6 Şubat 2012 Pazartesi

Erdoğan: Gençlik tinerci mi olsun?

Erdoğan: Gençlik tinerci mi olsun?

“Dindar nesil yetiştiriyoruz” sözlerine gösterilen eleştirilere yanıt veren Başbakan Erdoğan, hem dindar hem de çağdaş olunabileceğini söyledi. Erdoğan, “Bu gençlik, tinerci mi olsun? İsyankar bir nesil mi olsun?” dedi.

ntvmsnbc

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Fatih Projesi''nin okullarda uygulamaya geçmesi nedeniyle Sebahattin Zaim Anadolu Lisesi'nde düzenlenen törende konuştu.
Başbakan Erdoğan, Suriye’deki son saldırılara tepki gösterdi. Erdoğan, “Saldırıları şiddetle kınıyorum, lanetliyorum” diye konuştu.
Erdoğan, tablet bilgisayarların okullara dağıtılmasıyla ilgili ise şunları söyledi:
“Fatih Projesi’yle eğitimin anlamı değişiyor. Öğretmen ve öğrencinin eğitimdeki durumları köklü olarak değişiyor. Yeni bir dönemi başlatıyor, çığır açıyoruz.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethederek karanlık bir çağı veya karanlık bir çağa, Ortaçağ'a son vermiş, Yeniçağ'ı yeni bir çağı başlatmıştır. İşte biz de bugün Fatih Projesiyle sadece eğitim siteminde değil, eğitimin etkilediği her alanda bir çağı kapatıyor yeni bir çağı, bilgi çağını, bilgi teknolojileri çağını hep birlikte bugün burada açıyoruz.
3657 orta öğretim kurumunda Fatih Projesi tamamlanacaktır. 4 yılda 42 bin okulda Fatih Projesi hayata geçecektir. 621 bin akıllı tahtayı okullarımıza kazandaracağız.
Tek tek bütün sınıflara yüksek hızlı internet bağlantısını da hayata gerçekleştiriyoruz. Her okula yazıcı ve döküman kamera kazandıracağız. Bugün ilk tablet bilgisayarları dağıtıyoruz. 200 tablet bilgisayarı Sebahattin Zaim Anadolu Lisesi'nde dağıtıyoruz. 12 bin 800 adet tablet bilgisayarı da bugün teslim ediyoruz.
Kara tahta sözünü tarihin tozlu raflarına kaldırıyoruz. Proje, öğretmeni daha önemli yapacaktır."
'HEM DİNDAR HEM ÇAĞDAŞ OLUNAMAZ MI?'"Dindar nesil yetiştiriyoruz" sözlerine gösterilen eleştirilere de tepki gösteren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ne söylediğim açık, yoruma mahal yok. Bir dayatma içinde değiliz. Bu ülke ikna odalarında zulm eden zihniyetlerden çekmiştir. Bu ülkede bir dönem kitaplar yasaklandı, toplandı. Şehir merkezlerinde, kasaba meydanlarında kitap dağları yakıldı. En masum, en basit kitaplar elifba cüzleri, Hz. Ali cenkleri, dua mecmuaları yasaklı ilan edildi. Evlerden toplandı, suç delili sayıldı. Bu ülkenin dini, milli ve manevi değerlerini öğrenmesi engellendi. Kim yaptı bunları, o malum CHP zihniyeti. O değerleri öğrenenler, öğretenler cinayet işlemiş gibi tutuklandı, takip edildi baskınlara ve baskılara maruz kaldı. 24. Madde 'Din Kültürü ve Ahlak dersi bize yüklenen bir görev ve bunu devlet öğretir' diyor.
'KÖY ENSTİTÜLERİ'NDE FORMATLADILAR'Gencecik çocuklar sakal ve bıyıkları, kılık-kıyafeteri nedeniyle üniversite kapılarından geri çevirildi. Kurslar kapatıldı. Anne ve babalarının fotoğraflarına bakarak çocukları okul kapısından döndürdüler. Köy Enstitüsü’nde öğretmen, eğitmen formatladılar. Ellerine öğrenci verip, öğrenci formatladılar. Ayağımızda çarık yoktu. Defter, kitap, silgi ve kalem yoktu. Bırakın bilgisayarı, gaz lambasına koyacak yağ yoktu. Bu ülkede nice çocuk, ekmeğin içini silgi olarak kullandı. Okula tezek taşıdı analarımız. Biz bu zulmü yaşayan bir nesiliz. Bizler 70-75 kişilik sınıflarda okuduk. Öğrenmenin ve öğretmenin önüne engeller koydular. Aşılmaz duvarlar ördüler, geçilmez hendekler kazdılar.
'ÇOCUKLARIN OKUMASINDAN RAHATSIZ OLDULAR'Ankara’da Mamak’taki işçi Ahmet Amca’nın çocuğunun hukuk fakültesine gitmesinden veya girmesinden; avukat, hakim, savcı olmasından rahatsız oldular. Saimekadın’da evlere temizliğe giden Fatma Teyzemin, Ayşe Teyzemin çocuğu siyasal bilgiler fakültesine girince bunlar rahatsız oldular. Altındağ’ın, Akdere’nin, Hasköy’ün, Sincan’ın Şentepe’nin çocukları öğretmen olmasın, çocuk yetiştirmesin istediler. Keçiören’deki marangozun oğlu, Demetevler’deki terzinin kızı, Çankaya’daki kapıcının çocuğu bürokrat, teknokrat, sanatçı olmasın, gazeteci olmasın; tornacılıkla yetinsin dediler. Biz buna isyan ediyoruz.
'GENÇLİK TİNERCİ Mİ OLSUN?'Bir haftadır köşelerinde yazanlara sesleniyorum; bu gençliğin tinerci olmasını mı istiyorsunuz? Siz bu gençliğin büyüklerine isyankar bir nesil mi olmasını istiyorsunuz? Siz, bu gençliğin milli, manevi değerlerinden kopuk, hiçbir istikameti, meselesi olmayan bir nesil mi olmasını istiyorsunuz? Biz, sizlerle burada anlaşamayız ama 'çağdaş bir nesil' derken, dindar bir nesil çağdaş olamıyor mu? Hem çağdaş hem dindar olunamıyor mu? Beyler, önce başınızı öne eğin de hem çağdaş hem dindar bir nesil nasıl yetiştirilirmiş onu bir düşünün. Dindar bir nesil özgürlüklere saygılıdır; dindar bir nesil, farklı düşüncelere, farklı inanç gruplarına da saygılıdır. O terbiyeyi alarak yetişmiş bir nesiliz biz.
'KIZLARIMIZA AZ MI ÇİLE ÇEKTİRDİNİZ'Bu saygının nasıl gösterilmesi gerektiğini de bugüne kadar gösterdik, bundan sonra da gösteririz. Hâlâ bu zihniyeti yaşatan, taşıyan kafalara isyan ediyoruz. Anadolu’nun çocuklarının yürüyüşünden korkan, ürken, tedirgin olan zihniyete isyan ediyoruz. İkna odalarının mucitleri bugün kalkmış bizi eleştiriyorlar. Kızlarımıza az mı çile çektirdiniz. İkna odalarına ses çıkarmayanlar, çıkaramayanlar bugün önyargılarıyla bizi karalamaya çalışıyorlar. Biz bu kampanyaya boyun eğmeyiz. Bu ülkenin tüm çocukları okuyacak. Eğitimin en iyi imkanlarından sonuna kadar yararlanacaklar. Bunu engellemek isteyenler karşılarında bizi bulacaklar.
'KİMSE HÜKÜMETE BASKICI VE OTORİTER DEMESİN'Dünyanın değişik ülkelerine yavrularımızı gönderiyoruz. Senede hedefimiz 1000 öğrenciyi göndermek. Bu ülkenin çocukları ellerindeki tabletlerle dünyayı takip ederken milli ve manevi değerlerini, tarihini, medeniyetini de en güzel şekilde öğrenecekler. Kim çocuğunu nasıl yetiştirmek istiyorsa öyle yetiştirecek ama hiç kimse bilginin, eğitimin, kursun, kitapların, bilgisayarın, internetin; belli okulların, meslek liselerinin önüne set çekmeyecek, çekemeyecek. Aklı başında hiç kimse okulları bilgisayarla, internetle akıllı tahta ile donatan bir iktidarı baskıcı, otoriter, tek tipçi olarak itham edemez. Bu çelişkidir, bu art niyettir. İkna odalarını özleyenler beyhude bekleyecekler. Demokrasiden geriye gidişi arzulayanlar hayal kırıklığı yaşayacaklar. Bu ülkeye karamsarlık, kötümserlik, korku pompalayanlar her zaman olduğu gibi mahcup olacaklar."

0 yorum:

Yorum Gönder

En Çok Okunan Haberler

Google Arama