13 Ocak 2012 Cuma

CHP'de kongreye gidiliyor

CHP'de kongreye gidiliyor


CHP'de kongreye gidiliyor


CHP'de muhalif isimler olağanüstü kongre için yeterli imza sayısına ulaştı.


Haber 7'nin haberine göre, muhalifler CHP'yi olağanüstü tüzük kurultayına taşıyacak olan 256 imzayı ulaştı.
 
İddiaya göre; kurultay istiyoruz diyenlerin sayısı 340'ı buldu. Önder sav'ın başını çektiği ekip; salı günü, olağanüstü kurultay taleplerini öngören toplu imzaları genel merkeze iletecek.
 
Genel merkez 45 gün içerisinde kurultaylı toplamak zorunda.
 
Baykal geri adım mı attı?
 
Bu arada Önder Sav ve Baykal arasında 39. Madde krizi aşılamıyor. Önder Sav, tüzük değişikliğinde genel sekreterin yetkisini artırılmasını istedi. Ama Baykal ekibi, 'eski tas eski hamam' olur gerekçesiyle geçit vermedi. Bunun üzerine, Baykal ve Sav'a yakın isimlerin yürüttüğü görüşmemler askıya alındı. 
 
Ancak Sav ekibi yola devam kararı aldı ve imzalarda ilk hedefe ulaşıldı.
 
Bu arada, İsa Gök'ün ardından, Samsun Milletvekili Haluk Koç da, olağanüstü kurultay isteyen milletvekileri arasına katılan ikinci isim oldu.mynet
 

Balbay ve hakimin söz düellosu

Balbay ve hakimin söz düellosu

“Ergenekon” davası duruşmasına gazeteci Mustafa Balbay ve hakim arasındaki tartışma yaşandı. Hakimin “Vekilken tutuklanmadınız" sözlerine Balbay, “550 bin oyu yok sayamazsınız" diye karşılık verdi.

ntvmsnbc ve Ajanslar

İSTANBUL - İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan küçük salonda görülen İkinci “Ergenekon” davasının duruşmasına eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile CHP Milletvekili gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 15 tutuklu sanık ile ''Odatv davası'' kapsamında tutuklu olan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük katıldı.
Duruşmada gazeteci Mustafa Balbay ile Mahkeme Başkanı Hüseyin Özese arasında geçen konuşmalar dikkat çekti.
Duruşmada söz alan Balbay sözlerine, Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König'e Almanca, ''Tiyatroya hoş geldiniz'' diyerek başladı. Sonra ise Balbay ile Özese arasında söz düellosu yaşandı.
Mustafa Balbay, yargının kaos ortamı yarattığını söyledi. Hakim Özese ise buna itiraz etti.
Balbay: İddianın sınırsız, savunmanın sınırlı olduğu bir ortamda konuşmamın kesilmemesini istiyorum.
Özese: Yargıdan kastınız mahkemeyse, bunu kabul edemeyiz. Kastınız yargı olsa da kabul edemeyiz.
Balbay: İnsanların nerede ve nasıl yargılanacağına bile karar verilemiyor. Sadece bu, hukukun rayını değil, karaya oturduğunu gösteriyor. Buradaki yargılama Yassıada davasına benziyor.
Özese: Buradaki yargılamanın, Yassıda ile en ufak bir benzerliği yoktur. Biz hiç kimseden talimat almıyoruz.
VEKİLLİK TARTIŞMASIMustafa Balbay ile Hüseyin Özese arasında milletvekilliği tartışması da çıktı.
Balbay: Evet, ufak değil, çok büyük bir benzerlik var. Milletvekili olmama rağmen Meclis'te görev yapmam engellenmektedir.
Özese: Bu dava siyasi değil. Siz tutuklu iken vekil seçildiniz, vekilken tutuklanmadınız.
Balbay: Milletin iradesinin üstünde de bir irade yoktur. 550 bin oyu yok sayamazsınız.
ÖZKAN: ÇÜRÜMEYE TERK EDİLDİMSöz alan gazeteci Tuncay Özkan da bir yıldır tek başına hücrede olduğunu ifade ederek, bunu dile getirmek istediğini kaydetti.
Susurluk, şike, yolsuzluk ve mafya ile ilgili yaptığı haberler nedeniyle hakkında dava açıldığını anlatan Özkan, ortaya koyduğu bir belge nedeniyle, bu davanın tutuklu sanığı İbrahim Şahin'in ceza aldığını söyledi.
Özkan, özgürlük ve barış arayan biri olarak, sokakta, özgürlük ve barışın kalıcı olmasını dilediğini belirterek, bunu yapan birinin, sadece ''aktivist'' olarak tanımlanabileceğini söyledi.
''Burada çürümeye terk ediliyorum'' diyen Özkan, ''Mahkemenin, Cumhuriyetin erdemi ve faziletiyle Türk toplumundaki bu kavgayı sonlandıracak şekilde yazılmasını istiyorum'' şeklinde konuştu.
KÜÇÜK: GAZLA SUÇLANIYORUZProf. Dr. Yalçın Küçük ise kaos yapmakla suçlandığını ifade ederek, TCK'da kaosa yönelik herhangi bir maddenin bulunmadığını öne sürdü.
Kaos kelimesinin, Yunan mitolojisinde ''karanlık kuyu'' olduğunu ve bu tanımın daha sonra Oxford sözlüğünde ''gaz'' olarak kullanıldığını anlatan Küçük, ''Gazla suçlanıyoruz'' dedi.
Küçük, adının burada ''şeytana'' çıktığını belirterek, ''Ben cuma günü Hurşit Tolon'un tutuklanacağını biliyordum. Arkadaşlara da söyledim. Kafamı toprağa koyunca artık kimin buraya geleceğini biliyorum. Ama bu dönem geçiyor, insanların hapis yatmayacağı pırıl pırıl bir döneme doğru gidiyoruz. Ben bunu duyuyorum'' dedi.
TOLON: TERK-İ HAYAT OLMAMAK İÇİN...Eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Hurşit Tolon da söz alarak, tutuklandıktan sonra tek başına koğuşta kaldığını ifade ederek, ''Birçok kez dilekçe sundum. Bir de şöyle 'Terk-i hayat' olmamak için kime dilekçe vereyim. Siz beni yeni belgeler ve GATA raporları doğrultusunda tutukladınız, ancak benim daha önce tahliyem için verilen karar sağlık raporlarıyla ilgili değildir. Kararınızı tekrar gözden geçirmenizi ve tahliyemi talep ediyorum'' şeklinde konuştu.

Sayaç sıfırlayan TEDAŞ görevlilerine gözaltı

Sayaç sıfırlayan TEDAŞ görevlilerine gözaltı

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde kaçak elektrik kullanımına yönelik operasyonda TEDAŞ çalışanı 12 kişi gözaltına alındı. Zanlıların kaçak kullanıma izin verdiği ortaya çıktı.

Arşiv
ntvmsnbc ve Ajanslar

MARDİN - Kaçak elektrik kullanım oranı yüzde 86 olan Kızıltepe ilçesindeki TEDAŞ şubesinde görev yapan 12 kişi gözaltına alındı.
Çalışanların abonelere verdiği uzaktan kumandanın elektrik sayaçlarını bilgisayar bağlantısı üzerinden sıfırladığı ve geriye sardığı belirlendi.
Zanlıların arasında kurum yöneticileri, kurum çalışanları ile sayaç okuma memurları ve elektrik tesisatçıları da bulunuyor.
Polis ekipleri, operasyonda 110 elektrik sayacına da el koydu.
Zanlıların bir yılda yaklaşık 200 milyon liralık vurgun yaptığı belirlendi.

Yıldırım: 58. madde değişemez ve değişmemeli

Yıldırım: 58. madde değişemez ve değişmemeli

Fenerbahçe Kulubü Başkanı Aziz Yıldırım, kulübün internet sitesinde yaptığı açıklamada, ''Kamuoyu açıkça bilmelidir ki 58. madde değişemez ve değişmemelidir. Bu değişikliği yapmak isteyenler, bunu kimler ve hangi takımlar için yaptıklarını açıklamalı; bunu açıkça ortaya koymalıdırlar'' dedi.

NTV Spor

İSTANBUL - Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatları aracılığıyla açıklama yaptı.
Fenerbahçe Kulübü resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, "Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sayın Aziz Yıldırım'ın avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamadır:
"Uzun bir süredir Türk Futbolu'nun üzerinde oynanan oyunları ibretle izlemekteyim. Tasarlanan bu oyun adım adım hayata geçirilmekte ve Türk Futbolu adeta dört bir yandan abluka altına alınmaktadır. Üstelik, kendilerini Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerinde görenler bu projelerini hayata geçirmek için Yüce Meclis'in, yasama, yürütme ve hatta yargı erklerini dahi kullanmaktan çekinmemektedirler. Ancak bunu yaparken unuttukları en önemli şey Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'dır.
Çok kısa bir süre önce 6222 sayılı yasada yapılan değişikliğin kamuoyuna nasıl servis edildiği herkesin malumudur. Aziz Yıldırım'ı kurtarma yasası olarak kamuoyuna sunulan ve hatta Sayın Cumhurbaşkanı tarafından dahi "Kişiye özel yasa" şeklinde nitelendirilmek durumunda kalınan yasanın sonuçları ortada olup bu yasadan kimlerin faydalandıkları açıkça ortadadır.
Aziz Yıldırım'ın ismini kullanarak emellerini hayata geçirenler şimdilerde yeni bir oyunu hayata geçirmenin peşindedirler ki; bu yeni oyunun adı da 58.maddedir.
"58.MADDE DEĞİŞEMEZ VE DEĞİŞMEMELİDİR"Bizim bu madde hakkındaki yorumumuz gerek bu değişikliğin peşine düşenler ve gerekse Türkiye Futbol Federasyonu'ndan farklıdır. TÜRK FUTBOLUNDA ŞİKE, TEŞVİK VE TEŞEBBÜS SUÇ VE CEZALARI BİRBİRİNDEN AYRILAMAZ. Bu eylemleri birbirinden ayırmak isteyenlerin gerçek amacı yine FENERBAHÇE VE AZİZ YILDIRIM'IN adını kullanarak birilerini ve bazı kulüpleri kurtarmaktan başka bir şey değildir. Bu sebeple; puan silme ve madde üzerinde yapılacak değişiklikler, tarafımızca en sert şekilde cevabını bulacaktır.
Bu değişikliği yapmak isteyenler, bunu KİMLER VE HANGİ TAKIMLAR İÇİN YAPTIKLARINI AÇIKLAMALI; BUNU AÇIKÇA ORTAYA KOYMALIDIRLAR.
TV kanalları arasında mekik dokuyarak ve hatta devlet makamlarını dahi kullanarak temiz olduklarını 'Ama bu temizliğin biraz ince ayara muhtaç olduğunu' söyleyenlere yegane tavsiyem yargılanmaktan korkmamalarıdır.
"SUÇSUZ OLDUKLARINA İNANANLAR, YASALARI DEĞİŞTİRMEK İÇİN BU KADAR ÇIRPINMAZLAR"Görsel ve yazılı medya önünde Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe hakkında 'ÖNCE ASALIM SONRA YARGILAYALIM' edebiyatı yapanların, kulislerde tasa değişikliği için kılıktan kılığa girmeleri sebepsiz değildir.
Şimdi kamuoyunun bilgisine bunun bazı sebeplerini sunacağım. İddianamede yer alan ve sadece Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'a atfedilenlere dair iki resim arasındaki 7 farkı kamuoyunun takdirine sunuyorum;
İddianamenin, "İDDİANAMENİN EK KOĞUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARLAR", başlığının 17. Sahifesinin 2.paragrafında:
"30.04.2011'de, Diyarbakır'da oynanan Diyarbakırspor-Orduspor futbol müsabakası öncesi Orduspor Kulüp Başkanı Nedim Türkmen'in, Giresunspor Başkanı Ömer Ülkü'ye, Diyarbakırspor Kulübü eski başkanı Abdurrahman Yakut üzerinden, oynanacak maçın Orduspor lehine sonuçlanmasını sağlamak için şike faaliyetinde bulunması için talepte bulunduğu, şahsın bu amaçla Abdurrahman Yakut'la görüştüğü ve akabinde tarafları buluşturduğu, yapılan iletişim tespit tespitleri neticesinde belirlenmiş ise de; tarafların şike amaçlı anlaştıklarına, Abdurrahman Yakut'un maçta şike yaparak menfaat temin ettiğine dair somut delil elde edilememiş, kazanç veya sair menfaatin verildiğinin, vaat veya teklif edildiğinin belirlenememiş olması nedeniyle suçun unsurları oluşmadığı" sonuç ve kanaatine ulaşılmışsa da;
Aynı iddianamenin 177. Sayfasında Bursaspor- İstanbul Büyükşehir Belediyespor müsabakasında Fenerbahçe'nin teşvik primi vermesiyle ilgili "Eylemin Değerlendirildiği" sonuç bölümünde:
"Aziz Yıldırım'ın talimatlarıyla hareket eden İlhan Yüksel Ekşioğlu'nun, Ali Kıratlı üzerinden; İbrahim Akın ve İskender Alın gibi bazı İ.B.B. Sporlu futbolcuların gayrı resmi menajerliğini yapan Yusuf Turanlı ile 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor- İstanbul Büyükşehir Belediyespor müsabakası öncesinde; teşvik primi verilmesi amaçlı anlaşma yaptığı, teşvike konu 60.000 TL paranın İlhan Ekşioğlu'nun talimatıyla Halil Köntek aracılığıyla Ali Kıratlı'ya, bu şahıs tarafından da Yusuf Turanlı'ya maç sonrası teslim edildiği, (Her ne kadar yapılan iletişim tespitlerinde ve telefon detay döküm analizi – baz istasyonu çalışmalarında; İbrahim Akın, İskender Alın, Zeki Korkmaz, Metin Depe ve Can Arat isimli İBB Sporlu futbolcular ve İBB'nin eski futbolcusu Necati Ateş'le; teşvik primi verilmesi amaçlı irtibat kurulup görüşüldüğüne dair bazı deliller elde edilmiş ise de; bu futbolcularla anlaşıldığına, futbolcuların anılan maçtan dolayı teşvik primi alarak menfaat temin ettiklerine dair somut delil elde edilemediğinden haklarında sevk maddesi tansim edilmemiştir.)
Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütünün teşvik primi vererek 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor- İ.Belediyespor müsabakasında; Bursaspor ile ilgili hedefledikleri sonuca ulaştıkları belirlenmiştir" sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bu iki resim arasında 7 fark bulunmamaktadır; fark TEKTİR.  O DA TARAFTARLARDAN BİRİNİN FENERBAHÇE VE AZİZ YILDIRIM OLMASIDIR.
Kamuoyuna arz edilir.
Son sözlerim de TFF yetkililerinedir. Yine hayret ve ibretle izlediğim üzere TFF Yönetim Kurulu, nedeni kendinden menkul ani kararlarla yetkilerini devretmeye kalkmakta ve "Biz yapmadık ki onlar yaptı" gibi ufak hesaplarla ellerimizle kurduğumuz bu kurumun saygınlığına gölge düşürmektedir.
Unutulmamalıdır ki; İddialara adı karışan her kulüp ve yetkilisi yargılanacak ve bu konudaki her belge, her delil ve her tape tıpkı bize yapıldığı gibi kamuoyu ve bağımsız yargıçlarla paylaşılacaktır.
Bu nedenle; kendilerinin, hiç kimsenin ve hiçbir kulübün avukatlığına soyunmalarına gerek yoktur.
Kaldı ki Fenerbahçe suçlu bulunursa küme düşecektir ve bu kimse tarafından yapılmazsa bizler eliyle hayata geçirilecektir. Bu nedenle kişi ve kurumların, ucuz popülist yaklaşımlar ve çelişkili beyanlar ile kamuoyunu yanıltması boşunadır.
Yapılması gereken; Emniyet Müdürlüğü, görüşünü "19 maçta şike kesin" olarak açıklayanların ve "son 5 maçın sonucunu bildiğini" savunma hakkı kullanılmadan kesin bir dille iddia edenlerin, Fenerbahçe'yi 26 Ocak tarihine kadar küme düşürmelerinin gerekliliğidir.
Bunu yapmayanların artık konuşmaları yersizdir ve kendilerine yegane tavsiyem artık SUSMA HAKLARINI KULLANMALARIDIR.
Saygılarımla kamuoyuna arz ederim" ifadelerini kullandı.

En Çok Okunan Haberler

Google Arama