14 Kasım 2011 Pazartesi

Van'da göç kuyruğu

GÖÇ KUYRUĞU

Van’da meydana gelen depremlerin ardından kentten kaçış sürüyor. Binlerce depremzede başka illerdeki kamu kurumlarının sosyal tesislerine gitmek için başvurdu. Başvuru merkezinin önünde uzun kuyruklar oluşurken, başta Antalya ve Mersin olmak üzere yoğun talep nedeniyle bu illere kayıtlar alınamadı. Van Valisi Münir Karaoğlu da meydana gelen son deprem nedeniyle acil çağrıda bulundu: 'Gıda ve giyim takviyesine ihtiyacımız var.'








Van’da meydana gelen 7.2 ve 5.6 büyüklüğündeki ayrı deprem felaketinin ardından evleri zarar gören depremzedeler, ağır kış şartları ve dondurucu soğuk nedeniyle zor durumda kalınca, kenti terk etmeye başladı. Binlerce depremzede başka illerdeki kamu kurumlarının sosyal tesislerine gitmek için başvuru yaptı. Başvuruların kabul edildiği Başbakanlık Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Toplum Merkezi önünde toplanan binlerce kişi uzun kuyruklar oluşturdu.


Soğuk havaya rağmen saatlerce kuyrukta bekleyen depremzedeler, başvuru formlarını almak için de izdiham yarattı. Formları dolduran depremzedeler yine uzun kuyruklar oluşturarak başvurularını yaptılar.  


Türkiye’nin çeşitli illerindeki kamu kurumlarının sosyal tesislerine gönderilmek üzere başvuran depremzedeler, kenti bir an önce terk etmek istediklerini söylediler. Yoğun talep nedeniyle Antalya ve Mersin’e başvurular ise kabul edilmedi. İzdiham ve yoğunluk nedeniyle yer yer gerginlikler yaşandı. Polis ise çevrede geniş güvenlik önlemleri aldı.     


VAN VALİSİ'NDEN ACİL ÇAĞRI
Van Valisi Münir Karaloğlu, ilde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremin, 7.2 büyüklüğündeki birinci depremden daha yıkıcı olduğunu belirterek, kamuoyunun duyarlılığının devam etmesi gerektiğini söyledi.
Karaloğlu, “Van'da meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki deprem, 7.2 büyüklüğündeki birinci depremden daha büyük hasar meydana getirdi. Van'da iki kamu binasının haricinde hiçbir kamu binası kullanılamıyor. Şehir adeta hayalet bir kente dönüşmüş durumda. Halen yardıma büyük ihtiyacımız var. Kamuoyunda duyarlılık düştü. İkinci Van depreminin yıkıcılığı tam anlaşılamadı. Van'da gıda ve giyim takviyesine de ihtiyacımız var. Kamuoyundan yardım bekliyoruz” dedi.
'VAN ÇOK PERİŞAN'
Karaloğlu, birinci depremde sorunlarının Erciş merkezli olduğuna işaret ederek, ikinci depremde Van merkezin “çok perişan” olduğunu vurguladı. Vali Karaloğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Dün biz bir mahallede, birinci depremin ardından ön hasar tespiti yaptırmış olduğumuz Cumhuriyet Mahallesi'nde sadece 21 binamız kullanılamaz haldeydi. Şimdi tekrar aynı mahalleye ön hasar tespiti yaptırdık. Bu 107'ye çıkmış. Bu deprem, beş kat daha fazla yıkmış anlamına gelir. Biz bunu çok iyi anlatamadık. Kamuoyuna da çok fazla anlatamadık.
Şu anda Van'da kamu kurumu olarak ayakta kalan iki tane bina var. Valilik binamız var hasarlı kullanılabilir, bir de kriz merkezi bu binamız var, hasarsız kullanılabilir olan. Bütün kamu binaları şu anda kullanılamaz durumda. Bu kadar büyük, yıkıcı bir deprem oluştu. Bunu tabii kamuoyu ile doğru paylaşmamız lazım. Onun için kamuoyunun duyarlılığının devam etmesi lazım. Yani bizim sorunumuz, 23 Ekim'den sonra bir hafta 10 günde bitmedi. 9 Kasım'da her şeyi biz sıfırladık Van'da. Hem insanlarımız psikolojik olarak sıfırlandı, hem de şehirdeki yıkılan binalar açısından da çok ciddi... Şu anda şehre gece girseniz hayalet şehir, hiç kullanılan bina yok neredeyse. 500 bin nüfuslu bir şehir burası, küçük bir şehir değil Van, bir metropol.”
'5.6, 7.2'DEN DAHA YIKICIYDI'
Vali Karaloğlu, ikinci depremin yerin 6 kilometre altında, birinci depremin ise 20 kilometre altında meydana geldiğini ifade ederek, son depremden sonra Van merkezdeki durumlarının çok iyi olmadığını vurguladı.
“5.6'ya bakarak, 'Bu küçük bir depremdir' algısı doğru bir algı değil” diye konuşan Karaloğlu, 5.6 büyüklüğündeki depremin, 7.2 büyüklüğündeki depremden daha fazla yıkıcı olduğuna dikkati çekti.
Bu nedenle gösterilen ilginin ve merhametin daha üst noktada olması gerektiğini belirten Karaloğlu, “Biz iki deprem yaşadık. İkisi de büyük deprem, ikisi de yıkıcı deprem” dedi.
'GIDAYA İHTİYACIMIZ VAR'
Şehirde açık lokanta ve iş yerlerinin neredeyse olmadığını, bazı fırınların ve iş yerlerinin yavaş yavaş açılmaya başladığını vurgulayan Karaloğlu, “Şu anda insanların cebinde parası olsa dahi gidip satın alabilecekleri yer bile yok. Onun için gıdaya da ihtiyacımız var. Özellikle paketlenmiş, dağıtımı kolay gıdalara ihtiyacımız var” diye konuştu.
kaynak/hurriyet/com/tr

0 yorum:

Yorum Gönder

En Çok Okunan Haberler

Google Arama