21 Ekim 2011 Cuma

Bordo Bereliler Haftanin'de


Bordo Bereliler Haftanin'de




Bordo Bereliler olarak bilinen Özel Kuvetler askerleri PKK'nın Haftanin kampına girdi.


Peşmergelerin verdiği istihbaratı değerlendiren ‘Bordo Bereliler’, Kuzey Irak’ta nokta operasyon yaparak, PKK’nın Hatfanin kampına girdi. ‘Bul, gir, imha et, terk et’ taktiğini uygulayan seçkin birliklere ‘Yarasa’ adı verilen her türlü hava koşulunda hareket yeteneğine sahip özel donanımlı Sikorsky’ler de eşlik ediyor.

TÜRK Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ağırlığı yurtiçinde olmak üzere terör örgütü PKK’ya yönelik başlattığı kara operasyonunun Kuzey Irak ayağından dün önemli bir bilgi geldi. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı Peşmerge güçlerinden ciddi şekilde istihbarat almaya başlayan ‘Bordo Bereliler’ Haftanin kampına girdi.

Peşmerge istihbaratı
TSK bu kez geçmişteki kara operasyonlarından daha farklı bir yöntem uyguluyor. Daha önce tank dahil kara zırhlı birlikleri ve piyade güçleri ile bölgeye giren TSK, bu kez nokta operasyon yapan, ‘Bordo Bereliler’ olarak bilinen seçkin özel birliklere ağırlık verdi. Bordo Bereliler PKK unsurlarına karşı ‘Bul, gir, imha et, terk et’ taktiğini uyguluyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hem Kürdistan Bölgesel Başkanı Mesud Barzani ile yaptığı telefon görüşmesinde, hem de Türkiye’ye özel temsilcisi olarak gönderdiği yeğeni Neçirvan Barzani ile önceki günkü buluşmasında gündeme gelen “Peşmerge devreye girmeli” anlayışı da hayata geçmeye başladı. Uludere’den Kuzey Irak’a giren Bordo Bereliler, Peşmerge’nin verdiği istihbarat ve sıcak temas desteğiyle dün sabaha karşı Haftanin kampına girdiler ve teröristlere ağır zayiat verdirdiler. Bordo Bereliler, Peşmerge dışında insansız hava araçlarından (İHA) gelen istihbaratları da değerlendirerek nokta operasyon yapıyor. Özel birlikler için modernize edilen, gece ve her türlü hava koşullarında hareket yeteneğine sahip, makineli tüfekle donatılmış, gelişmiş radar ve indirme yapmak için vinç sistemine sahip ‘Yarasa’ isimli Sikorsky helikopterleri de nokta operasyonlarda etkili rol oynuyor.

Sınır ötesinde birkaç nokta
Genelkurmay Başkanlığı da önceki gün harekâtla ilgili yaptığı açıklamanın bazı medya organlarınca, ‘22 taburla Kuzey Irak’a girildiği’ yönündeki haberleri düzeltme ihtiyacı duydu. Genelkurmay dün şu açıklamayı yaptı: “20 Ekim 2011 tarihinde yapılan açıklamada, yurt içinde ve yurt dışında 5 ayrı noktada 22 tabur ile operasyonların devam ettiği belirtilmiştir. Kara ve hava operasyonlarının büyük bir bölümü yurt içinde, ağırlıklı olarak Çukurca bölgesinde sürdürülürken Irak Kuzeyinde, sınır ötesinde birkaç noktada kara ve hava harekâtına devam edilmektedir.”

kaynak/mynet/com

ACI TESPIT


İhmal yok ama yapısal hata büyük


İhmal yok ama yapısal hata büyük

Çukurca’da 24 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili ön rapor tamamlandı.


Raporda “saldırıda ihmal yok ancak baraka tipi korunaksız, dayanıksız karakol ve üs bölgeleri kayıpları artırıyor” tespitleri yapıldı.

Çukurca saldırısıyla ilgili ihmal ve hata boyutları için araştırma başlatıldı. 250-300 teröristin katıldığı saldırıda ön belirlemenin neden yapılamadığı dahil bütün konular detaylı olarak araştırıldı. Ankara’ya iletilen ön raporda, olayda ihmal olmadığı ancak yapısal hatalar olduğu anlatıldı. Star Gazetesi'nden Yakup Bulut'un haberine göre, bölgeye terör örgütü tarafından havan sevkiyatı yapıldığı, doçka taşındığı yönündeki istihbarat bilgilerinin iletilmesinde ihmal olup olmadığı araştırılan ilk konu oldu. 24 askerin şehit olduğu saldırı öncesi istihbarat birimlerince gönderilen yazıların, Genelkurmay tarafından bölgedeki birliklere anında iletildiği resmi belgelerle ortaya çıkartıldı.
İstihbaratın gereği yapıldı mı?
İstihbarat bilgisi sonrası, birliklerin sahip olduğu imkanlara göre aldıkları önlemler de sıralandı. Ancak, kayıpların ihmal değil yapısal problemler nedeniyle yaşandığı üç maddeyle şu şekilde özetlendi:
Küçük karakol sisteminin devam etmesi Karakollara bağlı küçük üs birliklerinin hedef halinde sabit biçimde bekletilmesi. Karakolların ve üs birliklerinin baraka tipi korunaksız ve dayanaksız olması.
Korunaklı yerde kayıp yok
Ayrı noktada gerçekleşen saldırıda, yapısal problemi olmayan 5 birimin gerekli direnişi gösterdiği, örgüte kayıp verdirdiği belirtildi. Sadece 3 birimde kayıp verildiği öğrenildi. Bunlardan birinde 2, birinde 1 kayıp verilirken, baraka tipi yapılaşma ve yanlış konuşlanmanın olduğu Keklikkaya Tepe’de 21 şehidin verildiği ifade edildi.
Hem içerden hem dışarıdan
İncelemede, biri sınır dışında, ikisi sınır üstünde bulunan üs bölgelerine saldırının yurt dışından; üç tanesi ilçe merkezinde, iki tanesi yurt içi üs bölgesindekilere ise yurt içinden saldırı olduğu belirlendi.
Heron neden tespit edemedi?
250 kişilik PKK’lı grubun İHA’larla nasıl tespit edilemediği de araştırıldı. Böyle bir ihmalin sözkonusu olmadığı belirtilirken, örgüt mensuplarının 2-3 kişilik gruplar halinde bölgeye kademeli olarak sızıp, yerel desteklerle yerleşim yerlerinde saldırıyı bekledikleri rapor edildi. Saldırı öncesi büyük grupların tespit edilememesinin sebebi bölgedeki yerel destek olarak vurgulandı.
PKK, PJAK’LA?TAKVİYE EDİLDİ
Saldırının bilançosu şöyle tespit edildi:
Saldırıda 8 bölge hedef alındı. 5 bölgede püskürtme 2 bölgede 3 şehidin verildiği etkili direniş bir bölgede(Keklikkaya) ise; 21 şehit  verilmiştir.
Üsteğmen yönetimindeki korunaksız ve dayanıksız  Keklikkaya Tepe ileri üs bölgesi maalesef imha edilmiştir.
Saldırı bölgesinin doğu kısmındaki Çayırlı üs bölgesinden Dağlıca’ya kadar olan bölge tamamen terörist inisiyatifine bırakılmış durumda. Bu bölge örgüte geniş herakat alanı sağlamaktadır. İskana açılan Kazan vadisi yerel destek almaya elverişli hale gelmiştir.
ZAYIFLAYAN örgüt, İran’ın operasyonuyla dağılan PJAK’tan gelen militanlarla toparlanma süreci yaşamıştır.
İLK MÜDAHALEYE POLİS TİMİ DE GİTTİ
Genelkurmay Başkanlığı, Irak’ın kuzeyine hava destekli kara harekatı başlatıldığını duyurduğu yazılı açıklamasında, Çukurca’da 24 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili ayrıntılı bilgiler de verdi. İşte Gvönelkurmay açıklamasındaki o ayrıntılar:
MAK ve PÖH timleri birlikte gitti
19 Ekim günü saat 01.00 civarında gerçekleştirilen saldırıda Çukurca İlçe J.K.lığı ile Çukurca yakın emniyet unsurunun konuşlandığı Asayiş Tepesi, Polis ve Jandarma lojmanları, Kavuşak, Barakambi Tepe, Keklikkayası Tepe, Baski Tepe, Han Tepe ve Gazi Tepe üs bölgeleri hedef alındı.
Saldırı haber alındıktan sonra helikopterler hazır edilirken, saat 01.48’de 2 Kobra helikopterinden oluşan bir Kobra kolu ve iki Skorsky helikopteri ile bir MAK timi ve bir Polis Özel Harekat Timi olay yerine intikale başladı ve hedefler ateş altına alındı.
Heronlara ‘hava’ engeli çıktı
Saldırının hemen ardından bölgeye İnsansız Hava Aracı (İHA) sevk edilmesi de emredildi ancak kötü hava şartları nedeniyle Heron saat 15.26’da Çukurca’dan görüntü aktarmaya başlayabildi.
F-16 ve F-4’ler tepelerindeydi
Saldırıya uğrayan 8 bölgede saat 03.28’den itibaren de olay bölgesinde sürekli olarak havada F-16 ve F-4 savaş uçakları hazır bulunduruldu ve gün boyu terörist hedeflere hava harekâtı yapıldı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in, Kara ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı ile bölgeye intikal ederken, kaçan teröristlerin önünü kesmek için saat 12.50’den itibaren de çatışma bölgelerini takviye etmek amacıyla 4 Komando Taburu teröristlerin muhtemel kaçış bölgelerine helikopterlerle indirildi.
Yaralıların hayati tehlikesi yok
Olayın ardından 4 yaralı asker uçakla GATA’ya sevk edilirken, diğer yaralı 14 askerin tedavisine Şırnak ve Hakkâri Asker Hastanelerinde devam ediliyor. Komutanların hastanede ziyaret ettikleri yaralıların hayati tehlikeleri yok.
Olayla ilgili olarak Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı ve Çukurca Cumhuriyet Başsavcılığınca adli işlemlere başlandı.
KAYNAK/MYNET/COM

PKK' ya Agir Darbe Hakkari sorumlusu öldürüldü

PKK'nın Hakkari sorumlusu öldürüldü








İnternet sitesindeki haberde 10 Ekim günü Hakurk ve Hinere kesimine yapılan bombardımanda örgütün önemli isimlerinden 'Cudi' kod adlı Rüstem Osman, 'Çiçek Kıçi' kod adlı Guhar Çekirge, ' Alişer Koçgiri kod adlı Yücel Halis'inde aralarında bulunduğu 7 PKK'lının öldüğü yer aldı.

Hava harekatında öldürülen Alişer Koçgiri kod adlı Yücel Halis'in eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ziya Halis'in yeğeni olduğu belirtildi.

PKK'nın Hakkari bölge sorumlusu olduğu öne sürülen Halis, Hakkari Dağlıca'da 12 askerin şehit saldırı sırasında kaçırılan 8 askeri, Kuzey Irak'a giden Demokrat Toplum Partisi (DTP) Milletvekillerine tutanakla teslim etmişti. 

kaynak/mynet/com

Sözleşmeli öğretmenlere kötü haber


Sözleşmeli öğretmenlere kötü haber



Anayasa Mahkemesi, Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmen ihtiyacını sözleşmeli öğretmen ile karşılamasıiçin Devlet Memurları Kanunu'nda yapılan düzenlemeyi anayasaya aykırı bulmadı.


Anayasa Mahkemesinin, Danıştay 12. Dairesinin yaptığı başvuru üzerine aldığı kararın gerekçesi, Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlandı.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan "Sözleşmeli Öğretmenler" konulu 4 Temmuz 2006 tarihli genelgede yer alan "Milli Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmenihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde sözleşmeli öğretmen istihdam edilmesine..." ibaresinin anayasaya aykırılığı ileri sürülerek iptali istemiyle Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası tarafından dava açılmıştı. Söz konusu genelgenin dayanağını oluşturan itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırılığının ileri sürülmüştü.

Davaya bakan Danıştay 12. Daire, davacının anayasaya aykırılık iddiasını ciddi bularak itiraz konusu kuralın iptali içinAnayasa Mahkemesine başvurmuştu.

Kararın esasında, başvuru kararında, kamu görevlilerinde "atama" koşulu zorunlu iken sözleşmeli personel istihdamında "akdi" bir durum söz konusu olduğundan sözleşmeli personelin anayasanın 128. maddesinde yer alan "kamu görevlileri" kapsamında olmadığı belirtilerek, eğitim öğretim hizmetinin sözleşmeli personel istihdamının kapsamını oluşturan geçici iş tanımı içerisine sokulamayacağı, sözleşmeli öğretmenlerin ücret, yükselme durumları ve buna benzer diğer haklarının güvenceden yoksun olduğu, kadrolu öğretmenler ile sözleşmeli öğretmenlerin aynı şartlarda aynı işi yapmalarına rağmen özlük ve sosyal hakları bakımından farklılıklar bulunduğu gerekçesiyle itiraz konusu kuralın Anayasa'nın 2., 10. ve 128. maddelerine aykırı olduğunun ileri sürüldüğü kaydedildi.

İtiraz konusu kural ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında norm kadro uygulaması sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde sözleşmeli öğretmen istihdam edilmesine imkan sağlandığı ifade edilerek maddenin gerekçesinde bu düzenlemenin amacının öğretmen açığının hızla kapatılmasına yönelik olduğunun da ifade edildiği anımsatıldı.

"Eğitim hizmeti, kamu hizmeti"
Kararda, Anayasa'nın ilgili maddelerinin içerdiği hükümlere yer verilerek, kamu hizmetinin, geniş tanımıyla, devlet ya da diğer kamu tüzel kişileri tarafından ya da bunların denetim ve gözetimleri altında, ortak gereksinimleri karşılamak ve kamu yararını sağlamak için topluma sunulmuş bulunan sürekli ve düzenli etkinlikler olduğu ifade edildi.

Toplumsal yaşamın zorunlu gereksinimlerinden olan düzenlilik ve süreklilik isteyen eğitim hizmetinin de niteliği gereği kamu hizmeti olarak değerlendirildiği belirtilen kararda, eğitim ve öğretim hizmetlerinin, devletin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmeti olduğu, öğretmenler tarafından yerine getirilen görevlerin de bu hizmetin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerden olduğu kaydedildi.

Anayasa'nın 128. maddesinde, devletin, genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin ancak memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülebileceği hükmünün yer aldığı anımsatılarak, sözleşmeli öğretmenlerin Anayasa'nın 128. maddesinde sayılan "memurlar" kapsamında olmadığının kuşkusuz olduğu ifade edildi.

Sözleşmeli öğretmenlerin, idare ile aralarındaki sözleşmenin özel hukuk sözleşmesi olmadığından ve gördükleri hizmetin niteliği gereği işçi de sayılamayacakları belirtilerek, "Bu kişiler, idarenin ihtiyaç duyması sonucunda ve yasada belirtilen şartları taşımaları kaydıyla, idarenin kendileriyle idari hizmet sözleşmesi imzalamak suretiyle çalıştırdığı sözleşmeli personeldir" denildi.

"Sözleşmeli öğretmenlerin hizmeti, asli ve sürekli görev"
MEB'in yürüttüğü eğitim ve öğretim hizmetlerinin niteliği itibarıyla belli bir düzenlilik içinde sunulması gereken, kişilerin ve toplumun varlığı ve huzuru yönünden vazgeçilemez, ertelenemez ve ikame edilemez hizmetlerden olduğunun vurgulandığı kararın esasında, şunlar kaydedildi:

"Bu hizmetleri yerine getirmek üzere yeterli kadrolu öğretmen istihdamının sağlanamaması durumunda sözleşmeli öğretmen olarak istihdam  edileceklerde; öğrenim durumu ve diğer yönlerden Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında görev yapan emsali kadrolu öğretmenlerde aranan genel ve özel şartlar aranmaktadır. Sözleşmeli çalışacak öğretmenler ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında idari hizmet sözleşmesi imzalanmaktadır. Hizmet sözleşmesinde, sözleşmeli öğretmenlerin bakanlıkça gösterilecek görev yerlerinde eğitim kurumlarının idari yönetmeliklerinde kadrolu öğretmenler için öngörülen görevleri ve verilecek emirler çerçevesinde göreviyle ilgili kendisine verilen tümişleri yapacakları hüküm altına alınmıştır. Çalışma saat ve süreleri, emsali kadrolu öğretmenler için belirlenen çalışma saat ve sürelerinin aynıdır. Sözleşmeli öğretmenler, hizmet sözleşmesine göre sözleşme yapmış oldukları öğretmenlik alanı dikkate alınarak emsali kadrolu öğretmenlerin alanları itibarıyla haftada okutmak zorunda olduklarıaylık karşılığı kadar ders görevini yapmak zorundadırlar. Ücretleri idare tarafından ödenmektedir."

Tüm bu hususlar gözetildiğinde, sözleşmeli öğretmenler tarafından sunulacak eğitim ve öğretim hizmetlerinin, devletin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler olduğunun açık olduğu belirtilerek, "Bu durumda, söz konusu asli ve sürekli görevleri yerine getiren sözleşmeli öğretmenler de 'diğer kamu görevlileri' kapsamında yer almaktadır" denildi.

Yasa önünde eşitlik
Devletin, genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu eğitim ve öğretim hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin kadrolu öğretmenler ya da anayasanın 128. maddesindeki "diğer kamu görevlileri" kapsamında yer alan sözleşmeli öğretmenler tarafından yürütülmesinin yasa koyucunun takdirinde olduğu ifade edilerek, anayasanın 10. maddesinde öngörülen "yasa önünde eşitlik ilkesi"nin hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusu olduğu kaydedildi.

Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitliğin öngörüldüğü belirtilerek, eşitlik ilkesinin amacının, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek olduğu ifade edildi.

Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesinin yasaklandığı vurgulanarak, "Yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa anayasada öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez" denildi.

"Eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilebilmesi için ..."
Kadrolu öğretmenlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/A maddesine tabi memur statüsündeki kamu görevlileri olduğu anımsatılarak, memur ile idare arasındaki ilişkinin, yasama organı tarafından hizmetin gereklerine göre düzenlendiği, bu ilişkinin, karşılıklı anlaşmaya dayanarak saptanmadığı kaydedildi.

Sözleşmeli öğretmenlerin ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesine tabi sözleşmeli personel statüsündeki kamu görevlileri olduğu hatırlatılarak, sözleşmeli personelin, kamu hizmetinin insan unsurunun memurlardan (atamayla) oluşturulması ilkesine getirilmiş bir istisna olduğu, sözleşmeli personelin kamu hizmetine sözleşme ilişkisiyle bağlandığı belirtildi.

"Eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilebilmesi için bir yasanın aynı hukuksal durumda olanlar arasında bir ayırım veya ayrıcalık yaratması gerekir" ifadesinin yer aldığı kararın esasında, 657 sayılı yasanın 4/A maddesine tabi memur statüsünde çalışan kadrolu öğretmenler ile 4/B maddesi kapsamındaki sözleşmeli personel statüsündeki sözleşmeli öğretmenlerin aynı hukuksal konumda olmadıkları, farklı hukuksal konumda olanların farklı hukuksal düzenlemelere tabi olmalarının eşitsizliğe yol açtığının ileri sürülemeyeceğinin altı çizildi.

Kararda, açıklanan nedenlerle itiraz konusu kuralın anayasanın 2., 10. ve 128. maddelerine aykırı olmadığı belirtilerek, iptal isteminin reddine karar verildi.

Karşı oylar
Karar oy çokluğuyla alınırken, karara muhalif kalan üyeler de oldu. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt karşıoy yazısında, "Devletin üzerine düşen görevi yapmayarak ihtiyaca yeterli kadro ihdas etmemesi, bu nedenle kadrolu öğretmen istihdam edemez duruma düşmesi ve bu açığı karşılamak üzere, yeni sorun ve eşitsizlikler yaratacak şekilde sözleşmeli öğretmenliği asli bir istihdam şekline çevirmesi, anayasanın 10. ve 42. maddeleri ile bağdaşmaz" ifadesini kullandı.

Üye Mehmet Erten ise karşıoy gerekçesinde, "sözleşmeli öğretmenlerin memur ya da diğer kamu görevlisi olmadıklarının açık" olduğunu savunarak, memur ya da kamu görevlisi olarak kabul edilmemeleri mümkün olmayan kimselere, bir kamu hizmeti olan eğitim hizmetinin gördürülmek istendiği, bunun da anayasanın 128. maddesine aykırı olduğunu öne sürdü.

Karşıoy yazısında üye Engin Yıldırım, dava konusu düzenlemenin sözleşmeli öğretmen istihdamını norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması şartına bağladığını anımsatarak, "Maliye Bakanlığının öğretmen ihtiyacı kadar öğretmen kadrosu vermemesi neticesinde bu durum ortaya çıkmaktadır. Yeteri kadar öğretmen adayının varlığı da bilindiğine göre, sorun idarenin ihtiyaç oranında öğretmen kadrosu ihdas etmemesinden kaynaklanmaktadır" değerlendirmesini yaptı.

kaynak.mynet.com

Bitlis'teki saldırıda bir ölüm daha


Bitlis'teki saldırıda bir ölüm daha




Bitlis'in Güroymak ilçesindeki emniyet müdürlüğünde görevli 5 polis memurunun şehit olduğu, 4 sivilin öldüğü patlamada yaralanan 3 kişiden 1'i daha hayatını kaybetti.


Bitlis'in Güroymak ilçesindeki saldırıda ağır yaralanan 14 yaşındaki Esra Eraslan, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Vali Nurettin Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, Güroymak ilçesinde polis aracının geçişi sırasında meydana gelen patlamada ağır yaralanan ve Bitlis Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesinde tedavi altına alınan Esra Eraslan'ın yaşamını yitirdiğini söyledi.

Yılmaz, Esra Eraslan'ın yaşamını yitirmesiyle patlamada yaşamını yitiren vatandaş sayısının 5'e yükseldiğini belirtti. 18 Ekimde, Güroymak ilçesi girişinde düzenlenen hain saldırıda 5 polis memuru şehit olurken, 4 vatandaş yaşamını yitirmiş, 3 kişi de yaralanmıştı.

kaynak.myney.com

ABD'den PKK itirafı


ABD'den PKK itirafı



Türkiye'nin sınır ötesi operasyonunu değerlendiren Hillary Clinton, Kuzey Irak için "PKK yuvası" ifadesini kullandı.




ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, ''Türkler, 24 askerini öldüren PKK'nın izini sürüyorlar ve bunu Irak'ın kuzeyine girerek yapıyorlar, çünkü orası (PKK'nın) sığınaklarının olduğu yer'' dedi.

Clinton, hafta içinde Afganistan'ı ziyareti sırasında Amerikan haber kanalı Fox News'e verdiği röportajda, bir soruyu yanıtlarken, Pakistan'ın, radikallerin Afganistan sınırına sığınmalarına izin vermemesi gerektiğini belirttiği sırada, Türkiye'nin terör örgütü PKK'ya karşı düzenlediği sınır ötesi operasyonlardan da bahsetti.

Dışişleri Bakanı Clinton, şunları kaydetti:
''Pakistanlılardan, (Afganistan sınırında radikallere ait) bu sığınakların devre dışı bırakılmasında gösterdikleri işbirliğini artırmalarını istiyoruz. Çünkü, peşinde olduğunuz kişiler sınır ötesinde sürekli hareket halindeyse ya da kendinizi savunduğunuz saldırılar sınır ötesindeki sığınaklardan planlanıyor ve hayata geçiriliyorsa, başarılı bir askeri operasyon yürütmeniz çok zordur. Haberleri gördünüz; Türkler, 24 askerini öldüren PKK'nın izini sürüyor ve bunu Irak'ın kuzeyine girerek yapıyorlar, çünkü orası (PKK'nın) sığınaklarının olduğu yer''.
 
ABD askeri Irak'tan çekiliyor
ABD Başkanı Barack Obama da yaptığı açıklamada  Irak'taki tüm Amerikan askerlerinin yıl sonuna kadar bu ülkeden çekileceğini açıkladı.
Obama, ''Daha önceden sözünü verdiğimiz gibi, Irak'taki askerlerimizin geri kalanı yıl sonuna kadar evlerine dönmüş olacak. Yaklaşık 9 yılın ardından Amerika'nın Irak'taki savaşı sona ermiş olacak'' dedi.
ABD Başkanı Obama'nın bu açıklaması, ABD'nin 2011 yılı ötesinde de Irak'ta bir güç bulundurmaya devam edip etmeyeceğine dair aylardır süren tartışmalara son noktayı koymuş oldu.
kaynak.mynet.com

Kekliktepe'de sıcak temas

Anahtar kelime giriniz






Çukurca'da 24 askerin şehit edilmesinden sonra başlayan operasyonlarda, 21 askerin şehit düştüğü Keklik Tepe bölgesinde bir grup PKK'lıyla scak temas sağlandı.
Mehmetçikler'le  PKK'lı teröristler arasında çıkan çatışmanın ardından Çukurca 20'nci Sınır Jandarma Tugay Komutanlığı'ndan havalanan helikopterler bölgeye sevk edildi. Hakkari Valisi Muammer Türker, sıcak temas sağlandığını doğrulayarak, şu ana kadar ölen ya da yaralanan olmadığı konusunda bilgi aldıklarını ve sıcak temasın halen sürdüğünü söyledi.
kaynak.mynet.com

Kürtlerden PKK'ya çağrı: Benim adıma öldürme


Kürtlerden PKK'ya çağrı: Benim adıma öldürme























Kürtler barış konusunda PKK'ya seslerini Benim için öldürme ve Benim Adıma öldürme siteleriyle sosyal medyada yer aldı.


Terör örgütü PKK'ya büyük tepki. PKK'nın eylemlerinden rahatsız olan internet kullanıcıları 'Benim için öldürme' sloganıylabenimicinoldurme.com adresinden bir internet sitesi kurdular. Sitede "Kürdüm ve PKK benim için öldürüyorsa, öldürmesin" ibaresi dikkat çekti. En son 50 imzanın anasayfasında yayınlandığı siteye bir bilgisayardan sadece 1 kez kayıt yapılabiliyor. 
 
STK'LARDAN ÇUKURCA SALDIRISINA KINAMA
BİTLİS ve Hakkari’nin Çukurca İlçesi’nde meydana gelen saldırılarla ilgili Bitlis’teki 33 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcisi bir araya gelerek, olayların bir an önce son bulması çağrısında bulundu.
 
Mermer Otel’deki toplantı salonda ortak bir basın açıklaması yapan STK’lar, yaşanan olayların bir an önce son bulmasını, bölgede huzur ve güvenin sağlanmasını istedi.
 
STK’lar adına açıklama yapan Bitlis Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Rasim Taşcan, yetiştirdiği Şems-i Bitlis-i, Said-i Nursi ve daha birçok ilim adamıyla evliyalar diyarı olarak anılan Bitlis’in hem Türkiye’de hem de bölgede huzurlu iklimi ile bilinen bir şehir olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
 
"Yaşanan son saldırılar bazı kesimlerin bu huzuru halkımıza çok gördüğünü göstermiştir. Yediden yetmişe herkesin bu yaşanan olaylardan rahatsızlık duyduğunu belirtmek isteriz. Siyasal iktidarın Kürt sorununun çözümüne yönelik açılım politikası ile paralel ülkemizin dış politikada yakaladığı başarılı grafik hem içeride hem de dışarıda birilerini rahatsız etmiştir. Öyle ki; demokratikleşme süreci hızla sürerken ve kültürel haklar konusunda önemli yasal adımlar ve uygulamalar hayata geçirilirken, bitmesi gereken terör olaylarının sürekli ve planlı bir şekilde artış göstermesi oldukça dikkat çekici ve düşündürücüdür. Çünkü geldiğimiz noktada sorunun kaynağını teşkil eden Ergenekon yapılanmasının büyük bir darbe aldığını, gözaltında işkencelerin ve faili meçhullerin yaşanmadığını, demokratikleşme yolunda önemli adımların atıldığını müşahede etmekteyiz. Bütün yaşanan olumlu gelişmelere rağmen demokratikleşme sürecini desteklemek yerine bölge halkının vicdanını yaralayacak şekilde Türkü ile Kürdü ile vatandaşlarımızın ölümleri ile sonuçlanan tüm saldırıları kınadığımızı belirtmek istiyoruz."
 
PKK’ya saldırılarına son vermesini de isteyen Taşcan, "Aynı şekilde, Kürt halkının adını kullanarak terör üreten PKK’ya da, saldırılara derhal son vermesi, siyasetle müzakere sürecinin önünü açması çağrısında bulunuyoruz. Yaşanan saldırılarda hayatını kaybeden güvenlik güçleri ve sivil vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır ve tüm milletimize başsağlığı diliyoruz" dedi.
kaynak/mynet/com

Zap Vadisi yoğun ateş altında

Zap Vadisi yoğun ateş altına alındı






Zap Vadisi yoğun ateş altına alındı




Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki saldırıdan sonra Türk Silahlı kuvvetleri tarafından Kuzey Irak'taki PKK kamplarına yönelik başlatılan operasyonlar devam ediyor. Operasyonlar, Hakkari'nin Çukurca ilçesi karşısında bulunan Zap vadisinde yoğunlaşıyor. Türk savaş uçakları ve topçu birliklerinin bombardımanlarından sonra Zap vadisinin bazı kesimlerinden dumanlar yükseliyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından başlatılan operasyonlar Kuzey Irak tarafında da devam ediyor. Kuzey Irak'ın Haftanin, Metina, ve Çukurca ilçesinin karşısında bulunan Zap vadisindeki PKK kamplarına yönelik düzenlenen operasyonlar kapsamında Türk savaş uçakları ile Hakkari ve Şırnak'ta bulunan topçu birlikleri tarafından bölge sürekli bombalanıyor. Bölgede küçük gruplara ayrılan ve stratejik noktalarda konumlanan PKK'lılara nokta operasyonlar düzenleyen güvenlik güçleri ile PKK'lılar arasında zaman zaman çatışmalar yaşanıyor.

ÜS BÖLGELERİNDE HAREKETLİLİKPKK'nın Kandil'den sonra en önemli kamplarının bulunduğu ve Türkiye'ye geçiş alanı olarak kullandığı ZAP vadisinde yoğunlaşan operasyonlarda PKK'lılar daha güvenli iç kesimlere doğru çekiliyor. Güvenlik güçlerinin yoğun bombardımanları sonucu ZAP vadisinin bazı yerlerinden halen dumanlar yükseliyor. Türkiye'den Kuzey Irak'a yönelik başlatılan operasyonlar karadan devam ederken 1990'lı yıllarda Irak ile yapılan sınır anlaşması kapsamında Kuzey Irak'ın Begova, Kanimasi, Şeladize, Amediye ve Bamerni havalanına konuşlanan Zırhlı Türk birliklerinde de hareketlilik yaşanıyor. Daha önce birliklerin içinde konuşlanan tanklar operasyonla birlikte, dışarı çıktı. Zırhlı araçlar, birliklerin dışına konuşlandırıldı.  

kaynak/mynet/com

Pervari'de çatışma; 1 şehit, 3 yaralı

Pervari'de çatışma; 1 şehit, 3 yaralı







Siirt'in Pervari İlçesi Doğanköy kırsalında teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 1 asker şehit oldu, 3 asker de yaralandı.


Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde önceki gece 24 askerin şehit olduğu, 18 askerin de yaralandığı hain saldırının ardından 22 taburdan oluşan 10 bin askerle başlatılan yurt içi ve sınır ötesi hava destekli operasyonlar sürerken, bugün akşam saatlerinde Siirt'in Pervari İlçesi'nden çatışma haberi geldi. İlçeye bağlı Doğanköy kırsalında arazi arama tarama faliyeti yürüten güvenlik güçlerine, bir grup terör örgütü PKK mensubu tarafından ateş açıldı. Açılan ilk ateşte 1 asker şehit oldu, 3 asker de yaralandı. Askerlerin de karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Kısa süreli çatışmanın ardından teröristler dağlık alana kaçtı. Yaralı askerler, helikopterle bölgeden alınıp Siirt Asker Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.Çatışmanın ardından bölgeye takviye kuvvetler sevk edildi. Kobralar, teröristlerin kaçış yollarını bombalarken, bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. 
kaynak/mynet/com

250 nüfuslu köyde şehidi 20 bin kişi uğurladı



Hakkari'nin Çukurca İlçesinde bölücü terörörgütünün saldırısında şehit olan Piyade Er Ufuk Bozkurt, Kırklareli’nin 11 bin 900 nüfuslu Vize İlçesi’ne bağlı 250 nüfuslu Çavuşköy’de, yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı törenin ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.

 Vize Devlet Hastanesi morgundaki Türk Bayrağına sarılı şehidin cenazesi, bugün saat 11.00'de askeri yetkililer tarafından alınanarak cenaze aracına konuldu. Cenazeyi ellerindeki Türk bayrakları ile hastane önünde bekleyen yaklaşık 10 bin kişi karşıladı. Cenaze aracı insanların içinden güçlükle geçip köye giderken, hastanenin önündeki kalabalık yaklaşık 2 kilometrelik kuyruk oluşturdu ve yürüyerek 5 kilometre uzaklıktaki köye gitti. Çevre il ve ilçelerden araçları ile köye gelmek isteyenler nedeniyle köy yolunu trafiğe kapandı ve yaklaşık 5 kilometrelik kuyruk oluştu.
GÖZYAŞI SEL OLDU
Köye getirilen şehidin Türk bayrağına sarılı cenazesi ilk olarak baba evine getirildi. Burada şehidin babası Fedai Bozkurt, annesi Naciye Kösem ve şehidin diğer yakınları tabuta sarılarak uzun süre gözyaşı döktü. Ardında da şehidin cenazesi köy camiinin önüne getirildi. Buradaki törene Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kırklareli Valisi Mustafa Yaman, 55’nci Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Sinan Yayla, AK Parti ve CHP Kırklareli Milletvekileri, şehidin yakınları ve yaklaşık 20 bin kişi katıldı.

ANNEDEN OĞLUNA SON ÖPÜCÜK
Ayakta durmakta güçlük çeken ve sürekli ağlayan anne Naciye Kösem, cenaze namazının ardından oğlunun tabutu başındaki fotoğrafını aldı ve dakikalarca öptü. Anneyi tabutun başından yakınları güçlükle alabildi. Baba Fedai Bozkurt ise, yakınlarına “Ağlamayın, dik durun, ben şehit babasıyım, dik duruyorum” dedi.

Burada kılınan cenaze namazının ardından şehit er, alkışlar eşliğinde silah arkadaşlarının omuzunda köy mezarlığına taşındı. Okunan duaların ardından da gözyaşları içinde toprağa verildi.
kaynak/(DHA)



Sultanbeyli'de feci kaza Trafit Kilit


Sultanbeyli'de feci kaza





TEM Otoyolu Sultanbeyli Mevkii'nde meydana gelen kaza İstanbul trafiğini kilitledi.









 TEM–Samandıra-Kartal yönündeki tüm şeritler, trafik kazası nedeniyle trafiğe kapatıldı. Kazada 6 kişi öldü, 10 kişi de yaralandı
Saat 15.30 sıralarında meydana gelen kaza iddiaya göre şöyle oldu. İstanbul istikametine seyir halinde olan A 1101 EE plakalı TIR bariyerleri parçalayıp yolun karşı şeridine geçti. Karşı şeritte Ankara istikametine seyir halinde olan 34 HF 2331, 34 MBU 37 ve 34 GL 2618 plakalı otomobillere çarptı. Dehşet saçan TIR son olarak 41 KH 606 plakalı minibüsle kafa kafaya çarpıştı.

Çarpışmayla birlikte minibüste can pazarı yaşanırken TIR yan devrildi. Minibüstekilerin bazıları içerde sıkışırken bazıları da otoyola savruldu. Olay yerine çok sayıda ambulans, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Trafik kaza nedeniyle iki yönlü sıkışırken kurtarma ekipleri güçlükle olay yerine gelebildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri yerde hangi yaralıya müdahale edeceğini şaşırırken ilk belirlemelere göre kazaya neden olduğu iddia edilen TIR şoförü ve minibüsteki 6 kişi hayatını olay yerinde hayatını kaybetti 10 kişi de yaralandı.

Yaralılar ambulanslarla Kartal ve Sultanbeyli'deki hastanelere kaldırılırken yaralıların bazılarının durumunun ağır olduğu öğrenildi. TIR'ın çarptığı sürücülerden birisi, “Seyir halindeyken karşı şeritten üzerime geldi ben son anda kurtardım arkadaki minibüse çarptı" diye konuştu. Feci kazadan yara almadan kurtulan genç bir kadın ve kucağındaki bebeği de başka bir araca alınarak olay yerinden götürüldü. Feci kazayı duyan yaralıların yakınları olay yerine akın ederken polis vatandaşları güçlükle sakinleştirdi. 6 kişinin hayatını kaybettiği 10 kişinin de yaralandığı feci kazayla ilgili Polis ekipleri soruşturma başlattı.


Kaza nedeniyle otoyol trafiğe kapanırken, olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Yaralılara ilk müdahaleyi yoldan geçen sürücüler yaptı. Araçlardan çıkarılan yaralılar, ambulanslarla çevre hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı. Bazı yaralıların durumunun ağır olduğu öğrenildi.
TEM-Sultanbeyli-Kurtköy kavşağı yönündeki yol çalışması nedeniyle bir şerit daralan yol, trafiğin her iki yönde sıkışmasına ve uzun kuyruklar oluşmasına neden oldu.
kaynak/mynet/com

En Çok Okunan Haberler

Google Arama