10 Şubat 2012 Cuma

Tatlı kriziyle başa çıkma yolları

Tatlı kriziyle başa çıkma yolları

Soğuk havalarda daha sık yaşanan tatlı krizlerinin üstesinden gelmek o kadar da zor değil. İşin uzmanına göre, basit tedbirlerle bu krizleri kilo almadan atlatmak mümkün.

ntvmsnbc

İSTANBUL - Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Keservuran'a göre soğuk kış aylarında günlük alışkanlıklarınızda yapacağınız küçük değişikliklerle kilonuzu koruyabilir, hatta kilo bile verebilirsiniz. Ayrıca hastalıklardan korunarak sağlıklı yaşamak da elinizde…
“Yapacağınız doğru seçimler ve sağlıklı pişirme yöntemleriyle sağlıklı bir kış geçirebilirsiniz” diyen Keservuran, soğuk kış günlerinde artan tatlı krizleriyle baş etme yolları hakkında da şu önerilerde bulundu:
“Tatlı krizinde baklava yerine bitter çikolata ve kakao tercih edin. Karbonhidrat ihtiyacınızı pirinç ve mantıyla değil, bulgur ya da az pişmiş makarnayla karşılayın. Mercimek çorbanıza un kavurarak kansere davetiye çıkarmak yerine tarçın ve zerdeçal katın. Kestaneyi buharı tüterken değil, soğuduktan sonra ve süt veya sütlü kahveyle tüketin. Bağışıklık sisteminiz için kendinize 5’er günlük ekinezya çayı kürü hazırlayın.”
Diyet Uzmanı Gizem Keservuran, vücudun koruma kalkanını yani bağışıklık sistemini güçlendirmek için bitkilerden nasıl faydalanmak gerektiğini ise şöyle anlattı: “Hava sıcaklığının düşmesiyle birlikte vücudumuz değişen iklim koşullarına uyum sağlamak adına kendi önlemlerini alır ve yağ yakımı odaklı çalışmaz. Yağ depoları vücudunuzu korumak adına harekete geçer. Aynı zamanda soğuk havayla birlikte vücudumuzun enerji ihtiyacı artar. Bunun yanında bağışıklık sistemimiz (vücut savunma mekanizması) de vücudumuzu hastalıklardan ve enfeksiyonlardan korumak adına daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar.
TATLI KRİZİNİ BİTTERLE BİTİR!Tüm bu değişimlerle birlikte temel enerji kaynağımız olan karbonhidrat ihtiyacımız daha da artar, canımız sürekli tatlı yemek ister. Bu gibi durumlarda aklımıza ilk gelen basit şeker (yani sofra şekeri) içeren şerbetli tatlılar, çikolata ve baklava gibi enerji içeriği yüksek tatlı çeşitleri olur. Oysa İşlenmiş şeker yani sofra şekeri içeriği yüksek besin tüketimi; tat eşiğimizin yükselmesine, sık aralıklı acıkmamıza neden olur ve kan şekeri kontrolümüz zorlaşır. Kakao oranı yüksek bitter çikolata – kakao; aynı zamanda antioksidan aktiviteye sahiptir ve tatlı krizlerinde sağlıklı bir seçim olabilir. Kış aylarında mantı, pirinç pilavı ve pizza gibi yiyeceklere olan eğilimimiz de artar. Vücudumuzun temel enerji kaynağı karbonhidrattır; ancak önemli olan doğru karbonhidrat kaynaklarını seçebilmektir!
MANTI YERİNE AZ PİŞMİŞ MAKARNA Baktığımızda tüm bu tahıl grubu besinler temel karbonhidrat kaynaklarımızı oluşturmaktadır. Ancak püf noktası; pirinç pilavındaki nişastanın yüzde 80’i vücudumuzda emilirken, bulgur pilavı ve az pişmiş makarnadaki nişastanın yüzde 40’ı emilmektedir. Bu nedenle ana yemeklerde pirinç pilavı yerine bulgur pilavı, mantı yerine aldante (dişe dokunur anlamına gelmektedir), az pişmiş makarna doğru seçimler olacaktır. Doğa, mevsime uygun olarak ihtiyacımız olan tüm sebze ve meyveyi bize sunmaktadır; örneğin balkabağı… Kış aylarının vazgeçilmez tatlısıdır. Kabak tatlısı sevmiyorsanız eğer, mevsim meyvelerinden ayva, ayva tatlısı da tercihlerimiz arasında yer alabilir.
ÇORBAYA UN KAVURMAK KANSERE DAVETİYE ÇIKARMAKTIRKış aylarının bir diğer vazgeçilmezi ise çorbalarımız. Neredeyse her ana öğünde, yemekte içimizi ısıtan sıcak bir kâse çorba içmek isteriz. Çorbaları hazırlarken yağda unu kavurmak, bir diğer deyişle terbiye hazırlamak mutfaklarda çok yaygın bir uygulamadır. Oysa yüksek ısıda kavurma işlemi, kanserojen öğelerin açığa çıkmasına sebep olacak, kullandığımız beyaz un besin değeri düşük bir karbonhidrat kaynağı olacaktır. Beyaz un yerine tam buğday unu, yağda unu kavurma yerine yumurta ile tam buğday ununu karıştırarak kıvam vermek mümkün.
MERCİMEK ÇORBANIZA ZERDEÇAL KATINDoğanın bize sunduğu sebzelerden soğangiller ailesinden kuru soğan ve pırasa, “quarcetin-antioksidan öğe” içerikleriyle bağışıklık sistemimizin savunma kalkanlarıdır. Yeşil mercimek- kırmızı mercimek ise yüksek besin değerleri ve posa içerikleri ile bağışıklık sistemini güçlendirici özelliklerini göstermektedir. Baharatlar ise adeta orkestra şefi gibi yemeklerimizin lezzetine yön vermektedir. Kış aylarında hastalıklardan korunmak adına zerdeçallı – tarçınlı mercimek çorbanıza her akşam yemeğinde yer verebilirsiniz.
KESTANEYİ SOĞUTUP SÜTLÜ KAHVEYLE YİYİN Kestane kebap yine kış aylarında tercih edilen keyifle tüketilen yiyecekler arasındadır. Ancak kestaneyi de patates gibi düşünebiliriz; çok sıcakken tükettiğinize kan şekeriniz hızlı yükselip akabinde düşme eğilimi gösterecektir ve kısa sürede tekrar açlık hissi oluşacaktır. Kestaneyi hafif soğuduktan sonra ister közlenmiş ister haşlanmış fark etmez yanında 1 bardak süt veya sütlü kahve ile tükettiğinizde ise sizi uzun süre tok tutan ve besin değeri yüksek bir öğün olacaktır.

FBI'ın Steve Jobs dosyası yayımlandı

FBI'ın Steve Jobs dosyası yayımlandı

ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), Apple’ın efsane CEO’su Steve Jobs hakkındaki belgeleri kamuyona açıkladı. 191 sayfadan oluşan raporda, George H.W. Bush yönetiminin, Jobs’a hükümette görev vermeyi planladığı bilgisi yer alıyor.



ntvmsnbc

ABD’nin eski başkanlarından George H.B Bush, 1991 yılında Jobs’ı Başkanlık İhracat Konseyi’nin başına geçirmeyi düşünüyordu. Bunun üzerine FBI, Jobs’ın iş ve özel hayatını mercek altına alan kapsamlı bir soruşturma başlattı.
FBI, Jobs hakkında hazırlanan belgeleri Wall Street Journal’ın Bilgi Özgürlüğü Yasası altında yaptığı talep üzerine yayımladı. FBI belgelerinde, Jobs’ın 5 Ekim 2011’deki ölümünün ardından piyasaya sürülen, Walter Isaacson imzalı biyografisinde yer almayan bilgiler bulunuyor.
Soruşturmada ortaya çıkan ilginç bir detay, Jobs tarafından ihanete uğradığını düşünen kişilerin birçoğunun, FBI’a Jobs’ın düşünülen pozisyon için biçilmiş kaftan olduğunu belirtmeleri.
FBI’ın konuştuğu kişiler arasında ilk sıra Apple Computer ve Jobs’ın 1985 yılında kurduğu NeXT şirketinin çalışanlarına ait. Ayrıca, Jobs’ın ilk çocuğu Lisa’nın annesi Chrisann Brennan da görüşüne başvurulan insanlar arasında yer almış. FBI, şirket çalışanları ve Brennan’la yetinmeyerek Jobs’ın 29 komşusu ve arkadaşlarıyla onun karakteri, nüfuzu ve sadakati hakkında görüş alışverişinde bulunmuş.
NEFRET EDENLER BİLE DESTEKLEDİ
FBI belgeleri, Jobs’ın hayatı ve meslektaşları tarafından nasıl kabul edildiği konusunda Isaacson’un en çok satanlar arasına giren kitabından genel olarak farklı bilgiler sunmuyor. Belgelerin sunduğu ilginç bir detay, kendisini sevmeyen insanların bile FBI’na düşünülen pozisyon için Jobs’ı önermesi.
FBI’ın konuştuğu kişilerin birçoğu Jobs’ın çok yüksek bir motivasyona sahip, zorlu bir rakip olduğunu ve işini mükemmel kılmak için uğraştığını belirtmiş.
Aynı zamanda, Jobs’ın olumsuz yönlerine de değinerek onun şahsi amaçlarına ulaşmak için “gerçekliği bozduğunu”, ayrıca, “daha geniş bir vizyonun zorunluluğu olarak kabul ettiği sürece, arkadaşlarını bir otobüsün altına fırlatmaya hazır olduğuna” değinmişler.
“POLİTİK BİR GÖREV ONA UYAR”FBI belgelerinde, Jobs’ın çevresindeki kişilerden biriyle yapılan görüşmeden bazı notlar şöyle: “Her ne kadar Jobs’ı arkadaşı olarak görmese de, sahip olduğu yeteneklerinin üst düzey politik bir göreve uygun olacağını belirtti... Dürüstlük ve doğruluğun, bahsedilen görev için gerekli olmadığını ifade etti... Jobs’ın hükümette güven ve inancı temsil eden bir pozisyon alması gerektiğini savundu.”
Bir kadın ise Jobs’ı narsist ve sığ düşünen biri olmakla eleştirmiş: “Jobs işinde kazandığı büyük başarıdan dolayı öyle bir güce ulaştı ki, bazı zamanlarda dürüstlüğünü ve doğruluğunu kaybetmeye, bu nedenle de gerçekleri göz ardı etmeye başladı.” Aynı kişi, bu görüşlerine rağmen Jobs’ın çok zeki ve işinin ehli biri olduğunu ve düşünülen göreve yakışacağını belirtmiş.

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMIFBI, meslektaşları ve yakın çevresiyle yaptığı görüşmelerde, Jobs’ın geçmişte uyuşturucu madde kullanımı, gençliğinde ırkçı veya kültürel gruplarla bağlantısı olup olmadığı ve komünist ülkelerde yaşayan yakınları bulunup bulunmadığını sormuş. Arkadaşları Jobs’ın uyuturucu maddeleri bıraktığını, söz konusu gruplarla hiçbir zaman bağlantı kurmadığı bilgisini vermiş.
FBI’ın aydınlatmaya çalıştığı diğer konular ise Jobs’ın parasını nasıl harcağıdını ve dini inançları olmuş.
Kapsamlı soruşturmaya rağmen Jobs 1990’larda Bush yönetiminin düşündüğü göreve getirilmedi. Tersine, 1997’de Apple’a geri dönerek Steve Wozniak ile kurduğu şirketi iflasın eşiğinden çekip aldı.
Analistler, FBI belgelerinde, Jobs'ın karmaşık ve başarılı bir insan olarak kabul edilen ve kendisini sevmeyen insanları bile etkilemeyi başaran bir insan olarak ifade edildiğini belirtti.

'Kurumlar çatışması değil, AKP çatışması’

'Kurumlar çatışması değil, AKP çatışması’

Üst düzey MİT görevlilerinin KCK soruşturması kapsamında ifadeye çağırılmasını değerlendiren BDP Eş Başkanı Demirtaş, “Hükümet çıkıp açık açık Oslo görüşmelerini, İmralı görüşmelerini sahiplenmelidir. Ortada bir suç yoktur” dedi.

ntvmsnbc

DİYARBAKIR - KCK soruşturması kapsamında, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile birlikte eski müsteşar Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş’in ifadeye çağırılmasını değerlendiren BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, yaşananların devletin kurumları arasındaki bir çatışma değil, AK Parti içi bir çatışma olduğunu söyledi.
AK Parti’nin yapmış olduğu yasal değişiklikler, atamalar ve fiili uygulamalarla devletin bütün kurumlarını ele geçirdiğini belirten Demirtaş, “Türkiye’de bir vesayet rejimi vardır, AKP bu rejimi ele geçirmiştir. Şimdi kendi içinde bir çatışma yaşıyorlar. Bu hamle Kürt sorununda diyalog temelli arayışlara karşı bir hamle” dedi.
'BAŞBAKAN’IN ELİNE KOZ GEÇTİ'BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın özel açıklamaları şöyle: 
-Bakın bu savcının yaptığı işlem vesilesi ile Başbakan’ın eline büyük bir tasfiye kozu geçirmiştir, Şu anda emniyet içerisinde, MİT içerisinde, hatta yargı içerisinde büyük bir tasfiye fırsatı yakalamıştır Başbakan. Dolayısıyla bu çatışmadan güçlenerek çıkacak olan başbakandır. Başbakan şu anda Kürt sorununda diyalog yöntemini kullanan bir politikayı izlemiyor ve desteklemiyor. Dolayısıyla bu çatışmadan güçlü çıkacak olan savaş konseptini savunun zihniyettir.
-Bu çatışmadan bir hayır çıkacağını zannetmiyorum. Kürt sorunu ile ilgili gerçekten akılcı bir düşüncenin ve akılcı bir yöntemin egemen olacağını sanmıyorum.
‘MİT’İN KENDİ KURUMUNDAN HABERİ YOK’-Koskoca MİT müsteşarını savcı ifadeye çağırana kadar MİT’in haberi olmadı mı bu gelişmelerden? MİT ne yapıyor bu ülkede bunu da sormak lazımdır. Herkesin yatak odasına kadar dinleyenler, herkesin telefonlarını dinleyenler ne yapıyor? Kendi kurumunda ve emniyette olup bitenlerden haberi yok.
‘EMNİYET-MİT ÇATIŞMASI DEĞİL’
-MİT’in içinde de emniyetin içinde de AKP’nin kadroları ve cemaatin kadroları vardır. Bir de bu iki tarafta olmayan eski kadrolar vardır. Bu kurumlar arası bir çatışma değildir. Bu AKP’nin kendi içindeki bir çatışmadır. Fakat dediğim gibi sonuçta sistem yanlış işlediği için o yanlış işleyişten kaynaklı bütün boşlukları kendi içindeki gruplar birbirleri aleyhine kullanıyorlar. Kendi içlerinde farklı gruplaşmalar, farklı hizipleşmeler söz konusu. Meseleye MİT-emniyet çatışması olarak baktığınızda emniyet sanki AKP’ ye bağlı değilmiş gibi MİT, AKP’ye bağlıymış gibi anlaşılır. Bu doğru değil. Hepsi AKP’ye bağlı, hepsi AKP’nin kontrolündedir.
‘BAŞBAKAN GÜÇLENEREK ÇIKAR’-Bu süreç MİT müsteşarına karşı bu işlemleri yapanların tasfiye edilmesi ile sonuçlanır. Bu süreçten başbakan ve MİT ekibi güçlü çıkar. Bunun tabi ki savcı tarafından bilinçli olarak yapılıp yapılmadığını araştırmak lazım. Savcı çok iyi biliyor ki MİT müsteşarını ifadeye çağırmak sıradan bir olay değil. İfadeye çağırıp tutuklayarak içeriye atamazlar, bunu da biliyorlar. Hükümetin bir tasfiye operasyonu yapmasına zemin mi hazırlandı, fırsat mı sunuldu diye bakmak lazım.
‘HERKES TEPKİ GÖSTERMELİ’-Biliyorsunuz aynı gün İstanbul emniyetinde bazı operasyonlar başladı. Bu bürokratik değişiklikler MİT’in içinde de yapılacaktır mutlaka. Emniyetin ve MİT’in içinde artık AKP kadrolaşması çok daha güçlü bir şekilde yaşanacaktır. Yoksa buradan bu köhnemiş sistemin, vesayet sisteminin tasfiyesini kimse beklememelidir. Buna karşı herkes mücadele etmelidir. Burada bir demokratik sistem çıkar mı diye beklemek yerine herkesin itirazlarını ve sesini yükseltmesi lazımdır.
‘BAŞBAKAN MI İFADEYE ÇAĞRILIYOR?’-Madem dinleme kaydıyla arkadaşlarımızı tutukluyorlar, bu işin altında bakanlar da çıkar Başbakan da çıkar tabi ki. Çünkü ortada yasa dışı bir iş yok.
-Bugün meselenin bu noktaya gelmesinin en önemli nedeni Başbakan’ın Kürt sorununda diyalog sürecinin arkasında açık bir siyasal irade koymamasıdır. Yani ‘Bunu devlet yürütüyor, hükümet ile alakası yok, bizimle alakası yok’ diyerek topu taca atan ve hedef saptıran bir anlayışı Başbakan’ın. Oysa hem Oslo hem İmralı görüşmelerinde Başbakan çıkıp açık açık ‘Bu bir hükümet politikasıdır, bu bir siyasi irade ve tercihtir’ demiş olsaydı bugün bu noktalara gelinmeyebilirdi.
‘İŞLERİNİ YAPTILAR’
-Ama Başbakan ne yaptı? Sanki bürokratlar istihbarat amaçlı, terörle mücadele amaçlı bir takım görüşmeler yürütüyorlar, hükümet de bunların arkasından değil, ama olup bitenlere göz yumuyorlar havası yarattı. Oysa durum öyle değil, bunlar devlet memuru, bu ekibe talimatı veren hükümetin kendisidir. Bunu çıkıp açık açık söylemesi lazımdı.
-Hükümet çıkıp açık açık Oslo görüşmelerini, İmralı görüşmelerini sahiplenmelidir. Ortada bir suç yoktur. Tam tersine geçmiş dönemde diyalog yürütmeyen PKK ile Öcalan ile diyalog yürütmeyen varsa onlar suç işlemiştir. Onların işi diyalog yürütmektir. Bu insanlar işini yapmıştır.

En Çok Okunan Haberler

Google Arama