Van'daki facianın acısı tüm Türkiye'yi sarmışken akıllara ister istemez olası bir İstanbul depreminin yaratacağı yıkım geliyor.ş dünyası, 'İçimiz yanıyor, giden can geri gelmez. Van'a gücümüz yeter. Ancak olası İstanbul depreminde dünya gelse altından kalkamaz. Kentsel dönüşüm şart' diyor
Van depreminin acı bilançosu tüm Türkiye'yi derinden yaraladı. Ülkenin tek yürek olup, Van'ın yaralarını sarmaya çalıştığı bugünlerde akıllara ister istemez 10 yıl içinde gerçekleşeceğine kesin gözüyle bakılan İstanbul depremi geldi. Bu yıl mart ayında yapılan konut kurultayında kentsel dönüşümün yol haritası çizilmiş, yeni stratejinin 'deprem esaslı kentsel dönüşüm' üzerine kurulduğu anlatılmıştı. Bu kurultayda yapılan bir açıklama ise olası İstanbul depreminin boyutlarını gözler önüne seriyordu.
SÜREÇ HIZLANMALI
İstanbul'da meydana gelecek 7.0 büyüklüğünde bir depremin yaratacağı hasar 100 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Aynı toplantıda açıklanan verilere göre bunun yaşanmaması için gerekli kentsel dönüşümün maliyeti ise 25 milyar dolar. İnşaat sektörünün temsilcileri ülkeyi yasa boğan Van depreminin kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması için bir ders olması gerektiği konusunda hemfikir. Dumankaya Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, Van depreminden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şöyle devam ediyor: Her deprem olduğunda, bunları konuşup, sonra unutmamız çok üzücü. Ancak dikkat çekmemiz gereken çok önemli bir nokta var. Van'ı kurtarabiliriz. Kızılay yetişir, devlet yetişir, şirketler yetişir.
DÜNYA GELSE BİRŞEY YAPAMAZ
AĞAOĞLU Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu da 'Bu olay hepimizin ciğerini yaktı. Katkı sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız' dedi. Ve şöyle devam etti: 'Van'ın nüfusu 1 milyon kişi. Bu, İstanbul'un bir ilçesinin nüfusu kadar bile değil. Giden canlar geri gelmez. Çok üzgünüz. Ama devletimiz güçlü, biz Van'ın yarasını sararız. Ama İstanbul için durum böyle değil. Testi kırılmadan tedbir alınmalı. 99 depremi sonrasında bir arpa boyu yol katedilmedi. Şu anda İstanbul'daki binaların durumu acıklı halde. Van'dakilerden çok daha kötü. Kentsel dönüşüm için çok acilen harekete geçilmesi lazım. Yoksa İstanbul depreme şu anki konumunda yakalanırsa, dünya gelse bir şey yapamaz. İstanbul'a ordu bile giremez. Umarım Van depremi, bize acı bir ders olur.'
Kat Mülkiyeti Kanunu değişmeli
GAYRİMENKUL Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Işık Gökkaya 1999 yılı öncesinde deprem yönetmeliğine uygun binaların yapılmadığını söyledi. Türkiye'deki binaların yapının durumuna göre ortalama 30 ila 50 yıl ömrü bulunduğunu ifade eden Gökkaya, bir an önce Türkiye'de sağlıksız binaların envanterinin çıkartılması gerektiğini kaydetti.
Türkiye'de mevcut konut stokunun yüzde 45'inin ömrünü tamamladığını, Türkiye'deki yapı stokunun yüzde 45'inin yenilenmesi gerektiğini ifade eden Gökkaya, 1999 öncesi üretilen binaların bir an önce yenilenmesi gerektiğini kaydetti.
Gökkaya, ''Kentsel dönüşüm kanununu sağlıklı şekilde çıkarmak gerek. Kat mülkiyeti kanunu bir an önce değişmeli'' dedi. İmar transferinin de çok önemli olduğuna işaret eden Gökkaya, insanların imar haklarını başka bölgelere transfer edebilmesi ve imar haklarının menkulleştirilmesinin de ciddi anlamda bir sermaye oluşumu için önemli olduğunu vurguladı.
Van'daki depremde yıkılan binaların çoğunluğunda sigorta olmadığını gördüklerini söyleyen Gökkaya, ''Yapı denetim firmalarını daha farklı bir yapıya dönüştürmek lazım. Sigortalı olmayan binalara ruhsat veya yapı kullanım izni verilmemeli. Artık devletin yaptırımını hissetmemiz lazım'' diye konuştu.
Van'daki betoncuların kalite belgesi yok
VAN'DAKİ deprem felaketi ile birlikte mevcut konutların kalitesi tekrar sorgulanmaya başlandı. Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Ayhan Güleryüz, Van'da 7 tane, Erciş'te 3 tane hazır beton firması bulunduğunu ve bunların hiçbirinin Kalite Güvence Sistemi (KGS) belgesi olmadığını belirtti. ''Bunlar birliğimize üye değil'' diyen Güleryüz, depremde binaların yıkılmasında kalitesizliğin etkili olduğunu söyledi. Binalarda santimetrekarede 300 kilo yük taşıyabilen C30 sınıfı beton kullanılması gerektiğini dile getiren Güleryüz, ''Türkiye Hazır Beton Birliği olarak İstanbul'da 1988'den önce yapılan binaların kalitelerini kontrol ettirdik. Aldığımız numunelerde bu binaların çoğunun beton kalitesinin ortalama C9 olduğunu gördük. Bu binalar bırakın depremi, zamanla kendi kendine de yıkılacaktır'' diye konuştu. Aynı depremin İstanbul'da olması durumunda can kaybının çok daha fazla olacağını ifade eden Güleryüz, 1999 depreminden sonra yapılan markalı projelerde denetimin yüksek olduğu sözlerine ekledi.
İstanbul'a kimsenin gücü yetmez
Dumankaya, 'İstanbul her yere bakar ama böyle bir durumda İstanbul'a hiçbir yerin gücü yetmez. Bir an önce kentsel dönüşüm sürecinin hızlanması gerek. Yapılacak iş çok fazla. Herkes elini vicdanına koysun. Kimse kentsel dönüşümün önüne set koymamalı. Bunun vebali hepimizin boynuna. Kentsel dönüşümün uygulanmasını hızlandıracak yasalar, kararnameler bir an önce çıkmalı' dedi.
kaynak.mynet.com
0 yorum:
Yorum Gönder