19 çakmağa 7,5 yıl ceza aldı!

İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakkında "örgüt üyeliğinden" dava açılan 41 yaşındaki Arif Pelit'in aleyhine delil olarak evindeki yasal dergiler ve aramada bulunan 19 çakmak delil gösterildi. Pelit, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesindeki "örgüt üyeliği" suçundan 7,5 yıl hapis cezası aldı.

Savcı Ali Çelik'in "suç işlenmemiştir, suç işleneceğine dair somut kanıt da bulunamadı" diyerek beraat istemesine rağmen,  Pelit, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesindeki "örgüt üyeliği" suçundan 7,5 yıl hapis cezası aldı.

"F tipi sağlığını olumsuz etkileyecek"

İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde "tedaviyle dahi çalışma olanağı vermeyen yüzde 80 oranında psikotik bozukluk" ve "yüzde 15 oranında ortopedik bozukluk" teşhisi konulan Pelit, iki aydır İzmir 1 No'lu F Tipi'nde. Avukatı Dinçer Çalım, bianet'e yaptığı açıklamada, kararın temyiz edildiğini, dosyayı Yargıtay'a gönderdiklerini söyledi ve başvuruda, Pelit'in dava süresince tutuksuz yargılandığını, karar çıkınca tutuklanmasının anlamsız olduğunu da belirttiklerini ifade etti. İtirazlar Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde görüşülecek. Dinçer, "Sağlık durumu da düşünüldüğünde, F tipi onu çok olumsuz etkileyecek" diye konuştu.

"Ortada işlenmiş bir suç yok"

İzmir'de bir kahvede çalışan Pelit'in evine 17 Kasım 2007'de polislerce baskın yapıldı. Pelit, mahkemede verdiği ifadede "Polisler içeri girer girmez üzerime atlayıp beni yere yatırdılar, kelepçe takıp yumrukladılar" dedi ve suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.Evde yapılan aramada, 19 çakmak, birkaç maytap, "Bağımsızlık, Demokrasi ve Sosyalizm Mücadelesinde Gençlik" ve "Devrimci Yol Yazıları" isimli kitaplar bulunduğu tutanağa geçti.Pelit'in hakkında Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2 maddesindeki "örgüt propagandası" ile TCK 314/2. maddesindeki "örgüt üyeliğinden" dava açıldı. Pelit kendisini mahkeme şöyle savundu: "Sadece Temel Haklar ve Özgürlükler isimli derneğe üyeyim ama sabah 06:00'dan akşam 22:00'ye kadar kahvede çalışıyorum zaten. Ayda ortalama 450 TL kazanıyorum, kahveden başka bir şeye vakit ayıramıyorum. Evimde çakmak olması normal, günde iki paket sigara içiyorum. Çakmakların bazıları kahvede unutulan çakmaklardan. Maytaplar ise bana ait değil." Savcı Çelik de mütaalasında, "ortada işlenmiş bir suçun olmadığını, Pelit'e isnat edilen suçun teşebbüs aşamasında bile olmadığını, aramada sadece kitap bulunduğunu, bunun da bir suç olmadığını" söyledi ve beraat istedi.

"Olağan akışa uygun düşmeyen çakmaklar"

Ancak Mahkeme Başkanı Ali Sayın, 24 Ekim'de kararı açıkladı: "Evinde yapılan aramada ele geçirilen ve hayatın olağan akışına uygun düşmeyecek çoklukta çakmak ve maytapların örgütsel amaçla kullanılabilecek nitelikte olmaları gerekçesiyle Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi'ne (DHKP-C) üyelikten 7,5 yıl hapisle cezalandırılmasına..." İkinci gerekçe de Pelit'in yargılandığı davadaki diğer iki sanık Serkan Yılmaz ve Ümit Çobanoğlu'yla "eylem birliği içerisinde" olduğuydu. "Birlik içinde olunan eylem" ise yasal basın açıklamasına katılmaktı. Pelit, "suç işlemediği ve suça kastı olduğuna dair somut delil bulunamadığı" gerekçesiyle suçlandığı "örgüt propagandasından" ise beraat etti.

İlkokul kitabında şeriat hukuku!

İlkokul kitabında şeriat hukuku!

İlkokul 10’uncu sınıf çocuklarına hırsızların el ve ayaklarının nasıl kesileceğini, 9. sınıf kitaplarında ise...

İlkokul 10’uncu sınıf çocuklarına hırsızların el ve ayaklarının nasıl kesileceğini, 9. sınıf kitaplarında ise “Yahudilerin yok edilmesinin zorunluluk” olduğu aktarılıyor

 

Suudi Arabistan yönetiminin verdiği reform sözlerine rağmen, şeriat hukuku ve Yahudi düşmanlığının yer aldığı kitapların ilkokul çağındaki çocukların eğitiminde hâlâ kullanıldığı ortaya çıktı. Bu durum Batı’da “Çocukları cihada yönlendiriyorlar” kaygısı yarattı.

 

Merkezi Washington’da bulunan Körfez Ülkeleri İlişkileri Enstitüsü, ilkokul 10’uncu sınıf çocuklarına hırsızların el ve ayaklarının nasıl kesileceğini anlatan yeni basım kitapların kopyalarını inceledi. 9. sınıf kitaplarında ise “Yahudilerin yok edilmesinin zorunluluk” olarak aktarıldığı belirtildi.

 

Fox News’a kitap hakkında konuşan enstitü başkanı Ali el Ahmed, “Terörizm işte burada başlıyor, eğitim sisteminde” dedi.mynet

Uzun oy pusulası tarih olacak

HAVELSAN, Türkiye'deki geleneksel oy verme işlemini tamamen değiştirebilecek bir cihaz geliştirdi. Oy verme aşamalarını dijital ortama döken proje eğer kabul görürse uzun oy pusulaları tarihe karışabilir.

Gökben ÇALIŞKAN

NTV

ANKARA - Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bilişim alanında faaliyet gösteren şirketi HAVELSAN, uzun seçim pusulalarını unutturacak bir buluşa imza attı.

HAVELSAN'ın geliştirdiği sistemde, seçilen parti makine üzerinden işleniyor, çıkarılan dijital baskı sandığa atılıyor. Oy verme işlemi makineye kaydedildiğinden mükerrer oy kullanma tarihe karışıyor.

Avrupa ve Amerika'da birçok ülkede tercih edilen elektronik sistem, sandık başında ya da oy verme kabininde oluşabilecek olası usulsüzlüklere karşı geliştirilmiş.

Kullanımı çok kolay olan dijital sandıklar oy sayma işlemini de hızlandırıyor.

Seçim sonrası ortaya çıkabilecek iddialar içinse üçlü saklama mekanizması devreye giriyor.

Sistem devreye girdiğinde seçim sonuçlarını almak oy verme işlemi tamamlandığında mümkün olacak.

Fransızlar Türk elçinin telefonunu kilitledi

Soykırım iddialarıyla ilgili tasarı nedeniyle Türkiye'ye dönen Paris Büyükelçisi Burcuoğlu, "Fransa'da Erdoğan'ın açıklamaları birinci haber. Kuzey Afrika kökenli Fransızlar da telefonları kilitleyecek kadar bize destek verdiler" dedi.

ntvmsnbc

İSTANBUL - Fransa’da kabul edilen Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili tasarı sonrası Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu Türkiye'ye döndü.

Ayağının tozuyla açıklamalar yapan Burcuoğlu  şunları söyledi: "Hükümet bunu acil bir gündem maddesi olarak getirmedi. Senato'da 10 Ocak-22 Şubat arasında gündeme yazdırılır gibi kesin bir durum yok. Süreç 22 Şubat'a kadar sürecek.

Dün Başbakan da basınla paylaştı. Bir mahcubiyet, şaşkınlık var. Biz bu kadar tepki beklemiyorduk diyorlar. Fransızlar kendi içinde hesaplaşıyor. Ümidimizi koruyoruz, çalışmalar devam edecek. Başbakan birinci etap olarak açıkladı, benim buraya gelmem de vardı önlemler içinde. Dün Fransız basın mensuplarına bilgilendirme toplantısı yaptım. İlk defa 20 gazeteci vardı.

OLMADIK TELEFONLAR ALDIK
Kuzey Afrika kökenli Fransızlar telefonları kilitleyecek kadar bize destek verdiler. Olmadık telefonlar aldık. Mücadelemiz devam ediyor. Olmadık insanlar bizi destekleyince çok etkilendik. Fransa'daki Türk toplumu buna sahip çıktı. Meclis önündeki eylem dün bir lik sayılabilirdi. Onlarla gurur duydum.

DÜN TÜRKİYE BİRİNCİ HABERDİ
Muhalefette ve iktidarda bu işin hem taraftarları hem muhalifleri var. Basınla konuşuyoruz. Dün bütün kanallarda Erdoğan'ın açıklamaları vardı, biz vardık. Birinci haberdi. Fransız iş çevrelerinin çok ciddi endişeleri var. Hükümet üzerinde yapmayın-etmeyin diye baskı yapıyorlar."

Cudi'de 27 PKK'lı öldürüldü

Cudi Dağı’nda yapılan son operasyonlarda 27’si ölü 32 teröristin silahlarıyla ele geçirildiği bildirildi. Şırnak Valiliğinden yapılan açıklamada, 10 Aralık’tan itibaren gerçekleştirilen değerlendirmeler neticesinde Cudi Dağı’nda barındığı tespit edilen teröristlere yönelik operasyon planı hazırlandığı, sonuncusu 18 Aralık’ta başlamak üzere iki aşamalı harekat icra edildiği belirtildi.

Açıklamada, bölgedeki son operasyonlarda 27’si ölü, 32 teröristin silahlarıyla ele geçirildiği kaydedildi.

BÖLGE SORUMLUSUNUN ÜZERİNDEN CİNAYET BİLGİLERİ ÇIKTIBu arada, Cehennem Deresi'nde güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürülen PKK'nın bölge sorumlusu Agit Batman' kod adlı Yusuf Aktara'nın üzerinden İdil İlçesi'nde daha önce işlenen bazı cinayetlere ilişkin bilgi notları ve belgeler çıktı. Güvenlik görevlilileri, bu belge ve bilgiler üzerine cinayet dosyalarını yeniden açarken, bir çok cinayetin aydınlatılabileceği belirtildi. Üzerinde iki ayrı sahte kimlik bulunan PKK'lı Aktara'nın cebinden de yaklaşık 10 bin lira çıktı.

AYAK İZLERİNDEN BULUNDUBölge sorumlusu Aktara'nın etkisiz hale getirilmesiyle ilgili detaylarda ortaya çıktı. Bölgede daha önce teslim olan PKK'lıların verdiği bilgiler üzerine Cehennem Deresi'nde yaklaşık 80 kadar Jandarma ve Polis Özel Harekat Timi operasyon düzenledi. Operasyorda yaklaşık 50 mağara tek tek arandı. Güvenlik güçleri zeminin ıslak olması üzerine bir ayak izini takip etti. Ayak izlerinin bir mağaraya girdiğini belirleyen güvenlik güçleri, PKK'lının da içeride bulunduğunu tespit etti. Mağaranın girişinde 'Teslim ol' çağrısına Aktara'nın ateşle karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Çatışmada PKK'lı ölü olarak ele geçirildi. PKK'lı Aktara'nın cesedi otopsi yapılmak üzere Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. mynet

FEMEN'leri ormana kaçırdılar

FEMEN'leri ormana kaçırdılar

Bütün dünyada yaptıkları üstsüz eylemlerle ses getiren feministkadın grubu FEMEN’in 3 üyesinin tutuklandıktan sonra çırılçıplak ormanda bırakıldıkları iddia edildi.

19 Aralık'ta Ukrayna’nın başkenti Minsk’te bir gösteri sonrası göz altına alınan eylemci kadınlardan üçünün polis tarafından gözleri bağlanarak bir ormana götürüldüğü burada, üzerlerine yağ döküldükten sonra soyunmaya zorlandıkları kaydedildi.
Çıplak eylemciler en son böyle görüntülenmişlerdi- Foto Galeri

Gözleri bağlanan kadınlar saatler süren bir otobüs yolculuğu sonrasında gece yarısı Minsk’in 320 km güneydoğusundaki Gomel bölgesinde ormanın ortasına getirildiler. Kadınlar sıfır derece sıcaklıkta soyunmaya zorlandılar. KGB ajanları kadınların üzerilerine benzin dökerek onları canlı canlı yakmakla tehdit etti. Ajanlar kadınları bıçakla yaralamakla korkuttu, sonra da bu bıçakla saçlarını kesti. Ukraynalı örgüt, her şeyin KGB’nin ajanları tarafından filme alındığını, sonra da kadınların sabaha karşı çırılçıplak ormanın içinde bırakıldıklarını, pasaport ve kimliklerine de el konulduğunu belirtti.

Ormanda saatlerce yürüyen kadınlar en sonunda bir köye ulaşarak yardım istedi ve telefonla Ukrayna’daki merkezlerine ulaşmayı başardılar. Femen’in lideri Anna Gutsol, “Bize ulaştıklarında berbat bir durumdaydılar, hayatta oldukları için şanslılar” dedi. Belarus KGB’si iddia ile ilgili yorum yapmayı reddetti. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı ise kadınların Minsk’in 300 kilometre uzağında bulunduklarını teyit etti. Gutsol, eylemcilere Ukrayna Büyükelçiliği’nin yardım edeceğini söyledi.mynet

Yaşar Kemal: Edebiyatımızla bedel ödedik

Usta edebiyatçı Yaşar Kemal, ''Biz edebiyatımızla inatla yaşama sarıldık. Biz inatla bu topraklarda yaşanan acıların, özlemlerin sesi olmaya uğraştık. Bunun için de çoğumuz bedel ödedik'' dedi.

AA

İSTANBUL - Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nce Yaşar Kemal'e ''onursal doktora'' unvanı verildi.

Üniversitenin Tophane'deki yerleşkesinde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Yalçın Karayağız, Yaşar Kemal'in aralarında bulunmasının kendileri için çok büyük bir onur olduğunu söyledi.

Karayağız, 60 yılı aşan sanat hayatıyla Türkiye'nin kültür ve sanatına yaptığı katkılara saygı olarak Yaşar Kemal'e ''onursal doktora'' unvanının verilmesinin, üniversite senatosunun aldığı kararla gerçekleştiğini kaydetti.

Türkiye'nin sanat eğitimi veren ilk üniversitesi olarak, Yaşar Kemal'in 20. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan süreçte sanata olan katkılarını dile getirdiklerini aktaran Karayağız, ''onursal doktora'' unvanını da kendisine duydukları şükranın belgesi olarak takdim ettiklerini vurguladı.

Yaşar Kemal'in yazar ve edebiyatçı kimliğiyle bilindiğini hatırlatan Karayağız, bunun yanı sıra gazeteci, röportaj, gezi ve izlenim yazarı olduğunu, aynı zamanda bir dönem de portre ve manzara resimleri yaparak geçimini sağladığını anlattı.

Usta edebiyatçı Yaşar Kemal ise MSGSÜ'den aldığı bu unvan dolayısıyla çok mutlu olduğunu belirterek, buradan aldığı ödülle 20'li yaşlardayken üniversitede geçirdiği günleri hatırladığını kaydetti.

Kemal, yaratıcılığın önündeki en büyük engellerden birinin Batı taklitçiliği olduğunu vurgulayarak, ''Ben halk dili ve edebiyatından çok yararlandım. Bizim temelimiz kendi kültürümüzdür'' dedi.

Yaşar Kemal, edebiyat hayatına ilişkin, ''Biz edebiyatımızla inatla yaşama sarıldık. Biz inatla bu topraklarda yaşanan acıların, özlemlerin sesi olmaya uğraştık. Bunun için de çoğumuz bedel ödedik'' diye konuştu.

''Zilli Kurt'' öyküsünü hatırlatan Yaşar Kemal, kendisinin de bu kurtlardan biri olduğunu belirterek, ''Eğer bir gün bir biyografi yazarsam, birincisi 'Zilli Kurt' olacak. Benim hayatım hapishaneler, kötülükler, zulümler, açlıklar, yokluklar, böyle geçti'' dedi.

Konuşmaların ardından Rektör Karayağız tarafından Yaşar Kemal'e cübbe giydirilerek, ''onursal doktora'' belgesi verildi. Kemal, salondakiler tarafından ayakta alkışlandı.

Şef Gürer Aykal yönetimindeki Devlet Konservatuvarı Orkestrası’nın bir dinleti sunduğu törende daha sonra ''Yaşar Kemal'de Işık, Renk, Koku, Doku'' adlı sergi gezildi.

Törene, gazeteci-yazar Doğan Hızlan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

Aydın Menderes hayatını kaybetti

Aydın Menderes, tedavi gördüğü Ankara Atatürk Hastanesi'nde hayatını kaybetti.

ntvmsnbc ve Ajanslar

ANKARA - Eski başbakanlardan Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes'in, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiği bildirildi.

Bağışıklık sistemindeki sorunlar nedeniyle 25 Kasım'da Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınan Aydın Menderes, akşam saatlerinde hayatını kaybetti.

Ankara'da 1946 yılında doğan Aydın Menderes, Ankara Kolejini bitirdikten sonra yüksek öğrenimini Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde 1968 yılında tamamladı.

Siyasete 1970 yılında Aydın'da Demokratik Parti'nin il başkanı olarak giren Menderes, 1977 yılında Adalet Partisi Konya Milletvekili ve 1978 yılında aynı partinin genel idare kurulu üyesi oldu.

Menderes, 1993 yılında kurucusu olduğu Büyük Değişim Partisi'nde genel başkanlığına seçildi. 1994 yılında bu partiyle birleşen Demokrat Parti'de genel başkan oldu. 1995 yılında Refah Partisi'nden İstanbul milletvekili seçilen Menderes, 1996'da aynı partinin genel başkan yardımcılığına getirildi.

Fazimet Partisi'nden 1999'da İstanbul milletvekili olan Menderes, aynı yıl partisinden istifa etti. 3 Kasım 2002'de DYP'den Aydın milletvekili adayı olan Menderes, DYP'nin 3 Kasım 2002 seçimlerinde barajı aşamaması üzerine parti genel başkanlığını ve siyaseti bıraktı.

Eski başbakanlardan Adnan Menderes'in oğlu olan Aydın Menderes, geçirdiği trafik kazasının ardından hayati tehlikeyi atlatmış ancak kol ve bacaklarında felç oluşmuştu.

BABASININ YANINA DEFNEDİLECEK
Aydın Menderes için yarın Hacıbayram Camiinde öğlen namazına mütakiben cenaze namazı kılınacak. Menderes, pazar günü Fatih Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından defnedilecek.

Alınan bilgiye göre Menderes için iki ayrı cenaze namazı kılınacak.

Yarın Hacıbayram Camii'nde öğle namazına mütakip kılınacak cenaze namazının ardından Menderes'in naaşı İstanbul'a götürülecek.

Menderes, pazar günü Fatih Camii'nde öğlen namazına mütakiben kılınacak cenaze namazının ardından Topkapı'daki anıt mezara babası Adnan Menderes'in yanına defnedilecek.

İstanbul'da kılınacak cenaze namazına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı bildirildi.