Bankaların 2011 karnesi: 19.8 milyar TL kâr
Bankacılık sektörünün 2011 kârı yüzde 10.3 düşüşle 19.8 milyar TL olarak gerçekleşti.
ntvmsnbc ve Ajanslar
İSTANBUL - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, sektörün dönem kârının, 2011 başındaki yüksek düşüş beklentilerinin tersine, ikinci yarıdaki olumlu trende paralel yüzde 10.3 düşüşle 19.8 milyar liraya gerilediğini açıklarken 2012'de beklentide esas noktanın ise ihtiyatlı iyimserlik olması gerektiğini belirtti.
Bilgin Reuters'a yaptığı açıklamalarda, "Sektörün dönem kârı 2011 başındaki beklentilerin tersine, ikinci yarıdaki olumlu trende paralel yüzde 10.3 düşüşle 19.8 milyar liraya geriledi, 2010 yılında bu rakam 22.1 milyar TL idi.
Kârlılıktaki temel azalış net faiz marjlarının daralması, faiz dışı giderlerin artması, sermaye işlem kâr ve zararındaki azalıştan kaynaklanıyor" dedi. Sektörün 2011 yılında 157 milyar TL kredi verdiğini belirten Bilgin böylece toplam kredilerin 683 milyar TL'ye ulaştığını kur etkisinden arındırılmış kredi artışının ise 2011'de yüzde 21.6 olduğunu söyledi.
Sektörün aktif büyüklüğü 2011 sonunda yüzde 21 artışla 1.22 trilyon TL olurken sermaye yeterlilik rasyosu 2011 sonunda yüzde 16.4 oldu. Verilere göre kredilerin takibe dönüşüm oranı ise 2011 sonunda bir önceki yıla göre 1 puan azalarak yüzde 2.7 oldu.
TEMKİNLİ DURUŞUMUZ BOZULMAMALIBu yıl için beklentilerde esas noktanın ihtiyatlı iyimserlik olması gerektiğine dikkat çeken Bilgin, "Kendimize en çok güvendiğimiz anda dahi temkinli duruşumuz bozulmamalı. 2012 yılı için beklentilerde esas nokta ihtiyatlı iyimserlik olmalı. Kurum olarak gerek SYR'deki banka bazındaki aşağı yönlü hareketlere hassasiyetimiz, gerek likiditeye verdiğimiz önem ve aktif kalitesine yaklaşımımız aynen devam edecektir. Kurum olarak, hem genel hem de banka bazında karar alma geleneğimiz ve esnekliğimiz Türk bankacılık sistemindeki uzun dönemli istikrarın en önemli değişkenleri oldu ve olmaya devam edecek" diye konuştu.
Bilgin, 2012'ye ilişkin verdiği mesajlarda fonlamada, mevduat dışındaki çeşitliliğe ve uzun vadeli kaynağa olan ihtiyacın daha da belirginleşebileceğine de dikkat çekti.
Çalışmaların devam ettiği Basel II sürecinde "çok yakında" yol haritasını açıklayacaklarını belirten Bilgin, süreçte her ülkenin belirleyebileceği ulusal bazı inisiyatifler, haklar olduğunu da belirterek, "Ülkenin ve bankaların lehine olacak her türlü inisiyatif genel kuralları bozmadan en son noktaya kadar kullanılacaktır" dedi.
Bilgin, süreçte bankalarca kredi kullandırılacak reel sektör şirketlerinin derecelendirilmesi gerekliliğine de dikkat çekerek, mevcut kredi derecelendirme şirketlerinin kalitesinin bu kadar sorgulandığı bir dönemde önümüzdeki dönemde tartışılabilecek konulardan birinin de bir çok ülkede de örneklerin bulunduğunu ulusal kredi kuruluşu olabileceğini belirterek, "Bankalarca kredi kullandırılacak reel sektör şirketlerinin derecelendirilmesi gerekiyor, bankaların da işin içinde olacağı ulusal bir kredi derecelendirme şirketine ihtiyaç olabilir" dedi.