1 Aralık 2011 Perşembe

'Büyük devletler tarihinden korkmaz'

'Büyük devletler tarihinden korkmaz'


'Büyük devletler tarihinden korkmaz'

Cumhurbaşkanı Gül, Dersim'le ilgili soruları yanıtladı: ''Dersim olayları gerçekten çok üzücü. Büyükdevletler tarihinden korkmazlar. Arşivlerin açılmasında hiçbir mahsur yok...''


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ülkelerinönemli ve güçlü isimlerinin farklı topluluklarla buluşmasını sağlayan 'YouTube World View' kanalının konuğu oldu.

Dünyanın her yerinden internet kullanıcıları, Türkiye ve dünyadan merak ettikleri birçokkonuyu Cumhurbaşkanı Gül'e sordu.

Gül'ün cevapladığı sorulardan biri de Dersim tartışması oldu. Gül, ''Dersim olayları hakkında sizin fikriniz nedir? Dersim olayları ve diğer karanlıkta kalmış olayların aydınlatılması için bir çalışmayapacak mısınız? Genelkurmay arşivlerinin açılması veya bunun gibi...'' sorularına şöyle cevap verdi:

''Bu konuyu daha önce üniversite yıllarında okudum. Tabii ki bizim tarihimiz büyük bir tarih amatarihin içerisinde acı tatlı günler, dönemler çok olmuş oluyor. Yakın tarihimiz içinde Dersim olayları da gerçekten çok üzücü. Kendi bilgilerim çerçevesinde bunu biliyorum; üzücü olaylar, insanın vicdanıyla ve bugünkü insan hakları uygulamaları ile çok bağdaşmayacak olaylar. Bu benim kendi bilgilerimden ulaştığım kanaattir. Bununla ilgili arşivlerin açılmasında hiçbir mahsur yok.

Aslında büyük devletler iç tarihinden korkmazlar. Biz bunu açıkça söylüyoruz da, birçok tartışmalı konuda arşivlerimizi de açıyoruz. Yeter ki, bu konular polemik yapılıp, bunların üzerinden başka yerlere ulaşmak, başka amaçlar peşinde koşmak olmasın. Yeteri kadar olgunluğa da ulaştığımızı düşünüyorum. O bakımdan arşivlerimizin bilim adamlarına, tarihçilere açılması ve herkesin bunları okuması bunda hiçbir mahsur olmadığı kanaatindeyim. ''
KÜRT SORUNU
Gül, Kürt sorunu konusunda "İyi şeyler olacak" sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Aslında iyi şeyler oldu. Tabii daha iyi şeyler de olsun. 10 sene geriye gitiğimizde 'Kürt' de denilemezdi. Bugün TV'de, basında hatta TBMM'deki tartışmalar tüm tabuların yıkıldığını her şeyin rahat konuşulabildiğini gösteriyor. Yeter ki arkasında şiddet olmasın. Daha iyi şeyler de olabilirdi. Ama daha iyi şeyler olmasından terör örgütü rahatsız oldu. Terör örgütü yaptığı saldırılarla iyi şeylerin olmasını engellemeye çalıştı" dedi.

BEDELLİ ASKERLİK
Gül, bedelli askerliğin çok tartışılan bir konu olduğunu söyleyerek, "Bir aileyi ele alalım, oğlu askere gitmediyse, bedelli çıksın istiyor; ama oğlu askerdeyse 'Bu yasa niye çıkıyor?' diyor. Burada bir şey çok önemli. Vicdani rahatsızlık oluşturmamaması lazım. Buradan gelen paranın harcanacağı yerler açıkça belirlenmeli. Özellikle maddi imkanı olmadığı için askere giden ailelere bu fondan yardımyapılmasının dengeli olacağı kanaatindeyim" şeklinde konuştu.

ÖĞRETMEN ATAMALARI

Gül, farklı mecralardan öğretmen atamalarıyla ilgili çok sayıda mesaj aldığını belirterek, " Bu konuların ciddiyetle ele alınmalı, tatmin edici açıklamalar yapılmalı. Bu konuyu yakından takip edeceğim" dedi.

TUTUKLULUK SÜRELERİ
Gül, tutukluluk süreleri ile ilgili sorulara da "Daha önce gerek basında, gerek TBMM'deki konuşmamda çok açık biçimde çağrıda bulundum. Tutukluluk süreleri, cezalandırmaya dönüşüyor ve bundan gerçekten rahatsızım. Bununla ilgili bütün imkanların seferber edilmesi gerekir. Türkiye'nin reformist sürecini de gölgeleyici bir hal alıyor." yanıtını verdi.

"SURİYE UYARILARI İÇ İŞLERİNE KARIŞMA DEĞİL"
Suriye'de etnik çatışma istemediklerini kaydeden Gül, "Suriye'nin iç işlerine mi karışılıyor?" şeklindeki soruya "Türkiye hiçbir komşusunun iç işlerine karışmıyor. Ama bugünkü dünyada hiçbir ülke insanhaklarıyla ilgili bir uygulamadan dolayı 'Bana kimse karışamaz' demiyor artık. Uluslararası kuruluşlar, sözleşmeler bu hakkı veriyor. Suriye'de tek parti ve kapalı bir rejim var. Suriye'ye bununla ilgili uyarılar yapılmıştır. Çok sayıda insan ölmeye başlayınca dünyanın sesi farklı yükselmeye başladı. Türkiye de bu sese katıldı" yanıtını verdi.

Gül, AB ile ilgili soru üzerine de Türkiye'nin AB sürecinden vazgeçmemesi gerektiğini söyledi.

BAKAN FATMA ŞAHİN'E ÖVGÜ
Gül, kadına şiddet konusunda Avrupa Konseyi'nde hazırlanan sözleşmenin TBMM'de kabul edildiğini, kendisinin de hemen onayladığını belirterek, "Daha kesin bir mücade tarzı olacak" dedi. Gül, Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Fatma Şahin'in çalışmalarının da "takdir edilesi" olduğunu söyledi.

Gül, kamuoyunda infial uyandıran N.Ç. davası ile ilgili olarak da "Hukuk, kanunlar ve kurallar bazen eskiyor. Onların yenilenmesi gerekir. Aslında yenilendi, bugün olsa o uygulamayı göreceğiz. Eski kanun yürürlükte olduğu için o suç işlendiğinde o kanun uygulanmış" dedi.

TÜRBAN AYRIMI VAR MI?

Gül, türbanla ilgili soruyu, "Toplum içinde, halk içinde böyle bir sıkıntı yok. Örtülü bir kızla örtüsüz bir kız birlikte dolaşıyor. Ne yazık ki bu sistem içinde, resmi atmosferde sıkıntılar oluşturuyordu. Bununla ilgili de noksanlıkların giderek gittiğini görüyoruz. Ben hiç kimsenin ne olursa olsun, ifadesi, düşüncesi, inançlarından dolayı buranın kendisinin öz yurdu olduğunu unutmamasını isterim" şeklinde yanıtladı.

CUMHURBAŞKANLIĞI'NDAN TEK ŞİKAYETİ!
Gül, cumhurbaşkanlığının insanı değiştirip değiştirmediğiyle ilgili soruyu, "Beni tanıyanlar nihayetinde karar verecektir. Cumhurbaşkanlığının getirdiği onurun yanında sorumluluk var. Bu sorumluluk daha sorumluk daha ölçerek, biçerek hareket etmeyi gerektiriyor. Bunun getirdği bir protokol de var. Çok sıkıcı ve yalnızlıklar getirdiği de oluyor. Bazen arkadaşlarım aramıyor, 'Niye aramıyorsunuz?' diyorum. 'Cumhurbaşkanısınız' diyorlar" şeklinde yanıtladı.

Gül, "Siyasete dönecek misiniz?" sorusuna da "Yaptığım görevi en iyi şekilde yapmak için bütün aklımı ona veririm. Bugün de cumhurbaşkanlığını en iyi şekilde yapmak istiyorum"  yanıtını verdi.kaynak.mynet

'Öcalan da yararlanır, milletvekili olur'

'Öcalan da yararlanır, milletvekili olur'



'Öcalan da yararlanır, milletvekili olur'
Bedelli askerlik yasası 30 yaşından büyük herkesi kapsıyor. Yasadan Öcalan da yararlanabilecek. Anayasa, milletvekilliği için askerlik yapmış olma şartı taşıyor. Bedelli askerlikle bu şartı aşabilen Öcalan, ileride cezaevinden çıkarsa ‘’Memnu haklarını alıp’’ milletvekili adayı bile olabilecek. Leyla Zana da böyle vekil olmuştu.























Bedelli askerlik yasasından kaçak durumda olanların yanı sıra, herhangi bir suçtan dolayı cezaevinde bulunan ya da mahkum olanlar da yararlanabilecek. Yasa, ‘’Her ne sebeple olursa olsun bugüne kadar askerliklerini yapmayan 30 ve daha yukarı yaştakileri’’ kapsıyor.

Bu durumda yasadan halen İmralı’da bulunan Abdullah Öcalan da yararlanabilecek. Anayasa ve seçim kanununda ‘’Milletvekili olabilmek için askerlik hizmetini yapmış olma’’ şartı bulunuyor. Askerlik şartını bu şekilde aşabilecek olan Öcalan, ileride bir afla cezaevinden çıkarsa ve yasalardaki ‘’Memnu hakların iadesinden’’ yararlanırsa, milletvekili adayı bile olabilecek. 

Anayasa’nın 57. maddesi ‘Askerliğini yapmamış olanlar ile, bir yıl veya daha fazla hapis cezasına hüküm giyenlerin, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemeyeceğini’’ öngörüyor. Ancak yeni TCK’da ‘’Süresiz hak mahrumiyeti’’ kaldırıldı ve memnu hakların iadesi öngörüldü. Yasa dışı örgüt üyeliğinden 15 yıla mahkum olan Leyla Zana da, memnu haklarını alarak vekil seçilmişti.

‘’MİLLETVEKİLİ DE OLURLAR’’

MHP Osmaniye milletvekili Hüseyin Türkoğlu da bu konuya dikkat çekerek, ‘’Bu yasa terör örgütü mensuplarına da askerliğini yapmış sayılmanın yolunu açıyor. PKK’lı, Hizbullahçı veya diğer terör örgütlerinden askerlik yapmadığı için vatandaşlıktan çıkarılanların ya da cezaevlerinde yatan teröristlerin bu sebeple siyaset dâhil birçok kamu görevine seçilebilmelerinin, hatta atanabilmelerinin önü açılıyor’’ dedi ve şunları söyledi:

‘’Bebek katilinin asker kaçağı olarak aldığı mahkûmiyet de bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacak. Parayı verip tezkere alan ve hâlen dağda ve cezaevinde olup yargılaması devam eden teröristler milletvekili seçilip bu çatı altında görev yapacak. Şemdin Sakık, Osman Öcalan, Murat Karayılan, Duran Kalkan, Cemil Bayık ve diğer katil terör elebaşları bu yasadan yararlanacak. Yasa herkesi kapsama alıyor. Terör örgütünün yolu temizleniyor’’

BAKAN: ‘’VATANDAŞ İSE YARARLANIR’’

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da MHP’li Oktay Vural’ın ‘’Bu yasadan PKK’lılar da yararlanacak mı?’’ sorusu üzerine ‘’Alnında yazıyor mu PKK’lı olduğu ? Bu ülkenin vatandaşı olan, bu yasada belirtilen şartları taşıyanlar, herkes faydalanır’’ dedi. MHP’li Vural ise, ‘’Askere kurşun sıkanları da faydalandırıyorsun. Yazıklar olsun‘’ cevabını verdi.(Gazeteport)

Erdoğan karşıtlarına ''PUŞT'' dedi !

Erdoğan karşıtlarına ''PUŞT'' dedi !





Erdoğan karşıtlarına ''PUŞT'' dedi !
Başbakan Erdoğan'ın yılın ismi seçilmesini engellemek isteyenlere satır dolusu hakaret yağdırdı. 















Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Time dergisinin anketinde yılın kişisi seçilmesini engellemek için başlatılan kampanyaya Sabah gazetesi yazarı Ersin Ramoğlu çok sert eleştirilerde bulundu.

Ersin Ramoğlu, ağır hakaretler içeren yazısında kampanyayı başlatanlara "Puşt" dedi.

Time dergisinin internet sitesinde her yıl düzenlenen "Yılın Kişisi" anketinde 2011 yılı için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da adaylar arasındaydı. İnternette Erdoğan karşıtları ve Erdoğan destekçileri organize olup ankete hücum etti.

Erdoğan'ı destekleyenler ankete hücum edince, Başbakan Erdoğan 31 adayın yer aldığı listede bir anda birinciliğe tırmandı.

Ancak bu duruma sinirlenen Erdoğan karşıtları da yine internette örgütlenerek Erdoğan'ı birincilikten indirmek için farklı adaylara oy vermeye başladı.

İşte bu kıyasıya yarışta Sabah gazetesi yazarı Ersin Ramoğlu, Erdoğan karşıtı kampanya yapanlara köşesinden demediğini bırakmadı.

İşte Ersin Ramoğlu'nun köşe yazısı:

Hain Puştlar

İnsan bu kadar mı çekemez olur?
İnsan bu kadar mı hain olur?
Milli sayılacak bir konuda "Ne bana, ne sana, yesin onu Memiş Ağa" der mi adam?
Yeni duydum, Başbakan Erdoğan'ın TIME dergisi anketinde 'yılın adamı'seçileceğini gören 'ihanet çetesi' buna engel olmak için kampanya başlatmış.

* * *

PUŞTLAR DA ENGEL OLACAK

Biliyorsunuz belki...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk, İnönü, Saraçoğlu veMenderes'ten sonra TIME'a kapak olan 5. Türk devlet adamı.
Dergi şimdi de Erdoğan'ı 'Yılın Kişisi' anketine aday gösterdi.
Hem de 31 popüler isimle birlikte...
Listede kimler yok ki...
Önceki gün Erdoğan oylamada birinci sıraya yükselince şer odaklarını bir korku aldı.
Sanki TIME yeni bir başbakan seçecek.
Puştlar da buna engel olacak.

* * *

DİLİM BUNLARI DEMEYE VARMIYOR

Malum odakların, Başbakanın 'Yılın Adamı' seçilmemesi için 'hayır' bayrağı açmalarının sebebi kıskançlıktan öte bir şey.
Dilim bunlara adam demeye varmıyor ya neyse...
Utanmazlar Erdoğan'ın padişahlık hevesi içinde olduğunu, buna fırsat verilmemesi gerektiğini söylüyor.
Densizliğe bakın...

* * *

GEÇMİŞTE İTİBARIMIZ YOKTU

Ne yapmış AK Parti Genel Başkanı?
Dünyada birçok ülkenin gemisi batarken, o gemiyi sağ salim limana yanaştırmayı başarmış.
Başta Yunanistan ve İtalya olmak üzere ekonomisi sıkıntı içinde olan ülkelere bakıp halimize şükretmek varken...
Şu uğraştıklarımıza bakın.
Geçmişte dünyada itibarımız da yoktu.
Ama şimdi var.

* * *

Başbakan Erdoğan,
Dünyanın gözü önünde İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres'i haşladı...
Onlara 'çocuk katili' dedi.
İsrail'in Mavi Marmara'ya yaptığı baskın üzerine dünyayı ayağa kaldırdı...
TIME yazarı Dan Fastenberg, "Aktivistlerin Gazze'ye yardım götürmeye çalıştığı filoya İsrail'in düzenlediği baskın uluslararası düzeyde feryatlara yol açarken, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da söyleyecek bir sözü vardı" dedi.

* * *

FENA MI ULAN?

Müslüman ülkelere rol model oldu...
Ekonomimiz, Çin'den sonra dünyada en hızlı büyüyen ikinci ekonomi oldu.
Üçüncü seçimi de açık ara kazandı.
Ve bu özelliklerinden ötürü TIME onu 'Yılın Kişisi'ne aday gösterdi...
Fena mı ulan?
Fena mı?

* * *

SİZE NİYE BATTI BEYLER?

Listede dünyadan seçilmiş 31 aday var...
Erdoğan, futbolcu Leo Messi'yi bile geride bırakıp 1. oldu...
Bu size niye battı beyler?
Utanmadınız mı 'hayır' kampanyası başlatmaya?
"Yılın adamı" olması neden size bu kadar dokundu anlamadım.

* * *

Siz Türkiye'ye düşmansınız belli...
Ama şunu iyi bilin, bu halk tezgahınızı başınıza geçirir.

* * *

Bir ara bu ülkenin vatandaşlarına 'bidon kafalı' ve "Göbeğini kaşıyan adam" diyerek onları 'aptal' muamelesi yapanlar oldu.
Halk onların da ağzının payını sandıkta verdi...
***

İŞE HAİNLER KARIŞTI

Haydi, bu ülkenin güzel insanları...
İşe hainler karıştı,
Dava artık millileşti.
Herkes TIME dergisinin yılın adamı oylamasına katılsın ve Başbakan Erdoğan'a 'evet' oyu vererek onu yılın adamı seçsin.
Haydi vakit geçirmeyelim.

* * *

NOT: Başarılı bir operasyon geçiren ve sağlığına kavuşan Sayın Başbakan'a geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, ameliyatını 'dalgaya' alan malum medyanın candaşlarına da "Allah ıslah etsin" diyorum.sondakkahaber

Suriye'den Ankara'ya yanıt

Suriye'den Ankara'ya yanıt



Suriye'den Ankara'ya yanıt.
Suriye hükümetinin Türkiye ile serbest ticaret anlaşması kapsamındaki tüm çalışmaları askıya aldığı bildirildi















Suriye resmi haber ajansı Sana, Suriye hükümeti yetkililerine dayanarak, Türkiye'nin açıkladığı yaptırım kararlarına cevaben, Suriye hükümetinin ikiülke arasındaki serbest ticaret anlaşması kapsamındaki tüm çalışmaları askıya aldığını duyurdu.

Ajans, Suriye hükümetinin yaptırımlara karşılık, Türkiye ile ilgili başka kararları da değerlendirdiğini belirtti.

Bir Quaresma mucizesi!

Bir Quaresma mucizesi!



Bir Quaresma mucizesi!
Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi (E) Grubu 5'inci maçında bugün deplasmanda İsrail temsilcisi Maccabi Tel Aviv'i mağlup etmeyi başardı. 











UEFA Avrupa Ligi E Grubu 5. maçında temsilcimiz Beşiktaş, deplasmanda Maccabi Tel-Aviv'le karşı karşıya geldi.


Bloomfield Stadı'nda oynanan karşılaşmada Beşiktaş 3-2'lik galibiyetle ayrılarak 2. tura çıkma yolunda önemli bir galibiyet elde etti. Karşılaşmada Beşiktaş'ın gollerini 45 ve 90+3'te Quaresma ve 47. dakikada İbrahim Toraman kaydetti. Maccabi Tel-Aviv'in golleri ise 59. dakikada Yeini ve 70. dakikada Logasi'den geldi. Bu galibiyetin ardından Beşiktaş takımı ikinci tura çıkma yolunda önemli bir avantaj yakaladı.

 Bu sonucun ardından Beşiktaş, 5 maçını geride bıraktığı UEFA Avrupa Ligi E Grubu'nda 9 puana yükselirken Maccabi Tel-Aviv ise 1 puanda kaldı. Avrupa Ligi'ndeki tek temsilcimiz Beşiktaş, 6. maçını 14 Aralık tarihinde Stoke City'i kendi sahasında konuk ederken Maccabi Tel Aviv ise Dinamo Kiev deplasmanına konuk olacak. CARVALHAL KADROYU DEĞİŞTİRMEDİ Beşiktaş, İsrail'in Maccabi Tel Aviv takımıyla oynadığı UEFA Avrupa Ligi E Grubu beşinci maçına, son yaptığı Trabzonspor karşılaşmasının kadrosuyla çıktı.

 Teknik direktör Carlos Carvalhal, Trabzon deplasmanında kazanan takımı bozmazken, aynı kadroyu Maccabi Tel Aviv karşısında da sahaya sürdü. Portekizli teknik adam, zemini kontrol için sahaya çıkan futbolcularından Cenk ve Egemen ile bir süre saha içinde görüşerek, maçta yapmalarını istediği hareketleri anlattı. 

Kılıç’ı kızdıran akraba sorusu

Kılıç’ı kızdıran akraba sorusu


Kılıç’ı kızdıran akraba sorusu.

Meclis KİT Komisyonu’nda, Gençlikve Spor Bakanı Suat Kılıç ile CHP’li Kamer Genç tartıştı.


Genç, Bakan Kılıç'ın yakınlarının hangi kamu kurumunda, ne kadar maaşla çalıştıklarını sordu, ortam gerildi. Meclis KİT Komisyonu’nda CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in sorusuna Gençlik ve SporBakanı Suat Kılıç’ın tepkisi sert oldu
 
Genç, kendi oğlunun TBMM'de çalıştığının söylendiğini dile getirerek, ''Suat Bey'in kayınpederi Şeyhülislam Ali olarak Başbakanlıkta çok yüksek yerlerde çalışıyor. Kendisi bakan, karısı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda bir KİT'te yönetim kurulu üyesi'' demesi üzerine Kılıç, ''Sayın Başkan, saygısızlığın bir ölçüsü olur. İnsanların aile bireyleri şerefli insanlar tarafından Meclis gündeminde mevzu bahis edilmez. İnsanların ailelerine hürmet edilir, saygı gösterilir. Böyle bir nezaketsizlik, edep dışılık gösterilmez. İnsanların eşinin kamuda çalışmasının, bir bakanın, bir milletvekilinin ailesinin, kızının, gelininin, oğlunun kamuda çalışması kabahat değil. CHP'de var, MHP'de var, AK Parti'de var. İnsanlar kamuda çalışır, öğretmen olarak çalışır, doktor olarak, avukat olarak çalışır'' ifadelerini kullandı.
 
Bakan Kılıç, herkesin çalışma özgürlüğü bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
 
''Benim eşim hukuk fakültesi mezunudur, avukattır ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde çalışmaktadır. Bu da yeni bir hadise değildir. Maaşı da ilgili kişiyi hiç alakadar etmez. Kayınpederimle alakalı konuya gelince rahatsızlığının esas sorununu ben biliyor ve tahmin ediyorum. Kayınpederim emekli oldu. Başbakanlık müşaviri olarak görev yapmadı. Görevde bulunduğu süre içinde Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı danışmanı, müşaviri olarak görev yaptı. Donanımı, eğitimi bunun için yeterli olan birisi. İstanbul İlahiyat Fakültesi mezunu bir din adamı.''
 
Bakan Kılıç'ın ''Senin oğlunla ilgili bir meseleyi ben gündeme getirmiş değilim'' sözleri üzerine Genç, ''Senin partin getirdi'' cevabını verdi.
 
Kılıç, ''Ben gündeme getirmiş değilim. Ben getirmişsem şahsıma bir şey söylersin, getirmemişsem söylemezsin'' dedi.
 
Diğer milletvekillerinin de araya girmesi üzerine Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
 
''Sayın milletvekili, canını yakan ben olursam, beni eleştirebilir. Beni yorumlayabilir. Ama kendisine zarar veren ben değilsem, bana söyleyecek herhangi bir sözü olmamalı. Herhangi birimizin eş ve çocuklarıyla ilgili kamuda çalışma durumu Meclis kürsüsüne taşınacaksa şayet, sorumlu, saygılı ahlaklı siyasetin gereği odur ki, o takdirde elinize listeleri alırsınız, çalıştıkları yerleri söylersiniz. Eğer milletvekili ya da bakanların eş ya da çocukları ve yahut birinci dereceden yakınlarının kamuda çalışmaları, devletin ya da kamu iktisadi teşekküllerinden maaş almaları yasak, ahlak dışı, siyasi etiğe aykırı ise benim 7 sülalemden kamuda çalışan tek kişi eşimdir.

 Ben onunla ilgili gereken işlemi yaparım. Ama o zaman sizlerde çıkacaksınız, kamuda ailenizden çalışan herkesin işine son vereceksiniz. Son defa olarak bunu ifade ediyorum; ayıptır, yazıktır ve günahtır. İnsanların eş ve çocukları siyasete malzeme yapılmaz. Terör örgütlerinin bile bir mücadele yöntemi vardır. Terör örgütü bile mücadelesine insanların eş ve çocuklarını katmaz.''mynet

Ahmet Çakar’dan şok eden tecavüz yorumu!

Ahmet Çakar’dan şok eden tecavüz yorumu!


Ahmet Çakar’dan şok eden tecavüz yorumu!

“Kadın istemezse bir erkeğin tecavüzüne uğramaz” diyen Ahmet Çakar’a tepki yağıyor.


Facebook’ta ve Twitter’da paylaşılan videonun altındaki yorumlarda, Çakar için, “Tecavüzcüleri cesaretlendiren, tecavüz suçunu kadına yükleyen iğrenç zihniyetini kınıyoruz” denildi. Çakar’ın IMF Başkanının tecavüzüne uğrayan otel çalışanı için ise, ‘Üstelik siyah, üstelik çirkin kız’ diyerek ırkçılık yapması da tepki çekti.
 
Çakar, Beyaz TV’de yayınlanan “Derin Futbol” isimli programda, “Beş ay önce 60 yaşında IMF Başkanı bir otelde çalışan kızı, üstelik de siyah bir kız, çirkin de bir kız, elle taciz etti… (Programdakiler tecavüz etti diye düzeltince) tecavüz iddiasıyla… Ama kız ölmemiş… Bir kere Türkiye şunu iyi bilsin, bir erkek bir kadına kolaykolay tecavüz edemez. Bunu ben değil Adli Tıp söylüyor. Bir kadın istemezse bir erkeğin tecavüzüne uğramaz” dorumu yapmıştı
 
Programda yer alan Ömer Çavuşoğlu, Ahmet Çakar’ı haklı bulduğunu belirterek, “Orada haklı, kadın istemese adamın tecavüz etmesine imkan yok” diye konuşuyor. Ahmet Çakar ise sözlerine şöyle devam etmişti:
 
“Kadında hasar yok. Yaşlı başlı adam, yanında polis, IMF başkanını götürüyorlar.  Amerika’da Sebep,bir kadına tecavüz etti diye. Kadının ağzında burnunda bir şey yok. İlle de ağzının burnunun dağılması diye bir şey olacak da değil. Tecavüzden yana değilim ha, tecavüz eden şerefsizdir. Herifi içeri attılar, sonra öğrenildi ki, olayda kumpas var. Adam şimdi diyor ki, kardeşim benim onurum ne olacak.”
 
Tecavüzün sözlük anlamı zaten zorla demek!
 
Ekşi Sözlük, İTÜ Sözlük ve Facebook’ta Ahmet Çakar’a bu söylemlerinden ötürü
tepki yağdı.mynet

Öz yeğenini erkeklere pazarladı

Öz yeğenini erkeklere pazarladı


Öz yeğenini erkeklere pazarladı.

Karaman'da 14 yaşındaki yeğeni K.Ç.'yı para karşılığı erkeklere pazarlayan teyze 28 yaşındaki F.S. ile kız çocuğuyla ilişkiye girdiği tespit edilen 7 kişi tutuklandı. Annesi ve babası ayrı yaşayan K.Ç.'nın 2 yıl önce Mersin'in Mut İlçesi'nde tecavüze uğdağı belirtildi.
Karaman'da K.Ç., yaklaşık bir yıl önce teyzesi F.S'nin yanına yerleşti.İddiaya göre teyze F.S. ileanne H.C., bir süre sonra yeğenini para karşılığı erkeklere pazarlamaya başladı. Yaşadığı hayata daha fazla dayanamayan  K.Ç, cep telefonuylayakınlarına ulaşıp durumu anlattı. K.Ç.'nin yakınları da polis bildirdi.
Şikayet üzerine harekete geçen Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, anne H.C., teyze F.S. ve K.Ç.ile ilişkiye girdiği ileri sürülen S.K. (26), K.U. (31), Y.S. (25), H.D., (47), Ö.N.A. (24), Y.B. (31) ile M.K’yi (30) gözaltına aldı. 14 yaşındaki K.Ç, ilişkiye girdiği 7 kişiyi Emniyet Müdürlüğü'nde teşhis etti.
İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden anne H.C. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı, diğer 8 şüpheli ise çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak, geniş güvenlik önlemleri arasında Karaman M Tipi Cezaevi'ne gönderildi. 
Annesi ile babası ayrılan K.Ç’nin, annesinin başka bir erkekle evlenmesi üzerine küçük yaşta dedesinin yanına yerleştiği, 2 yıl önce Mersin’in Mut ilçesinde tecavüze uğradığı, yaklaşık 1 yıldır da teyzesinin yanında kaldığı öğrenildi.
K.Ç . ise Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkililerine teslim edildi.mynet

Bekaroğlu'ndan 'Dersim' bombası!

Bekaroğlu'ndan 'Dersim' bombası!


Bekaroğlu'ndan 'Dersim' bombası!

Has Parti Genel Başkan Yardımcı ve İstanbul İl Başkanı Profesör Doktor Mehmet Bekaroğlu da "Dersim Katliamı" tartışmalarına yaşadığı bir tanıklıkla katıldı.


Has Parti Genel Başkan Yardımcı ve İstanbul İl Başkanı Profesör Doktor Mehmet Bekaroğlu da "Dersim Katliamı" tartışmalarına yaşadığıbir tanıklıkla katıldı: "Meşe kütükleri ilevurmaya başladık. Vura vura 10 yaşındaki çocukları öldürdük."

Bekaroğlu twitter’dan şunları yazdı:

Bundan 14 yıl önce KTÜ Tıp Fakültesi'nde öğretim üyesiyken gördüğüm bir hastanın bana anlattıklarını açıklama zamanı geldi gibi.

70'ini aşmış bir erkek hastaydı. İntihar girişiminde bulunmuştu; depresyon tanısı ile takibini ve tedavisini yapıyorduk.

Bir seansta Dersim harekatına katıldığını öğrendim; görüşmenin devamında ağlayarak özetle şunları söyledi:

"Komutan mermi pahalı kullanmayın dedi, kadınlara, çocuklara dipçikle vuruyorduk. Sonra tüfekler zarar görüyor dendi.

Bundan sonra meşe kütükleri ile vurmaya başladık. Vura vura 10 yaşındaki çocukları öldürdük".

Evet, bunları söylemişti, hıçkıra hıçkıra ağlayarak.

Öncelikle bu hasta sırrıydı; kimlik belirterek anlatmam mümkün değildi. Daha öncede "bir hasta" diyerek bazı toplantılarda açıklamıştım. Şimdi Dersim tartışmalarına katkı olur diye burada yeniden açıklıyorum.

Hastamla ilgili bilgiler soruluyor. Meslek etiği gereği daha fazla bilgi vermem mümkün değil. Ancak şunu ifade edeyim: Depresyonunun nedeni Dersim'de yaşadıklarıdır diye bir kesin tespit mümkün değil ama bu, hastalığında önemli bir faktör olduğu kesin.

Depresyon gerçeği değerlendirme yeteneğinin kaybolduğu bir hastalık değil. Ayrıca psikiyatrik görüşmeden anlatılanların yalan olması uzak ihtimal.mynet

En Çok Okunan Haberler

Google Arama