16 Aralık 2011 Cuma

Kılıçdaroğlu: 2012 yılında kriz var

Kılıçdaroğlu: 2012 yılında kriz var

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 2012 yılının Türkiye için kriz yılı olacağını iddia etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, genel merkezinde düzenlenen ve iki gün sürecek CHP İl Genel Meclisi Üyeleri Toplantısı'nın açılışında konuşma yaptı.
Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor. Bütün uluslararası kuruluşlara bakın, onların verdikleri raporlara bakın, 2012 yılı Türkiye için bir kriz yılıdır. Buna hepimizin hazırlıklı olması lazım. Bir daralmanın, bunun doğuracağı işsizliğin halka çok iyi anlatılması lazım. 9-10 yıllık bir iktidar mazeret üretemez. Yok öyle mazeret üretme lüksü. İktidar sensin, yeni mi geldin 9 yıldır yönetiyorsun Türkiye'yi. 9 yıl yöneteceksiniz, mazeretlerin arkasına saklanacaksınız, gerekçe üreteceksiniz. Gerekçe artık yok, iyi yönetilmediğini artık tüm dünya da biliyor, biz de çok iyi biliyoruz. Ve bunu halka en ücra köye kadar hepimizin anlatma yükümlülüğü vardır. Biz yeni bir statükoculuk anlayışı ile karşı karşıyayız. Değişim ve dönüşüm olarak vaatlerle iktidara gelenler kendi statükosunun egemen olduğu bir Türkiye'yi yarattılar. Bunu hiç biriniz unutmayın. Statükonun kurumlarını partileştirerek, onları AKP'nin statükosunu güçlendirmek için kendi varlıkları haline getirdiler.''
İktidar partisinin YÖK'e karşıyız diyerek iktidara geldiğini savunan Kılıçdaroğlu, Şimdi YÖK artık onların statükosunun bir parçası haline geldi. Bunlar rektör atama usullerine karşı değiller miydi? Kıyametleri koparıyorlardı. Şimdi bakınız geldikleri noktaya partizanca rektör atamalara aynen devam ediyorlar. Bunlar demiyorlar mıydı, HSYK resmi ideolojinin statükosudur diye. Buyurun gelinen noktaya bakın, HSYK, AKP'nin arka bahçesi haline dönüştürüldü ve statükonun bir numaralı ismi olarak ortaya çıktı. Daha bu listeyi uzatabiliriz... AKP kendi statükosunu oluşturmuştur ve bu statüko ile yola devam etmektedir'' ifadelerini kullandı.
'BU DÜZENDE ADALET YOK’''Darbecilerin Sıkı Yönetim Mahkemeleri, vesayetçilerin DGM'leri'' olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şimdi ise ''Statükocuların özel yetkili mahkemeleri'' olduğunu ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Karşı çıkanların cezalandırıldığı, hapse atıldığı, delillerin üretildiği, suçsuz insanların aylarca, yıllarca hapiste kaldığı bir düzeni yaşıyoruz. Bu düzen AKP düzenidir. Bu düzende hukuk yoktur. Bu düzende adalet, halka hesap vermek, saydamlık yoktur. Bu düzen yolsuzlukla, yoksullukla, adaletsizlikle beslenen bir düzendir. Özel yetkili mahkemeler birer operasyon mahkemeleridir. Doğal yargılama sisteminin dışındadır bu mahkemeler. Bu mahkemeler AKP iktidarına karşı çıkan sivil toplum kuruluşlarının, gazetecilerin, yazarların çizerlerin, üniversite hocalarının toplanıp mahkum edildiği mahkemelerdir. O nedenle hukukun üstünlüğü Türkiye'de yoktur. Üstünlerin hukuku vardır. Ama buna karşılık ayakta duran bir umut vardır, o da CHP'dir ve statükoya karşıdır. Bakınız tarihe göreceksiniz. hegemonyasını kuranlar, statükocular hep böyle iktidar olmuşlardır. Tarihte binlerce örneği vardır.''
CHP olarak bir görevleri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu ülkeye cumhuriyeti, demokrasi getiren bir parti olarak özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi, insan haklarını, kadın erkek eşitliğini, özerk üniversiteleri, yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını sonuna kadar savunacaklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de olduğu gibi dünyada da sorunlar olduğunu bunlara da kayıtsız kalamayacaklarını bildirdi. Geliri 40 bin doların üzerindeki ülkelerde, sokaklarda insanların yürüdüğüne dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ''Ne için yürüyorlar, geliri 40 bin doların üzerinde. Geliri düşük olanlara bakalım. Tunus'ta işportacılık yapan bir üniversite mezununun kendisini yakmasıyla başlayan Arap Baharı'na bakın. Tablolar ve istemler farklı görünmekle beraber bütün bu eylemlerin ortak paydası var. Dünya reel insanı bulmak sosyal devleti yakalamak istiyor. Hiç kimse aç kalmasın bu dünyada. Biz Türkiye'de de dünyada da bunu istiyoruz...'' şeklinde konuştu.
Yeni bir eylemin yeni bir ruhun dünyayı kapsadığını anımsatan Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin çağdaş köle olarak yaşamak istemediğini, insanların demokrasi ve özgürlük istediğini, bu isteklerin de CHP'nin talepleri ile örtüştüğünü dile getirdi.
‘İŞSİZLİK ÇOK DAHA ARTACAK'İşsizliğin temel bir sorun olarak devam ettiğini, gazetelerdeki işsizliğin yüzde 8'lere indiği haberlerinin ise gerçeği yansıtmadığını savundu.
Tarımda istihdamın patladığının söylendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Tarım kalmadı tarımda işsizlik sona ermiş, yüzde 30 istihdam alanı yaratılmış tarımda siz buna inanıyor musunuz. İnanmıyorsak anlatacağız. Üniversite gençlerine bakın, çifte doktora master yapanlarına bakın. Hepsi işsiz, yüzde 20'leri aşıyor, üniversite mezunları arasındaki işsizlik. Eğer işsizliğin ne olduğunu öğrenmek istiyorsak atanamayanların dramına bakmak lazım. Milli Eğitim Bakanı diyor ki, 'Ben sizi atayamayacağım, kendinize başka iş bulun' Ver başka iş çalışsınlar. Sen iktidar değil misin? 2012'de göreceksiniz işsizlik çok daha artacak, bunu şimdiden söylüyoruz'' dedi.
CHP'nin dünyadaki yenilenmeye ve değişime paralel olarak, yenilenme ve değişim ihtiyacını her zaman dillendiren bir parti olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, daha özgür, daha demokrat, daha uygar, hukukun üstünlüğüne inanmış bir Türkiye'yi ayağa kaldırmak istediklerini kaydetti. CHP'nin iki büyük devrime imza atmış bir parti olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Cumhuriyeti getiren kadrolar CHP'yi kuran kadrolardır. Demokrasiyi getirenler de CHP'yi kuranlardır. Bizim görevimiz şu anda hukukun üstünlüğünün ayaklar altına alındığı bir ortamda hukukun üstünlüğünü çok daha fazla seslendirmektir. Adaleti çok daha fazla seslendirmektir. AKP yandaşlarına bakın hepsi dolar milyarderi oldu. İstanbul bir talana dönüştürüldü. Burada yansıda gördünüz. Bir silueti gördünüz. Sultanahmet, Süleymaniye ve Topkapı Sarayı... Arkasında yükselen gökdelenleri gördünüz. Nasıl demeyiz, Süleymaniye ve Sultanahmet kan ağlıyor diye. Ranta kurban edilebilir mi böyle bir tarihi siluet. Bunu yapan insanlarda vicdan, biraz ahlak var mıdır? Para bu kadar mı değerlidir? Bunları halka çok iyi anlatmamız lazım. Onların dindarlıklarının ölçüsü paradır. Bunu da sakın unutmayın'' diye konuştu.
İktidar partisinin ''yandaşa ayrı hukuk, vatandaşa ayrı hukuk uyguladığını'' ileri süren Kılıçdaroğlu, böyle anlayış olamayacağını söyledi.
Anayasada özel hayatın mahremiyetinin esas olduğunun yazdığını belirten Kılıçdaroğlu, 100 binlerce kişinin telefonlarının dinlendiğini savundu.
Bedelli askerlik yasasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, 30 bin lirası olanın tezkere aldığını, bu durumun da yoksulla üst gelir grubu arasında yapılan ayrım olduğunu iddia etti. Kendilerinin yoksulun da faydalanacağı bedelli askerlik için verdikleri kanun teklifini anımsatan Kılıçdaroğlu, iki teklif arasında dağlar kadar fark olduğunu söyledi.
İki yüzlü bir politika yürütüldüğünü iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Eğer bunu çok iyi anlatabilirsek, Türkiye ve CHP çok iyi bir çıtayı yakalayacaktır. Bizim yolumuz kolay bir yol değildir. Karşımızda sadece bir siyasal parti yok. AKP'nin valisi karşımızda, AKP'nin savcısı, yargıcı karşımızda, AKP'nin devletteki bütün kadroları karşımızda. O nedenle yolumuzun kolay olmadığını biliyorum. Ama önemli olan zoru başarmaktır. Zoru başarmanın yolu birlikte yola çıkmaktır, birlikte çalışmaktır. Tek tek insanlara ulaşacağız ve anlatacağız yetmezse bir daha anlatacağız, bir daha bir daha... Halkı suçlamak, küsmek yok. Halkta kusur bulmak yok. Anlatamıyorsak kusur, eksiklik bizdedir. Biz bu hedef doğrultusunda güç birliği yapmak durumundayız. Öyle küçük hesaplarla parti içi kavgalarla yola çıkanlar, yollarını bizden ayırsınlar. Bizim hedefimiz ayrı ortak hedefe kilitlendik. O hedef Türkiye'nin aydınlanmasıdır. İnsanın aydınlanması, sorunlarının çözülmesidir. Sakın şunu unutmayın, parti içi sağlıklı rekabete sonuna kadar kapımız açık. Biri il başkanı olmak isteyebilir, başka biri isteyebilir parti içi rekabet başımızın üstüne. Hiç bir sorun yok her seçilen unutmayın CHP'lidir. Kin düşmanlık yok. Ötekileştirmek yok, herkesi kucaklamak var. Bu partiye sevgiyi ve hoşgörüyü getirmek zorundayız. Rakibimizi kazandığı zaman önce gidip biz kutlayacağız. Bu işin kuralı budur, rakibim kazandı sırtımı döneyim olmaz, o zaman o gerçek CHP' li değildir, kimse kusura bakmasın. Rakibini kutlayacaksın, 'senin yanında bir nefer gibi önce ben çalışacağım' diyeceğiz. O zaman göreceksiniz ki CHP'ye iktidar yolu açılır''
Türkiye'nin cumhuriyet tarihinin en fazla borçlanmasını yaşadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Borç verirseniz yönetirsiniz. Üretirseniz borçlanmazsanız siz yönetirsiniz. Cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmasını yapan bir iktidarın özgürce dış politika oluşturacağını mı sanıyorsunuz? Egemen güçlerin Ortadoğu'daki taşeronu konumuna gelen bir Türkiye'yi hangi yurtsever içine sindirebilir. Bunların hepsine karşı çıkacağız, halka anlatarak, demokratik yollarla. Bunu anlatmanın bedeli vardır, biliyorum o bedeli ödemekten kaçınmayacağız. Hiç bir CHP'linin bedel ödemekten kaçınması gibi bir lüksü yoktur, olmaz da olmamalıdır da...'' diye konuştu.ntv

0 yorum:

Yorum Gönder

En Çok Okunan Haberler

Google Arama