10 Kasım 2011 Perşembe

Dünya'ya 'Rus tehdidi'

Dünya'ya 'Rus tehdidi'


Rusya'nın Mars'a gitmesi içinönceki gece fırlattığı ancak Dünyayörüngesine takılan uzay aracı, sorun giderilemezse, Dünya'ya düşen en tehlikeli uzay atığı olabilir.



Rusya'nın önceki akşam Mars'ın en büyükuydusu Phobos'a gönderdiği, ancakDünya'nın yörüngesinde takılıp kalan vesorun halledilemezse Dünya'ya düşme riski bulunan uzay aracıyla ilgili endişeler zamangeçtikçe artıyor.

Rus yetkililerin aracın bataryalarının tamamen tükenmeden yeni yazılım yüklenerek sorunun çözülmesi için üç gün zaman bulunduğu yönünde dün yaptığı açıklamadan sonra bazı uzmanlar, mühendislerin bunu başaramaması durumunda 167 milyon dolar değerindeki uzay aracının Dünya'ya düşen en tehlikeli uzay atığı olabileceği uyarısında bulundu.

NASA'da danışman olarak görev yapan James Oberg, atmosfere girerken donabilecek yaklaşık 7 ton nitrojen ve hidrazin taşıyan uzay aracının şimdiye kadar dünyaya düşen en toksik uydu olabileceğini belirtti. Oberg, ancak aracı yeniden kontrol etmek için her şeyin bitmediğinin altını çizdi.

28,7 milyon avroya sigortalanan uzay aracının fırlatılmasından önce Rus yetkililerin, aracın komuta sistemindeki cihazlarla ilgili risk konusunda uyarıldığı belirtiliyor.

Rus uzay ajansı Roskosmos Başkanı Vladimir Popovkin, sorunu çözmek için üç günleri bulunduğunu belirterek, ''Motor çalışmadı. Uzay aracı güneş sisteminin yıldızlarına doğru yönlenemedi, ancak bataryaların hala çalışması sayesinde bu sorunu çözebilmek için üç günümüz bulunuyor'' demişti.

BATILILARA KARŞI HAMLE!
Rusya, Mars'ın uydularından Phobos'a numune alıp üç yıl içinde Dünya'ya getirecek uzay aracıyla, Rusya'nın uzun bir süredir Batılılara bıraktığı Kızıl Gezegen'in keşfine yeniden başlayarak gezegenlerarası seyahatlerde başarı kazanmak istediği yorumu yapılıyordu.

Mars'a 6 bin kilometre mesafede yörüngede bulunan Phobos'un kökenini ve Mars'ın atmosferini inceleyecek Phobos-Grunt bunun için, numune toplamaya yarayacak bir bilimsel alet ve Dünya'ya dönüşü için modülün bulunduğu bir sondayı da beraberinde götürüyordu.

Rus uzay aracı bunun yanı sıra Mars'ın yörüngesine Çin'e ait ''Yinghuo-1'' uydusunu yerleştirecekti.

1996'DAKİ BAŞARISIZLIK SONRASI İLKTİ
Rusya için son derece önemli olan bu programKasım 1996'da fırlatılan ''Mars 96'' uzay aracının başarısız olmasından bu yana ilk gezegenlerarası seyahat olacaktı.

Kızıl Gezegen'e ilgisi son dönemde artan ve geçen hafta Mars yolculuğunun simülasyonu için 6 gönüllünün 520 gün süreyle kapatıldığı uzay aracı replikasından çıktığı Rusya, son başarılı gezegenlerarası uzay programını, 1986'da Venüs'ü ve Halley kuyrukluyıldızını keşif için gönderdiği Vega uzay araçlarıyla yerine getirmişti.

ABD 25 KASIM'I BEKLİYOR

Bu arada NASA, Kızıl Gezegen'de bir zamanlar yaşam için uygun ortam olup olmadığını belirlemek üzere tasarladığı 2,5 milyar dolar değerindeki yeni tekerlekli robotu Mars Science Laboratory Curiosity, rampada fırlatılmayı bekliyor.

2,5 milyar dolar değerindeki Curiosity (Meraklı)
Mars'a, sekiz ay sürecek yolculuğun ardından varacak küçük bir otomobil büyüklüğündeki tekerlekli robot Curiosity (Meraklı) Cape Canaveral Hava Kuvvetleri üssünden bir insansız ''Atlas 5'' roketiyle 25 Kasım'da TSİ 17.25'te uzaya gönderilecek.

DEV KRİTERİ İNCELEYECEK
Radyoaktif plütonyumun parçalanması sonucu açığa çıkan sıcaklıkla çalışan robotun, Kızıl Gezegen'de bir Mars yılı (687 Dünya günü) geçirmesi ve içinde 5 kelometre yüksekliğinde bir dağ bulunan 150 kilometre genişliğindeki dev Gale kraterine inmesi ve burayı incelemesi öngörülüyor.

Bilimadamları, 150 kilometre genişliğindeki dev kraterde bulunan dağın, aralıksız esen Mars rüzgarının zaman içinde burayı doldurarak, şekillendirmesiyle oluştuğunu düşünüyor.

Taşıdığı 10 bilimsel cihazla, kaya parçalarının kimyasal tahlilini yapacak Curiosity, indiği Gale kraterinde yaşam için organik unsurlar bulunup bulunmadığını inceleyecek.

Curiosity, Mars'ta 2004'ten beri keşiflerini sürdüren Opportunity ile yörüngeden faaliyetlerini devamettiren Mars Reconnaissance Orbiter (MRO) ile Avrupa uzay ajansının Mars Express uzay araçlarına katılmış olacak.

Ancak bilimadamları, mali kısıntı nedeniyle ABD'nin bunun ardından başka uzay aracını Kızıl Gezegen'e göndermeyeceği endişesini taşıyor.
kaynak.mynet.com

CHP'li vekili ite kaka kürsüden kovdular

CHP'li vekili ite kaka kürsüden kovdular

Muhalefet milletvekili Kamer Genç'i önce oybirliğiyle susturdular, sonra kürsüden böyle kovdular


CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Genel Kurulda TBMM Başkanvekili Sadık Yakut'un uyarısına rağmen kürsüyü terk etmeyince, duruma AK Parti'li Meclis İdare Amiri Salim Uslu müdahale etti.Uslu, Kamer Genç'i itekleyerek kürsüden uzaklaştırdı. Bu müdahale Meclis'te gerginliğe yol açtı.
 
Genel Kurulda, CHP'li Genç, Danışma Kurulu önerisi okunduktan sonra, önerinin aleyhine söz aldı. Elinde fener ile kürsüye gelen Genç, Başkanvekili Yakut'un uyarısı üzerine, feneri kavasa verdi. Yakut, "Burası TBMM. Kürsüye çıkan her milletvekili dikkatli olmalı" dedi. Genç'in, "Sizin oturduğunuz kürsüde ben 7 sene oturdum. Ne yapılması gerektiğini biliyorum" demesi üzerine Yakut, "Yedi sene oturmuşsunuz ama öğrenememişsiniz. İsterseniz bir 7 sene daha oturun" karşılığını verdi.
 
Konuşmasında Türkiye'de yolsuzluk olurken Meclis'in bu konuda hiçbir şey yapmadığını belirten Genç, "Hükümet memleketin üzerinde kara bir tablo estirdi" dedi. Genç, konuşmasına devam ederken, Yakut, Genç'i, söz aldığı konuya ilişkin konuşma yapması yönünde iki kez uyardı. Genç'in konuşmasını sürdürmesi üzerine Yakut, mikrofonu kapatarak İçtüzüğe göre "hatibi konuşmaktan men etme" kararını oylamaya sundu. 
 
OY ÇOĞUNLUĞUYLA KÜRSÜDEN ATTILAR
Oy çoğunluğu sağlanması üzerine Yakut, Genç'i yerine geçmesi için uyardı. Genç'in kürsüyü terk etmemesi üzerine Yakut, idare amirlerini göreve çağırdı.
 
Bunun üzerine Genç'in yanına gelen TBMM İdare Amiri Salim Uslu, Genç'i yerine geçmesi için uyardı. Uslu daha sonra Genç'i iterek kürsüden uzaklaştırmaya çalıştı. Genç, bu sırada stenografların oturduğu bölüme çarptı. Bu arada araya giren bazı AK Parti ve CHP'li milletvekilleri arasında da tartışma çıktı. Bunun üzerine Yakut, birleşime ara verdi.
 
Tartışma verilen arada da bir süre devam etti.
kaynak.mynet.com

PKK' Kıbrıs a Yerleşiyor

PKK'nın Kıbrıs planı

PKK'nın Kıbrıs planı

PKK'nın 2008'de gündeme getirdiği Kıbrıs'a yerleşme planını kademeli olarak uygulamaya koyduğuna ilişkin ayrıntılara ulaşıldı.


Terör örgütü PKK, Kıbrıs'a yerleşme konusunda 2008'de gündeme getirdiği planı kademeli olarak uygulamaya koydu.
 
Sabah'ın ulaştığı istihbarat raporlarına göre PKK, adanın her iki kesiminde ciddi bir yapılanma içinde bulunuyor. Rum kesimi PKK'nın karapara üssü olurken, PKK sempatizanları da KKTC'deki üniversitelerde eğitim görüyor. PKK'nın Ada Planı şöyle işliyor:
 
RUM KESİMİ KARA PARA ÜSSÜ: Genelkurmay rakamlarına göre kara para ve uyuşturucudan yılda 500 milyon Euro gelir elde eden PKK, bunun 30 ile 40 milyon Euro'sunu Rum kesimi üzerinden sağlıyor. Rum kesimindeki 4 bankada 71 şüpheli hesap belirlendi. PKK'nın aynı zamanda Rum vatandaşı olan militanları aracılığıyla sağladığı trafik Avrupa'ya da uzanıyor. Rum kesiminde ayrıca PKK'ya destek çıkan 6 dernek bulunuyor.
 
ADA'YA ABLUKA: İstihbarat raporlarına göre PKK sempatizanı oldukları ifade edilen 500 öğrenci son dört yıl içinde kayıt yaptırdı. Bunlar arasında Avrupa'dan Kandil'e gidip eğitim alan bazı isimler de var. İstihbarat notlarında örgütün yapılanma için özellikle bir üniversiteyi hedef seçtiği belirtildi. KKTC İçişleri Bakanlığı Ada'da huzuru bozan eylemler konusunda özel çalışma yürütüyor.
 
18 ÖĞRENCİ SINIR DIŞI EDİLDİ: KKTC Bakanlar Kurulu, kısa süre önce terör faaliyetlerinde bulundukları gerekçesiyle 18 öğrenciyi sınır dışı etmişti. BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan konuyu soru önergesiyle TBMM gündemine getirdi.
 
PKK'LI İŞAMLARINDAN BURS: İddiaya göre bazı işadamaları PKK'lı öğrencilerin burslarını, bir grup öğrencinin de özel okul paralarını ödüyor. PKK militan ve sempatizanları özellikle Hukuk, Siyasal Bilgiler Fakülteleri ile Kamu Yönetimi Bölümleri'ni tercih ediyor.
 
EĞLENCE MERKEZLERİ HARACA BAĞLADI: PKK'nın öğrenciler aracığıyla özellikle Girne ve Mağusa'daki eğlence merkezleri ile otel ve gazinoların sahiplerini tehdit ederek haraca bağlamaya çalışıyor.
 
GAZETECİLERE TEHDİT: PKK'nın KKTC üniversitesindeki yapılanmalara ilişkin haber ve yayın yapan basın mensuplarını tehdit ettiği belirtildi. Tehdit edilenler arasında Türkiye'de önde gelen televizyonların Kıbrıs temsilcileri ve muhabirleri de yer alıyor.

Minik Sudenaz için Türkiye ayağa kalktı


Tekirdağ’ın Çorlu İlçesi’nde yaşayan ve Asfiksi (Oksijen yetersizliğinden ileri gelen boğulma) hastası olan 3 aylık Sudenaz Akgül’e, MR çekimi için 2 yıl sonraya randevu verdiği haberi üzerine, Türkiye içinden ve dışından yardımseverler aile ile irtibata geçmeye çalıştı. Babayı ziyaret eden CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, aileye yapılması gereken ne varsa yapmaya hazır olduklarını belirtirken, Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Sudenaz'ın MR'ının yarın çekileceği söylendi.
Çorlu’da bir markette 900 lira aylık ücretle çalışan Muhtalip ve ev hanımı olan eşi Saadet Akgül'ün ikinci çocukları 3 aylık Sudenaz, Asfiksi hastalığı nedeniyle burnuna takılan hortumla beslenirken, tedavi olması için ailesi tarafından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü. Burada bebeğin MR’ının çekilmesi istendi. Ancak Radyoloji Servisi, Sudenaz’ın uyutularak çekilecek MR’ı için 2 yıl sonraya 24 Ekim 2013 günü saat 08.30’a randevu verdi. Sudenaz’ın yaşadığı sıkıntı basında yer alınca, aileyi yurt içi ve yurt dışından arayan çok sayıda kişi yardım etmek istediklerini söylediler.
CHP MİLLETVEKİLİ BABAYI ZİYARET ETTİSudenaz, rahatsızlandığı için önceki gün tekrar Çorlu’daki evlerinden Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırılırken, baba dün akşam saatlerinde evden yeni eşya almak için Çorlu’ya geri döndü.
Akgül ailesinin yaşadıklarını haberlerden öğrenen CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, Sudinaz'ın babası Muhtalip Akgül'ü ziyaret etti. Tam gün yasasının çıkmasıyla devlet hastanelerinde çalışan birçok doktorun özel hastanelere geçiş yaptığını belirten Köprülü, “Minik bebeğe 2013 yılına MR çekilmesi için tarih verilmesi çok yanlış bir uygulama. Yaşanan olay çok acı bir olaydır. Henüz 3 aylık bir bebeğe 2 yıl sonraya gün verilmesi doğru bir uygulama değildir. Bu MR mutlaka çekilecek. Onlar çekmezse ben geleceğim birlikte bunu çektireceğiz. Önemli olan sadece MR’ı çektirmek değil. Bu sadece Türkiye'deki sağlık durumunu gösteren bir hadisedir. Bundan sonra bizlerin üzerine ne düşüyorsa bunu sonuna kadar götüreceğiz, bu Cerrahpaşa da olur veya başka yerde olur. Benim üzüldüğüm bu bebeğin babasının bir sağlık güvencesi var” dedi.
“TÜRKİYE’YE TEŞEKKÜR EDİYORUM”Sudenaz’a yardım etmek isteyen çok sayıda kişiden telefon aldığını belirten baba Muhtalip Akgül, “Sudenaz’ın haber olmasının ardından yardım telefonları yağdı. Tüm Türkiye’ye çok teşekkür ediyorum. Gerek yurt içi gerekse yurt dışından birçok kişi arayarak maddi manevi yardım etmek istediklerini söylediler. Kimi de hastanelerinde MR çekebileceklerini belirttiler. Bu bizi çok mutlu etti. Benim tek istediğim; başka Sudenaz’lar böyle olmasın, o Sudenaz’lara 2 yıl sonra randevu verilmesin. Belki benim çocuğum için geç kalınmış olabilir ama başkaları geç kalmasın” dedi.
Sudenaz bebeğin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nin Acil Servisi’nde tedavisi sürerken, bugün hastaneye Sağlık Bakanlığı’ndan yetkililerin gelebileceği belirtiliyor. Çok sayıda kişinin Sudenaz'ın özel bir hastanede tedavisine devam etmesi için yardımcı olmak istediği öğrenilirken, bunun için ailenin kararının beklendiği bildirildi.
SAĞLIK BAKANLIĞI: SUDENAZ'IN MR'I YARIN ÇEKİLECEKSağlık Bakanlığı, Sudenaz bebek haberi üzerine bugün öğlen saatlerinde yazılı bir açıklama yaparak basın kuruluşlarına elektronik posta yolu ile ulaştırdı. Bakanlık açıklamasında, Sudenaz bebeğin MR'ının hemen çekileceği belirtildi.
Sağlık Bağnlığı'nın, Tekirdağ’ın Çorlu İlçesinde Asfiksi hastalığı olan 3 aylık Sudenaz bebeğe tüm vücut MR'ı için İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 24 Ekim 2013 tarihine randevu verildiği haberleri hakkında açıklama yapılmasına gerek görüldüğü belirtilerek şöyle denildi.
"Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Türkiye’de sağlık hizmetlerinin sunumunda gelinen noktada Sağlık Bakanlığı olarak bu tür aksaklıkları ve gecikmeleri kabullenmemiz mümkün değildir. Nitekim bir üniversite hastanesinde Sudenaz bebeğe MR için bu kadar uzun süreli bir randevu verilmesi haberleri Sayın Bakanımızın talimatıyla incelenmiş ve gereği yapılmıştır. Bu çerçevede, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürümüz Prof. Dr. İrfan Şencan, Sudenaz’ın ailesine ulaşarak sorunun Bakanlığımız tarafından çözüleceğini bildirmiştir. Sudenaz bebeğin tedavisine (ailesi kabul ve tercih ettiği taktirde) Bakanlığımıza bağlı bir hastanede devam edilecektir. MR’ı ise 10.11.2011 Perşembe günü İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi görüntüleme merkezinde anestezi altında çekilecektir. Vatandaşlarımızın bu ve benzeri durumlarda telaşa kapılmamalarını ve müsterih olmalarını bekliyoruz. Herhangi bir problem durumunda Bakanlığımızın 24 saat açık olan ALO 184 İletişim Hattını aramaları çözüm için yeterli olacaktır. Bilgilerinize saygıyla sunulur."
kaynak.mynet.com

Ortadoğu'da kılıçlar çekildi

Ortadoğu'da kılıçlar çekildi

UAEK’nun İran raporunun ardından İsrail Savunma?Bakanı Ehud Barak “İran’ın tesislerini 500 sivil kayıpla yok ederiz” dedi. İran ise “Bize saldıran yok olur” diye yanıt verdi.


Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) İran’ın nükleer programına ilişkin ‘en sert raporu’ dünya gündemine oturdu. Raporun en önemli özelliği ilk kez İran’ın nükleer askeri kapasitesini geliştirmek için denetlenen resmi çalışmalar dışında da gizli denemeler yaptığına dair ‘güçlü kanıtlar’dan bahsetmesi... Uzmanlara göre rapor, İran’ın nükleer bomba sahibi olmaktan çok savaş başlıklarını da içeren askeri teknolojiyi geliştirme çabalarını ortaya koyuyor.
UAEK, İran’ın nükleer cephane sahibi olmaya yönelik programına kanıt olarak savaş başlıklarında kullanabilecek bilgisayar modellemesinin tasarlanmasını, nükleer faaliyetler için gerekli ekipmanın tedarik edilmesini, Parşin’deki askeri üste patlayıcı denemelerini ve Şahap 3 füzelerinin nükleer roket yükü taşayabilecek şekilde geliştirilmesini sunuyor.

Barak: 500 kişi ölür
İran’ın nükleer programını tehdit olarak gören ve Şahap 3 füzelerinin menzilinde bulunan İsrail raporun açıklanmasını ardından tehditlerini somutlaştırdı. İngiliz gazetesi Daily Telegraph’a konuşan İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak sadece tesisleri vurmanın önemli bir sivil kayba neden olmayacağını iddia etti. Barak “Zararı tamamen engellemek imkansız. Ancak 50 bin, 5 bin kişinin öleceği bir senaryo yok. Herkes evinde kalırsa, ölü sayısı 500 bile olmayabilir” dedi. Haaretz’e konuşan yetkililer ise dünya kamuoyu hazır olmadan harekete geçilmeyeceğini söyledi.
İsrail’in nükleer tesisleri vurmak için harekete geçme olasılığı karşısında İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad “Bu ulus yolundan bir toplu iğne başı kadar kadar geri adım atmayacaktır” diyerek meydan okudu. İran ordusunun en üst düzey görevlilerinden General Mesud Cazayeri “İsrail bize saldırırsa yok olmakla karşı karşıya kalır. İsrail’in Dimano nükleer üssü en kolay ulaşılabilir üs.. Ama yanıtımız Ortadoğu’yla sınırlı kalmaz” tehdidini savurdu.

ABD bastırıyor
ABD’de Obama yönetiminden üst düzey bir yetkili AFP’ye “Yaptırımları düşünürken diğer seçenekleri tamamen silmiş değiliz. Eylem şekli olarak bir sürü seçenek var” deyip askeri operasyona aleni bir yeşil ışık yakmadı. Bir diğer BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olan Fransa’nın Dışişleri Bakanı Alain Juppe ‘İran’ın uluslararası toplumla işbirliğine gitmediği takdirde eşi benzeri görülmemiş yaptırımların uygulanması’ için çağrıda bulundu. Fakat konseyde veto hakkı bulunan Çin ve Rusya’nın ikna edilmesi pek mümkün görünmüyor.
Rus Dışişleri Bakanlığı raporun ‘müzakerelere geri dönülmesi şansını yok ettiği’ eleştirisini getirdi. Yaptırıma sıcak bakmayan Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İran’ı ‘esneklik ve samimiyet’ göstermeye davet ederek diyalog çağrısını yineledi. AB Dışişleri Bakanı Catherine Ashton’ın sözcüsü Maja Kocijancic ise “Bütün bu bulgular İran’da kapsamlı bir nükleer silah geliştirme programının varlığına işaret ediyor“ açıklamasını yaptı.
kaynak.mynet.com 

En Çok Okunan Haberler

Google Arama