14 Ocak 2012 Cumartesi

Öcalan'ın posta kutusu çöktü

Öcalan'ın posta kutusu çöktü


Öcalan'ın posta kutusu çöktü


Abdullah Öcalan’ın tutuklu bulunduğu İmralı’dan gönderdiği talimatların terör örgütüne kapalı devre maille iletildiği ortaya çıkarıldı. Sistemin işleyişi ise 'özel şifreli...


Öcalan’ın İmralı’dan gönderdiği talimatların terör örgütüne kapalı devre maille iletildiği ortaya çıkarıldı. erör örgütü KCK'nın önceki operasyonda devre dışı kalan İstanbul Kent Meclisi'ni yeniden yapılandırdığı belirlendi. Yeni organizasyonun Uludere olayını bahane ederek halkı sokağa dökmeye çalıştığı ortaya çıktı. Öcalan’ın talimatlarının sorumlulara iletilmesi için ilginç bir sistem kurulduğu da tespit edildi. Talimatlar mail ortamında dolaşıma girmiyor. Sadece bir elektronik posta adresine konuluyor. Şifrelerin verildiği kuryelerle örgüt yöneticilerine ulaştırılıyor.

Terör örgütü KCK'ya yönelik yeni operasyon dalgası gündeme damgasını vurdu.  17 ilde 123 adreste arama yapıldı. 'KCK Kent Meclisi İl Yürütme Konseyi' ile 'Önderlik Alt Komisyonu'na' yönelik eş zamanlı operasyonda eski milletvekili Fatma Kurtalan ve DEHAP eski Başkanı Tuncer Bakırhan da aralarında bulunduğu 33 kişi gözaltına alındı. Hakkında yakalama kararı bulunan kişilerin sayısının 49 olduğu bildirildi. Polis, 'KCK Önderlik Alt Komisyonu'nun' Abdullah Öcalan'dan avukatları aracılığıyla aldıkları talimatları, Cihat Yoldaş'a ait kapalı devre maile yazdıkları, dolaşıma kapalı olan bu mailin şifrelerinin canlı kuryeler aracılığıyla ilgili kişilere gönderildiğini tespit etti. Öcalan’dan gelen talimatların mail ortamında dolaşıma girmeden sadece bir elektronik posta adresinde bulunduğu KCK’nın görevlendirdiği kişilerde olan şifrelerle bu adreslere girilip talimatların uygulandığı belirlendi.

ULUDERE BAHANE EDİLMİŞ

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, KCK'ya yönelik iki ayrı operasyon için düğmeye bastı. Uludere'de yanlışlıkla öldürülen 34 köylüyü bahane ederek halkı sokağa dökmeye çalışan "KCK Kent Meclisi İl Yürütme Konseyi" üyeleri ile kurdukları kapalı devre mail trafiğiyle Abdullah Öcalan'dan aldıkları eylem talimatlarını örgüte ulaştıran KCK Önderlik Alt Komitesi üyelerine yönelik eş zamanlı operasyon düzenledi. Örgütün daha önce yapılan operasyonda büyük oranda devre dışı kalan İstanbul Kent Meclisi'nin yeniden yapılandırıldığı belirtildi. İddialara göre yeni sistem Uludere olayını protesto etme bahnesiyle Taksim ve Tarlabaşı’ndaki olaylarla kendini gösterdi. Yapılan operasyonun bir ayağının yeniden yapılandırılmaya çalışılan KCK İstanbul Kent Meclisi’ne yönelik olduğu öğrenildi.

Operasyonda, Uludere'de yanlışlıkla öldürülen 34 köylü olayını bahane ederek halkı sokağa dökmeye çalışan "KCK Kent Metclisi İl Yürütme Konseyi" ile Abdullah Öcalan'ın talimatlarını kapalı devre maillerle örgüt tabanına ulaştıran "Önderlik Alk Komisyonu" üyesi 33 kişi gözaltına alındı.

EYLEM TALİMATLARI KAPALI DEVREDE

Abdullah Öcalan'ın avukatlarına yönelik yapılan operasyonlarda, Abdullah Öcalan ile örgüt tabanı arasında eylem ve talimat iletişimi kesilmişti. Ancak yapılan çalışmalarda ve elde edilen istihbarat bilgilerinde örgütün yeniden bu sistemi hayata geçirdiği tespit edildi. Terör polisi yaptığı çalışmalarda, Abdullah Öcalan'ın avukatları aracılığıyla gönderdiği eylem talimatlarının, KCK Önderlik Alt Komisyonu üyeleri tarafından, Cihat Yoldaş adına açtıkları maile yazdıkları, bu mailleri dolaşıma sunmayarak polisin teknik takibinden kurtuldukları, bu eylem talimat maillerinin ulaşmasını istedikleri kişilere de canlı kuryelerle mail şifresini göndererek ulaştırdıkları tespit edildi. Kapalı devre mailin şifresinin her iki ayda bir değiştirildiği ve her değişiklik sonrasında canlı kuryelerin yeni şifreleri örgüt yöneticilerine ulaştırdığı belirlendi.

KURYELER TEK TEK TESPİT EDİLDİ

Yapılan teknik takipler sonrasında, örgütün haberleşmek amaçlı olarak kullandığı ve özel kuryelerle şifrelerinin dağıtıldığı bu maile giren, Önderlik Alt Komisyon üyesi olduğu iddia edilen eski milletvekili Fatma Kurtalan, Tuncer Bakırhan, KESK'te görevli bir kişi ile Diyarbakır Belediyesi'ne bağlı olarak çalışan bir şirket yetkilisi gözaltına alındı.

ZANA'NIN KOMŞUSU GÖZALTINDA


Yapılan soruşturmada, KCK Önderlik Alt Komisyonu üyelerinin Abdullah Öcalan'dan gelen eylem talimatlarını, Cihat Yoldaş isimli bir kişi üzerine açılan maile yazdıkları, ve bu eylem talimatlarının ulaştırılması istenen kişilere canlı kuryelerle bu mailin şifrelerinin dağıtıldığı tespit edildi. Polis yaptığı çalışmalarda, adına mail açılan Cihat Yoldaş'ın Leyla Zana'nın kızı Ruken Zana ile Ankara Çankaya'da yan yana dairelerde kaldığını belirledi. Polis Leyla Zana'nın kızının yan dairesinde kalan Cihat Yoldaş'ın evine baskın düzenleyerek gözaltına aldı.

ANKARA’DA ARAMA YAPILAN EV KiMiN?

KCK operasyonunda en çok tartışılan isim Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana oldu. Polisin Zana'ya ait olduğu ileri sürülen Ankara'daki bir evde arama yaptığı ve bilgisayara el koyduğu kaydedildi. Zana evin kendisine ait olduğunu savunurken İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen, evin sahibinin şüpheli şahıslardan C.Y. olduğunu ifade etti.

Çankaya'daki evin kapısının çilingirle açıldığı belirtildi. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, aramaları haber almaları üzerine TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile telefonla görüştüğünü, Çiçek'in, Leyla Zana'nın kaldığı evin bir başkasının üzerine kayıtlı gözüktüğünü, polisin bu nedenle evde arama yaptığını söylediğini belirtti.

ZANA: KİMSE BİLGİ VERMEDİ    
 

Leyla Zana ise oğlunun askerlik problemiyle ilgili Brüksel’e gitmek üzereyken evine operasyon yapıldığı haberini aldığını söyledi. Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Zana, “Sanki bu ülkede kaçak pozisyondaymışız, halkın seçtiği insanlar değilmişiz gibi bir uygulama ile sabaha karşı komşuları rahatsız ederek, kapıları kırarak içeri giriyorlar. Biz 12 Eylül’ü yaşamış insanlarız. Bize hiçbir şey sürpriz olmaz. Hiç kimse bilgi vermedi. Bu sabah 6.30 uyandım. Böyle bir şey olmuş. Kolay gelsin kendilerine diyoruz. Bu uygulamalarla toplumu daha çok ayrıştırdıklarını görüyoruz. Demokratik zemine olan inançtır bizi Ankara'da tutan. İnşallah demokratik zemini daha fazla dinamitlemezlerî dedi.

'O ev şüpheliye ait'

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen, Leyla Zana'nın Ankara ilinde bulunan ikametgahında arama yapıldığı yönündeki iddiaları yalanladı. Seçen, "Soruşturma kapsamında milletvekili Leyla Zana'nın adreslerinde arama yapılmasına dair herhangi bir karar alınmadığı, arama yapılan adresin şüpheli  şahıslardan C.Y'ye ait olduğu, bu adresin adı geçen milletvekiliyle hiçbir ilgisinin bulunmadığı tespit edilmiş, bu husus resmi kayıtlar ve arama yapılan apartmandaki yöneticinin beyanlarıyla da teyit edilmiştir'' dedi.

IP NUMARASI VE ADSL YOLDAŞ’IN ÇIKTI

Operasyonda teknik takip ile kapalı devre e-posta hesaplarına giren isimler arasında yer aldığı belirtilen eski milletvekili, Tuncer Bakırhan, Fatma Kurtalan ile bir KESK görevlisi ve Diyarbakır Belediyesi’ne bağlı çalışan bir şirket sorumlusu gözaltına alındı. Bu şahısların terör örgütü KCK’nın Önderlik Alt Komisyonu üyesi olduğu iddia edildi. İncelemeler sonucunda bu e-posta hesabına giriş yapan IP numarasından birinin Ankara Çankaya’da ikamet eden Cihat Yoldaş’a ait olduğu saptandı. Bu hesaba giriş yapılan ADSL hattının da Yoldaş adına kayıtlı olduğu belirlendi. Yoldaş’ın Zana’nın uzaktan akrabası olduğu ileri sürüldü. Yoldaş’ın kapı komşusunun da Zana’nı kızı Ruken Zana olduğu iddia edildi.

Oscar'a yeni salon aranıyor

Oscar'a yeni salon aranıyor

Dünyanın en önemli film ödülü olan Oscar için daha büyük bir yer aranıyor.

AA

Oscar ödül töreni, son 10 yıldır Hollywood Bulvarı'ndaki 3 bin 300 koltuk kapasiteli Kodak Theatre'da yapılıyor.
Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi ile Kodak Theatre arasındaki sözleşmenin sona ermesiyle 2014'teki ödül töreninin nerede yapılacağı merak konusu oldu.
Oscar ödül töreni için inşa edilen Kodak Theatre'ın 37 basamaklı merdiveni, törene uzun gece elbiseleri ve yüksek topuklu ayakkabıları ile katılan aktrisler için büyük sorun çıkarıyor.
Los Angeles'taki 7 bin 100 koltuk kapasiteli Nokia Theatre, ödül törenine ev sahipliği yapabilecek yerler arasında ilk sırada geliyor.
Nokia Theatre, Emmy Ödülleri ve Amerikan Müzik Ödülleri'nin sahiplerini bulduğu yer olarak tanınıyor.
Öte yandan, Oscar ödül törenini Hollywood'ta tutmak için yapılan kampanyalar da hız kazandı.
Oscar ödül töreninin Hollywood'a ait olduğunu ileri süren Hollywood Ticaret Odası, ödül töreninin Los Angeles'a ya da başka bir yere taşınmasına şiddetle karşı çıkıyor.
Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi ise yıllık maliyeti 20 milyon doları bulan ödül töreni için yeni yer arayışına 2013'ten sonra başlayacağını açıkladı.

İstanbul'da kar yağışı bu gece duracak

İstanbul'da kar yağışı bu gece duracak

İstanbul'da kar yağışı bugün öğle saatlerinde başladı. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü, yüksek kesimlerde lapa lapa yağan karın, gece 23.00'ten sonra duracağını bildirdi.

ntvmsnbc ve Ajanslar

İSTANBUL - İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamada, kentin iç kesimlerinde kar yağışının etkili olduğu ve karın Çatalca, Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Çamlıca tepesi, Ümraniye, Sultanbeyli ve Pendik'te de tuttuğu belirtildi.
Sabah 7 derece olan sıcaklığın öğleden sonra 1 dereceye kadar düşmesiyle iç kesimlerde yağışın kar şekline dönüştüğü kaydedildi.
Kar yağışının gece 23.00'ten itibaren duracağı bildirildi.
Bu arada, yarın en yüksek sıcaklığın 3 derece olacağı ve parçalı bulutlu bir havanın etkili olmasının beklendiği bildirildi.
Öte yandan, hazırlıksız yola çıkan sürücüler, kar yağışı nedeniyle görüş mesafesinin de kısalmasının etkisiyle küçük çaplı kazalara yol açtı. Bu nedenle, zaman zaman trafik aksadı.

İmam nikahlı eşe elektrikli tecavüz

İmam nikahlı eşe elektrikli tecavüz




Ankara’nın Keçiören İlçesi'nde cezaevinden firar eden 22 yaşındaki Hamit Ç., gizlice girdiği evinde imam nikahlı eşine elektrik verip bayılttıktan sonra 8 saat boyunca tecavüz etti. Eşinin uyumasını fırsat bilip evden kaçan D.A.'nın şikayeti üzerine Hamit Ç., kısa sürede yakalandı.
Keçiören İlçesi Yeşilöz Mahallesi’nde kadına yönelik şiddet, vahşet boyutlarına ulaştı. Sincan Cezaevi’den firar eden Hamit Ç. (22), gizlice evine döndü. Eve giren genç adam, 4 yıl birlikte yaşadığı imam nikahlı eşi D. A.’yı (22) beklemeye başladı. Akşam saatlerinde eve dönen D. A. imam nikâhlı eşini karşısında görünce, şaşkına döndü. Saatlerdir evde yalnız başına eşini bekleyen Hamit Ç., “Bu saate kadar neredeydin?” dediği eşini tekme tokat dövmeye başladı.

HAP İÇİRDİ

Kemer ve sopayla genç kadını döven Hamit Ç., sonra da zorla bir kutu hap içirdi. Hızını alamayan Hamit Ç., elektrik vererek işkence yaptı. İmam nikâhlı eşinin işkencelerine dayanamayan D. A., bir süre sonra kendinden geçti ve bayıldı.
KORUMA İSTEDİ
Saatlerce işkence yaptığı genç kadının kendinden geçmesini fırsat bilen Hamit Ç., 8 saat süreyle kadına tecavüz etti. 2 günü evde yarı baygın geçiren genç kadın, önceki sabah kendine geldi. İmam nikâhlı eşinin uyuduğunu gören D. A., mutfak camından evi terk ederek, savcılığa sığındı. Genç kadın başından geçenleri savcıya anlattı ve koruma istedi.
ARKADAŞI SAKLADI
Soruşturmayı yürüten savcının talimatı üzerine eve baskın yapıldı. Evde bulunamayan Hamit Ç.’nin gidebileceği tüm adresler tek tek arandı. Sonunda cezaevi firarisi Hamit Ç.’nin, arkadaşı Ali İ.’nin evinde saklandığı tespit edildi. Polis ekipleri Ali İ.’nin kapısını çaldı. Polisin geldiğini anlayan Hamit Ç. evin arka balkon kapısından atlayarak kaçmak istedi. Yalınayak kaçmaya çalışan cezaevi firarisi, evi saran polisler tarafından kısa süreli bir kovalamacadan sonra yakalandı.
SAHTE KİMLİK ÇIKTI
Yaralama ve uyuşturucu madde kullanma suçlarından aranan Hamit Ç.’nin üzerinden Berkem K. adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı ve psikiyatri servisine ait muayene barkotu çıktı. Polis tarafından sorgulanan Hamit Ç., ifadesi alındıktan sonra çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak firar ettiği cezaevine gönderildi.(Habertürk)

Genç mühendislerin büyük başarısı

Genç mühendislerin büyük başarısı


Adana’da biri makine, diğeri bilgisayar mühendisi olan iki genç, Sanayi ve Ticaret Bakanlığından sağlanan 100 bin lira ve KOSGEB’den aldıkları 75 bin liralık hibe desteğiyle düşünce gücüyle hareket edebilen servis robotu geliştirdi.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Makine Mühendisliği Bölümü mezunu Ali Özgün Hırlak, Atılım Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu çocukluk arkadaşı Burak Özdemir (27) ile Gaziantep’te geçirdikleri çocukluk yıllarında robot yapmak için elektronik malzemelerle uğraştıklarını söyledi.
Yıllar sonra çocukluk hayallerini gerçekleştirmek için arkadaşı Özdemir ile bir araya geldiklerini ve birşirket kurup, robot üretimi için Çukurova Teknoloji Geliştirme Merkezi’nde çalışmaya başladıklarını anlatan Hırlak, ilk etapta Sanayi ve TicaretBakanlığından 100 bin lira destek aldıklarını ifade etti.
Servis Robotu çalışmalarının olgunlaşması üzerine Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’ndan da (KOSGEB) 75 bin liralık hibe desteği aldıklarını kaydeden Hırlak, şöyle devam etti:
"Üzerinde çalışmamızı sürdürdüğümüz robot alışveriş merkezleri, kafeler, okullar, oteller ve lokanta gibi işletmelerde kullanılabilir. Gelen müşterilerle ilgilenebilecek, müşterileri kapıda karşılayıp, siparişlerini alabilecek kapasitedeki robot, 1.5 saatlik şarj süresine sahip ve bir kilograma kadar hassas yük taşıyabiliyor. Müşteriler robotun gövde kısmındaki dokunmatik ekrandan yemek menüsü hakkında bilgi alabilecek. Elinde tepsi ile yemek taşıyabilecek. Çocukları eğlendirmek için de yardımcı olabilir.

Bu robotun en önemli özelliği düşünce gücüyle komut alabilmesi. Kafama takılı olan elektronik kit ile beynimdeki nöron aktivitelerini, yani sinir hücrelerimdeki aktiviteyi ölçerek bunu robotun bilgisayarına yönlendiriyorum. Bu bilgi robotun bilgisayarında işlendikten sonra hareket ünitesinde yönlendirilerek istediğim komutu yapmasını sağlıyor. Yani robot düşünce gücüyle hareket edebilme özelliğine sahip. Bu özellik gelişmiş ülkelerde de robotlarda kullanılıyor." Hırlak, geliştirdikleri prototipin rekabet gücü yüksek ve teknolojik gelişmeye katkı sağlayacak bir servis robotu olduğuna işaret ederek, "Robotu wireless kamera, sensör ve hoparlör taşıyacak şekilde tasarlıyoruz. Ayak kısmındaki tekerleklerle ilerleyen robot kendi etrafında da dönebiliyor" dedi.
Robotun insana benzeyen ilgi çekici ve uygun bir dış görünüşe sahip olmasına da önem verdiklerini vurgulayan Hırlak, Latincede "Arabacı Takım Yıldızı" anlamına gelen "Auriga" adını verdikleri robotun ses, ışık ve hareket dizileri iyi algıladığını kaydetti. Hırlak, şöyle devam etti: "Robot aynı zamanda bilgisayardan wireless kontrol, sesle kontrol, internet üzerinden kontrol, görüntü işleme aracılığıyla hareketle kontrol de edilebiliyor. Bu robot istenmesi halinde bomba imha, casus robot, robotik kol olarak da (uzuvsuz insanlar için) tasarlanabilir." Servis robotlarının en fazla Japonya’da üretildiğine dikkati çeken Hırlak, proje sonucunda çocuklara yönelik modeller de geliştirebileceklerini kaydetti.
Çalışmaları süren robot üzerinde kendi kendine şarj edebilme özeliği üzerinde durduklarını vurgulayan Hırlak, sesle komutta daha hızlı hareket edebilme ile ve multimedya özellikleri konusunda da çalışma yürüttüklerini kaydetti.
-SERİ ÜRETİM YAPACAKLAR-
Hırlak, prototipi hazır olan robotun eksikliklerinin giderilmesinin ardından seri üretime geçeceklerini söyledi.
Robotların bütün yaş grupları ve eğitim seviyesindeki insanlar tarafından oldukça ilgi ve merakla karşılandığını belirten Hırlak, şunları kaydetti: "Servis robot pazarının önümüzdeki 10 yıl içerisinde 30 kat artarak büyümesini bekliyoruz. Böylece projemiz daha da değerlenecek. Veriler gösteriyor ki yakın geleceğin en önemli sektörlerinden birisi robotik teknoloji olacak. Bu sektöre ayrılan Ar-Ge payı artırılmalı. Ülkemizin şirketleri bu sektöre zamanında giremezse tüketici konumuna düşebiliriz."

İnternet bankacılığı kullananlar dikkat

İnternet bankacılığı kullananlar dikkat


İnternet bankacılığı kullananlar dikkat


İstanbul polisi virüslü mail yollarak internet bankacılığı kullanan kişilerin hesabından 388 bin lira çektiği öne sürülen 12 kişiyi gözaltına aldı.


Ekiplerin 7 aydır sürdürdüğü çalışmada internet üzerinden vatandaşların banka hesabınlarına girdiği belirtilen 12 kişiyi gözaltına aldı.
Şebeke üyelerinin İnternet bankacılığı kullanan kişilerin bilgisayarlarına virüslü mail göndererek bilgilerini ele geçirdiği belirlendi.
Bilgilerini ele geçirdikleri 9 kişinin hesaplarını boşalttığı belirlenen şüpheliler paraları çektikleri bankamatiklerin güvenlik kameralarına da yakalandı.

Polis, 388 bin liranın 124 bin lirasının havale edilmesinin önüne geçti. Emniyette sorgulanan şüpheliler Ümraniye Adliyesi'ne gönderildi.mynet

Rum basını kin kustu

Rum basını kin kustu


Rum basını kin kustu


Rum basını KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın vefatını kin kusan yorumlar eşliğinde verdi.


Politis gazetesi, Rauf Denktaş’ın Yunanca konuşarak Kıbrıs Türk devleti ile Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’a değinerek son nefesini verdiğini yazdı.
Kıbrıs'a adanmış bir ömür - Foto Galeri
Hasta yatağında "KKTC bağımsızdır" dedi



Türk siyaset dünyası yasta
Rauf Denktaş hayatını kaybetti
KKTC'de Cuma gününe kadar yas ilan edildi
Ata'mızı kaybettik


Alithia gazetesi, “Birçok cinayet işleyen terör örgütü TMT’nin kurucusuydu” dedi. Fileleftheros gazetesi “Kıbrıs’taki işgal’in lideri Rauf Denktaş öldü” ifadesini kullandı.
Politis gazetesi “Yunanca Konuşarak Öldü. Denktaş Dün Akşam Son Nefesini Verdi" başlıklarıyla ön sayfadan aktardığı haberinde, Denktaş’ın “Yunanca sayıklayarak” ve Kıbrıs Türk devleti ile Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’a değinerek son nefesini verdiğini yazdı.
Haberi iç sayfalarında “Rauf Öldü. Ölmeden Önce Yunanca Konuşuyordu” başlıklarıyla veren gazete, Denktaş’ın ölmeden önceki sağlık durumuyla ilgili ayrıntılara yer verdi.
Denktaş’ın kızı Ender Vangöl’ün, Denktaş yoğun bakımdayken neler yaşandığıyla ilgili anlattıklarını yazan gazete, Perşembe günü Denktaş’la geçiren Ender Vangöl’ün, “belki de KKTC’nin kurucusunun lider profilini yüceltme çabası içerisinde” babasının solunum cihazına bağlanmadan önce Kıbrıs sorunu ve Dimitris Hristofyas, ayrıca eşine değinerek Yunanca bile konuşmaya başladığını kaydetti.

-“DENKTAŞ ÖLDÜ KIBRIS’A BÖLÜCÜ MÜHRÜNÜ BIRAKTI”-
Kinci tavrını satırlara yansıtan Alithia gazetesi de Denktaş’ın ölüm haberini “Denktaş Öldü” başlığını kullanarak ön sayfadan duyurdu. Haber iç sayfalarında “Denktaş öldü. Kıbrıs’a bölücü mührünü bıraktı. Birçok cinayet işleyen ve EOKA’nın ENOSİS mücadelesini yaralamakta kullanılan terör örgütü TMT’nin kurucusuydu. Denktaş’ın hayatının son aşamaları” diyen gazete, Denktaş’ın ölümünü, Ender Vangöl’ün anlattıklarını ve Denktaş’ın geçmişte oynadığı rolleri ayrıntılı bir şekilde aktardı.
Dün akşam üzeri Denktaş’ın öldüğüyle ilgili söylentilerin olduğunu, ancak bu söylentilerin 21.00 sularında yalanlandığını yazan gazete, bundan bir saat sonra Denktaş’ın öldüğünün açıklandığını belirtti.
-“KIBRIS’TAKİ İŞGAL’İN LİDERİ RAUF DENKTAŞ ÖLDÜ”-
Haravgi gazetesi de Denktaş’ın ölümünü iç sayfada “Denktaş Öldü” başlığıyla verdi. Öte yandan Fileleftheros gazetesi bugünkü sayısında “Solunum Cihazında Kritik Saatler” başlığıyla verdiği haberinde Denktaş’ın sağlık durumuyla ilgili bir haber yayımlarken, sabahın erken saatlerinde internet sayfasında Denktaş’ın ölümünü “Kıbrıs’taki İşgal’in Lideri Rauf Denktaş Öldü” başlığıyla duyurdu.
Simerini gazetesi de bugünkü sayısında Denktaş’ın durumunun kritik olduğuyla ilgili bir haber yayımladı.
ANKA

Mossad'la ilgili iddialar ortalığı karıştırdı

Mossad'la ilgili iddialar ortalığı karıştırdı


Mossad'la ilgili iddialar ortalığı karıştırdı


Foreign Policy dergisi, İsrail gizli servisi Mossad’a bağlı ajanların kendilerini CIA ajanı gibi göstererek, Pakistan ve İran'da gizli operasyonlar gerçekleştirdiğini öne sürdü.


Derginin internet sitesinde, dün, Mark Perry imzasıyla yayımlanan özel haberde, Mossad’ın 2007-2008 yıllarında ABD hükümetinin bilgisi dışında Pakistan’da faaliyet gösteren Cundullah terör örgütünün üyelerini yanına çekmek için gizli operasyonlar yaptığı iddia edildi.
Perry, CIA iç yazışmalarına dayandırdığı haberinde, ABD pasaportu taşıyan Mossad ajanlarının Amerikan dolarları kullandığı ve Cundullah üyelerini İran’da bir dizi saldırı ve suikast düzenlemeye azmettirdiğini belirtti. Dönemin ABD Başkanı Geroge W. Bush’un bu olayı sonradan öğrendiği ve çok öfkelendiği ifade edildi.

"TAM BİR SAÇMALIK"

İsrailli üst düzey bir yetkili, yaptığı açıklamada haberi, “tam bir saçmalık” olarak nitelendirdi.

Yetkili, söz konusu haber doğru olsa, dönemin Mossad şefi Meir Dagan’ın ABD’de “persona non grata” yani istenmeyen adam ilan edileceğini belirterek, “Dagan bir daha asla Washington’a ayak basamazdı” diye konuştu. Haaretz gazetesi, normalde, Tel Aviv yönetiminin Mossad’la ilgili haberlere yanıt vermekten kaçındığını hatırlatarak, “Ancak Perry’nin haberi ile ABD’nin İranlı bir bilim adamına hafta başında düzenlenen suikastı kınaması bir araya gelince, İsrailli yetkililer hiç vakit kaybetmeden haberi yalanladı” yorumu yapıldı. İsrailli yetkililerin 1980’lerdeki Jonathan Pollard olayının ardından Perry’nin haberini cevapsız bırakmaları durumunda iki istihbarat kurumu arasındaki ilişkilerin daha da gerileceğinden endişe ettikleri belirtildi.mynet

‘Sıra 23 Nisan ve 30 Ağustos’ta’

‘Sıra 23 Nisan ve 30 Ağustos’ta’

Stadyumlarda öğrencilerin katılımıyla yapılan 19 Mayıs törenlerine getirilen sınırlamanın ardından, 29 Ekim, 23 Nisan ve30 Ağustos kutlamalarına da yeni düzenle yapılması gündeme geldi.

ntvmsnbc
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı törenlerinin öğrencilerin katılımıyla yapılan stadyum ayağına getirilen sınırlamanın ardından, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 30 Ağustos Zafer Bayramı resmi törenlerinin kutlamalarına da yeni düzenle yapılması gündeme geldi.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği başkanlığında yapılan çalışmada Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı temsilcilerinin katılımıyla ulusal ve resmi bayramların kutlama ritüelleri ele alındı. Çalışma kapsamında 1981 yılında kabul edilen Ulusal Bayramlar ve Genel Tatiller Hakkında Yasaya dayanılarak çıkarılan yönetmelik ve yönergelerde yapılması planlanan değişiklikler değerlendiriliyor. Çalışma kapsamında ulusal bayramlarda yapılacak resmi programlara halkın katılımını arttırmak amacıyla devlet protokollerinin ikinci plana alınması amaçlanıyor.
Çalışmada, 30 yıl önce benimsenen yasada yer alan kutlama ritüellerinin artık geçerliliğini yitirdiği, halkın ulusal bayramlarına katılımını sağlayamadığı gerekçesiyle törenlerin resmi devlet protokolleriyle yapılan törenler olmaktan çıkarılması amaçlanıyor.
Ulusal bayramlarda yapılan geçit törenlerine ilişkin programa da bazı sınırlamalar getirilmesi tartışılıyor. Buna göre askeri ve Emniyet birimlerinin oluşturduğu güvenlik güçleri, çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen geçit tören programlarının da yalnızca Ankara’da düzenlenmesi değerlendiriliyor.

En Çok Okunan Haberler

Google Arama