20 Aralık 2011 Salı

‘Sanayi tipi silikon Türkiye'de de kullanıldı’

‘Sanayi tipi silikon Türkiye'de de kullanıldı’

Fransa Sağlık Bakanlığı, bir firmanın sanayi tipi malzemeyle ürettiği silikonlardan taktıran 30 bin kadına silikonlarını çıkarttırması uyarısında bulundu. Silikonların kansere yol açması ihtimalinden korkuluyor. Dr. Osman Oymak bu silikonların Türkiye’de de kullanıldığını söylüyor.

ntvmsnbc

Fransa’da silikon üreten bir firmanın, sanayi tipi malzemeyle imalat yaptığı ortaya çıktı. Ülkede estetik ameliyatla silikon taktıran binlerce kadını endişelendiren bu haber, kanser riskini de beraberinde getiriyor.
Sanayi tipi malzemeyle yapılan silikonların patlama riskinin olduğu ve kansere yol açma ihtimali bulunduğu belirtildi.
Fransa Sağlık Bakanlığı durumla ilgili endişe verici bir uyarı yaptı. Ülkede bu silikonlardan taktırdığı belirlenen 30 bin kadın, silikonları ameliyatla aldırmaya çağrıldı. Bakanlık, ameliyat giderlerinin karşılanacağını da açıkladı.
Ülkede bugüne kadar 9 kadına bu silikonla bağlantılı olarak kanser teşhisi kondu, kadınlardan biriyse hayatını kaybetti.
Fransa dışına da ihraç edildiği belirtilen silikonların İngiltere’de 50 bin kadının ameliyatında kullanılmış olabileceği tahmin ediliyor.
‘TÜRKİYE'DE DE KULLANILDI’NTV’ye konuk olan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Osman Oymak, sanayi tipi malzemeden üretilen silikonların 6 yıl boyunca Türkiye'de de kullanıldığını söyledi.
"Türk kadını da risk altında” diyen Dr. Osman Oymak şöyle konuştu:
“6 sene civarında Türkiye’de de kullanıldı. Şu anda kullanılmıyor. Geçen sene bu firmayı kapattılar. Dünya standartlarına uygun değil. Takanlar hastalarını geri çağırsın ve hastalarından çıkarsın.”

Cübbeli Ahmet kabul etmedi

Cübbeli Ahmet kabul etmedi


Cübbeli Ahmet kabul etmedi

Cübbeli Ahmet Hoca'nın avukatları, kendisine ait olduğu iddia edilen fuhuş içerikli CD’lerin incelenmemesini talep etti...


Karagümrük çetesine yönelik soruşturmada tutunlanan, kamuoyunda "Cübbeli Ahmet Hoca" olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü'nün avukatlarının, Ünlü'ye ait olduğu iddia edilen fuhuş içerikli CD'lerin incelenmemesini talep ettikleri öğrenildi. 
 
SEZEK ÇARK ETTİ 
Yurtdışından fuhuş amaçlı kadın getirmek ve Ünlü'ye fuhuş amaçlı kadıntemin etmek iddiasıyla tutuklu yargılanan Ünlü'nün yakın adamı Barış Sezek, ifadesinde Fas'tan gelen hayat kadınlarının kendisi ve Mustafa İ. için getirttiklerini iddia etti. Kadınların uçak biletlerinin parasını da Mustafa İ'nin ödediğini ileri süren Sezek'in bu ifadesi ile Cübbeli'yi korumaya çalıştığı belirtiliyor. Bugün gazetesinin haberine göre; Teknik takibe takılan konuşmalarda Ünlü'nün, Sezek'e Fas'tan getirilen kadınları sorduğu görülüyor. "Tehdit, şantaj ve fuhuşa aracılık" suçlamalarıyla tutuklanan Ünlü'nün bu telefon görüşmeleri hakkında susma hakkını kullandığı belirtildi. 
 
Avukatların Ünlü'ye ait olduğu iddia edilen fuhuş içerikli CD'lerin Adli Tıp ve Kriminal tarafından incelenmesini istemediği iddia edildi. Avukatların bu tutumunun ardında CD'lerin gerçek olma olasılığının bulunduğu savunuluyor. mynet

Eski Bakan'dan tarihii tiraf!

Eski Bakan'dan tarihi itiraf!


Eski Bakan'dan tarihii tiraf!

İçişleri eski Bakanı Hasan FehmiGüneş Maraş olaylarına MİT'inkatkı yaptığını ileri sürdü.


Hasan Fehmi Güneş, "faşist bir plan" dediği Maraş olayları hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Katliamın göz göre göre geldiğini belirten Eski Bakan Güneş, MİT'in konu ile ilgili istihbarat vermediğini ve Maraş'taki katliama bizzat katkı yaptığını söyledi.
Olayların asker tarafından sıkı yönetime ortam hazırlamak için kullanıldığını da ifade eden Güneş, o dönem katıldıkları bir MGK toplantısında askeri kanatla yaşadıkları sıkı yönetim tartışmasını da paylaştı.

İşte İçişleri Eski Bakanı Hasan Fehmi Güneş'in gündem yaratacak açıklamalarından satır başları...

MİT'İ LAĞVEDELİM
Maraş, katliamı göz göre göre geldi. Fakat önüne geçilemedi, çünkü istihbarat bize bunlarla ilgili bilgi vermiyordu. Olaylar başladı, Vali'ye istihbarat verilmedi, askeri çağırmakta da geç kalındı. Gelen asker de yeterli değildi. Ben istihbarat örgütünün oradaki cinayetlere, oradaki katliama katkı yaptığını düşünüyorum. Engel olmayı bırakın, MİT bizzat katkı yaptı... Bakanlık görevim boyunca MİT'ten bilgi alamadım. Başbakanımız Bülent Ecevit, bana güvenirdi, benimle bu konuları konuşurdu. Ben MİT'e yönelik şikayetlerimi ona söylediğim de o da bana dert yanardı. Bir keresinde şöyle bir olay anlatmıştı: "Çok iyi yetişmiş birini MİT'te görevlendirtmek istedim. O kişiyi MİT'e almadılar." Başbakan'ın istediği kişiyi MİT'e almamışlar! Bunun üzerine ben de "Ne yapacağız bu MİT'i? Lağvedelim o zaman. Yerine yenisini kuralım."  dedim. Sayın Başbakanı'mız güldü ve bunu benim gençliğime verdi.

ASIL DERT SIKI YÖNETİMDİ
Yapılmak istenen oradaki insanları öldürmekten ibaret değil, asıl istenen Türkiye'nin askeri yönetime devredilmesiydi. Darbe deyin, sıkı yönetim deyin ne derseniz deyin. Tek istenen bunlar için ortam hazırlamaktı. Ecevit sıkı yönetime hep karşı çıktı. O dönem siyaset adamları bile "Hükümeti bırakın gidin, askere teslim edin." diye beyanatlar veriyorlardı.

MGK'DA SIKIYÖNETİM TARTIŞMASI

Bu acı olaylardan sonra 13 ilde sıkı yönetim ilan edildi. Ama askeri darbe olmasını isteyenler Türkiye genelinde sıkı yönetim ilan edilmesini istiyordu. Ben MGK'da İçişleri Bakanı olarak 2 ilde sıkı yönetimi kaldıralım diye bir teklif sundum. Böylece yavaş yavaş normale dönebiliriz diye düşünmüştüm. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ve Başbakan Bülent Ecevit de beni destekledi. Sonra askeri kanada söz verildi. Rahmetli Ersin, önünde bir defter var, askeri kanat ne söyleneceğini yazmış o da oradan okuyor. Özetle "13 il yeterli değil, Türkiye genelinde sıkı yönetim ilan edelim." dediler. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı "Ne yapacağız şimdi?" diye sordu. Ben "Oylayalım." dedim. Ben öyle deyince Başbakan Ecevit, Cumhurbaşkanı'na "Hayır efendim, biz MGK'da hiçbir zaman oylama yapmıyoruz. Oy birliğiyle karar alıyoruz. Siz iki tarafı da dinlediniz, siz karar verin." dedi. Korutürk de "Öyleyse ne arttıralım, ne eksiltelim. Olduğu gibi devam edelim dedi."mynet

Bugün hayat felç olacak

Bugün hayat felç olacak

Kamu emekçileri ve sağlıkçılar hükümetin eğitim ve sağlık politikalarını protesto için grevde. Bazı meslek odaları ve işçi sendikaları greve destek vereceğini ilan etti. Tabip Odası greve yüzde 95 katılım beklendiğini duyurdu.

ntvmsnbc ve Ajanslar

Hükümetin, sağlık ve eğitim başta olmak üzere temel kamu hizmetlerini ticarileştirdiğini, kamu çalışanlarını köleleştirmeye çalıştığını belirten Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey üyesi Hüseyin Demirdizen, “Sağlık ve eğitim gibi alanlarda performans ilkelerini getiren politikalara karşı grevdeyiz” dedi.
Hükümetin, 2 Kasım’da çıkarılan 663 sayılı Kanun hükmünde kararname (KHK) ile hastaneleri kâr-zarar hesabı yapan şirketlere dönüştürmeyi planladığını vurgulayan Demirdizen 652 sayılı KHK ile de eğitimin piyasalaştırdığına dikkat çekti.
‘YURTTAŞLAR İÇİN GREVDEYİZ’
“Sadece kendimiz için değil yurttaşlar için de eylemdeyiz” diyen KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul ise, "bu politikalar sonucunda, parası olmayanın sağlık hizmeti alamayacağını, eğitimin sermayenin çıkarlarına uygun hale getirildiğini, kıdem tazminatı fonu ile emekçilerin kazanılmış hakkının gasp edildiğini" belirtti.
Sorunun sadece KHK’ler olmadığını da söyleyen İsmail Hakkı Tombul, açlık sınırının altında belirlenen asgari ücretin en az açlık sınırında olması gerektiğini ve asgari ücretin vergi dışında bırakılması gerektiğini kaydetti.
Konuşmasının sonunda grev günü mecliste bütçe görüşmelerinin de olacağını hatırlatan Tombul, “O bütçede işsizlik var. Sağlığın ticarileşmesi var. Asgari ücretin 659 TL olması var” dedi. Tombul, mecliste bir bütçe görüşmesi yapılırken, emekçilerin ve yurttaşların da sokakta kurduğu meclislerle kendi bütçelerini oylayacağını kaydetti.
MEMURLAR NE İSTİYOR?-Grev hakkının yasal teminat altına alındığı bir toplusözleşme düzeni
-Kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine son verilmesi
-GSS kapsamında sağlık primi dayatmasına ve katkı payı, fark ücreti gibi yollarla ilave ücret alınmasına son verilmesi
-Her türlü güvencesiz çalıştırmaya son verilerek tüm çalışanlara kadrolu iş güvencesi sağlanması
-Tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi
-Ek ödemelerin tüm emekçiler için eşitlenerek emekliliğe yansıtılması
-Net asgari ücretin açlık sınırı olan bin TL’ye çıkarılarak tüm ücret ve maaşlarda bu tutarın vergi kesintisi dışında bırakılması
-Kıdem tazminatı başta olmak üzere işçi sınıfının kazanılmış haklarına dönük saldırıların durdurulması
-Hukuksuz, haksız ve mesnetsiz biçimde yapılan gözaltı ve tutuklamalara son verilmesi ve tutukluların serbest bırakılması
İSTANBUL’DA GREV PROGRAMISağlık emekçileri, sabah 07.30’da hastanelerinde halka bildiri dağıtıp, grevin amacını ve taleplerini anlatacak. 10.00’da hastane bahçelerinde sağlık hakkı meclisleri kurulacak ve bu meclislerde vatandaşlara söz verilecek.
13.00’da Beyazıt meydanında basın açıklaması yapılacak. Anadolu yakası kolu Eminönü’nden Beyazıt’a yürürken, diğer kol ise İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa) önünde toplanacak. Sağlıkçılar ise Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden yürüyecek.
ACİL SERVİSLER HİZMET VERECEKTTB’den alınan bilgiye göre, grev günü acil tanı ve tedavi endikasyonu olan hastaların bakımı aksatılmayacak, acil servisler, eylem süresince polikliniklerde görevli hekimler tarafından takviye edilecek. Çocukların, hamilelerin, diyaliz hastalarının, yoğun bakım hastalarının ve kanser hastalarının acil olmasa bile her türlü tıbbi tedavisi aksatılmadan sürdürülecek.
AKDAĞ: AKSAMAYA YOL AÇMAZSağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, yarın yapılacak grevin sağlıkta aksamaya yol açacağını zannetmediğini belirtirken, "Sağlık ihtiyacı ertelenemez bir ihtiyaçtır” dedi.
Öte yandan Adana Tabip Odası (ATO) Başkanı Resmiye Kaya ise, 21 Aralık’ta tüm sağlık kurumlarında acil servisler hariç grev yapacaklarını belirterek, vatandaşlara anlayışlı olmaları için çağrıda bulundu.

Asgari ücret haftaya belli oluyor

Asgari ücret haftaya belli oluyor

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2012'de geçerli olacak zam oranı ve yeni rakamları 29 Aralık'ta belirleyecek.

ntvmsnbc

ANKARA - Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün üçüncü toplantısını yaptı.
Toplantıda, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Hazine Müsteşarlığı ve Kalkınma Bakanlığı'nın ekonomik durumla ilgili raporları değerlendirildi.
TÜİK'in belirlediği asgari ücret rakamları ele alındı. TÜİK, Kasım ayı itibariyle ağır işlerde çalışan bir asgari ücretlinin net 971 lira maaş alması gerektiğini hesapladı.
Asgari ücret, orta ağırlıkta işler için 871, hafif işlerde çalışanlar için 819 lira olarak hesaplandı.
Türk-İş, Kasım ayı itibariyle hesaplanan bu rakamları 2012 için zamsız kabul edeceklerini açıkladı.
İşveren temsilcisi TİSK ise rakamları kabul edilemez olarak değerlendirip mevcut asgari ücrete 2012 enflasyon hedefi kadar zam yapılmasını doğru bulduklarını açıkladı.
Asgari ücret halen asgari geçim indirimi ile birlikte 658 lira 95 kuruş.
Asgari ücret için sonraki toplantı 29 Aralık'ta yapılacak.

Türkiye yok ama Türk hakem var

Türkiye yok ama Türk hakem var

FIFA kokartlı hakem Cüneyt Çakır, Euro 2012'de görev yapacak.

ntvmsnbc

İSTANBUL - FIFA kokartlı Türk hakemlerinden Cüneyt Çakır tarihi bir başarı göstererek, Ukrayna-Polonya ortaklığı ile Haziran 2012'de düzenlenecek 2012 Avrupa Şampiyonası'nda düdük çalmaya hak kazandı.
Karar bugün UEFA'nın Nyon'daki merkezinde yapılan UEFA Hakem Komitesi toplantısında netleşti.
4 yılda bir düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası'nda görev alacak 12 Avrupalı hakemden biri olmayı başaran Cüneyt Çakır, aynı zamanda 16 yıl aradan sonra Avrupa Şampiyonası'nda maç yönetecek ilk Türk hakemi olacak.
Haziran 2011'de UEFA tarafından en üst kategori olan Elit Kategoriye yükseltilerek Avrupa'nın en iyi 23 hakemi arasında yer alan Cüneyt Çakır, hakemliğe 1994 yılında başladı. 2001 yılında Üst Klasman Hakem olarak Spor Toto Süper Lig'de düdük çalmaya başlayan Çakır, 2006'da FIFA kokartı taktı.
2007'deki U19 Avrupa Şampiyonası'nda düdük çalan Çakır, 2009'daki U21 Avrupa Şampiyonası yarı final ve Nisan 2010'da UEFA Avrupa Ligi'nde yarı final rövanş maçı yönetme başarısı gösterdi. Cüneyt Çakır, 2010-2011 sezonunda 4'ü milli maç, 3'ü Şampiyonlar Ligi olmak üzere 11 uluslararası maç yönetti.
Cüneyt Çakır ayrıca Ağustos'ta Kolombiya'da yapılan U20 Dünya Şampiyonası'nda görev aldı. Çakır, şampiyonada aralarında turnuvanın açılış maçı ve yarı final maçı da olmak üzere toplam 5 maçta düdük çaldı.
TÜRKİYE KATILMIYOR
Türkiye, Hırvatistan'a elenerek Euro 2012'ye katılma şansını yitirmişti.

En Çok Okunan Haberler

Google Arama