19 Kasım 2011 Cumartesi

Taraf'tan gündemi sarsacak iddia

Taraf'tan gündemi sarsacak iddia


Taraf Gazetesi'nin bugunü haberi yine çok konuşulacak cinsten...

PKK ile çöken müzakere sürecinde önemli bir aşama yaşandı. Devlet, Kandil'in Levje köyünde Karasu ve Ok'la görüştü.

PKK ile geçen temmuz ayında Silvan saldırısı ile başlayan, arada sivil ölümlerinin yaşandığı pek çok saldırı ile şiddetlenen ve Çukurca baskını'nda 24 askerin ölümüyle de çöken müzakere sürecinde yeni bir aşama yaşandı. PKK'nın Çukurca saldırısından sonra TSK karadan sıcak takip yapmış, özellikle Kazan Vadisi, Zap, Hakurk kamplarına yapılan operasyonlar ve hava saldırılarında örgüt ciddi can kaybına uğramıştı.

Başbakan Erdoğan'ı şahsi ricasıyla Türkiye'ye gelmesi sonrasında, Kuzey Irak Kürdistan Federe Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'nin öncülüğünde önce ateşkes sonra da PKK'nın silahlı güçlerini geri çekmesi üzerine devlet ve örgüt arasında dolaylı ve direkt görüşmeler yine başladı. Bir süredir Barzani'nin ısrarıyla ilerleyen bu süreçte dün önemli bir aşamanın kaydedildiği ortaya çıktı. Teyit edemediğimiz ama güvenilir kaynaklara göre, Kandil'in Levje Köyü'nde, örgüt, Irak Cumhurbaşkanı Talabani'nin temsilcileri ve devlet arasında yapılan görüşmelerin sonuncusunda, geri çekilmeyi esas alan ateşkes ilanı konusunda şartlarda anlaşmaya varıldı.

Kaynaklara göre görüşmelere örgütü temsilen başında Sabri Ok ve Mustafa Karasu'nun bulunduğu geniş bir heyet katıldı. Kaynaklar, PKK'nın Barzani'nin yoğun çabası ile anlaşma zeminine gelmelerini birkaç faktöre bağlıyorlar. Öncellikle, Başbakan Erdoğan'ınKurban Bayramınamazını kıldığı Sultanahmet Camisi çıkışındaKCKhakkında bir soruyu cevaplarken “Silahın bırakılması halinde birçok şeyin olumlu istikamette gelişeceğini rahatlıkla söyleyebilirim” şeklindeki sözlerinin, o sırada devam eden dolaylı ve doğrudan görüşmelere gönderilmiş bilinçli bir mesaj olduğu ve örgütün bunu dikkate aldığı kaydediliyor. Arap Birliği'nin Suriye kararı ile Esad yönetiminin geleceğinin şüpheli hale gelmesi de örgütün ateşkes ve çekilme kararındaki en büyük ikinci etken olmuş durumda.

Bu iki ana etkenin yanında ağır kış koşullarının, örgütün gerçekleştirdiği sivil ölümleri ve verilen ağır PKK'lı kayıplarının getirdiği yalnızlaşmanın da etkili olduğu belirtiliyor. Başka bir kaynak ise, dün gerçekleşen görüşmede, daha evvel Taraf 'tan Veysi Polat'ın yazdığı üzere örgütün koşullarda anlaşmakla birlikte, tüm bu sürecin Öcalan'ın çağrısı ile yapılmasında ısrarcı olduğu bildiriliyor. Buna göre örgüt anlaşma koşullarını ve çekilme çağrısını Öcalan'ın yapmasını şart koşuyor.
kaynak.mynet.com

Dört ağabeyim de bana tecavüz etti

Anahtar kelime giriniz


Edirne Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne başvuran 21 yaşındaki N.D.’nin, 9 yıl boyunca ağabeylerinin kendisine tecavüz ettiğini söylemesi üzerine soruşturma başlatıldı. 21 yaşındaki N.D., 12 yaşından beri ağabeylerinin kendisine tecavüz ettiklerini öne sürürek yardım istedi. 


Koruma altına alınan genç kızın verdiği bilgiler Sosyal Hizmetler Müdürlüğü yetkilileri tarafından Edirne Emniyet Müdürlüğü Selimiye Polis Merkezi’ne bildirildi. Bunun üzerine polis genç kızın ifadesini aldı.
İzmir’den, 2004 yılında 4 ağabeyi ile birlikte Edirne’ye taşındıklarını anlatan N.D., ifadesinde, 12 Kasım günü abisi E.D.’nin kendisini dövdüğünü ve tecevüz ettiğini ileri sürerek, “Abilerimden S.D. öldü, V.D. ise Romanya’da yaşıyor. Küçük kardeşim O.D. de askerde. E.D. ise Edirne’de yaşıyor.” dediği öğrenildi.
Polis ağabeylerin peşine düştü
Polis, ifadesinin ardından N.D.’yi Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk ederek,  darp, cebir, bekaret raporu, cinsel salgı örnekleri ile bu eylemden dolayı ruhsal durumunun belirlenmesini istendi. Hastaneden raporun gelmesi beklenirken, N.D., Edirne Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı.  Polis ekipleri, N.D.’nin şikâyetçi olduğu ağabeylerini yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.
kaynak.mynet.com

''Süper beyinler'' Türkiye'ye dönüyor...

''Süper beyinler'' Türkiye'ye dönüyor


Yurt dışındaki seçkin Türk mühendislerinin, Türkiye'ye dönerek milli imkanlarla üretilecek savaş uçağı, helikopter ve uydu projelerinde görev almaları amacıyla, 'Tersine Beyin Göçü Projesi'ni başlattı...


Özellikle havacılık sektörlerinde çalışmış veya çalışan kalifiye mühendislere web sitesi aracılığıyla çağrıda bulunan TUSAŞ'a, 1 ay içinde başta ABD olmak üzere Almanya, İngiltere, Kanada ve Fransa'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden 100'ü aşkın mühendis başvuru yaptı. Bunların içinden uygun nitelikte olan 20 mühendis ile görüşmelere başlandı.

Büyük bir atılım içinde olan Türk havacılık sanayi, 2023 yılına kadar yerli savaş uçağı, helikopter ve uydu gibi dev projeleri hayata geçirmek için çalışmalarını sürdürürken, TUSAŞ da bu projelerde ihtiyaç duyulan kalifiye Türk mühendislerini yurt dışından Türkiye'ye getirmek için harekete geçti.

TUSAŞ yetkilileri, milli imkanlarla geliştirilecek Jet Eğitim ve Jet Muharip Uçağı (TX/FX), Hafif Sınıf Özgün Helikopter ve Uydu Montaj, Test ve Entegrasyon Tesisi gibi Türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en önemli projelerinin hayata geçirilmesi için çalışmalar yapıldığını anımsatarak, bu projelerde nitelikli ve deneyimli mühendislere ihtiyaç duyulduğunu belirttiler.

Bu projelerle birlikte beyin göçünün olumsuz etkilerinin daha yoğun hissedilmeye başlandığını ifade eden yetkililer, şunları kaydettiler:

''Başka ülkelerdeki fırsatları değerlendirmek amacıyla ülkemizden ayrılmak durumunda kalan yetkin mühendislerimize çağrı yapılması için yoğun bir çalışma başlatıldı. TUSAŞ web sitesi (www.tai.com.tr) aracılığıyla yurt dışında bulunan mühendislerimize çağrıda bulunduk. Yaklaşık 1 ay içinde başta ABD olmak üzere Almanya, İngiltere, Kanada ve Fransa'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden 100'ü aşkın mühendis başvuru yaptı. Bunların içinden uygun nitelikte olan 20 mühendis ile gerekli temas sağlandı ve görüşmeler yapılmaya başlandı.

TUSAŞ'ın özgün projelerinde yer almak isteyen tüm mühendislerimize kapılarımızı açıyoruz. Bu heyecanı bizimle paylaşmak isteyenlerin web sayfamızda bulunan 'Tersine Beyin Göçü' programına iş başvurusu bırakmaları yeterli''

Yetkililer, proje kapsamında istihdam edilecek mühendis sayısının görüşmeler sonucunda ortaya çıkacağını kaydettiler.

-TUSAŞ'ta 1512 mühendis çalışıyor-

TUSAŞ'ta toplam 1512 mühendis görev yapıyor ve bunların 876'sı Ar-Ge birimlerinde görev alıyor. TUSAŞ bünyesinde görev alan mühendislere piyasa şartlarının üzerinde ücret ödeniyor ve yılda 4 kez ikramiye veriliyor. Ayrıca özel sigorta uygulamaları, sosyal ödemeler ve görevin kritikliği ile ilişkili olarak mühendislere çeşitli olanaklar da sunuluyor.

Uçak, uydu sistemleri ve insansız hava araçları gibi entegre havacılık ve uzay sistemlerinin tasarım, geliştirme, modernizasyon ve üretim süreçlerinde Türkiye'nin teknoloji merkezi konumunda olan TUSAŞ, son yıllarda yapılan stratejik yatırımlar sayesinde küresel pazarda da saygınlığını artırdı.

TUSAŞ, savunma ve havacılık sanayinde dünyanın en büyük projelerinden birisi olarak gösterilen ve Türkiye'nin de ortak ülkeler arasında yer aldığı F-35 Müşterek Saldırı Uçağı (JSF), geleceğin nakliye uçağı olarak da bilinen ve Türkiye'nin de üretim ortağı olduğu A400M, yeni nesil ticari yolcu uçağı Airbus A350 XWB, uzun mesafe uçağı B787 gibi uluslar arası havacılık projelerinde de önemli roller üstleniyor.

TUSAŞ'ın ürün ve faaliyet yelpazesi içerisinde özgün olarak geliştirilen insansız hava aracı 'Anka', başlangıç ve temel eğitim uçağı 'Hürkuş', özgün hedef uçak sistemi Turna'nın yanı sıra, F-16 ve C-130 uçaklarının modernizasyonu, ortak geliştirilen T129 taarruz ve taktik keşif helikopteri, A400M askeri nakliye ulaştırma uçağı, keşif gözetleme uyduları; F-35 Müşterek Taarruz Uçağı (JSF), Airbus ve Boeing'in yolcu uçaklarının bazı parçalarının tasarım ve üretimleri yer alıyor.

Türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en önemli projelerinden biri olarak nitelendirilen Jet Eğitim ve Jet Muharip Uçağı (TX/FX) projesi ile Türkiye kendi özgün savaş uçağına kavuşacak. 2023 yılına kadar geliştirilecek olan söz konusu projeyle Türkiye, küresel bir güç olma yolunda önemli bir adım atmış olacak.

Özgün Helikopter ve uydu

TUSAŞ'ta Hafif Sınıf Özgün Helikopter Projesi ile Göktürk-2 projesi çalışmaları da başarıyla yürütülüyor.

Önümüzdeki dönemde kurulacak olan Uydu Montaj, Test ve Entegrasyon Tesisinin faaliyete geçmesi ile birlikte de gelecekteki tüm askeri ve sivil uydu projeleri TUSAŞ bünyesinde gerçekleştirilebilecek.
kaynak.mynet.com

Fuhuş pazarlığında canından oldu...

Fuhuş pazarlığında canından oldu


Antalya'da Ramazan Bayramı'nın ikinci günü evinde öldürülmüş olarak bulunan işçi emeklisi 57 yaşındaki Fahrettin Polat'ın katil zanlıları biri kadın 3 kişi yakalandı. Cinayetin, Polat'ın evine götürüp birlikte olduğu kadına verdiği paranın az bulunması nedeniyle işlendiği öğrenildi.


Olay, 31 Ağustos'ta Fahrettin Polat'tan haber alamayan yakınlarının polise başvurmasıyla ortaya çıktı. Çilingir yardımıyla eve giren polis, Polat'ı evin yatak odasında ikisi sırtından 4'ü göğsünden olma üzere 6 bıçak darbesiyle öldürülmüş olarak buldu. Cinayet zanlılarının Polat'ın kredi kartlarını ve otomobilini çaldığı belirlendi. Öldürülen Polat'a ait araç, olaydan 5 gün sonra terk edilmiş halde bulundu.
PARMAK İZİ ELE VERDİ
Antalya Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayın ardından evde parmak izi ve delil araştırması yaptı ve banyoda Polat'a ait olmayan parmak izi tespit etti. Parmak izinin daha önce fuhuştan kaydı bulunan 19 yaşındaki Seyhan P.'ye ait olduğu belirlendi. Bu arada Polat'ın en son telefonla görüştüğü kişinin de Seyhan P.'nin eski sevgilisi 27 yaşındaki Ali G. olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan Ali G., "Fahrettin Polat beni arayarak Seyhan P. ile görüşmek istediğini söyledi. Seyhan ile ayrıldığımızı ancak şimdi Cemal V. ile birlikte olduğunu söyledim" dedi.
PARA DA ANLAŞMAZLIK ÇIKTI
Bunun üzerine Seyhan P. ile yeni sevgilisi Cemal V. (31) gözaltına alındı. Emniyetteki ifadesinde Fahrettin Polat'ı öldürdüğünü itiraf eden Cemal V., "Bayramın ilk günü Seyhan P.'nin daha önce bir kaç kez birlikte olduğu Fahrettin Polat aradı. Seyhan'ı eve götürdüm. Salonda otururken onlar ilişkiye girmek için yatak odasına geçti. Bir süre sonra Seyhan'ın bağırma sesini duydum. Birlikte oldukları için bağırdıklarını düşünerek aldırış etmedim. Ancak ses kavga sesine dönüşünce mutfaktan aldığım ekmek bıçağıyla öldürdüm. Seyhan P. bana Fahrettin Polat ile parada anlaşamadıkları için kavga ettiklerini söyledi" dedi.
Emniyetteki sorguları tamamlanan Seyhan P., Cemal V. ve Ali G. adliyeye sevk edildi.
kaynak.mynet.com

Parkta iki kardeşe infaz

Parkta iki kardeşe infaz


Bayrampaşa'da kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin bıçaklı saldırısına uğrayan Mikail (34) ve Mustafa Güler (37) kardeşler, yaşamını yitirdi. 

Olay, saat 23.00 sıralarında Bayrampaşa 60'ıncı Yıl Caddesi üzerindeki Terazidere Parkı'na meydana geldi. Mikail Güler ile ağabeyi Mustafa Güler, henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı kimliği belirsiz kişi yada kişiler tarafından parkta bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırıda vücudunun çeşitli yerlerinden aldığı çok sayıda bıçak derbesiyle ağır yaralanan Mikail Güler, sağlık ekiplerinin tüm müdahalesine rağmen ambulansta hayatını kaybetti. 

Göğsüne aldığı bıçak darbesiyle ağır yaralanan Mustafa Güler ise, ambulansla Bezmialem Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Mustafa Güler de doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. 
Polis ekipleri, olayın meydana geldiği parkta yaptığı incelemede iki bıçak buldu. İki görgü tanığı da ifadelerinin alınması için polis merkezine götürüldü. 

Polis, saldırganların yakalanması için çalışma başlattı.
kaynak.mynet.com

İmralı'dan Kandil'e talimatın belgesi...

İmralı'dan Kandil'e talimatın belgesi


Terörist başı Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan PKK'ya talimat verdiğinin belgesi, Siirt Pervari'de 19 Ağustos'ta ölü ele geçirilen Zerdeşt kod adlı Ali Gezer'in cebinden çıktı..


Yapılan incelemede, Öcalan'ın PKK'ya yazdığı orijinal el yazısı mektubun, 27 Temmuz'da avukatları aracılığıyla açıklamalarının sansürsüz şekli olduğu ortaya çıktı. Mektupta, Öcalan'ın PKK'ya, "Gerillacılık oynamasınlar, aktif savunma. Pasif savunmayı artık bıraksınlar" talimatının yer aldığı görüldü.

Başbakan Erdoğan'ın masasına gelen mektubun ardından toplanan devletin zirvesinde, Öcalan'ın PKK'ya talimatların yer aldığı mektup, avukatlarıyla görüşme yasağının gelmesine neden oldu
Başbakan Erdoğan'ın "Öcalan İmralı'dan PKK'ya talimatlar verdiği için görüşmeleri yasaklandı" açıklamasının perde arkasındaki bilgilere Yeni Şafak ulaştı. Öcalan'ın son açıklaması olarak bilinen 27 Temmuz 2011'de avukatları ile yaptığı görüşmenin tamamının notları Pervari'de şehre saldıran üst düzey yönetici bir PKK'lı teröristtin cebinden çıkması devletin zirvesini harekete geçirdiği öğrenildi. Öcalan'ın görüşmesinden 23 gün sonra Pervari'de karakola saldırı düzenleyen sözde botan eyalet sorumlusu Ali Gezer isimli teröristin cebinden, Öcalan'ın en son kaleme aldığı mektubun çıkması üzerine güvenlik güçleri devletin zirvesini haberdar etti. Bunun üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletilen kritik bilginin ardından kısa bir süre sonra, devletin zirvesinde bir dizi görüşme gerçekleştirildi. Görüşmenin sonucunda Öcalan'ın teröristlere mektupla eylem yapması talimatları verdiği anlaşılmış oldu. Bunun neticesinde de Öcalan'ın bundan sonra avukatlarıyla görüşmelerine şerh koyulduğu öğrenildi.
AVUKAT-KCK-PKK ZİNCİRİ

Güvenlik güçlerinin Başbakan Erdoğan ve devletin zirvesine hazırladıkları bilgi notunda, Öcalan'ın dağdaki teröristlere nasıl eylem talimatı verdiğinin yol haritası da ince ayrıntılara kadar anlatıldı. İlk olarak Öcalan'ın görüşme öncesinde kaleme aldığı mektubu, İmralı'ya gelen avukatlara verdiği belirtildi. Avukatların ise mektubu çoğaltarak BDP'nin il gençlik yapılanmalarında bulunan KCK sorumlularına ulaştırıldığı ifade edimdi. KCK sorumlularına giden Öcalan'ın el yazısı mektuplarının daha sonra illerde bulunan ve arazideki teröristlerin ihtiyaçlarını karşılamakla görevli 'milis' olarak tabir edilen KCK elemanları vasıtasıyla dağ kadrosuna ulaştırıldığı öğrenildi.

EYLEMSİZLİĞİ BİTİRİN TALİMATI


Terörist başı Öcalan'ın, PKK'nın eylemsizlik kararını bitirdiği 15 Temmuz tarihine yakın günlerde yazdığı 10 sayfalık mektupta, PKK'ya ve KCK'ya verdiği talimatlar göze çarpıyor. Öcalan'ın mektubunda, Kandil'i ve KCK'yı pasif davranmak ve eylem yapmamaktan dolayı sıkça eleştirmesi göze çarpıyor. Öcalan sürükle 'sözün bittiği yerdeyiz' gibi ifadelerle silahlı olarak mücadele için çağrı yapıyor. Öcalan mektubunda, PKK'ya saldırı talimatı şöyle veriyor: "Kandili buradan uyarıyorum. Gerillacılık oynamasınlar, aktif savunma. Pasif savunmayı artık bıraksınlar."

KEMAL BURKAY RAHATSIZ ETMİŞ

Devletin kendisini taşeron olarak kullandığını ileri süren Öcalan "Açık bir şekilde KCK'ye de, devlete de söylüyorum. Beni taşeron olarak kullanamazsınız" diyor. Kandil'in 'yazdıklarınızdan istifade ediyoruz' mesajını değerlendiren terörist başı, "Her iki tarafta beni idare ediyor" ifadelerini kullanıyor. Mektupta, Türkiye'ye 3 ay önce dönen Kürt Aydın Kemal Burkay'ın sağduyulu açıklamalarının da İmralı'yı rahatsız ettiği görülüyor.

ANF'den mektuba sansür

Fırat Haber Ajanı (ANF) ve Öcalan'ın avukatlarının mektubu sansürlediği de orijinal metin ortaya çıkınca anlaşıldı. Sözde botan eyalet sorumlusu Ali Gezer'in cebinden çıkan Öcalan'ın 10 sayfalık sansürsüz mektubuyla PKK'nın sözcüsü olarak bilinen yayın kuruluşu ANF'nin bildirdiği Öcalan açıklaması arasında farklar dikkat çekiyor. ANF'nin haberinde PKK'ya saldırı talimatıyla Türkiye'ye yönelik hakaretleri ve Kandil'le ilgili bölümleri sansürlendiği görülüyor.
kaynak.mynet.com

En Çok Okunan Haberler

Google Arama