27 Şubat 2012 Pazartesi

Para kullanmayı öğrenince fuhuşa başladılar

Para kullanmayı öğrenince fuhuşa başladılar

Yale Üniversitesi’nden iki araştırmacı, Kapuçin maymunlarına para kullanmayı öğretmeyi deneyince, çok ilginç sonuçlar elde ettiler. Maymunlar, insanlar gibi hesap yapıp para harcarken, aralarında fuhuş yapanlar da çıktı.

ntvmsnbc

Yale Üniversitesi’nde araştırmacı olan ekonomist Keith Chen ve psikolog Laurie Santos, dünyanın en bencil hayvanlarından biri kabul edilen Kapuçin maymunlarına para kullanmayı öğretmek istedi.
Chen, “Kapuçinler yemek yemek ve seks yapmaya odaklı küçük bir beyne sahip... Önlerine ne çıkarsa yiyorlar. Onlara sabahtan akşama kadar şekerleme verebilirsiniz. Yediklerini kusup tekrar yemek için yanınıza gelirler” dedi.
Chen ve Santos, para kullanmayı öğreterek, maymunların bencilliğini ortaya çıkarmayı, böylece onları para kullanmaya iten dürtüleri gözlemleyi amaçladı. Başarılı olan denemelerin ardından, maymunlara para karşılığında üzüm, elma ve jelibon satın almayı öğrendi.
EN EKONOMİK KİM?
Chen, kapuçin maymunlarına para yerine geçen ortası delik gümüş diskler verdi. Maymunlara diskleri meyve alabilmek için kullanmalarını öğretmek 7 ay sürdü. Eğitimin ardından, maymunlara 12 disk verildi.  Maymunlara ilk önce üzüm ve elma, daha sonra da jelibon sunuldu. Maymunların bütçe hesaplaması, insanlarınınkine mükemmel bir benzerlik gösterdi. Daha çok jelibon almak isteyen kapuçinler, üzümden kısmaya başladı.
Ardından maymunlara kumar oyunları öğretildi. Chen, “İnsanların yaptığı gibi saçma kararlar veriyorlardı... İstatistiksel olarak kapuçinleri birçok borsa yatırımcısından ayırt etmek olanaksız” dedi.
SEKS VE HIRSIZLIK
Alışveriş ve kumarın yanı sıra, maymunların diskleri başka amaçlar için de kullandığı görüldü. Bir araştırmacı, iki maymunun kendilerine dağıtılan paraları seks karşılığında değiş tokuş ettiğine tanık oldu. Seks sona erdikten sonra, paraları alan maymun hemen araştırmacıların yanına gelerek kazandıklarıyla üzüm aldı.
Kapuçinler, araştırmacılara zor anlar da yaşattı. Bazıları, para dağıtımı sırasında daha fazla disk çalmaya çalıştı. Bazıları da para disklerinin konduğu sepetlere saldırdı. Bunu gören diğerleri de aynı şeyi yapınca, kısa süreli kaos ortamları yaşandı.
Yapılan deneyler, kapuçinlerin paradan anladığını ve tıpkı insanlar gibi kullanabildiklerini gösterdi. Chen, 2005 yılında pembe maymunlar üzerinde başladığı deneylerde maymunların insanlara olan davranış özelliklerini gözlemlemeye devam ediyor.

Karne hediyesinden porno çıktı!

Karne hediyesinden porno çıktı!

Karne hediyesinden porno çıktı!


Bursa'da sınavları başarılı geçen 12 yaşındaki kızına hediye amacıyla tablet bilgisayar alan işadamı Ünal Gülaçar, kutusundan çıkardığı bilgisayarda porno görüntüler bulunca suç duyurusunda bulundu.


Firma tarafından tablet bilgisayarın ısrarla kendisinden alınmak istendiğini söyleyen Gülaçar, "Ben tazminat peşinde değilim. Ama bu işin peşini bırakmayacağım. Kızım bu görüntüleri görünce şok oldu. Ondan fazla ben üzüldüm" dedi. Bursa’da tekstil fabrikası bulunan Elektrik Mühendisi Ünsal Gülsoy, bir süre önce sınavlarında başarı elde etmesi halinde armağan etmek için kızına bir alışveriş merkezinden 521 TL’ye taksitle küçük tablet bilgisayar aldı.
Gülsoy evindeki çekmecede kızının sınavlarının bitmesi için bir hafta beklettiği bilgisayarı geçen hafta kızına verdi. Gülsoy, kızının şarj ettikten sonra açtığı bilgisayarda, gençlerin seks yaparken çekilen görüntülerini görünce şok olduğunu söyledi.

Tablet bilgisayarı alıp firmaya giden Ünal Gülaçar tepkisini dile getirdi. İşyerinin tüm ısrarı üzerine bilgisayarı değiştirmeyen Gülaçar, daha önce bir başka müşteri tarafından kullanılıp iade edildiğini sandığı tablet bilgisayarı Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne getirerek şirket hakkında suç duyurusunda bulundu.
Amacının benzer olayların başka müşterilerin de başına gelmemesi olduğunu söyleyen Gülaçar, "Bu olayla ilgili olarak tazminat davası açmayı kesinlikle düşünmüyorum. Tek beklentim sorumsuzların cezalandırılması" dedi.dha

ABD, Malatya'daki üsse asker yerleştirildi

ABD, Malatya'daki üsse asker yerleştirildi


ABD, Malatya'daki üsse asker yerleştirildi


ABD Avrupa Ordusu ve Yedinci Ordu Komutanı Korgeneral Mark Hertling, Türkiye’de bulunan radar savunma üssüne asker yerleştirmeye başladıklarını açıkladı.


Böylece ilk kez resmi bir ağız kalkanın faaliyete geçtiğini de teyit etmiş oldu.

Hertling, Karadağ’ın başkenti Podgorica’da bulunan askeri üste Associated Press’e verdiği röportajda, “Askerlerimiz, Türkiye’nin güneyinde bulunan radar tesislerine yerleştirildi” diye konuştu.

Böylece ilk kez bir üst düzey ABD’li yetkili İran ile Türkiye arasında gerginliğe yol açan NATO savunma kalkanı radarının, birkaç haftadır faal durumda olduğunu teyit etmiş oldu.

Hertling, “Sadece karada bulunan hava savunma birimleriyle ilgili konuşabilirim. Ancak size şunu söyleyeyim: ABD Donanması ve Hava Kuvvetleri’yle sürekli koordinasyon halindeyiz ve bence füze savunması konusunda doğru yolda ilerliyoruz. Ordu açısından konuşursak planladığımız gibi ileriyoruz” dedi.

Malatya’nın Kürecik ilçesinde bulunan füze kalkanı, önümüzdeki 10 yılda Avrupa’nın çeşitli noktalarına yerleştirilecek diğer kara ve deniz radarlarından oluşacak füze savunma sisteminin temel unsuru.

ABD, füze kalkanının İran’dan gelecek tehdide karşı kurulduğunu söylüyor. Türkiye’deki radarın yanı sıra Romanya ve Polonya’da durdurucu füzeler, İspanya’nın Rota şehrinde ise savunma kapasitesine sahip dört balistik füze bulunuyor. Operasyonun merkezi ise Almanya’da.mynet

Yılın ilk MGK'sındasürpriz isim!

Yılın ilk MGK'sında sürpriz isim!


Yılın ilk MGK'sındasürpriz isim!


2012 yılının ilk Milli Güvenlik Kurulu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında toplandı.


ANKARA(ANKA) - KCK operasyonları ile ortaya çıkan MİT yargı krizinin ardından devletin zirvesi ilk defa bir araya geldi.
Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen toplantıya Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yanı sıra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, MGK üyesi bakanlar, kuvvet komutanları ve ilgili bürokratlar katıldı. 13.55’te başlayan toplantıya, daha önce yapılan bir planlama doğrultusunda, milli eğitim politikaları konusunda bilgi vermek üzere, Kurul üyesi olmayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de katıldı.
2012 yılının ilk MGK'sında başta terörle mücadele ve KCK'ya yönelik operasyonlar olmak üzere, Suriye ve Irak'taki gelişmeler değerlendirilecek. KCK operasyonları sonrası ortaya çıkan MİT-yargı krizinin ardından devletin zirvesi ilk defa bir araya geldi. Krizin MGK'da tartışılması ayrıca istihbaratta yeni yapılanma konusunun da bu çerçevede ele alınması bekleniyor.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in de eğitimde son dönemlerde gerçekleştirilen uygulamalar, bu çerçevede 4+4+4 formülüyle zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasına ilişkin öneri hakkında bilgi verdi. Yaklaşık 1 saat toplantıda bulunan Dinçer, MGK toplantısı devam ederken Çankaya Köşkü’nden ayrıldı.
Öte yandan Uludere'de, 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın detaylarının da MGK gündemine taşınması öngörülüyor.mynet

Çok tartışılacak 5 öneri

Çok tartışılacak 5 öneri


Çok tartışılacak 5 öneri

Yeni Şafak Yazarı hükümetin ikinci açılım paketinin ayrıntılarını yazdı...


Yeni Şafak gazetesi yazarı Aldülkadir Selvi bugünkü yazısında Oslo görüşmelerinden sonra ikinci bir açılım sürücinin başlayabileceğini yazdı.
 
Ancak Selvi'nin iddiaları bununla da sınırlı değildi. Sürecin yeni aktörlerinden biri Barzani olacak. Barzani'nin bir de şartı var:
 
Asker tarafından kabul edilmek istiyor.
 
Selvi, " Yol Haritası" başlıklı yazısında yeni açılım sürecinin 5 aşamadan oluşacağını yazdı. İşte Selvi'nin o yazısı...

MART AYINA DİKKAT
 
...Mart ve Nisan ayları yaklaştıkça Ankara'da bir kaygı kendini hissettirmeye başlıyor.
 
Kış aylarında hareket alanı kısıtlanan örgütün baharla birlikte eylemlere başlamasından endişe duyuluyor.
 
Güvenlik boyutunda polis ve Jandarma özel harekata keşif ve gözetleme uçakları alınması, uzun menzilli karadan karaya ya da havadan karaya güdümlü füzeler gibi.
 
Ama bir de Kandil'in dağıtılması, dağdakilerin indirilmesi, örgüt liderlerinin üçüncü ülkelere gönderilmesi gibi ayaklar üstüne oturan "sivil çözüm" sürecinin de yeniden devreye girmesi için bir çaba var.
 
Burada akla hemen "Oslo süreci"nin geleceğinden eminim. O sürecin aktörleri MİT, PKK ve üçüncü ülke olarak Norveç'ti.
 
YENİ SÜRECİN AKTÖRLERİ KİM OLACAK?
 
Aktör ya da aktörler demek mi daha doğru olacak orasını bilemiyorum.
 
Çünkü siyasi irade henüz bu konuda kararını vermiş, neyin, ne zaman, kimle ve nereye kadar müzakere edileceği konusunda bir çerçeve çizmiş değil. Hakeza süreci eskiden olduğu gibi MİT mi yoksa Kamu Güvenliği Müsteşarlığı mı yürütecek o da belli değil. Böyle bir sürece girilecek mi o da kesinleşmiş değil ama Başbakan'ın son grup konuşmasında, "siyasetle müzakere, terörle mücadele edileceği" açıklaması da gösteriyor ki, böyle bir irade varlığını koruyor.
 
TARAFLAR DAHA ILIMLI
 
Başbakan Erdoğan'ın geçirdiği 2 ameliyat bu konuda karar alma sürecini de etkilemiş gözüküyor.
 
Eğer böyle bir süreç başlarsa, geçmiş deneyimlerin büyük katkısı olacağı kesin. Taraflar artık birbirini daha iyi tanıyor.
 
Burada bir noktayı belirtmeden geçemeyeceğim. Polis ve Jandarma Özel Harekat timlerinin ortak operasyonları ve MİT'in nokta istihbaratları sonucunda alınan başarılı sonuçlar masaya oturulurken rollerin değiştiğini gösteriyor. Artık psikolojik ve alan hakimiyetinin devletin elinde olduğu bir dönemdeyiz. İkinci nokta; Kürt sorununun çözümünün diyalog ve müzakereden geçtiğini savunanlar da artık, "Operasyonlar dursun, biz görüşmeler yoluyla sonuç alalım" demiyorlar.
 
PKK'nın Silvan ve Çukurcu saldırıları bu tezin varlığını ortadan kaldırdı.
 
YENİ TREND
 
Yeni trend; PKK-KCK operasyonları devam ederken, diğer yandan da görüşmeler başlayabilir.
 
İsrail'in arka kapı diplomasisini yürüttüğü bir merkez olarak biliniyor Norveç. Bu kez üçüncü ülke konusunda Norveç üzerinde tereddütler var.
 
Bir tereddüt noktası da Öcalan'la görüşme konusu. Kürt halkındaki karşılığı ve örgütün yaşayan lideri olması Öcalan'ın rolünü önemli kılıyor. Öcalan'sız bir çözümün zorluğu biliniyor. Ama bu kez, Öcalan biraz kenarda tutulacak gibi gözüküyor. Ya da ileri aşamalarda sürece eklenebilir.
 
Ama bir eğilim, müzakere sürecini Barzani'yi sürece dahil ederek yürütme yönünde.
 
PKK kurulduğu günden, 2005 yılına kadar geçen 25 yıllık süreç içinde Bekaa vadisinden Şam'a, Kandil'den İmralı'ya uzanan zaman diliminde bir şekilde Öcalan'la bir şekilde temas vardı. Hele yakalandıktan sonra sivillere tamamen kapalı, askerin kontrolünde bir 6 yıl geçirildi. Bu sürede PKK işi tamamen askerin kontrolünde oldu. O istediği kadar görüştü, sivillere de bilgi verme gereği duymadı.
 
Ta ki Başbakan Erdoğan soruna el atana dek.
 
Açılım sürecinde yaşananları çok iyi biliyoruz. Bu işin ne denli zor olduğunu hepimiz görmüş olduk. Çözümü sabote etmek isteyenlerle, açılımı yönetenlerin eksikleri çözüm sürecine çok büyük zarar verdi. Habur'da olduğu gibi.
 
O nedenle, bu işte doğru bir "yol haritası", operasyonel yönü güçlü ve güven telkin eden aktörlerin varlığı önemli.
 
YOL HARİTASI
 
Yeni sürecin yol haritası adına yapılan zihin egzersizinden bir bölümü aktarmak istiyorum. Ama bu, hükümetin yeni yol haritası gibi anlaşılmamalı. Görüşlerden birisi demek daha doğru olur.
 
1-Kandil, Kuzey Irak topraklarında olması başta olmak üzere yeni süreçte Barzani'nin hem bölgesel hem de Kürt halkı üzerindeki etkisinden yararlanılmalı. Neçirvan ve Mesrur Barzani ile Kerim Sincari önemli aktörler olarak değerlendirilmeli.
 
BDP ile görüşmelerinde silahlı çözümün çare olmadığını, siyaset yoluyla Kürt sorunun çözümü konusunda çalışma yapılmasını öneren Mesud Barzani'nin, "Saddam Hüseyin, Türkiye'nin Kürtlere verdiği hakları ve sağladığı imkanları sağlasa biz kendisine karşı savaşmazdık. Ben dağlara çıkmam Bağdat'a gider, siyaset yapardım" dediği belirtiliyor.
 
2-Barzani böyle bir süreçte rol üstlenebilmek için Başbakan Erdoğan'ın güvencesini önemsiyor. Zaten Erdoğan'ın Kuzey Irak'ı ziyareti bu açıdan çok başarılı geçmişti. Burada bir sorun yok. Ancak Barzani, asker tarafından da kabul edilmek istiyor. "Türkiye'ye gelince Genelkurmay Başkanı kabul etsin, bir kahvesini içeyim" diyor. Bunu önemli bir güvence olarak görüyor.
 
3- Türkiye'nin, "Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı"nda koyduğu şerhi kaldırması.
 
Burada PKK'nın silahlı gücünün yerel yönetimlerin güvenlik kuvvetleri olacağı gibi bir şey anlaşılmasın. Devlet içinde ikinci silahlı güce izin verilir mi? Bu tartışılamaz bulunuyor.
 
Güvenlik, vergi, yargı gibi hususların dışında yerel yönetimlere kısmı özerklik sağlayan imkanların verilmesi.
 
4-Ana dilde eğitim.
 
Ama burada Kürtçenin resmi dil olması gibi bir şey düşünülmüyor. Anadilde eğitimin tüm etnik kökenliler için seçmeli ders olması.
 
5-Af.
 
Topluma Kazandırma Yasası'nı ne kadar esnetirseniz esnetin beklenen amaca ulaşılamıyor. Dağdakilerin indirilmesinden daha önemli bir nokta var. 330 örgüt liderinin Türkiye'ye getirilmesi, topluma kazandırılması ya da bir kısmının üçüncü bir ülkeye gönderilmesi konusu.
 
Bunlar tartışılacak. Başka görüşler de eklenip bir "yol haritası" oluşturulacak. Bir de bu yol haritasının, "psikolojik zeminini" sağlamlaştırmak için, özgüveni artıracak, örgütün psikolojisini bozacak bir şok yaşatılacak.mynet

KPSS ile atamaya son!

KPSS ile atamaya son!


KPSS ile atamaya son!


Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğretmenlerin KPSS ile değil alan sınavıyla atanacağı yeni sistemi anlattı.


Öğretmen açığının 126 bin 137 olduğunu söyleyen Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, KPSS ile atamaya son verecek yeni sınav sistemi üzerinde çalıştıklarını açıkladı MİLLİ Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, uzun zamandır tartışılan KPSS ile öğretmen alımına son vereceklerini açıkladı. "KPSS ile öğretmen adayları, sadece genel kültür, genel yetenek ve öğretmenlik meslek bilgisine yönelik testlere tabi tutuluyor. Öğretmenlerin alan bilgileri ölçülmüyor" diyen Dinçer, bakanlığın yeni bir sınav sistemi üzerinde çalıştığını söyledi.
 
YENİ SINAV SİSTEMİ
 
Dinçer, MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman'ın sorularını yanıtlarken her yıl öğretmen atamalarını Maliye Bakanlığı'nın belirlediği sayıya göre yaptıklarını belirtti. Açığın ücretli öğretmenlerle giderilmeye çalışıldığını anlatan Dinçer, 10 yılda 316 bin 687 öğretmen atandığını, buna karşın 157 bin 153 öğretmenin emeklilik, istifa ve diğer nedenlere ayrıldığını söyledi. Dinçer, 2011 yılı ekim ayı itibarıyla öğretmen açığının da 126 bin 137 olduğunu açıkladı.
 
Dinçer, KPSS'nin öğretmen adaylarının alan bilgisini ölçmede yetersizliğine değinerek, "öğretmenlik mesleğine nitelikli adayların kazandırılabilmesi için öğretmen adaylarının alan bilgisi yönünden de ölçülmelerinin gerekli" olduğunu söyledi. Öğretmenlerin alan bilgisini ölçecek yeni düzenleme üzerinde çalışıldığını vurgulayan Dinçer, "Konuyla ilgili olarak gerekli düzenleme yapılıncaya kadar mevcut uygulama sürdürüleceğinden şu anda KPSS puanına göre atama bekleyen adaylar etkilenmeyecek" dedi.
 
Dinçer, 2003'te KPSS'ye 127 bin 973 adayın girmesine karşın 2011'de sayının 229 bin 767'ye çıktığını, 9 yılda KPSS'ye giren öğretmen adayı sayısının da 1 milyon 835 bin 290'a ulaştığını ifade etti. KPSS sınavına giren her öğretmen adayından 55 TL sınav ücreti alınıyor.mynet

Baykal'dan ilk açıklama

Baykal'dan ilk açıklama

Üst üste iki kurultay toplayan CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal sessizliğini bozdu.

ntvmsnbc

CHP’deki çifte kurultayın ardından konuşan eski Genel Başkan Deniz Baykal  “Değerlendirme yapmak istemiyorum. Sadece hayırlı olsun diyorum” şeklinde konuştu.
Baykal kurultaylara katılmamış, kendisine yakın isimlerle değerlendirme toplantısı yapmıştı.

En Çok Okunan Haberler

Google Arama