27 Kasım 2011 Pazar

Aksaray'da fuhuş baskını; 12 gözaltı.

Aksaray'da fuhuş baskını; 12 gözaltı


Aksaray'da fuhuş baskını; 12 gözaltı.
Aksaray'da bir pansiyona fuhuş baskını yapan polis 10'u kadın toplam 12 kişiyi gözaltına aldı. Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilen kadınlardan birisinin içeriye girerken "Annem görürse, tamam artık..." demesi dikkati çekti.


Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Kumar Büro Amirliği'ne bağlı ekipler, Aksaray'daki bir pansiyonda fuhuş yapıldığı ihbarı üzerine harekete geçti. Müşteri kılığında pansiyona giren polisler, kadınlarla fuhuş yapmak için saati 200 TL'ye anlaştı. Seri numaraları alınmış paralı kadınları veren polisler, baskın için dışarıda bekleyen ekiplere haber verdi. Pansiyona yapılan baskında aralarında Rus, Azerbaycan, Moldova ve Ukrayna uyruklu kadınların da bulunduğu 10'u kadın toplam 12 kişi gözaltına alındı. Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilen kadınlar, yüzlerini mont ve şapkalarıyla gizlemeye çalıştı. Kadınların birisinin, içeriye girerken "Annem görürse, tamam artık..." demesi dikkati çekti.
Yabancı uyruklu kadınların, yapılan işlemlerinin ardından sınır dışı edileceği öğrenildi. 
kaynak.mynet

Rehin alınan hayat kadınları kurtarıldı.

Rehin alınan hayat kadınları kurtarıldı


Rehin alınan hayat kadınları kurtarıldı.
Gaziantep’te 2 hayat kadınını silahla rehin aldıkları iddiasıyla 5 kadın satıcısının bulunduğu eve polis operasyon düzenledi. Operasyonda 5 kişi çok sayıda silah ve uyuşturucuyla birlikte yakalandı. 


Ordu Caddesi Deniz Apartmanı’nın zemin katındaki dairede sabah saatlerinde kavga olduğu ihbarını alan polis, evde kimseyi bulamayınca olay yerinden ayrıldı. Akşam 17.30 sıralarında aynı evden bir kadının yardım çığlıklarını duyan komşuları, durumu yine polise bildirdi. Olay yerine gelen polisin kapıyı çalması sonucu evde bulunan kişiler polise kapıyı açmayacaklarını söyledi. Kapının açılmaması üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Yaklaşık 45 dakika süren ikna çalışmaları sonunda kapı açıldı. İçeri giren polis, çeşitli suçlardan sabıkası olan Erkan A., İsmail E., Ali K., Adem K., Erol K.'yı gözaltına aldı. 
Evde yapılan aramada 2 ruhsatsız tabanca, 1 pompalı tüfek, 1 ninja kılıcı, 1 bıçak, yarım kilo toz esrar ve bir torba içerisinde yaklaşık 2 kilo kubar esrar ele geçirildi. Rehin tutuldukları iddia edilen 2 hayat kadınının, şüphelilerin dalgınlığından faydalanarak evin arka kapısından kaçtıkları öğrenildi. İki grup arasında kadınların paylaşılamaması nedeniyle önce kavga çıktığı, daha sonra kadınların silahla rehin alındığı iddia edildi. Silahların ateşlenmeye hazır olduğu, şüphelilerin olay yerine kavga için başka kişilerin de gelmesini beklediklerini öne sürüldü. 5 şüpheli, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Kaçan kadınları bulmak için çalışma başlatıldı. 
kaynak.mynet

Türkiye'de başka örneği yok

Anahtar kelime giriniz


Türkiye'de başka örneği yok.
KIZ Teknik ve Meslek liseleri bünyesinde açılanfotoğraf bölümüne ilk kez öğretmen ataması yapıldı.


Afyonkarahisar Zübeyde Hanım Kız Teknik veMeslek Lisesi'ne atanan fotoğraf öğretmeniKayhan Kemal Özçiçek, fotoğrafçılık branşında ataması yapılan ilk ve tek öğretmen oldu.
Türkiye genelinde Kız Teknik ve Meslek Liseleri bünyesinde geçen yıl açılan fotoğrafçılık dersine bu yıl ilk kez öğretmen ataması yapıldı. Pedagojik formasyon eksikliği nedeniyle atama yapılamayan fotoğrafçılık branşında, ilk atama Afyonkarahisar'a gerçekleşti. Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lisesi'nde göreve başlayan Kayhan Kemal Özçiçek, bu branşta Türkiye'de ataması yapılan ilk ve tek öğretmen oldu. 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü'nden mezun olan Özçiçek, pedagojik formasyon almadıkları için kendilerine öğretmenlik hakkı tanınmadığını söyledi. 2007 yılından itibaren fotoğraf bölümü mezunlarına formasyon hakkı tanındığını belirten Özçiçek, "9 Eylül Üniversitesi'nde pedagojik formasyon aldım. Fotoğrafçılık öğretmenliği alanında tek bir kadro açıldı. Başvurumu yaptım ve kadro açılan Afyonkarahisar'a atandım" dedi.
Kayhan Kemal Özçiçek, şu ana kadar dersin diğer branşlardaki öğretmenler tarafından verildiğine dikkat çekti. Özçiçek, şunları söyledi:
"Türkiye'de kadrolu olarak atanan ilk fotoğraf dalı öğretmeniyim. Afyonkarahisar'da sadece Zübeyde Hanım Kız TeknikMeslek Lisesi'nde bölüm açıldı. Fotoğrafçılık bölümüne bu yıl 9'uncu sınıfların kaydı alındı. 10 ve 11'inci sınıfımız da var. Öğrencilerimiz öğrendiklerini burada yerel basında da çalışarak pekiştirecektir."
kaynak.mynet

Ablasını terk eden eniştesini öldürdü

Anahtar kelime giriniz


Ablasını terk eden eniştesini öldürdü.

Sivas'ta bir kişi, ablasından 5 yıldır ayrı yaşayan eniştesi tarafından bıçaklanarak öldürüldü.

Kavganın, ölen şahsın ablasına yapılan, "Ben ve dini nikahlı eşimle birlikte yaşa" teklifi nedeniyle çıktığı iddia edildi.
İnşaat işçisi olarak çalışan H.D. (45), akşam 18.30 sıralarında dini nikahlı eşi T.E. (35) ve 2 çocuğu ile birlikte 5 yıldır ayrı yaşadığı resmi nikahlı eşi ve amcasının kızı N.D.'nin (45) Selçuklu Mahallesi Menekşe Sokak'taki evine gitti. İddiaya N.D.'nin aynı binada oturan kardeşi D.D. (38), kavga çıktığını duyunca ablasının evine gitti. D.D ile H.D. arasında çıkan tartışmanın büyümesi üzerine, H.D. ekmek bıçağıyla D.D.'yi bıçakladı.
Sol koltuk altı ve sırtından yaralanan D.D., ambulansla Sivas Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hayati tehlike kaydıyla Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edilen yaralı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. D.D.'nin cenazesi, Numune Hastanesi'nde yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edildi.
Olayın ardından polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alınan H.D., emniyetteki işlemlerin ardından dini nikahlı eşi T.E. ile birlikte adliyeye getirildi.
Kavganın, H.D.'nin N.D.'ye dini nikahlı eşi T.E. ile birlikte yaşamalarını teklif etmesi üzerine çıktığı iddia edildi.
kaynak.mynet

Müşteri dolu markete bomba attılar.

Anahtar kelime giriniz


Müşteri dolu markete bomba attılar.
Bölücü terör örgütü PKK'nın kuruluş yıldönümünü bahane eden yüzleri maskeli 6-7 kişilik grup, dün akşam saat 20.30 sıralarında Demirkapı Mahallesi, Yonca Sokak'taki bir marketin camlarını kırdı.


Markete giren grup, müşterilere sakin olmalarını söyledikten sonra bölücü terör örgütü PKK lehine slogan attı.
Terör yandaşlarından biri yanındaki patlayıcı düzeneği markete bıraktıktan sonra, grup koşarak uzaklaklaştı.
Bombanın patlamasıyla marketteki müşteriler ve çalışanlar korku dolu anlar yaşadı. Patlama sırasında yaralanan olmazken, dumandan etkilenen müşteriler için ambulans çağrıldı.
Patlayıcı düzeneğin ses bombası olduğunu tespit eden polis, güvenlik kamerası olmayan markete daha öncede saldırı olduğunu belirtti.
Olay yerinde inceleme yapan polis, saldırganları yakalamak için çalışma başlattı.
kynank.mynet.

Suriye'ye yaptırımlar..

Suriye'ye yaptırımlar


Suriye'ye yaptırımlar.

Arap Birliği Dışişleri Bakanları Suriye'ye yaptırım paketini onayladı.


KAHİRE (A.A) - Mısır'ın başkenti Kahire'de toplanan Arap Birliği Dışişleri Bakanları toplantısında kabul edilen yaptırımlar arasında mal varlıklarının dondurulması, Suriye Merkez Bankası ile yapılan anlaşmaların ve yatırımların durdurulması da bulunuyor.


Dışişleri Bakanları toplantısına başkanlık eden Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Hamad Bin Casım, düzenlenen basın toplantısında, Arap Birliği yaptırımlarını 22 üye ülkenin 19'unun desteklediğini söyledi.

Casım, Arap Birliği'nin Suriye konusunda başarısız olması durumunda soruna yabancıların müdahale etmesinden kaygı duyduğunu ifade etti.
kaynak.mynet

İstanbul'u 7- 8 büyüklüğünde deprem vuracak!

İstanbul'u 7- 8 büyüklüğünde deprem vuracak!


İstanbul'u 7- 8 büyüklüğünde deprem vuracak!

Prof.Dr. Jens Havskov, Van ve Erciş’i vuran depremin sürpriz olduğunu anlattı.


Uluslararası Yer Fiziği ve Sismoloji Birliği Başkanı Norveç Bergen Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jens Havskov, İstanbul'da 30 yıl içerisinde Richter ölçeğine göre 7 veya 8 büyüklüğünde deprem olasılığının yüzde 30 olduğunu söyledi.
 
Atatürk Üniversitesi’nin davetlisi olarak Erzurum’a gelen Uluslararası Yer Fiziği ve Sismoloji Birliği Başkanı Prof.Dr. Jens Havskov, Van ve Erciş’i vuran depremin sürpriz olduğunu anlattı. Oldukça yüksek hasara yol açan depreme neden olan fayın bilinmediğini vurgulayan Prof.Dr. Jens Havskov, şöyle dedi:
 
"Yüzeyde iz vermeyen bu fay şimdiye kadar bilinmiyordu. Eğer bölgede son 10-15 yıl içerisinde meydana gelen küçük depremler uzun süreli takip edilseydi belki bu fayın farkına varılırdı."
 
Van’da 23 Ekim günü meydana gelen Richter ölçeğine göre 7.2 büyüklüğündeki deprem ardından 9 Kasım’da merkez üssü Edremit olan 5.6 büyüklüğündeki depremin ayrı bir sarsıntı olmayacağını vurgulayan Prof.Dr. Jens Havskov, bunun 10 kilometre yakınlarında meydana gelen depremin artçı olduğunu kaydetti.
 
Prof.Dr. Jens Havskov, parçalı fayın çok fazla olduğu bölgede 5 binden fazla artçı meydana gelmesinin normal olduğunu açıkladı. Van ve çevresinde aynı büyüklükte ikinci bir deprem beklenmediğini ifade eden Prof.Dr. Jens Havskov, şöyle konuştu: "Bölgede imkansız olmamakla birlikte önümüzdeki birkaç on yıl içerisinde bu büyüklükte ikinci bir deprem olması muhtemel değil. Fayların üçlü eklem oluşturduğu Karlıova bölgesi çok önemli. Burası çok parçalı bir yapı gösteriyor. Doğu Anadolu’nun kuzey doğusu ve doğu anadolu fayı da uzun zamandır hareket etmiyor. Buralara da dikkat etmek gerekiyor."
 
"İSTANBUL’A DİKKAT"
 
Prof.Dr. Jens Havskov, İstanbul’da 30 yılda deprem olma ihtimalinin yüzde 30 olduğunu, buradaki olası depremin 7-8 büyüklüğünde gerçekleşebileceğini bildirdi. Türkiye’deki fay hareketlerinin yakından takip edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Jens Havskov, binaların da sağlam yapılmasına dikkat çekti.
 
BİLGİLERİNDEN FAYDALANDIK
 
Atatürk Üniversitesi’nde sismik hareketlerle ilgili yapılan çalıştaya katılan Uluslararası Yer Fiziği ve Sismoloji Birliği Başkanı Prof.Dr. Jens Havskov’un bilgi ve tecrübelerinden faydalandıklarını belirten Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Yrd.Doç.Dr. Mehmet Özyazıcıoğlu, enstitüye ait cihazların daha etkin kullanılması konusunda da faydalı bilgiler aldıklarını söyledi.
kaynak.mynet

CHP liderine bükemediğin bileği öp çağrısı

CHP liderine bükemediğin bileği öp çağrısı

CHP liderine bükemediğin bileği öp çağrısı

AK Parti Grup Başkanvekili ve Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, "Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum, Recep Tayyip Erdoğan'ın bükemediğin o bileğini öp" dedi.


AK Parti Grup Başkanvekili ve Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, "CHP Grup Başkanvekili, AK Parti'nin bileğini bükemediklerini itiraf etti. Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum, diğer yarısının gereğini de sen yerine getir ve Recep Tayyip Erdoğan'ın bükemediğin o bileğini öp" dedi.

Canikli, İl Özel İdare Kültür Sitesi Salonu'nda, AK Parti Giresun Merkez İlçe 4. Olağan Genel Kuruluna katıldı.

Son günlerde Ankara'da siyasetin biraz ateşli ve yoğun geçtiğini ifade eden Canikli, bunun yansımasının Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) muhalefetin meclis çalışmalarını engellemesi olarak gördüklerini belirtti.

Canikli, muhalefetin tek amacının meclisi çalıştırmamak olduğunu savunarak, şunları kaydetti: "Bu meclis milletin meclisi, oradaki milletvekilleri milletin vekilleri. Oraya bizi millet tek bir amaç için gönderdi. Millete hizmet etmek, bu ülkeyi daha ileriye taşımak için yapmamız gerekenleri yapmak vazifesini bize verdi. Biz bunun için Ankara'dayız. Bunun için meclisteyiz. Engellemeye çalıştığınız aslında milletin iradesi. Siz istediğiniz kadar engellemeye çalışın, biz bu meclisi çalıştıracağız ve çalıştırıyoruz. Millet orada iradesini milletvekilleri vasıtasıyla ortaya koyacak. Bunu hiçbir güç engelleyemez bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın."

"Derli toplu bir ana muhalefet istiyoruz"

Canikli, CHP'nin iç meselelerine karışmak istemediklerini ancak son zamanlarda kendi içinde sıkıntılar yaşadığını ifade ederek, şöyle devam etti: "Kendi içinizde sıkıntılar olabilir. Bu bizi ilgilendirmez. Ama derli toplu bir muhalefet görmek bizim de hakkımız. Her kafadan bir sesin çıktığı kimin ne dediğinin belli olmadığı, genel başkanın otoritesinin ciddi anlamda zaafa uğratıldığı bir ana muhalefet istemiyoruz biz. Muhatap olacağımız bir yapı istiyoruz. TBMM'deki çalışmalarda karşı karşıya geldiğimizde tek sesin çıktığı, biriyle konuştuğunuzda hayata geçirildiği bir yapı istiyoruz. Dağınık ve her kafadan bir sesin çıktığı muhalefetin onlara da faydası yok. AK Parti olarak bu bizim lehimize olabilir. Demokrasilerde iktidarın kuvvetli olması ne kadar önemli ise aynı şekilde muhalefetin de kuvvetli olmasının gerekli olduğunu düşünüyorum."

"Bükemediğin bileği öp"

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin "Bir CHP milletvekili olarak ben de Atatürk'ten ve İsmet Paşa'dan özür diliyorum. 9 yıldır bunları yenemedik, iktidar olamadık" açıklamalarına değinen Canikli, 'CHP Grup Başkanvekili, AK Parti'nin bileğini bükemediklerini itiraf etti.

Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum, diğer yarısının gereğini de sen yerine getir ve Recep Tayyip Erdoğan'ın bükemediğin o bileğini öp. Bunu gurur meselesi yapma. O öpeceğin bilek milletin bileği aslında. O bilek bu milletin yüzde 50'sinin desteğini alan bir bilek. O yüzden rahat ol ama gereğini yap."
kaynak.mynet

Bakan'dan İran açıklaması

Bakan'dan İran açıklaması


Bakan'dan İran açıklaması

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, İran ”Hava Kuvvetleri” Komutanı’nın ‘İran’a müdahale olursa Türkiye’deki füze kalkanını vururuz’ şeklindeki açıklamalarını değerlendirdi.


Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz İran Hava Kuvvetleri Komutanı'nın kendilerine yönelik bir saldırı olması halinde vuracakları ilk yerin Türkiye olduğunu söylemesine yönelik, bu konuyla alakalı önce bir resmi açıklama olması gerektiğini söyledi. Onların siyasi temsilcilerinin bu ibare doğru mu yanlış mı teyit etmeleri gerektiğini kaydeden Bakan Yılmaz, "Basından duyup da bizde onun üzerine bir beyanda bulunursak doğru olmaz. Şimdi Türkiye'nin Milli Savunma Bakanı böyle bir açıklama yapmış diyecekler ve onların da Milli Savunma Bakanı bizim bu açıklamamıza bir karşılık verecek. Bunlar basında çıkan haberlerdir. Söylenmiş mi söylenmemiş mi bir teyidini alalım, gereken açıklamayı bizde yaparız." diye konuştu.

TERÖRLE MÜCADELEDE KARARLILIĞIMIZ KESİN
Terörle mücadelenin devam ettiğini belirten Bakan Yılmaz, "Türkiye'nin bu mücadelede kararlılığı kesindir. Teröre yönelik olan hangi platformda bir mücadele verilmesi gerekiyorsa KCK'da bunlardan birisidir. Hukuk devleti içerisinde bu mücadele verilecektir. Hiç kimseyi mağdur etmeden mazlum durumuna düşürmeden, ama teröre destek vereni ise mutlaka soruşturma içerisine dahil olması gerekenleri soruşturmak, soruşturmaya dahil olmayanları ise mutlaka bu çerçeve dışarısında tutmak, bir kuyumcu inceliğinde hem emniyet hem de yargı mensupları çalışma yapıyorlar. Neticesini beklemek lazım ama Türkiye terörle mücadelede kararlıdır." açıklamasında bulundu.
kaynak.mynet

Bilgisayar Kullananları Tehdit Eden 4 Hastalık.

Bilgisayar Kullananları Tehdit Eden 4 Hastalık


Bilgisayar Kullananları Tehdit Eden 4 Hastalık.

Boyun fıtığı, tendinit, arpel tünel ve miyofasiyel ağrı sendromu. Aslında bu hastalıklardan sadece 12 basit önlem alarak korunmak mümkün olabiliyor.
Boyun fıtığı, tendinit, karpel tünel ve miyofasiyel ağrı sendromu. Bu hastalıklar günlük yaşamdaki basit hareketlerin bile yapılmasını önleyebilecek kadar ciddi boyutlara ulaşabiliyor. Ortak noktaları ise bilgisayarla çalışan kişilerde en sık görülen sağlık sorunu olmaları. Aslında bu hastalıklardan sadece 12 basit önlem alarak korunmak mümkün olabiliyor.

Bilgisayarların kullanımı ile işlerin yapılabilme hızının artması, iş yoğunluğunun artışını da beraberinde getiriyor. Çalışanların ekran karşısında daha çok zaman geçirmeleri ve buna bağlı fiziksel kondisyonlarının düşük olması, bilgisayarları aşırı ve hatalı kullanmaları sağlık sorunlarının artmasına neden oluyor. Acıbadem Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi’nden Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ayçe Atalay, bilgisayarın aşırı kullanımına bağlı zorlanmalarda en çok boyun fıtığı, tendinit, karpal tünel ve miyofasiyel ağrı sendromunun ortaya çıktığını belirtti. Atalay, “Aslında bu hastalıklardan basit önlemler ile korunmak mümkün olabiliyor. Ancak gereken önlemler alınmaz ve hastalık ortaya çıkarsa zaman kaybetmeden bir doktora başvurmalı. Çünkü erken tanı bu sağlık sorunlarının hızlı şekilde tedavi edilmesi sağlanabiliyor. Bunun aksine geç kalındığında ise iyileşme süresi gecikiyor ve hastalık kronikleşebiliyor.” dedi.

Bilgisayarın aşırı kullanımına bağlı oluşan sağlık sorunlarının daha çok aktif iş hayatında olan 30-50 yaş arasındaki kişilerde görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Ayça Atalay, bilgisayar kullananları tehdit eden 4 hastalığı şöyle sıraladı:
“Boyun fıtığı: Boyundan başlayan ve kola uzanan ağrılar özellikle güç kaybı ve uyuşukluk ile birlikte gelişirse, bu sorun boyun fıtığına işaret edebiliyor. Özellikle sabit pozisyonda uzun süre kalınması boyun fıtığını tetikleyen bir faktör olarak görülüyor.

Miyofasiyel ağrı sendromu: Özellikle uzun süre sabit pozisyonda çalışmak zorunda kalan çalışanlarda belli kaslarda ağrılı noktalarla gelişen ‘miyofasiyel ağrı sendromu’ ortaya çıkabiliyor. Bu sendrom genellikle sırt ve kürek kemiği çevresindeki kas gruplarında ağrıya neden oluyor.
Tendinit: Dirsek ve el bilek çevresinde farklı tendinit tabloları ortaya çıkabiliyor. Kişilerin klavye kullanılırken el bileklerinin aşırı yukarıda olması gibi ergonomi kurallarına uygun hareket etmemesi sonucu, el ve bilek çevresinde ağrılar oluşuyor. Tendinit erken tedavi edilmezse sürekli bir ağrıya yol açarak kişinin günlük işlerini uygulamasını bile kısıtlayabiliyor.
Karpal tünel sendromu: El ve bilek çevresinin aşırı kullanımına bağlı olarak ellerde özellikle geceleri belirgin uyuşma şikayetine neden olan karpal tünel sendromu da gelişebiliyor. Uzun süreli durumlarda el kaslarında güçsüzlük ve erimeler oluşabiliyor.”

12 ADIMDA BİLGİSAYARA BAĞLI HASTALIKLARDAN KORUNUN
Doç. Dr. Ayça Atalay, bilgisayara bağlı hastalıklardan korunmak için 12 yöntemi de şöyle sıraladı:
“Bilgisayar ekranınızı direkt olarak karşınızda tutun: Bilgisayar ekranı direkt olarak karşınızda olmalı. Ayrıca gövdenizden yaklaşık olarak kolunuz kadar uzak durmalı. Monitörün üstü, göz hizasında veya hafif aşağıda olmalı. Ekranın temiz ve eğimli olmaması da ergonomik açıdan dikkat edilmesi gereken bir başka faktör.

Klavyeniz dirseklerinizden hafifçe aşağıda olsun: Klavyeyi taşıyan kısmın kişiye göre ayarlanabilir olmasına dikkat edin. Klavye kullanırken el ve bileğinizi mümkün olduğunca düz pozisyonda tutun. Yani, el, bilek ve parmaklarınız aynı hizada olmalı. Klavyeniz dirseklerden hafifçe aşağıda olmalı. Klavyenizin bu yükseklikte olması önkol desteklerinin sırt ve omuz kaslarının gevşemesine imkan sağlıyor.

Mouse’u nazik kullanın: Mouse’un elinize uygun boyutta olmasına dikkat edin. Mouse’u hareket ettirirken tüm kolunuzu da hareket ettirin ve parmaklarınızı hafifçe kullanın. Ayrıca parmaklarınızı aşırı bastırmamaya da özen gösterin.
Mouse’u kullanım süresine dikkat edin: Mouse kullanım süresi ile kol ve eli ilgilendiren problemler arasında bağlantılı mevcut. Öyle ki 3 saatlik bilgisayar kullanımı bile işe bağlı aşırı kullanım sendromuna neden olabiliyor. Kullanım süresi arttıkça kişilerin şikayetleri orantılı olarak artıyor.

Her yarım saatte bir mola verin: Çalışırken yaklaşık yarım saatte bir kısa molalar verin. Bu sırada bazı egzersizleri uygulamanız, uzun süreli sabit pozisyonda kalmaya bağlı oluşan sorunları önleyecektir. Örneğin omuzlarınızı geriye çevirebilir, el bilekleriniz ile kollarınızı çevirebilir ve el bileklerinizi gerebilirsiniz.

Öne eğilmeden oturun: Bilgisayar karşısında çalışırken öne doğru eğilmeden oturun ve başınızı dengeli tutun. Omuzlarınızın da gevşek olmasına özen gösterin.

Pozisyonunuzu sık sık değiştirin: Pozisyonunuzu sık sık değiştirmeyi ihmal etmeyin. Masanın altında bacaklarınızın rahatça hareket edebileceği bir alan olmalı ve ayaklarınız yere düz temas etmeli. Dizlerinizi de 90 derecede tutmaya özen gösterin. Ayaklarınız yere temas etmiyorsa destek koymayı unutmayın.
Sandalyeniz her yöne hareket edebilsin: Her yöne hareket edebilen, yükseklik ayarına sahip, bel ve sırt desteği olan, aynı zamanda bacak arkası ile kolları destekleyen sandalyeleri tercih edin.

Ergonomik ortam hazırlayın: Aydınlatma, havalandırma, masa, sandalye ve büro malzemeleri gibi iş yeri koşullarını ergonomik prensiplere göre düzenleyin. Bu düzenleme öncelikle iş gücü kaybınızı önleyecektir.
Telefonu omuz ve baş arasına sıkıştırmayın: Özellikle telefonu omuz ve başınızın arasına sıkıştırmayın. Telefonu sık kullanıyorsanız baş telefonu ve kulaklık kullanmanız boyun ağrılarına karşı koruyucu olabiliyor.

Ofis malzemelerinizi düzenleyin: Çalışma alanı oluşturulurken çok sık kullandığınız malzemeleri yakına yerleştirmeniz kullanım kolaylığı sağlar. Böylece gerekli ofis malzemelerine kolayca ulaşabilirsiniz. Telefonu sağ elli iseniz sola, sol elli iseniz için sağa yerleştirin. Eğer tablo gibi referans bir materyel kullanılıyorsanız bunu göz seviyesine veya daha yukarıya yerleştirin.

Egzersiz yapın: İş dışındaki zamanlarınızda esnekliğinizi ve kondisyonlarınızı korumak için düzenli bir egzersiz programına katılın. Bilinen bir hastalığınız varsa önce tedavi olun, daha sonra doktorunuzun önerisine göre egzersize başlayın.”
kaynak.haberimport

Şimşek'ten 30 Kasım uyarısı..

Şimşek'ten 30 Kasım uyarısı


Şimşek'ten 30 Kasım uyarısı..

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeniden yapılandırmada 4. taksituyarısında bulundu.


Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeniden yapılandırmada ödenmesi gereken taksitlerden iki tanesini süresinde ve tam olarak ödemeyen mükelleflerin, son ödeme günü 30 Kasım olan 4'üncü taksiti de süresinde ve tam olarak ödememeleri durumunda, Kanun'dan yararlanma hakkını kaybedeceği uyarısını yaptı. Yararlanma hakkının kaybedilmesi halinde, ödenmeyen borç tutarları, yapılandırma öncesi haline dönüşecek
 
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeniden yapılandırmada 4. taksit uyarısında bulunurken, “Yeniden Yapılandırma kapsamında, ödenmesi gereken taksitlerden iki tanesini süresinde ve tam olarak ödemeyen mükellefler, 4. taksiti de süresinde ve tam olarak ödemezlerse, Kanun'dan yararlanma hakkını kaybedecek” dedi.
 
Bakan Şimşek, yaptığı açıklamada, Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 sayılı Kanunun getirdiği imkanlardan yararlanmak üzere, başvuruda bulunan mükelleflerin borçlarının yeniden yapılandırıldığını hatırlattı.
 
Yapılandırma hükümlerine göre, alacak asıllarına güncelleme oranı (TEFE/ÜFE) uygulanarak hesaplanan borçlarını, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödeyen mükelleflerin, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer;i alacaklar ile vergi aslına bağlı olan cezalardan kaynaklanan borçlarının tamamının tahsilinden vazgeçildiğini kaydeden Şimşek, 6111 sayılı Kanun hükümlerinden taksitliödeme seçeneğini seçmek suretiyle yararlanan mükelleflerin, yapılandırılan borçlarına ilişkin taksitlerini süresinde ödemeleri gerektiğine işaret etti.
 
Bakan Şimşek, bir takvim yılında, ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde 6111 sayılı Kanundan yararlanma hakkının kaybedileceğine dikkati çekti.
 
Son ödeme günü, 30 Kasım
Yapılandırılan borçlara karşılık 2011 yılı içinde, 4 taksit ödemesinin öngörüldüğünü hatırlatan Şimşek, 4'üncü taksitin son ödeme gününün, 30 Kasım 2011 tarihi olduğunu bildirdi.
 
Bakan Şimşek, 2011 yılında ödenmesi gereken 4 taksitten ikisini süresinde ve tam olarak ödeyen borçluların, Kanun hükümlerinden yararlanmaya devam edeceklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
 
“Özellikle 2011 yılında ödenmesi gereken taksitlerden iki tanesini süresinde ve tam olarak ödememeksuretiyle, iki ihlal hakkını kullanmış olan mükellefler, son ödeme günü 30 Kasım 2011 tarihi olan, 4'üncü taksiti süresinde ve tam olarak ödememeleri halinde, Kanundan yararlanma hakkını kaybedecek.
 
Kanundan yararlanma hakkının kaybedilmesi halinde, ödenmeyen borç tutarları yapılandırma öncesi haline dönüşecek. Bu alacaklar, gecikme zammı da uygulanmak suretiyle 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre, haciz dahil olmak üzere, her türlü icrai işlemle takip edilecek.”
 
Bu arada, 25 Şubat 2011 tarihinde yürürlüğe giren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 sayılı Kanundan yararlanmak isteyen mükellefler, 31 Mayıs 2011 tarihine kadar vergi dairelerine başvuruda bulunmuştu. Başvuruda bulunan mükelleflerin borçları, yeniden yapılandırılmıştı.
 
Tahsilat oranı, yüzde 85
Öte yandan, yeniden yapılandırma kapsamında ilk üç taksitte tahsil edilen alacak tutarı, 11 milyar 429 milyon 163 bin 206 lira olarak gerçekleşti.
 
6111 sayılı Kanun gerçekleşmelerinde yapılan tahsilatın toplam alacağa oranı ikinci taksitte yüzde 24, 3. taksit itibariyle yüzde 29 olurken, ikinci taksit tahsilat oranı yüzde 59, 3. taksit tahsilat oranı ise yüzde 64 olarak gerçekleşti.
 
Tahsilat oranı ise üçüncü taksitin vadesinin sona erdiği eylül itibariyle, yüzde 85 olarak gerçekleşti.
 
AA

Damadı bile loto milyonerini tehdit etti..

Damadı bile loto milyonerini tehdit etti


Damadı bile loto milyonerini tehdit etti

Antalyalı loto milyoneri, parayı buldu ama huzuru bulamadı!Herkes istediğini alsa da kimsememnun olmadı! 'Talihsiz talihli' ise tek hayalini açıkladı: Çiftçilik yapacağım!


Antalya'da Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nden emekli olan 64 yaşındaki Hasan Yörük, güçlükle geçiniyordu. Aksu ilçesindeki 2 katlı müstakil bir evde oturan 3 çocuk babası Yörük'ün büyük oğlu dolandırıcılıktan cezaevine girince, hayatı alt üst oldu. Kızı bir berberle evli olan Yörük'ün, diğer oğlu da işten ayrılmıştı. Biriken borçlarını ödeyememeye başlayan Hasan Yörük, borcu borçla kapatmak için, emekli maaşını teminat göstererek 7 bin lira kredi aldı. Kurtuluşu şans oyunlarında arayan Yörük'e yıllardır amorti bile çıkmamıştı. Geçen 28 Haziran'da her zamanki gibi iki kolon Süper Loto oynadı. Ertesi gün ise bir arkadaşına, "Yıllardır oynuyorum ama hiç ikramiye çıkmıyor. Artık bir daha oynamayacağım" dedi. Ancak Yörük, 30 Haziran'daki çekilişte haftalardır devreden Süper Loto'nun iki talihlisinden biri oldu ve 11 milyon 295 lira kazandı.
 
'KIZINI BOŞARIM' TEHDİDİ
Sabah'ta yer alan habere göre; İki katlı evindeki mütevazı hayatına devam eden Yörük, ehliyeti olmamasına rağmen önce kendisine bir kamyonet, oğluna ise Mercedes marka bir otomobil aldı. Ardından sıcak yaz aylarını daha rahat geçirebilmek için Antalya'ya 130 kilometre mesafedeki Elmalı ilçesinden 92 bin liraya bir yayla evi aldı. Ancak ikramiye kazanmasının ardından "dostlarının" sayısı hızla artan Yörük'ten artık herkes yardım istemeye başlamıştı. Bu arada cezaevinde bulunan oğlunun mahkûm arkadaşları da Hasan Yörük'ün milyoner olduğunu duyunca "yardım" istemeye başladı. Sık sık oğlunu ziyarete giden Hasan Yörük, iddiaya göre başına bir şey gelmemesi için oğluna ayda 40 bin lira göndermeye başladı. Kızı ve damadını da unutmayan Yörük, çifte Antalya'da 135 bin liralık bir ev ve damadının berberlik yapabilmesi için bir dükkân aldı.

 Ancak bununla yetinmeyen damadı, "Kızını boşarım" diyerek kayınpederinden sık sık para istemeye başladı. Yörük, son olarak evinin yakınında 100 dönümlük bir tarla alarak buğday ekmeye başladı. Bundan sonra çiftçilik yaparak huzur arayacağını söyleyen Yörük, hâlâ 2 katlı müstakil evinde oturuyor ve vaktinin büyük bölümünü arkadaşlarıyla kahvehanede okey oynayarak geçiriyor.
kaynak.mynet

En Çok Okunan Haberler

Google Arama