistemlerle kontrol etmeyi niye düşünmüyoruz?
 
Bu ısrar niye?
 
Bu saldırıdaki mesaj açık.
 
Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyaretine karşı yapılan bir misilleme bu. Ama hazırlıkların Eylül sonu itibariyle başladığı dikkate alınırsa, 19 Ekim Habur'un yıldönümünün seçilmesi de üzerinde durulmaya değer bir nokta.
 
Her saldırının bir stratejisi vardır. Burada Başbakan'ın öfke kontrolünü kaybetmesi ve 90'lı yıllara dönülmesi amaçlanıyor.
 
MHP lideri Bahçeli'de sanki PKK darbe şartlarında oluşup, sıkıyönetim zamanında eylemlere başlayıp, OHAL döneminde gelişip serpilmemiş gibi OHAL ilan edilmesini önerdi.
 
Ama Başbakan bir kez daha savrulmadı.
 
Ama bir şeyler yapılmazsa Türkiye savrulmak üzere...
kaynak/mynet/com

En Çok Okunan Haberler

Google Arama