Mars’a aşçı aranıyor

ABD'nin Cornell ve Hawaii üniversitelerinden bilimadamları, Mars yolculuklarında astronotların yemeklerini deneyecek ve bunları lezzetlendirerek hazırlayacak gönüllüler arıyor.

AA

Teknoloji sitelerinde yer alan habere göre, kendilerinden uzay yemekleri ile 120 gün yaşamaları ve yeni yemek tariflerinin yanı sıra pişirme usulleri geliştirmeleri beklenen gönüllülerin, sahte bir uzay kapsülünde uzay kıyafetleriyle kalarak gerçek astronotların hayatının nasıl olduğu deneyimini yaşamaları isteniyor.

Deneyde gönüllülerin yemeği hazırlamak için ne kadar süre harcadıkları, yemeğin tadının nasıl olduğu ve zaman içinde seçimlerinin nasıl değiştiği kaydedilecek. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) desteğindeki projeye, tüm dünyadan başvuru kabul ediliyor. Son başvuru tarihi 29 Şubat.

YEMEK SEÇMEME ÖZELLİĞİ ARANIYOR Şimdiden çok sayıda başvurunun yapıldığı deneyde yarı finale kalan 30 kişi içinden seçme yapılacak. Katılımcılardan, yemek seçmeme ve geniş bir tat duygusuna sahip olma özelliğinin yanı sıra biyoloji, fizik, matematik ya da bilgisayar mühendisliği alanında en az iki yıl ön lisans sahibi olma şartı aranıyor. Araştırmanın başında bulunanlar, katılımcıların eğitim koşullarıyla ilgili istisna olabileceğini belirtiyorlar.

Gönüllülerin hazırlayacakları mönülerin besleyici ve yerçekimsiz ortamda yemesi kolay yemeklerden oluşmasının gerekliliğine işaret ediliyor. Uzayda iyi yemek yemenin önemli olduğunu, çünkü astronotların vücutlarının çok fazla basınç altında bulunduğuna dikkati çeken uzmanlar, enerjilerini muhafaza etmeleri ve evlerinden uzaktayken morallerini yüksek tutabilmeleri için çok çeşitli yemekler yemelerinin önemli olduğunu belirtiyorlar.

Abdullah Gül ilk kez tatbikatta

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin planlı tatbikatlarından Kış 2012 Kars'ta yapıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ilk kez katıldığı askeri tatbikatta kamuflaj giydi.

AA KARS - Kars'taki Akbaba Dağı eteklerindeki atış alanında yapılan "Kış 2012 Tatbikatı"nın Seçkin Gözlemci Günü'ne Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan yardımcıları Bülent Arınç ve Beşir Atalay, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Erten, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Murat Bilgel, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu katıldı. TSK'nın tatbikatına ilk kez katılan Gül ile beraberindekiler, askeri kamuflaj ve asker postalı giydi. Tatbikat alanına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel ile aynı araçta gelen Gül'e, İnsani Yardım Tugayı'nın faaliyetleri hakkında bilgi verildi. Bu noktada kurulan çadırları gezen Cumhurbaşkanı Gül ve beraberindekiler, senaryo gereği depremzede ailelerin çocuklarının eğitim çadırını ziyaret etti. Vatandaşlarca alkışlarla karşılanan Gül, mehmetçiğin vatandaşlar için hazırladığı kumanyanın tadına baktı. ''Her şeye hazırlıklı olmak gerek'' diyen Gül, depremlerde maddi durumu iyi olanların bile bir tas çorbaya ihtiyaç duyduğunu, böyle durumda da devletin varlığını gösterdiğini söyledi. Gül, ''Allah devlete, millete zeval vermesin'' diye konuştu. Gül ve beraberindekiler daha sonra taarruz helikopterlerinin direnek noktasına yaptığı saldırı, muharebe arama kurtarma harekatı, havadan ikmal ve yaralı tahliye faaliyetlerine ilişkin tatbikatı izledi. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan yardımcıları Arınç ve Atalay, Milli Savunma Bakanı Yılmaz ve komutanlar öğle yemeğini tatbikat alanında yedi. Mehmetçiğin kumanyasından yiyen Gül ve beraberindekilere, peynir, tavuk, kadınbudu köfte, tatlı ve meyve ikram edildi. Tatbikatın öğleden sonraki bölümünde ise birliklerin ateş ve manevra kabiliyetleri denendi. Gül ve beraberindekiler birliklerin hedefleri dövmesini dürbünle izledi. 3. Ordu Komutanı Orgeneral Ahmet Turmuş'un yönettiği tatbikat, 9. Kolordu Komutanlığı'nca icra edildi. Tatbikata kara, hava ve özel kuvvetlere bağlı 2 bin 177 personel katıldı. İki yılda bir yapılan kış tatbikatı müşterek, çift taraflı, fiili ve atışlı olarak gerçekleştirildi. Kış tatbikatlarıyla, birliklerin kar ve şiddetli soğuklarda atış dahil muharebe imkan ve kabiliyetlerini denemek, muharebe sahasını tüm boyutlarıyla canlandırarak ateş ve manevranın senkronizasyonunu artırmak, birliklerin kış şartlarında arazide yerleşme, barınma, iaşe, giyim, ikmal ve bakım faaliyetleri gibi temel konular üzerinde eğitimlerini ve beka kabiliyetlerini geliştirmek amaçlanıyor. Üç gün süren Kış-2012 Tatbikatı'nda, komutanlara birliklerini kış şartlarında sevk ve idare etme imkanı vermek, birliklerin eğitimini geliştirmek, kara ve hava kuvvetleri birliklerinin koordineli şekilde çalışmasını sağlamak hedeflendi.

'KCK, AKP-PKK yasak aşkının meyvesi'

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, ''Gizli sevişen eşkere doğururmuş. KCK, AKP yöneticilerinin PKK ile yaşadığı yasak aşkın meyvesidir'' dedi.

ntvMeclis'te basın toplantısı düzenleyen MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın MİT Yasasında yapılan değişiklik sonrası partisine yönelik yaptıkları açıklamaları eleştirdi.

Kuran-ı Kerim'de ''Doğruları eksik ve değiştirerek söylemek inancımıza göre zulümdür. Zalimlerin cezası Cehennem azabıdır ve Allah'ın lanetidir'' ayeti bulunduğunu ifade eden Şandır, doğruları eksik ve değiştirerek konuşmanın da kültür ve ahlak değerlerine göre fitne çıkarma, millet vicdanında bunun karşılığının yalancılık olduğunu söyledi.

Şandır, son hafta içinde Arınç ve Çelik'in, ''bilerek ve planlı'' bir şekilde MHP hakkında yalan ve yanlış iddialarda bulunduğunu ileri sürdü.

Çelik'in bir haber ajansına yaptığı açıklamada, ''BDP'lilerin, Meclis'te MHP'nin iktidar ortağı olduğu dönemde MHP'li hükümet üyelerinin İmralı'da Öcalan ile görüştüğünü'' ve ''Bahçeli'nin, Öcalan'ın idam edilmemesi protokolüne imza atmasının bu görüşmeler neticesinde olduğunu'' söylediklerini iddia ettiğini dile getiren Şandır, şöyle devam etti:

''Türkçemiz'de güzel bir söz vardır: Bozacının şahidi şıracı olurmuş. Sayın Çelik, MHP'ye çamur atmak için BDP'nin asılsız iddialarına sahip çıkmakta aslında suçüstü yakalanmış olmanın telaşı içinde çırpınmaktadır. Anlaşılıyor ki on binlerce insanımızın katlederek ülkemizi ve milletimizi parçalamaya çalışan PKK terör örgütünün eli kanlı başı Öcalan'la Başbakan'ın bilgisi altında hatta talimatı ile müzakere yapan AKP yönetimindeki devlet görevlilerinin suçüstü yakalanması ve haklarında yargı sürecinin başlatılmış olması, Ömer Çelik'i çok telaşlandırmış. Anlaşılıyor ki Sayın Çelik, karanlıklar aydınlandıkça, ucunun kendilerine ulaşacağını bildikleri yargı süreci başlayınca, milletimizin gerçekleri görmesinden çok telaşlandı. Ancak, gizli sevişen eşkere doğururmuş. KCK, AKP yöneticilerinin PKK ile yaşadığı yasak aşkın meyvesidir. Artık, mızrak çuvala sığmaz oldu. Çamur deryasında çırpınanların etrafına çamur saçması kaçınılmaz bir sonuçtur.''

Çelik'e, ''Kimdir bu görüşen MHP'li Bakanlar? Nerede ve ne zaman Öcalan'la görüşmüştür?'' sorusunu yönelten Şandır, Çelik'i iddiasını ispata çağırdı ve aksi takdirde kendisini müfteri ilan edeceklerini söyledi.

Şandır, görüşme tarihi olarak iddia edilen 12 Nisan 1999'da MHP'nin Meclis'te olmadığını, ve 57. Hükümetin de kurulmadığını ifade ederek, ''Öcalan'ın idam edilmemesi protokolü'' diye ifade edilen belgeyi gazetecilere gösterdi.

''Koalisyon ortakları Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit ölüm cezasına karşı olmalarına rağmen Sayın Bahçeli'nin ısrarı ile bu belgeye imza koymuşlardır'' diyen Şandır, MHP'nin muhalefetine rağmen idam cezasının bütünüyle kaldırıldığını anlattı.

'ARINÇ'I ALLAH'A HAVALE EDİYORUM'
Mehmet Şandır, MİT Yasası'nda değişiklik yapılan düzenlemenin Genel Kurul'da görüşmeleri sırasında, Arınç'ın, partisine yönelik, ''muhalefetin samimi ve ciddi olmadığı ve MHP'nin oylamaya 10 kişi ile katılarak gayriciddi davrandığı'' yönünde sözlerinin bulunduğunu söyledi.

Partisinden 21 milletvekilinin yasaya red oyu verdiğini ifade eden Şandır, ''Doğruları eksiksiz ve değiştirerek söylemek zulümdür. Zulmedenlerin cezası cehennem azabıdır ve Allah'ın lanetidir. Sayın Arınç'ı günahı ile başbaşa bırakıyorum. Onu Allah'a havale ediyorum. MHP'ye attığı bu çamurun hesabını mutlaka soracağız'' diye konuştu.

AK Parti iktidarının ''zulüm'' iktidarına dönüştüğünü, MİT ve Cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki yasaların, ''zulüm yasası'' olduğunu iddia eden Şandır, özetle şu ifadeleri kullandı:

''Bu yasalar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hukuk devleti olmak iddiasını katletmiştir. Şimdi sıra 'Başbakan'dan Hesap Sorulamaz' ilkesini kanunlaştırmaya gelmiştir. Anayasadan çıkarılan geçici 15. maddeyi yeniden getirmeliler ve kanunlaştırmalılar. Yoksa bu hesaptan kaçamayacaklar.

'ASLA ZULME TESLİM OLMAYACAĞIZ'
Türkiye hızla tek adam yönetimine ve parti devleti rejimine dönüşmektedir. AKP iktidarı zulüm iktidarına dönüşmektedir. Ancak herkes bilmelidir ki zulmün abad olması tarihte görülmemiştir. MHP olarak; asla zulme teslim olmayacağız, zalime boyun eğmeyeceğiz. Aziz milletimizin hukukunu, birliğini ve kardeşliğini sonuna kadar her durumda savunacağız. MHP'ye çamur atmaya cüret gösteren gafillerden mutlaka hesap soracağız.''

Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şandır, AK Parti'li yöneticilerin iddialarıyla ilgili yargıya gitme konusunun değerlendirildiğini söyledi.

Bir soru üzerine, AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür'ün değerli bir insan olduğunu, Türk sporuna hizmet ettiğini dile getiren Şandır, ''Başbakan'a sorarak böyle bir yola girmiş olması, sorumluluğun Başbakan'da olduğunu gösteriyor. Meclis Başkanı'nın da bundan rahatsızlık duymasını önemsemelidir. Bunu yeniden değerlendirmelidir'' dedi.

Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılmasına ilişkin kanun teklifiyle ilgili soru üzerine de Şandır, parti programlarında ve seçim beyannamelerinde bu teklif edilen sisteme yakın bir önerilerinin bulunduğunu söyledi.

Şandır, ''Teklifin satır aralarını ve niyeti okumaya çalışıyoruz. Eğer başka niyet yoksa... Cumhuriyet değerlerinin, sorgulandığı bir süreçte milli eğitim sistemini değiştirmeye niye ihtiyaç duyuldu? Bunu sorgulamaya çalışıyoruz. Yoksa içeriği itibariyle bizim de benzer önerilerimiz bulunmaktadır'' diye konuştu.

CHP: 12 yıllık eğitim ‘Haydi Kızlar Eve’ demek

Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasını öngören teklifin görüşülmesi sırasında tartışmalar yaşandı. Muhalefet, teklifin geri çekilmesini isterken, AK Parti’liler “okullaşma oranın artıracağını” söyledi. CHP’li Akif Hamzaçebi “Teklif, ‘Haydi Kızlar Eve’ kampanyası yaratacak” dedi.

AA ANKARA - TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu, AK Parti Grup başkanvekillerinin verdiği zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran, ''kesintisiz eğitim'' uygulamasına son veren kanun teklifinin görüşmelerine başladı. Komisyon, ilk olarak TBMM İçişleri Komisyonu Salonunda toplandı. Ancak komisyon üyesi olmayan çok sayıda milletvekili ve bürokratın katılması nedeniyle salonda yer sıkıntısı yaşandı. Ayakta kalan bazı milletvekillerinin tepki göstermesi üzerine, komisyon daha geniş olan KİT Salonu'nda çalışmalarına geçti. Komisyon Başkanı Avcı, çok sayıda kamera nedeniyle stenografların rahat çalışamadığını, kimin konuştuğunu göremediklerini ifade ederek, görüntülü basının dışarı çıkmasını istedi. Bu durum CHP’li milletvekillerinini tepkisini çekti. CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, ''Muhalefeti de çıkarın, daha rahat tartışırsınız'' diye tepki gösterdi. ALTAY: OLUMSUZ ÖRNEK VAR MI?CHP Sinop Milletvekili Engin Altay,teklifte imza sahibi olanlar arasında tek bir eğitimcinin bulunmadığını ifade ederek, ''8 yıllık kesintisiz eğitimin 15 yıllık uygulamasına yönelik olumsuz tek örnek verebilir misiniz? '' diye konuştu. AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, komisyondaki konuşmalarda, ''çoğunluğun dediği oluyor'' denildiğini ifade ederek, ''Ne yapalım çok çalıştıysak, oyumuz çoksa... Siz de çok çalışırsınız'' dedi. MHP Ankara Milletvekili Zühal Topcu, bu düzenlemeyi uygulayacak öğretmenlerin, velilerin, toplumun haberinin olmadığını ifade ederek, teklifin geri çekilmesini istedi. SERİNDAĞ: 13 YIL OLSUNCHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, zorunlu eğitimin artırılmasına karşı çıkmadıklarını belirterek, ''1 artı 8 artı 4 olsun istiyoruz'' dedi. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, teklifle, ilk 4 yıldan sonra kız çocuklarının, fakir ailelerinin çocuklarının okula gönderilmeme ihtimalinin yüksek olduğunu, erken yaşta evliliklerin önünün açılabileceğini belirtti. Tanal, ''28 Şubat'ın rövanşı değilse, bu teklifi akıl ve mantık süzgecinden geçirdiğimizde geri çekilmesi ya da ayrı alanlarla ilgili konuların ayrıştırılarak ilgili komisyonlara gönderilmesi gerekir'' görüşünü savundu. CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, teklifin daha düzgün hazırlanmasını isteyerek, ''Hükümet, iktidarlar, nesil yetiştirmez. Amaç kendi ideolojisine uygun olarak nesil yetiştirmek mi?'' dedi. HAMZAÇEBİ: 'HAYDİ KIZLAR EVE' KAMPANYASICHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, teklifle, ülkenin eğitimden kopartıldığını, ''Haydi Kızlar Okula'' kampanyasının, ''Haydi Kızlar Eve'', erkek çocuklar için de ''Haydi Çocuklar Tamirhaneye'' şeklinde değiştiğini söyledi. Hamzaçebi, teklifin geri çekilmemesi halinde Türkiye'nin çok daha geriye gideceğini ifade etti. CANİKLİ: OKULLAŞMA ARTACAKAK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, düzenlemenin tasarı yerine teklif olarak getirilmesi,teklif sahibi milletvekilleri arasında eğitimci olmaması eleştirilerine yanıt verdi. Kanun teklifi hazırlamasının, milletvekilinin asli görevleri arasında yer aldığını vurgulayan Canikli, “Milletvekilinin, böyle bir teklifi getirmesi için uzman olmasına gerek yok. Bu konu 15 yıldır tartışılıyor, Türkiye'nin gündeminden hiç düşmedi. Her gün tartışılıyor. Sanki ilk defa gündeme gelmiş gibi... “ diye konuştu. Düzenlemelerden birinci beklentilerinin, okullaşma oranını daha da hızlandırılması olduğunu kaydeden Canikli, özellikle kız çocuklarının okula gitme oranını daha da artıracağını kaydetti. 8 yıllık kesintisiz eğitimle birlikte, özellikle kırsal alanda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 5 yıllık okulların kapandığını anımsatan Canikli, şunları kaydetti: ''Mesleki ve teknik liselerde kız öğrencilerinin oranı erkeklere göre çok düşük. 1997'den itibaren düştü. Meslek liselerinin katsayı farkı nedeniyle kız çocuklarımız bu okulları tercih etmiyor. Dünya ortalamasının çok altındayız. Bu katsayı haksızlığı giderildikten sonra daha çok kız çocuğu teknik liseyi tercih edecek, bu da okullaşmayı artıracaktır.'' ATICI: ALLAHIM ŞU PARMAKLARA DA BEYİN KOYCHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, parmakların indirilip kaldırıldığını ifade ederek, ''Allahım senden niyaz ediyorum, şu parmaklara da beyin koy'' sözleri, iktidar milletvekillerinin tepkisini çekti. Atıcı, ''Millet idaresiyle seçildiniz, buna saygımız sonsuzdur. Kastım sizleri aşağılamak değil. Parmak kaldırırken biraz daha düşünülsün, bazen beyinler yorgun oluyor'' diye konuştu. CHP'li Serter de ''Ahmet İyimaya, 2001'de söylemişti, ona atıf yaptı'' diye Atıcı'ya destek verdi.

Başbakan mesaiye Pazartesi başlıyor

Geçirdiği ikinci ameliyatın ardından evinde dinlenmeye çekilen Başbakan Erdoğan, yaklaşık 20 günlük aradan sonra Pazartesi günü iş başı yapacak.

ntvmsnbc ve Ajanslar ANKARA - Görme engelliler için geliştirilen ''Gören Göz'' cihazlarının CER Modern'de düzenlenen dağıtım törenine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, törenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Başbakan'ın sağlık durumunun sorulması üzerine Emine Erdoğan, Başbakan Erdoğan'ın sağlık durumunun gayet iyi olduğunu söyledi. Emine Erdoğan, 26 Şubat Pazar akşamı Ankara'ya geleceklerini, Başbakan Erdoğan'ın da 27 Şubat Pazartesi günü çalışmaya başlayacağını ifade etti. YOĞUN MESAİ BEKLİYOR10 Şubat'ta geçirdiği ikinci ameliyatın ardından Başbakan Erdoğan'ı yoğun bir mesai bekliyor. Erdoğan, ayağının tozuyla pazartesi günü Çankaya Köşkü'nde toplanacak yılın ilk Milli Güvenlik Kurulu'na (MGK) katılacak. Toplantı, KCK soruşturmasıyla birlikte patlak veren yargı- MİT arasındaki ifade krizinin ardından ilk toplantı olması açısından önem taşıyor. Zira krizin ardından devletin zirvesi ilk kez MGK'da biraraya gelecek. MGK’da başta terörle mücadele ve KCK operasyonları olmak üzere Irak ve Suriye'deki gelişmelerin de değerlendirilmesi bekleniyor. Başbakan Erdoğan, Salı günü ise Meclis'te olacak. Erdoğan, partisinin Grup Toplantısı’nda geçirdiği ameliyat sonrası ilk kez milletvekilleriyle biraraya gelecek, konuşma yapacak. Son olarak 30 Ocak'ta toplanan Bakanlar Kurulu da Çarşamba günü Başbakan Erdoğan başkanlığında toplanacak. Yaklaşık bir aydır toplanmayan kurul toplantısında da Erdoğan'ı yoğun bir gündem bekliyor.