İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, ikinci kez katıldı..
Sol kolunda serum, tekerlekli sandalyede ve ağzı maskeli halde sağlık görevlilerinin kontrolünde duruşma salonuna alınan Ergenekon Davası’nın tutuklu sanığı Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz mahkeme heyetine "Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum. Bu ucu açık davanın sonunu görmek istiyorum. Bize kötülük yapanların sonunu görmek istiyorum. Sonum Kaşif Kozinoğlu ve Kuddusi Okkır gibi olmasın. Üçüncü ölüm her an içimizden çıkabilir. Bu tablonun yaşanmasında sizin kararlarınız etkili olacaktır" diye seslendi.
Ersöz, uzun süredir tedavi gördüğü Selimpaşa Devlet Hastanesi’nden ambulansla duruşma salonuna getirildi. Tekerlekli sandalyede ve ağzı maskeli halde sağlık görevlilerinin kontrolünde duruşma salonuna alınan Ersöz, müdahil avukatlarının bulunduğu sırada oturdu. Sol kolunda serum olan Ersöz, serum torbası ise savcıların bulunduğu kürsünün yüksek bölümüne asıldı. Talepler kısmında mahkeme heyetine sağlık durumunu anlatan Ersöz, 3 yıldır tutuklu bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle devam etti: "Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete 30 yıl hizmet ettim. Terör örgütü üyeliğiyle suçlanmanın akılla ve mantıkla izah edilecek yanı yok. Birileri bizi bertaraf etmeye çalışıyor. Bizler de direnmeye çalışıyoruz."
"TÜRK ASKERİ KAÇMAZ"
İnternet Andıcı davasında sanık olarak yargılanan Tümgeneral Mustafa Bakıcı ile ilgili "kaçtı" haberleri yapıldığını hatırlatan Ersöz "Benimle ilgili de ’kaçtı’ dediler. Amaç ’general kaçar, savaşamaz’ imajı yaratmak. Ben kaçmadım. Türk askeri kaçmaz, Türk generali kaçmaz" dedi.
"KAŞİF KOZİNOĞLU VE KUDDUSİ OKKIR GİBİ OLMASIN"
Ameliyat olmak üzere gittiği hastaneden polislerin kendisini gözaltına almak istediğini söyleyen Ersöz, "Polislerden ameliyattan sonra gözaltına alınmayı talep ettim. Eğer kabul etseler bugün bu durumda olmayacaktım. Şimdi vücudum enfeksiyon deposu" dedi.
"DARBE PLANI DA YAPILMADI"
14 sivil hastanede tedavi gördüğünü belirten Ersöz, "Adalelerim alındı. Onlarca cerrahi müdahaleye tabi oldum. Vücudumda iki ayrı noktada kanserli hücre tespit edildi. Hastane enfeksiyonu kaptım. Doktorum, hastalıklarımın krnonikleştiğini ve artık hastanede de kalamayacağımı söyledi. ’Peki bunu neden mahkemeye iletmiyorsunuz’ dediğimde de cevap vermiyorlar" diye konuştu. TSK rehabilitasyon merkezine sevk edilmeyi beklediğini belirten Ersöz, bu sevkinin de engellendiğini savundu. Tuncay Özkan ile de görüştüğünün iddia edildiğini belirten Ersöz, "Özkan ile görüşmedim. iddia edildiği gibi bir darbe planı da yapılmadı. Hatta düşünülmedi de" dedi. Önceki gün çok rahatsızlandığını söyleyen Ersöz, göğsünde ani kasılmalar olduğunu ve ölümden döndüğünü söyledi. Vücudunda kemik tümörü de olduğunu söylen Ersöz, "Geçenlerde iki kez kafa üstü yere çakıldım. Sanki elektrik birden kesilmiş gibi oldum. Düştüğümde dişim dilimi kesmiş. Dilim geri dönerek soluk borumu tıkamış" diye konuştu.
"SONUM KAŞİF KOZİNOĞLU VE KUDDUSİ OKKIR GİBİ OLMASIN"
Ersöz, "Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum. Bu ucu açık davanın sonunu görmek istiyorum. Bize kötülük yapanların sorunun görmek istiyorum. Sonum Kaşif Kozinoğlu ve Kuddusi Okkır gibi olmasın. 3. ölüm heran içimizden çıkabilir. Bu tablonun yaşanmasında sizin kararlarınız etkili olacak. Artık tükendim, dayanacak gücüm kalmadı" sözleriyle konuşmasını tamamladı. Tahliyesini isteyen Ersöz, daha sonra ambulansla tekrar tedavi gördüğü hastaneye gönderildi. Levent Ersöz 9 Mayıs 2011 tarihinde de ilk kez mahkemeye katılmıştı.
"ÜÇ ÖĞÜN DARBE"
Eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, darbeye zemin hazırlama suçlamalarına ilişkin "Darbe yapmak o kadar kolay bir şey değil. Bu salondaki sanıklara bakın bunlar mı darbe yapacak? Buradaki 10-15 kişiyle darbe yapılacaksa yemeklerden önce mi, sonra mı bilemem ama günde 3 öğün darbe yapılır" diye konuştu. Duruşma avukatların sözlü ve yazılı taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.
kaynak.mynet.com
Ersöz, uzun süredir tedavi gördüğü Selimpaşa Devlet Hastanesi’nden ambulansla duruşma salonuna getirildi. Tekerlekli sandalyede ve ağzı maskeli halde sağlık görevlilerinin kontrolünde duruşma salonuna alınan Ersöz, müdahil avukatlarının bulunduğu sırada oturdu. Sol kolunda serum olan Ersöz, serum torbası ise savcıların bulunduğu kürsünün yüksek bölümüne asıldı. Talepler kısmında mahkeme heyetine sağlık durumunu anlatan Ersöz, 3 yıldır tutuklu bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle devam etti: "Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete 30 yıl hizmet ettim. Terör örgütü üyeliğiyle suçlanmanın akılla ve mantıkla izah edilecek yanı yok. Birileri bizi bertaraf etmeye çalışıyor. Bizler de direnmeye çalışıyoruz."
"TÜRK ASKERİ KAÇMAZ"
İnternet Andıcı davasında sanık olarak yargılanan Tümgeneral Mustafa Bakıcı ile ilgili "kaçtı" haberleri yapıldığını hatırlatan Ersöz "Benimle ilgili de ’kaçtı’ dediler. Amaç ’general kaçar, savaşamaz’ imajı yaratmak. Ben kaçmadım. Türk askeri kaçmaz, Türk generali kaçmaz" dedi.
"KAŞİF KOZİNOĞLU VE KUDDUSİ OKKIR GİBİ OLMASIN"
Ameliyat olmak üzere gittiği hastaneden polislerin kendisini gözaltına almak istediğini söyleyen Ersöz, "Polislerden ameliyattan sonra gözaltına alınmayı talep ettim. Eğer kabul etseler bugün bu durumda olmayacaktım. Şimdi vücudum enfeksiyon deposu" dedi.
"DARBE PLANI DA YAPILMADI"
14 sivil hastanede tedavi gördüğünü belirten Ersöz, "Adalelerim alındı. Onlarca cerrahi müdahaleye tabi oldum. Vücudumda iki ayrı noktada kanserli hücre tespit edildi. Hastane enfeksiyonu kaptım. Doktorum, hastalıklarımın krnonikleştiğini ve artık hastanede de kalamayacağımı söyledi. ’Peki bunu neden mahkemeye iletmiyorsunuz’ dediğimde de cevap vermiyorlar" diye konuştu. TSK rehabilitasyon merkezine sevk edilmeyi beklediğini belirten Ersöz, bu sevkinin de engellendiğini savundu. Tuncay Özkan ile de görüştüğünün iddia edildiğini belirten Ersöz, "Özkan ile görüşmedim. iddia edildiği gibi bir darbe planı da yapılmadı. Hatta düşünülmedi de" dedi. Önceki gün çok rahatsızlandığını söyleyen Ersöz, göğsünde ani kasılmalar olduğunu ve ölümden döndüğünü söyledi. Vücudunda kemik tümörü de olduğunu söylen Ersöz, "Geçenlerde iki kez kafa üstü yere çakıldım. Sanki elektrik birden kesilmiş gibi oldum. Düştüğümde dişim dilimi kesmiş. Dilim geri dönerek soluk borumu tıkamış" diye konuştu.
"SONUM KAŞİF KOZİNOĞLU VE KUDDUSİ OKKIR GİBİ OLMASIN"
Ersöz, "Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum. Bu ucu açık davanın sonunu görmek istiyorum. Bize kötülük yapanların sorunun görmek istiyorum. Sonum Kaşif Kozinoğlu ve Kuddusi Okkır gibi olmasın. 3. ölüm heran içimizden çıkabilir. Bu tablonun yaşanmasında sizin kararlarınız etkili olacak. Artık tükendim, dayanacak gücüm kalmadı" sözleriyle konuşmasını tamamladı. Tahliyesini isteyen Ersöz, daha sonra ambulansla tekrar tedavi gördüğü hastaneye gönderildi. Levent Ersöz 9 Mayıs 2011 tarihinde de ilk kez mahkemeye katılmıştı.
"ÜÇ ÖĞÜN DARBE"
Eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, darbeye zemin hazırlama suçlamalarına ilişkin "Darbe yapmak o kadar kolay bir şey değil. Bu salondaki sanıklara bakın bunlar mı darbe yapacak? Buradaki 10-15 kişiyle darbe yapılacaksa yemeklerden önce mi, sonra mı bilemem ama günde 3 öğün darbe yapılır" diye konuştu. Duruşma avukatların sözlü ve yazılı taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.
kaynak.mynet.com
0 yorum:
Yorum Gönder