10 Ocak 2012 Salı

Ergin: Kılıçdaroğlu fezlekesi rahatsız edici

Ergin: Kılıçdaroğlu fezlekesi rahatsız edici

CHP Lideri Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekeyi yorumlayan Adalet Bakanı Ergin, "Eleştiriyle hakaret ve iftirayı birbirine karıştırmamak lazım. Kılıçdaroğlu yargıya dönük sistematik bir saldırı içerisinde. Fezlekenin düzenlenmesi bizi memnun etmedi" dedi.

ntvmsnbc

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki fezleke siyasetin gündemine oturdu.
NTV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç'ın sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekeyle ilgili ilk kez konuştu.
Ergin şunları söyledi: "Siyasilerin özgür platformda eleştiri yapabilmeleri gerekiyor. Ancak eleştiriyle hakaret ve iftirayı birbirine karıştırmamak lazım. Kılıçdaroğlu yargıya dönük sistematik bir saldırı içerisinde. Silivri'de cezaevi ziyaretinden sonra 9 Kasım'da konuşma yaptı. Bu soruşturmada savcılar ve hakimlerle ilgili hakaret içeren sözler sarfetti. Eleştiri başka, hakaret başka. Yıllardan beri CHP grup toplantılarında yargıya eleştiri yapıldı ama hiçbiriyle ilgili işlem yapılmadı. Bu söylemdeki üsluba bakınız. Hakimler, savcılar siyaselerle polemik yapabilecek konumda değiller. Savcı bununla ilgili işlem yapmazsa görevini yapmamış olur. Siyaset kurumuna karşı cevap verme imkanı olmayan savcıların bu şekilde haftada birkaç kez aşağılanmasına ve iftiralara muhatap olmasına sistemin dayanması mümkün değil.
'HERKES KONUMUNU BİLECEK'
Herkes konumunu bilecek ve ona göre davranacak. Anamuhalefet partisi lideri olmak her lafı söyleme hakkı vermez size. TCK 125'e göre yapması gereken bir işlemdir. Yapmadığı takdirde sorumlu duruma düşer. Bu maddelerdeki fiili oluşturan eylem ortaya çıktıysa, savcılar bunun için var. Fezlekenin düzenlenmesi bizi memnun etmedi. Böyle bir konuma gelmesi beni de rahatsız eden bir sonuçtur. Bu tür fezlekeler sadece Kılıçdaroğlu'na gelmiyor. Birçok siyasetçiye fezlekeler düzenlendi. Siyaset kurumu kendi başbakanına ve bakanına fezleke düzenlenmesi için mi talimat veriyor. Arınç'la ilgili fezleke de geldi 10 gün önce. Hakareti içeren bir maddeden dolayı. Savcılar görevini yapıyor. Görevini yapan savcılara karşı bu ithamları yapma hakkını nereden buluyor. Başkalarına uygulanan yasalar Kılıçdaroğlu kim ki ona uygulanmayacak? Böyle bir ayrıcalık mı talep ediliyor. Kılıçdaroğlu'yla ilgili birçok dokunulmazlık fezlekesi var. Ucuz kahramanlık, bir şov edasında resital yapıyor."
'HERKES AYNAYA BAKSIN'
Ergin, Kılıçdaroğlu'nun "Yargıyla AK Parti iç içe geçmiş" sözlerine yönelik "Kılıçdaroğlu şöyle bir etrafına baksın. Yargı ve siyasetin iç içe geçtiği bir yer arıyorsa kendi grup başkanvekilinin deşifre olan beyanlarını incelesin. Herkes önce aynaya baksın" dedi.
'ADİL YARGILAMAYA TEŞEBBÜS KONUSUNDA BİR İLK'
Ergin, "Kılıçdaroğlu fezlekesi bir ilk mi" sorusuna "Kamu görevlisine hakaretle ilgili ilk değil. Adil yargılamaya teşebbüs konusunda bir ilktir. Eleştiriye evet ama hakaret-iftira konusuna gelince karşı tarafın korunması gereken bir mekanizma da var. Türkiye'de ifade özgürlüğünün önünde engeller olduğu söyleniyor. Kılıçdaroğlu kendi partisi içinde ifade özgürlüğü olmadığını söyleyenlere baksın" şeklinde yanıt verdi.
'FEZLEKENİN BİLİNDİĞİ İDDİASI CİDDİ DEĞİL'
'Fezlekenin önceden bilindiği' iddiasını yorumlayan Ergin, "Bunu önceden bilme şansımız yok. Medyaya düştükten sonra haberimiz oldu. Bu sabah bütün gazetelerde hangi sözler üzerine soruşturmanın yapıldığı yazılıyor. O iddiayı ciddi bulmuyorum" dedi.
'FEZLEKE HENÜZ BİZE ULAŞMADI'
Fezlekenin kendilerine ulaşmadığını belirten Ergin, "Şu ana kadar Meclis'e giden fezlekeler komisyonda bekliyor" diye konuştu.
'BAŞBUĞ'UN TUTUKLANMASINA ÜZÜLDÜM'
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasıyla ilgili konuşan Ergin, "Benim de bakanlığım döneminde beraber mesai harcadık. İnsan olarak etkileniyorsunuz, üzülüyorsunuz. Ancak yürümekte olan yargılama süreci var. Bir an önce bu süreç seri şekilde sonuçlanır ve bir an önce açıklığa kavuşur" dedi.
Bahçeli'nin "Başbuğ teröristse Gül ve Erdoğan da suç ortağıdır" sözlerini değerlendiren Ergin, "Polemiğe yönelik, hukuki değeri olmayan bir tespittir" dedi.
'3 MİLYON DOSYADA, 36 BİN TUTUKLU VAR'
Yargıyı hızlandırma paketine ilişkin bilgi veren Ergin şunları kaydetti: "Bizim Türkiye'de yargılamaların hızlandırılmasına ilişkin gayretimiz var. Bu çalışmanın meyveleri ortaya çıkmaya başladı. Yargıtay'a gelen dosyalar 2-3 aya karara bağlanacak. Yargıyı hızlandırma paketimiz içinde birçok düzenleme var. Önemli neticeler almaya başladık. 3 milyon dosya işlem görüyor. Tutuklu sayısı 36 bin. Ceza evlerindeki yüzde 28.4'ü tutuklu. Her ceza davasında insanlar cezaevine dolduruluyor değil. 2005'ten 2009'a kadar uzun tutukluluktan dolayı şikayet yoktu. Niçin şimdi oldu? Spesifik dosyalardan kaynaklı. Bu sıkıntıları aşabilmek için gayret gösteriliyor. Temel kural tutuksuz yargılama esastır. Tabloya bakınca tutuksuz yargılamanın esas olduğunu görürsünüz."
'YENİ PAKET MECLİS'E GELİYOR'
Erdoğan'ın "Tutuksuz yargılama isabetli yol" açıklamasını değerlendiren Ergin, "Ben de aynı şeyleri söylüyorum. Şu anda yapılan çalışma içinde bir takım ifadeler olabilir. Bu hafta sonuna yetişirse yargıyı hızlandırma paketini parlamentoya sevk edebiliriz. Yetişmezse haftaya göndereceğiz" dedi.
'BANKA SOYANLA GAZETECİ AYNI LİSTEYE KONMAMALI'
Cezaevindeki gazetecilerle ilgili yorum yapan Ergin, "Banka soyanla aynı listeye gazeteciyi koyarsanız ona haksızlık yapıyorsunuz. İfade özgürlüğünün önünde engeller olduğu yönünde eleştiriler var. Bununla ilgili çalışma var. Bu çalışma sonucunda ortaya çıkan eylem planı çerçevesinde hazırlığımız var" şeklinde konuştu..

“Benim Cumhuriyet ile bir sıkıntım yok”

“Benim Cumhuriyet ile bir sıkıntım yok”


“Benim Cumhuriyet ile bir sıkıntım yok”


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet tarihini dile getirmesi ile ilgili kendisini eleştirenlere “Benim Cumhuriyet’le bir sıkıntım yok” diyerek yanıt verdi.


ANKARA (ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet tarihini dile getirmesi ile ilgili kendisini eleştirenlere “Benim Cumhuriyet’le bir sıkıntım yok” diyerek yanıt verdi. Erdoğan KCK operasyonları konusunda ise “Teröre kim zemin hazırlıyorsa biz onların peşinde olacağız. Markası ne olursa olsun peşinde olacağız” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, İdareciler Günü Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada Uludere’de Linç girişimiyle karşılanan Kaymakam Naif Yavuz’u özel olarak tebrik etti. Erdoğan, Kaymakam Yavuz’a geçmiş olsun dileklerini bir kez daha ilettiğini belirtirken, olaydan daha önce Kaymakam’ın Başarılı, İdareci Ödülünü almaya hak kazandığını söyledi. Erdoğan, “Yaklaşık 700 kaymakamımız arasında, Uludere Kaymakamı arkadaşımızın bu başarıyı elde etmiş olması, esasen maruz kaldığı linç girişimini de açıkça ortaya koyuyor” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki bazı illerde, terör örgütü ve onların uzantılarının başarıya tahammülsüzlüklerinin bu olayda bir kez daha net olarak ortaya çıktığını belirttiği konuşmasını şöyle sürdürdü:



“Sivrisinekten kurtulmanın yolu, hepiniz biliyorsunuz ki, tek tek haşeratı öldürmekten değil, bataklığı kurutmaktan geçer. Biz, Hükümet olarak, son 9 yılda, işte bu bataklığı, haşeratın ürediği, barındığı, beslendiği, gizlendiği bu bataklığı kurutmak için yoğun bir mücadele içindeyiz. Her zaman ifade ediyorum: Terörle mücadele, sadece güvenlik tedbirleriyle başarıya ulaşmaz. Terörü doğuran, besleyen, teröre istismar imkanı veren zemini ortadan kaldırmadıkça; yani yoksulluğa, göçe, geri kalmışlığa, itilmişliğe ve ötelenmişliğe çare üretmedikçe, terörün zemini ortadan kaldırılamaz. Özellikle de, millet-devlet arasında bir kucaklaşma, bir muhabbet tesis edilmedikçe, milletin devletine olan güveni sağlayamadıkça, terör minimize edilemez.”
-VALİLERE "YOKSULUN KAPISIN ÇALIN" TALİMATI-
Erdoğan konuşmasında makamında oturan, evinden işine işinden evine giden ve gün boyu özel şoförünün ensesinden başka bir şey görmeyen Vali ve Kaymakam istemediğini söyledi. Kendisinin yoksul vatandaşların evine giderek ihtiyaçları ile ilgilendiğinin altını çizen Erdoğan “Yoksulları aradık bulduk, doğrudan yardımlarımızı ulaştırdık. İşsiz için iş, yoksul için aş üretmek için samimi gayret gösterdik. Her zaman valilerimize, kaymakamlarımıza, belediye başkanlarımıza özellikle bir şeyi telkin ettim. O da şu; ‘hiçbir zamana fakiri yoksulu kapınızda beklemeyeceksiniz. Siz fakirin yoksulun kapısını çalacaksınız. Öyle çalacaksınız ki sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Çünkü onları incitmeden bunu yapacaksınız. Zira bugün Grup konuşmamda da ifade ettim. Akif’in Hz. Ömer ile ilgili olarak kenarı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu gelir de adli ilahi sorar Ömer’den bunu dediği Ömerler sizlersiniz. Sizlersiniz. Sizler bu ülkenin Başbakanı’nın Cumhurbaşkanı’nın o illerdeki ilçelerdeki eli ayağı gören gözü duyan kulağısızınız. Bunu beraber el ele ve tek vücut halinde yapacağız, beraber başaracağız. Sizler uyanık olduğunuz sürece terör bu ülkede uyanık olamaz. Evvelallah Yok olmaya mahkumdur” diye konuştu.
-KCK ELEŞTİRİLERİ-
Erdoğan terör örgütünün bölgedeki yatırımları sabote ettiğini de hatırlatırken, KCK tutuklamalarına yönelik eleştirilere de yanıt verdi. Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
“KCK, KCK, KCK, nasıl olur da KCK’yı tutuklarsınız. Nasıl olur da şöyle yaparsınız, böyle yaparsınız. Bunlar belediye başkanı şudur budur vs. Teröre kim zemin hazırlıyorsa biz onların peşinde olacağız. Markası ne olursa olsun peşinde olacağız. Asla geri adım atmak yok. Zira kimin ne yaptığını gayet iyi biliyoruz. İyi takip ediyoruz. Dedik ya gerekirse inlerine kadar gideceğiz, gidiyoruz. Çünkü bu ülkenin huzurunu, bu ülkenin barışını, refahını engellemeye bozmaya kimsenin hakkı yok. Ve bu konuda valilerimiz, kaymakamlarımız, güvenlik güçlerimiz şu ana kadar fedakarca, birlik beraberlik içerisinde, silahlı kuvvetlerimizle, jandarmamızla, emniyet güçlerimizle el ele dayanışma halinde bir mücadele sürdürüyoruz. Onun için kendilerini alkışlıyorum. Onun için kendilerini tebrik ediyorum ve inanın ülkemizin aydınlık yarınları işte bugün atılan tohumların inşallah semeresi olacak. Valilerin, kaymakamlarımızın tehdit edilmesi bölgeye hizmet götürülmemesi için uygulamaya konulan senaryolar işte bütün bu adımları engellemek için. Bir kaymakam arkadaşımız, ilçesindeki köylere, oradaki acıyı paylaşmak, taziyede bulunmak, yaraları sarmak için gidiyor.
Hem de o bölgenin bir insanı olarak, yani muştu yani oranın insanı oranın evladı. O bölgenin dilini, ruhunu, yapısını bilen bir kişi olarak oraya gidiyor. Ne var ki, işte o başarıyı hazmedemeyen, o başarıyı çekemeyen, bölgenin çehresinin değişmesini istemeyen o densizler tarafından insanlık dışı muameleye maruz kalıyor. Bunlar bizi asla yıldırmayacak değerli arkadaşlarım… Bunlara asla boyun eğmeyeceğiz, asla geri çekilmeyeceğiz. Allah’ın verdiği ömrü kimse geri alamaz. Kimse geri çekemez. Yeter ki biz bu ömrü bu vatana bu millete hizmet yolunda harcayalım. Bu yola böyle devam edelim. İnanıyorum ki idareciler olarak bizim görevimiz zaten bu değil mi? Eğer idareci kendini bu yola vakfetmezse millet kendini bu yola asla vakfetmez. Ama idareci kendini bu yola vakfederse idareci bu noktada kendini öne çıkarırsa, kendini ortaya koyarsa o millet de arkasından gelir. Hani diyor ya şair. Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan. Önce idareci, sen yürüyeceksin. Millet de arkandan yürüyecek. Bunu başarmanız lazım.”
-“CUMHURİYET İLE SIKINTIM YOK”-
Bölgeye yapılan hizmetler için “Cumhuriyet tarihinde bu hizmetler yapılmadı” cümlesini kullanmasına yönelik eleştirileri de yanıtlayan Erdoğan “Diyorlar ki niye hep siz Cumhuriyet tarihini dile getiriyorsunuz. Ya ben bir dönemi ortaya koyuyorum. Benim Cumhuriyetle herhangi bir sıkıntım yok. Çünkü Cumhuriyet burada zaten. Bu millet Cumhurun ta kendisidir. Cumhuriyetin ta kendisidir. Bizim öyle bir sıkıntımız yok. Ama biz bir dönemi ortaya koyuyoruz. Ve şurada 90 yıl içerisinde ortalama rakam veriyorum. Sadece doğu ve güneydoğu’da yapılan yatırımların bedeli yaklaşık 25 katrilyonu bulmuştur eski rakamla. Bugüne kadar böyle bir şey olmadı” diye konuştu.mynet

Esad'dan Erdoğan'a 'savaş' mesajı

Esad'dan Erdoğan'a 'savaş' mesajı


Esad'dan Erdoğan'a 'savaş' mesajı

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, yaklaşık dört ay sonra ilk kez halka seslendi. Oldukça sert ifadeler kullanan Suriye lideri, isim vermeden Erdoğan'a da mesaj verdi.


Esad konuşmasında, Arap ülkelerini eleştirdi ancak Suriye'nin egemenliğine saygı duyan çözüm önerilerine açık olduklarını ifade etti.

Yaklaşık dört ay sonra ilk kez halka seslenen Esad, Şam Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada, "Suriye'yi istikrarsızlaştırmayı amaçlayan" dış güçleri suçladı.

"Bu amaçla hareket eden bölgesel ve uluslararası tarafların artık gerçekleri çarpıtamayacağını" söyleyen Esad, medyanın da yardımıyla Suriye’ye karşı küresel çapta bir korku kampanyası başlatıldığını ifade etti.

Esad, yaklaşık 100 dakika süren konuşmasında, Suriye'ye demokrasi ve reform dersi vermekle itham ettiği Arap Birliği ülkelerini de eleştirdi. "Suriye'de ilk parlamento 1917'de açıldı. Bize tavsiyede bulunan ülkeler o zamanlar neredeydi" diyen Esad, "Bunların durumu, ağzında sigara olan bir doktorun, hastasına sigarayı bırakması için tavsiyede bulunmasına benziyor" ifadesini kullandı.

"ARAPLIK'TAN ATAMAZLAR"

Kahire merkezli Birliğin, Arapların çıkarlarını koruma konusunda başarısız olduğunu söyleyen Esad, buna karşın Suriye'nin egemenliğine saygı gösteren tüm çözümlere kapılarının açık olduğunu söyledi.

Esad, Arap Birliği'nin kendilerini Birlik'ten atabileceğini, ancak Araplık'tan atamayacağını, çünkü Araplığın bir üyelik olmadığını ifade ederek, "Bir vücut kalpsiz yaşayamaz" diye konuştu.

Suriye'nin üyeliğini askıya alan Arap Birliği geçtiğimiz ay, Esad'ın 19 Aralık'ta kabul ettiği barış planını yerine getirip getirmediğini denetlemek için bu ülkeye bir gözlemci heyeti gönderdi. Heyet, Suriye'deki incelemelerini sürdürüyor.

"KENDİ İNSANIMIZLA SAVAŞMIYORUZ"

Erdoğan'ın da zaman zaman dile getirdiği, güvenlik güçlerine, sivillere ateş etmeleri için talimat verdiği yönündeki haberleri yalanlayan Esad, "Bizler insanlarımıza karşı savaşmıyoruz. Bu insanların arkasında saklananlarla savaşıyoruz" dedi.

Hükümetin tüm siyasi güçleri kapsayacak şekilde genişletilmesi fikrine sıcak baktığını belirten Esad, yeni bir anayasa için Mart ayında referandum yapılmasının planlandığını söyledi.

"DEMİR YUMRUK VURACAĞIZ"

İstifa etmeyi düşünmediğini söyleyen Esad, Suriye halkının kendisine desteğinin sürdüğünü ve "yakın zamanda zafer ilan edeceklerini" belirtti.

Suriye lideri, teröristlere karşı "demir yumruk" vurulmasını gerektiğini ifade ederek, "Terörle mücadele, herkesin savaşıdır. Ulusal bir savaştır, sadece hükümetin savaşı değildir" diye konuştu. mynet

Cumhurbaşkanı'nın görev süresi belli oldu

Cumhurbaşkanı'nın görev süresi belli oldu


Cumhurbaşkanı'nın görev süresi belli oldu


Meclis Alt Komisyonu, Cumhurbaşkanlığı görev süresi ile ilgili tasarıya "görev süresi 7 yıldır" ifadesi koydu.


Ak Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop'un başkanlığında toplanan alt komisyon, tasarı üzerindeki çalışmasını tamamladı. Toplantı sonrasında gazetecilere açıklama yapan Şentop, yapılan değişiklikler hakkında bilgi verdi. Geçen dönem Anayasa Komisyonunun kabul ettiği metin üzerinde çalıştıklarını ve bazı değişiklikler yaptığını söyledi.
Tasarıya geçici bir madde eklendiğini ifade eden Şentop, şöyle konuştu:  
“Geçici maddeyle, 11. Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin 7 yıl olduğu ifade ediliyor. Tasarının, Cumhurbaşkanı'nın görev süresi konusunda genel hükmü içeren 3. maddesi var. 11. Cumhurbaşkanı'nın bu hükümden istisna olduğu ifade ediliyor. Burada bizim yaklaşımımız, referandumla yapılan değişiklik öncesi ve sonrası statülerin bir bütün olarak değerlendirilmesi yönünde. Daha önce Cumhurbaşkanı TBMM tarafından seçiliyordu, 7 yıllık süre için seçiliyordu, bir daha da seçilemiyordu. Yapılan yeni düzenleme; halk tarafından 5 yıl süreyle seçilme ve iki kez seçilme esası getiriyor. Bunu bir bütün paket olarak düşündük. Bu açıdan eski hükme tabi olduğunu için Sayın Cumhurbaşkanımız, bu konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısıyla getirilen hükümlerden istisna tutuluyor.”


Şentop, bir soru üzerine, “11. Cumhurbaşkanı'nın görev süresi 7 yıldır” ifadesinin geçici maddede yer aldığını belirterek, “11. Cumhurbaşkanı'nın değişiklik öncesi hükümlere göre seçildiğini, dolayısıyla o hükümlere tabi olduğunu, süresinin bu anlamda 7 yıl olduğunun ifade edildiğini” açıkladı.
Bir gazetecinin “Mevcut Cumhurbaşkanı bir daha aday olabilecek mi?” sorusuna Şentop, “Hayır olmayacak” karşılığını verdi. Tasarıda seçim yardımlarının üst sınırının “En yüksek devlet memurunun aldığı toplam maaş miktarını aşamayacağının” yer aldığını belirten Şentop, “YSK zaten bunu ilan edecek” dedi. Şentop, “Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar aday olduğunda onların istifasının gerekip gerekmediği konusunda bir belirsizlik var” denilmesi üzerine, şöyle konuştu: “İstifa değil de burada farklı bir şey var. Aday adayları istifa etmiyor. Adaylıkları kesinleşenler görevlerinden ayrılmış sayılıyor. Bunun içinde milletvekilleri, başbakan, bakanlar, cumhurbaşkanı yok. Çünkü milletvekili seçimine gidildiği zaman da milletvekilleri, bakanlar, başbakan ayrılmıyor, sadece 3 bakanla ilgili geleneğimiz var. Milletvekili seçiminde de istifa etmeleri gerekmiyor, cumhurbaşkanı seçiminde de gerekmiyor. Ama propaganda yasaklarıyla ilgili düzenleme, Milletvekili Seçimi Kanununda olduğu gibi burada da var. Kamu imkanlarının kullanılmasına engel olan hükümler geçerli.”mynet

Önlenebilir en önemli ölüm sebebi

Önlenebilir en önemli ölüm sebebi

Halk arasında “pıhtı atması” olarak tanımlanan venöz tromboemboli, hastanede yatan hastalarda önlenebilir en önemli ölüm nedenini oluşturuyor.

ntvmsnbc

İSTANBUL - Hastanede yatan hastaların, yatışa sebep olan hastalık dışındaki ölüm nedenleri arasında yüzde 10’luk oranla birinci sırada yer alan VTE, yani venöz tromboemboliden korunmanın en etkin yolu, risk taşıyan hastalarda önleyici tedavi uygulaması.
Dünyada hastaların yatış sürecinde, hastalıkları dışında VTE riski açısından değerlendirilmesi, risk grubunda olan hastalara uygun önleyici tedavinin verilmesi hasta güvenliği hedefi olarak belirlenmiş durumda. Bu konu sağlık hizmetlerinde bir kalite göstergesi olarak da kabul ediliyor.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Sönmez Duman, riskli hastalarda önleyici tedaviye vurgu yaparak hastalıkla ilgili şu bilgileri veriyor: “Özellikle ortopedik cerrahi hastalarında emboli riski çok yüksek olduğu için bu hastalarda önleyici tedavi uzun süredir standart olarak uygulanmakta. Hastanede yatarken kaybedilen hastaların ölüm sebeplerini araştıran çalışmalarda; cerrahi bilimlerden daha sık oranda dahili bilimler hastalarının VTE’den kaybedildikleri görüldü ve risk değerlendirmesinin önemi vurgulandı.” Uygun VTE önleyici tedavisi yapılmayan hastalarda ortaya çıkan ve öldürücü olabilen akciğer embolisinin en önemli belirtileri nefes darlığı, göğüs ağrısı, balgamda kan, çarpıntı, ateş, ani bayılma, morarma olabiliyor. Bazen de hiç belirti vermeden büyük bir pıhtı koparak, akciğer atardamarını tamamen tıkıyor ve kalp aniden durabiliyor. Bu nedenle emboli tanısı akla geldiğinde, doğrulamak için testler ve görüntülemeler ile zaman kaybetmeden hızla tedaviye başlanması gerekiyor.”
KİMLER RİSK GRUBUNDA?
• Yaşlılar (40-60 yaş grubu daha az riske sahipken, 60-70 yaş grubunda risk ilk gruba göre iki kat, 75 yaşın üstünde ise beş kata yakın oranlarda artabiliyor).
• Obez hastalar.
• Uzun anestezi süresi gereken cerrahi geçirmiş hastalar.
• Önceden tromboemboli geçiren veya kanda pıhtılaşma eğilimi olanlar.
• Hastanede yatan çok ağır enfeksiyon hastaları (akciğer, batın, kemik enfeksiyonu, sepsis).
• Ağır astım ve kronik obstrüktif akciğer (KOAH) hastaları.
• Yatak istirahati uzayan veya yatağa bağımlı olanlar.
• Tüm kanser hastaları.
• Yoğun bakım hastaları.
• Gebeler.
• Doğum kontrol hapı gibi estrojen içerikli ilaçlar kullananlar.
ANNE ADAYLARINDA EMBOLİ RİSKİAnne adaylarında değişen hormonal dengeler emboliye yatkınlığı artırıyor. Ayrıca bebeğin artırdığı karın içi basınç, kanın bacak toplardamarlarından kalbe geri dönüşünü yavaşlatıyor. Gebelikte embolinin öldürücü olabildiğini belirten Dr. Duman, “Bu dönemde VTE belirtileri çok net olmayabiliyor. Anne adayları nefes darlığı ve kalp çarpıntısı gibi yakınmaları gebelik nedeniyle yaşadıklarını düşünebiliyor, bu yakınmalar hekimler tarafından da göz ardı edilebiliyor. Gebelikte VTE riski her zaman akılda tutulmalı ve beklenenin dışında nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, ateş gözlenen gebelerin VTE açısından da değerlendirilmesinin ihmal edilmemesi gerekiyor. Gebelikte rutin VTE önleyici tedavi önerilmemekle birlikte eğer anne adayının önceden bilinen, pıhtılaşmaya genetik bir yatkınlığı varsa veya daha önce VTE geçirmişse, gebelik boyunca önleyici tedavi alması öneriliyor” şeklinde konuşuyor.

Pankreas kanserinin en önemli nedeni

Pankreas kanserinin en önemli nedeni

Sigara ile alkol, geç fark edilen ve hızla yayılan pankreas kanserinin de en önemli nedenleri arasında yer alıyor.

ntvmsnbc ve Ajanslar

ANKARA - Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mesut Yaşar Atlı, çoğu kez geç fark edilen, tedavi seçenekleri kısıtlı, hızlı yayılan, ölümcül bir kanser türü olan pankreas kanserinde, hastaların yüzde 95'inin beş yıl içinde kaybedildiğini söyledi.
Atlı, tedavi şansı düşük olan hastalığın gelişiminde rol oynayan faktörlerin bilinmesinin, korunma yolları konusunda ipuçları verdiğini söyledi.
Pankreas kanseri gelişiminde rol oynadığı kanıtlanan en önemli risk faktörünün sigara olduğunu vurgulayan Atlı, ''Sigaranın pankreas kanseri olgularının yüzde 20-30'undan sorumlu olduğu tahmin ediliyor. Sigaranın bırakılmasıyla risk azalıyor'' dedi.
Alkolün de pankreas kanseri ile yakın ilişkisi olduğunu ve alınan alkol miktarı arttıkça riskin de arttığını ifade eden Atlı, diğer risk faktörleri ile ilgili şu bilgiyi verdi:
''Obezite birçok kanserde olduğu gibi pankreas kanseri için de önemli bir risk faktörüdür. Haftada 1,5 saatten fazla yürüyüş veya fiziksel aktivitenin riski yüzde 50 oranında azalttığı gösterilmiştir. Kötü beslenme de bir başka risk faktörüdür. Kırmızı et, yağ ve kolesterolün aşırı, sebzenin az tüketilmesi, şeker, beyaz un gibi glisemik indeksi yüksek gıdaların çok alınması, pankreas kanseri için risk oluşturur. Domates, kuşburnu ve karpuz gibi kırmızı sebze ve meyvelerden alınan likopen, birçok sebze meyve ve çayda bulunan flavonoller de pankreas kanserine karşı koruyucu etkiye sahiptir.''
ŞEKER HASTALARI DİKKATDiyabetli hastalarda yüksek kan şekeri ve insülin seviyelerinin, kanser gelişiminde rol oynadığını dile getiren Doç. Dr. Mesut Yaşar Atlı, ayrıca ailesinde pankreas kanseri görülenlerde hastalığın gelişme riskinin diğer bireylere oranla 2 kat fazla olduğunu söyledi. Atlı, ''Özellikle anne, baba veya kardeşlerinde pankreas kanseri görülenler, periyodik kontrollerden geçmelidir'' dedi.
İşyerinde klorinli hidrokarbon sonvent, nikel, krom, böcek ilacı, silika tozu gibi maddelerle önlem almadan çalışanlarda kansere yakalanma riskinin artabildiğini kaydeden Atlı, genetik mutasyon sendromların da pankreas kanserinin ortaya çıkmasında rol oynadığını belirtti ve şöyle konuştu:
''Gen yapısında doğum sonrası oluşan mutasyonlar kanser gelişiminde rol oynar. Buna K-ras, p 53, p 16, Smad 4, HER-2/neu gen mutasyonları birer örnektir. Ayrıca kalıtım yoluyla ebeveynlerden bireye aktarılan, kalıtımsal meme ve yumurtalık kanseri ve kalıtımsal kalın bağırsak kanseri gibi sendromlarda da pankreas kanseri daha sık ortaya çıkar.''
Safra kesesi taşları, alkol veya diğer nedenlerle oluşan, ''pankreatit'' denilen akut veya kronik pankreas iltihaplarının da uzun dönemde kansere neden olabildiğini ifade eden Atlı, ''Kronik pankreatit hastalarında 20 yılda kanser gelişme riski yüzde 5 olarak hesaplanmıştır'' diye konuştu.
Atlı, Hepatit-B taşıyıcılığı, siroz ve midede gastrite neden olan kronik helikobakter pilori enfeksiyonunun pankreas kanseri riskini artırdığı sonucuna ulaşan araştırmalar bulunduğunu belirterek, bazı çalışmalarda kadınlarda doğum kontrol hapı ve hormon kullanımının pankreas kanseriyle ilişkilendirildiğini, ancak bunların aksini gösteren araştırmalar da bulunduğunu bildirdi.
ERKEKLERDE İLK ONDASağlık Bakanlığının verilerine göre, pankreas kanseri, erkeklerde en fazla rastlanan kanser türleri arasında ilk onda bulunuyor. Erkeklerde en sık rastlanan kanserler arasında trakea, bronş, akciğer kanseri birinci sırada yer alıyor.
Bunu sırasıyla prostat, mesane, kolorektal, mide, larinks, Non-Hodgkin lenfoma, beyin, sinir sistemi, böbrek ve pankreas kanseri izliyor. Pankreas kanserinin erkeklerde tüm kanserler içinde görülme oranı yüzde 1,9 iken kadınlarda bu oran 1,8 civarında seyrediyor.

En Çok Okunan Haberler

Google Arama