25 Ekim 2011 Salı

11 yıldır toplanan vergileri ne oldu?

11 yıldır toplanan deprem paraları ne oldu?



Devlet 11 yıldır deprem zararlarıiçin 23 milyar dolar vergi topladı.


1999 yılında meydana gelen iki büyük depremin ardından yürürlüğe giren ve geçici süreyle olağanüstü vergilerle (ek gelir ve kurumlar vergisi, ek emlak vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi, özel işlem vergisi) deprem zararlarının karşılanması amaçlanmıştı.


Maliye ek vergilerden 2000 yılında 2.5 milyar lira gelir elde etti ve bu vergiler 2003 yılına kadar uzatıldıktan sonra kaldırıldı. Ancak bir vergi var ki amacı tam 11 yıldır 1999 depreminin yaralarını sarmak için alınıyor.Gazete Habertürk'ün haberine göre, Özel İletişim Vergisi yoluyla devlet vatandaşların cebinden 11 yıldır 32 milyar lira (yaklaşık 23 milyar dolar) vergi aldı. 23 milyar doların ne kadarı 2000’li yıllarda 1999 depreminin yaralarını sarmak için kullanıldı bilinmez ama bu vergi hâlâ devlet bütçesinin en büyük yardımcısı. 


Özel İletişim Vergisi’ni telefon kullanan ve telefon cihazı alan vatandaşlar ödüyor. Son yıllarda cep telefonu kullanımı ve konuşma süreleri de arttığı için devletin bu vergiden elde ettiği kazanç her geçen yıl katlanarak büyüdü.
11 yılda Merkezi Yönetim Bütçe Gelirleri kalemi yüzde 500 artarken Özel İletişim Vergisi’nden devletin topladığı gelir yüzde bin arttı. 2000 yılında sadece 420 milyon lira vergi geliri elde eden devlet 2011 yılında 4.4 milyar lira gelir elde etmeyi planlıyor. 2011 yılının ilk 9 ayında 3.3 milyar liralık vergi çoktan devletin kasasına girmiş durumda.
kaynak.mynet.com

29 Ekim Resepsiyonu İptal

29 Ekim resepsiyonu iptal


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 29Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla düzenlenecek resepsiyonu Van'daki deprem nedeniyle iptal etti.


Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklama şöyle:


''Sayın Cumhurbaşkanımızın, Cumhuriyet'in 88. yıldönümü vesilesiyle 29 Ekim Cumartesi günü verecekleri resepsiyon, Van'da meydana gelen deprem nedeniyle iptal edilmiştir.

Acılar devam ederken, enkaz altında bulunanvatandaşlarımızın kurtarılması için yoğun çalışmalar sürerken, halkımız bunun derin kederini yaşarken, Sayın Cumhurbaşkanımız bu yılki resepsiyonun iptal edilmesi talimatını vermişlerdir.''
kaynak.mynet.com

Erdoğan "Tanklar Kuzey Irak'a girmedi

Erdoğan "Tanklar Kuzey Irak'a girmedi"



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tankların Kuzey Irak’a girdiği yönündeki haberleri yalanladı.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tankların Kuzey Irak’a girdiği yönündeki haberleri yalanladı.


Erdoğan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

Sınır ötesi yapılan operasyonlarda 250 ile 270 teröristin etkisiz hale getirildiği tahmin edilmektedir.

BBC’nin açıklamış olduğu rakam Genelkurmay tarafından kesinlikle doğrulanmıyor. Tankların sınırı geçtiği iddiası kesinlikle doğru değil. Sadece sınırda bir normal tatbikat yapılmıştır.

Herhalde bu tatbikatı arkadaşlarımız sınır ötesi olarak mı görüyor bunu anlamıyorum.

Basın mensuplarıyla yaptığımız toplantıda 'doğru habere dikkat edelim' dedik. İlgili birimlerimize talimat verdik. 'Sıkı sıkı bilgi verin ki yanlış bilgilendirme olmasın' diye.

Terörle mücadele, siyasetle de müzakere anlayışımıza devam ediyoruz.

TSK'DAN AÇIKLAMA

Genelkurmay Başkanlığı da konu ile ilgili bir açıklama yaptı. Genelkurmay'ın açıklaması şöyle:

1.   Bugün, bazı basın yayın organlarında tanklarımızın sınır ötesine geçtiğine dair haberlere yer verilmiştir.

2.   Bu haber doğru değildir.

3.   Tank birliklerimiz, Silopi doğusunda, sınırlarımızın içerisinde ve sınıra yakın bölgelerde eğitim ve tatbikat icra etmişlerdir.
kaynak.mynet.com

İşte deprem bölgesinin öncelikli ihtiyaçları

İşte deprem bölgesinin öncelikli ihtiyaçları



Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), deprem bölgesinde öncelikli olarak ihtiyaç duyulan malzemeleri açıkladı.


Öncelikli ihtiyaçların çadır, konteynır, battaniye, uyku tulumu, çabuk bozulmayacak ve stok imkanı bulunan gıda malzemeleri, katalitik soba (tüpü ile birlikte), temizlik malzemeleri, ve su olduğu belirtildi. AFAD’tan yapılan açıklamada, şöyle denildi: 

"Başkanlığımıza ve Van Valiliğine; valilikler, kurumlar, STK’lar ve vatandaşlarımızdan yoğun bir şekilde yardım yapma talepleri gelmektedir. Toplanan yardımları gönderecek valilikler, kurumlar, STK’lar ve vatandaşlarımızın, yardımları göndermeden önce Van Valiliği ile koordine sağlamaları, yardımların sağlıklı bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını sağlayacaktır. Yardımlarda, aşağıdaki listede yer alan malzemelere öncelik verilmesi uygun olacaktır. Öncelikli İhtiyaç Listesi; Çadır, konteyner, battaniye, uyku tulumu, çabuk bozulmayacak ve stok imkanı bulunan gıda malzemeleri, katalitik soba (tüpü ile birlikte), temizlik malzemeleri, su."

Van Cezaevin'de isyan

Anahtar kelime giriniz
    Pazar günü saat 13.41’deki deprem sırasında 150 kadar hükümlü ve tutuklunun duvarın yıkılmasından yararlanarak firar ettiği ve büyük çoğunluğunun yakınlarını gördükten sonra yeniden döndüğü Van M Tipi Cezaevi’nde bu kez isyan çıktı.

    Merkez üssü Van’ın Demirözü Köyü olan bu akşamki 5.4 büyüklüğündeki artçı şok bölgede şiddetli hissedilirken, cezaevindeki hükümlü ve tututklular paniğe kapıldı. Bazı koğuşlarda yataklar ateşe verilirken, 1000 kadar hükümlü ve tutuklunun bulunduğu cezaevinde isyan bir anda yayıldı.

    Güvenlik güçleri firarlara karşı cezaevi çevresinde geniş önlem alırken, itfaiye ekibi de çıkan yangını söndürme çalışması başlattı.

    İSYAN SONA ERDİ

    Kısa sürede birçok koşuğunda katılımıyla çıkan isyan, yapılan görüşmelerin ardından saat 20.00 sıralarında müdahaleye gerek kalmadan sonlandırıldı.

    Cezaevinde isyan haberiyle birlikte tutuklu ve hükümlü yakınlarının yanısı sıra deprem nedeniyle bölgede bulunan DTP milletvekilleri de cezaevine geldi. Çevrdesinde polisin geniş güvenlik önlemi aldığı cezaevinde endişeli bekleyiş sürerken, tutuklu ve hükümlüler yönetime taleplerini iletti.

    Meydahna gelen artçı şoklarla koğuşlarda can güvenlikleri olmadığından endişe ettiklerini ve bahçeye kurulacak çadırlara ya da en kısa sürede başka illere nakillerini isteyen tutuklu ve hükümlüler, cezaevi koşullarının da iyileştirilmesini istedi.

    Yapılan görüşmeler sonucunda taleplerinin yerine getirileceği sözünü alan tutuklu ve hükümlüler jandarmanın müdahalesine gerek kalmadan eylemlerine son verdi.

    Koğuşlarda çıkan yangınlar da itfaiye ekipleri tarafından tamamen söndürüldü.

    Bu arada polis, cezaevi çevresinde aldığı önlemleri sürdürürken, hükümlü ve tutukluların diğer illere nakledilmesini isteyen yakınları da cezaevinden ayrıldı.
    kaynak.mynet.com

İstanbul 7.0 ile sallanırsa Dünya Gelse Altından Kalkamaz...

İstanbul 7.0 ile sallanırsa...


Van'daki facianın acısı tümTürkiye'yi sarmışken akıllara ister istemez olası bir İstanbul depreminin yaratacağı yıkım geliyor.ş dünyası, 'İçimiz yanıyor, giden can geri gelmez. Van'a gücümüz yeter. Ancak olası İstanbul depreminde dünya gelse altından kalkamaz. Kentsel dönüşüm şart' diyor

 
Van depreminin acı bilançosu tüm Türkiye'yi derinden yaraladı. Ülkenin tek yürek olup, Van'ın yaralarını sarmaya çalıştığı bugünlerde akıllara ister istemez 10 yıl içinde gerçekleşeceğine kesin gözüyle bakılan İstanbul depremi geldi. Bu yıl mart ayında yapılan konut kurultayında kentsel dönüşümün yol haritası çizilmiş, yeni stratejinin 'deprem esaslı kentsel dönüşüm' üzerine kurulduğu anlatılmıştı. Bu kurultayda yapılan bir açıklama ise olası İstanbul depreminin boyutlarını gözler önüne seriyordu.
 
SÜREÇ HIZLANMALI
İstanbul'da meydana gelecek 7.0 büyüklüğünde bir depremin yaratacağı hasar 100 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Aynı toplantıda açıklanan verilere göre bunun yaşanmaması için gerekli kentsel dönüşümün maliyeti ise 25 milyar dolar. İnşaat sektörünün temsilcileri ülkeyi yasa boğan Van depreminin kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması için bir ders olması gerektiği konusunda hemfikir. Dumankaya Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, Van depreminden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şöyle devam ediyor: Her deprem olduğunda, bunları konuşup, sonra unutmamız çok üzücü. Ancak dikkat çekmemiz gereken çok önemli bir nokta var. Van'ı kurtarabiliriz. Kızılay yetişir, devlet yetişir, şirketler yetişir.
 
DÜNYA GELSE BİRŞEY YAPAMAZ
AĞAOĞLU Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu da 'Bu olay hepimizin ciğerini yaktı. Katkı sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız' dedi. Ve şöyle devam etti: 'Van'ın nüfusu 1 milyon kişi. Bu, İstanbul'un bir ilçesinin nüfusu kadar bile değil. Giden canlar geri gelmez. Çok üzgünüz. Ama devletimiz güçlü, biz Van'ın yarasını sararız. Ama İstanbul için durum böyle değil. Testi kırılmadan tedbir alınmalı. 99 depremi sonrasında bir arpa boyu yol katedilmedi. Şu anda İstanbul'daki binaların durumu acıklı halde. Van'dakilerden çok daha kötü. Kentsel dönüşüm için çok acilen harekete geçilmesi lazım. Yoksa İstanbul depreme şu anki konumunda yakalanırsa, dünya gelse bir şey yapamaz. İstanbul'a ordu bile giremez. Umarım Van depremi, bize acı bir ders olur.'
 
Kat Mülkiyeti Kanunu değişmeli
GAYRİMENKUL Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Işık Gökkaya 1999 yılı öncesinde deprem yönetmeliğine uygun binaların yapılmadığını söyledi. Türkiye'deki binaların yapının durumuna göre ortalama 30 ila 50 yıl ömrü bulunduğunu ifade eden Gökkaya, bir an önce Türkiye'de sağlıksız binaların envanterinin çıkartılması gerektiğini kaydetti.
Türkiye'de mevcut konut stokunun yüzde 45'inin ömrünü tamamladığını, Türkiye'deki yapı stokunun yüzde 45'inin yenilenmesi gerektiğini ifade eden Gökkaya, 1999 öncesi üretilen binaların bir an önce yenilenmesi gerektiğini kaydetti.
 
Gökkaya, ''Kentsel dönüşüm kanununu sağlıklı şekilde çıkarmak gerek. Kat mülkiyeti kanunu bir an önce değişmeli'' dedi. İmar transferinin de çok önemli olduğuna işaret eden Gökkaya, insanların imar haklarını başka bölgelere transfer edebilmesi ve imar haklarının menkulleştirilmesinin de ciddi anlamda bir sermaye oluşumu için önemli olduğunu vurguladı.
 
Van'daki depremde yıkılan binaların çoğunluğunda sigorta olmadığını gördüklerini söyleyen Gökkaya, ''Yapı denetim firmalarını daha farklı bir yapıya dönüştürmek lazım. Sigortalı olmayan binalara ruhsat veya yapı kullanım izni verilmemeli. Artık devletin yaptırımını hissetmemiz lazım'' diye konuştu.
 
Van'daki betoncuların kalite belgesi yok
VAN'DAKİ  deprem felaketi ile birlikte mevcut konutların kalitesi tekrar sorgulanmaya başlandı. Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Ayhan Güleryüz, Van'da 7 tane, Erciş'te 3 tane hazır beton firması bulunduğunu ve bunların hiçbirinin Kalite Güvence Sistemi (KGS) belgesi olmadığını belirtti. ''Bunlar birliğimize üye değil'' diyen Güleryüz, depremde binaların yıkılmasında kalitesizliğin etkili olduğunu söyledi. Binalarda santimetrekarede 300 kilo yük taşıyabilen C30 sınıfı beton kullanılması gerektiğini dile getiren Güleryüz, ''Türkiye Hazır Beton Birliği olarak İstanbul'da 1988'den önce yapılan binaların kalitelerini kontrol ettirdik. Aldığımız numunelerde bu binaların çoğunun beton kalitesinin ortalama C9 olduğunu gördük. Bu binalar bırakın depremi, zamanla kendi kendine de yıkılacaktır'' diye konuştu. Aynı depremin İstanbul'da olması durumunda can kaybının çok daha fazla olacağını ifade eden Güleryüz, 1999 depreminden sonra yapılan markalı projelerde denetimin yüksek olduğu sözlerine ekledi.
 
İstanbul'a kimsenin gücü yetmez
Dumankaya, 'İstanbul her yere bakar ama böyle bir durumda İstanbul'a hiçbir yerin gücü yetmez. Bir an önce kentsel dönüşüm sürecinin hızlanması gerek. Yapılacak iş çok fazla. Herkes elini vicdanına koysun. Kimse kentsel dönüşümün önüne set koymamalı. Bunun vebali hepimizin boynuna. Kentsel dönüşümün uygulanmasını hızlandıracak yasalar, kararnameler bir an önce çıkmalı' dedi.
kaynak.mynet.com

Van'da hain saldırı Depremzedelere Yardım eden 4 asker yaralı




Mehmetçik, Van’da yaşanan depremde arama kurtarma çalışmalarına katılırken bir yandan da hain saldırıya uğradı.

Van Başkale de dün akşam saatlerinde askeri bir araca teröristler tarafından el yapımı bomba atıldı.
Askeri birlikler, depremde enkaz altında kalan vatandaşlara yardım etmek için çalışırken durumdan yararlanmak isteyen teröristlerin askeri karakola taciz ateşi açtığı da belirtildi. Saldırıda 4 askerin yaralandığı kaydedilirken, yaralıların askeri ambulans helikopterlerle Van asker hastanesine kaldırıldığı öğrenildi.
kaynak.milliyet.com.tr

Deprem vergilerini sordu, TRT böyle susturdu!

Deprem vergilerini sordu, TRT böyle susturdu!


Prof. Ercan, hükümetin zorunlu hale getirilen deprem vergisi ile yıkılan evleri yaptırması gerektiğini söyleyince TRT Spikeri Gülnur Akalın konuğunu susturdu.


Dün Van'da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremin ardından televizyon kanalları yeniden deprem uzmanı profesörleri ekranlara çıkarmaya başladı. Bunlardan biri de TRT Haber'de ekrana çıkan ve Van'daki depremi anlatan Prof. Dr. Ahmet Ercan'dı.

Türkiye'deki şehirlerin çoğunun 1. derece deprem kırıklarının olduğu bölgelerde kurulduğunu anlatan Prof. Ercan, hükümetin zorunlu hale getirilen deprem vergisi ile yıkılan evleri yaptırması gerektiğini söyleyince TRT Spikeri Gülnur Akalın konuğunu susturdu.
"2006-2007 yıllarında çıkarılan deprem yönetmeliği uyarınca halkın cebinden 5 kuruş para çıkmadan bu yapıların yapılması gerekiyor." diyen Ahmet Ercan şöyle devam etti sözlerine:
"Çünkü sayın Ecevit döneminde, 1999 Depreminden sonra bir deprem vergisi konmuştu. Bu deprem vergisi sayın Erdoğan döneminde kalıcı hale getirildi. Daha önce geçiciydi. Şu anda Deprem vergisinin kullanım amacı yoksullara ceplerinden para çıkmadan binaları yenilemek, yeniden yapmaktı. Bu güne kadar deprem vergisi olarak toplanan para yaklaşık 50 milyon dolar civarındadır. Bu paranın kentsel dönüşüm için kullanılarak, halkın ölümden kurtarılması tek çaredir."
REJİ UYARDI, KONUĞUNU SUSTURDU
Ahmet Ercan, bu sözleri söylerken, fonda rejinin TRT Haber spikeri Gülnur Akalın'ın kulaklığına yaptığı çağrı duyuluyordu. Spiker Ercan'ın sözlerini sonlandırması için sık sık müdahale etmeye çalıştı ve en sonunda "Sayın Ercan, bizleri aydınlattınız çok teşekkür ediyoruz" diyerek yayını sonlandırdı.
kaynak.mynet.com

Hükümet yetersizliğini resmen itiraf etti

Hükümet yetersizliğini resmen itiraf etti

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Van'daki deprem çalışmalarıyla ilgili Meclis'e hem bilgi verdi hem de bir itirafta bulundu


Hafta sonu yaşanan 7.2'lik felaketle yerle bir oldu. Yüzlerce aile sokaklarda kaldı. Kara kış da yaklaşınca felaket bölge insanı için işkenceye dönüştü. Devletten tek istedikleri ise 'sıcak bir çorba ve çadır'dı.

 
Ancak devlet bu ihtiyacı karşılamakta yetersiz kaldı. Hükümetin güçlü ismi Beşir Atalay da bu yetersizliği bugün Meclis'teki oturumda açık açık itiraf etti:
 
"Bu kadar yüksek talep beklemiyorduk."
TBMM Genel Kurulu'nda bugün düzenlene oturumda Beşir Atalay, Hükümet adına gündemdışı söz alarak, Van'daki depremin ardından yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. 
 
SON BİLANÇOYU AÇIKLADI
Van'da çok katlı 6 binanın yıkıldığını anlatan Atalay, ağırlıklı olarak hasarın Erciş ve köylerinde görüldüğünü söyledi. Atalay, Erciş'te 80 binanın tamamen yıkıldığını, 19 köyde ise bin 362 binanın kullanılamaz hale geldiğini bildirdi.
 
Atalay, depremde şu ana kadar 370 kişinin hayatını kaybettiğini, bunların 248'inin Erciş'te, 122'sinin ise Van'da depreme yakalandığını açıkladı. Yaralı sayısının ise bin 300 olduğunu belirten Atalay, yaralıların bir kısmının ayakta tedavi edildiğini, kalanların Van, Ankara ve deprem bölgesine yakın illerin hastanelerine nakledildiklerini anlattı.
 
AFAD Başkanlığının koordinasyonu yürüttüğünü anlatan Atalay, deprem haberi alınır alınmaz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile kendisinin de aralarında bulunduğu bazı bakanların Van'a hareket ettiğini söyledi.
 
Atalay, ilk anda ülkedeki arama ve kurtarma ekiplerinin harekete geçirildiğini ifade ederek, ''Böyle afet durumlarında özellikle bu afet deprem ise önemli husus, arama ve kurtarma çalışmalarının hızlı şekilde yürütülmesidir'' dedi.
 
ULAŞILMAMIŞ KÖY YOK
Yaralılar için sağlık sistemini en etkili şekilde çalıştırmaya başladıklarını belirten Atalay, şöyle devam etti:
 
''Sayın Başbakan ile hemen Erciş'e ulaştık, çalışmaları yerinde gördük, vatandaşlarla görüşmeler yaptık. Van'a döndük, gerekli talimatlar verildi. Gece saat 03.00'e kadar yaralılarla ilgilenildi.
 
Türkiye bu konuda çok büyük birikime sahip. Acı tecrübelerle bu birikim oluşmuştur ama dünyanın en tecrübeli ekipleri burada. Hemen hava köprüsü kuruldu. Ekiplerin önce Van'a sonra Erciş ve köylere ulaşması sağlandı. Van Havaalanında helikopterler hazırdı. Çok hızlı şekilde olay yerine ulaşıldı. Depremle tüm birikimimiz şu anda Van'da dır. Yaklaşık 3 bin arama kurtarma personeli var. Her enkazın başında 2-3 grup var. Ulaşılmamış bir köy yok. Sadece Erciş'te enkaz çalışmaları devam ediyor. İş makinesi, vinç sıkıntısı çekilmedi. Vatandaşlara, özel teşebbüse özellikle teşekkür ederim. Herkes kendi elindeki vinci ve ya diğer araçları seferber etti.''

SAĞLIK ÇALIŞMALARI
Sağlık çalışmalarının kapsamlı ve başarılı bir şekilde yürütüldüğünü anlatan Atalay, çevre illerden büyük bir sağlık personeli takviyesi olduğunu belirtti. Deprem bölgesine 2 ambulans uçak getirildiğini ifade eden Atalay, ayrıca 7 ambulans helikopter ve Türk Silahı Kuvvetleri helikopterlerinin de görev yaptığını söyledi.
 
BÖlgede 210 ambulansın görev yaptığını anlatan Atalay, Van'da hizmete yeni açılan Eğitim ve Araştırma Hastanesinin büyük bir hizmet gördüğünü ifade etti.
 
Erciş ve Van'daki hastanelerden 37 yaralının uçaklarla Ankara'ya götürüldüğünü belirten Atalay, binalardaki hasar tespiti çalışmalarının da hızlı bir şekilde sürdüğünü anlattı.
 
Kurulan hava köprüsü aracılığıyla depremzede vatandaşların tüm ihtiyaçlarının karşılanmaya çalışıldığını ifade eden Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
''Van, Erciş ve köylerimize 15 bin civarında çadır ulaşmıştır. Yarın sabaha kadar da çadır sayısı 25 bine çıkacaktır ama yine de çadır konusunda vatandaşın daha fazla talebi olmuştur. Belli bir yetersizlik de yaşanmaktadır. Bunun sebebi şu; hemen ilk akşam çadırkentler kuruldu, evi yıkılanlar oraya yerleştirildi ama artçı sarsıntılar olduğu için hiç kimse evine girmek istemiyor. Çadırkentlere de gitmek istemiyor. Bir çadır sahibi olmak evinin yakınında kalarak, bazı ihtiyaçlarını zaman zaman evden karşılamak istiyor. Bu tabii bir talep. Bu yolu da açtık.
 
Çadır konusunda işin doğrusu bu kadar yüksek talep beklemiyorduk. Hasar tespiti hızlı bir şekilde yapılıyor. Evi sağlam olanlara 'eve girin' deniliyor. Diğerlerine 'kırmızı çarpı' işareti konuluyor. Ama vatandaşa 100 bin hane çadır talebinde bulunduğunda onu karşılayamıyorsunuz. Çadır ve ısıtıcı dışında bir sıkıntı yok. Hem devlet kurumlarından hem sivil toplum kuruluşlarından çok ciddi şekilde yardım özellikle dün geceden itibaren Van'a akmaya başladı. Türkiye'nin tüm imkanlarını seferber ettik. Komşu ülkelerden de çadır nakli sağlanıyor.''
 
KALICI KONUTLAR
Van'ın merkezinde hayatın normale dönmeye başladığını belirten Atalay, marketlerin, mağazaların, işyerlerinin açık olduğunu bildirdi.
 
''Deprem şehri'' atmosferinin giderek azaldığını vurgulayan Atalay, köylere kadar sıcak yemek dağıtımının sürdüğünü söyledi.

kaynak.mynet.com

En Çok Okunan Haberler

Google Arama