18 Ocak 2012 Çarşamba

Kulak çınlaması neyin habercisi?

Kulak çınlaması neyin habercisi?

Mekanizması henüz tam olarak bilinmeyen kulak çınlaması her zaman masum olmayabilir. Özellikle süreklilik kazanmışsa, baş dönmesi eşlik ediyorsa ve tek taraflıysa dikkat.

ntvmsnbc
İSTANBUL - Kulak çınlaması, yaş ve cinsiyet gözetmeksizin toplumun yüzde 10-15’inde görülüyor. Sürekliliği halinde uykusuzluk, sinirlilik, huzursuzluk ve bazı klinik depresyonlara neden olabilen, çocuklarda dikkat dağınıklığı ve davranış bozukluğuna yol açan sorunun vaktinde tedavi edilmesi gerekiyor.
Tedavi edilmemesi halinde yaşam kalitesini bozan kulak çınlamaları dış etkenlerin yanı sıra, kişilerin sistemik rahatsızlıkları ve buna bağlı olarak uygulanan ilaç tedavileriyle de tetiklenebiliyor. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Engin Çakmakçı, tıp dilinde ‘tinnitus’ olarak adlandırılan kulak çınlamasının gerçekte tek başına bir hastalık değil, bir belirti olduğunu söylüyor.
Kulak çınlamasını, ‘kişinin, ortamda var olmayan sesleri kulağında veya kafasının içinde duyması’ olarak tanımlayan Çakmakçı, bazı kulak çınlamalarının yakındakiler tarafından da duyulabileceğini belirtiyor.
KULAK ÇINLAMASINI BAŞKALARI DA DUYABİLİR“Çınlama, kişinin duymasını bozacak derecede şiddetli olabileceği gibi, sadece sessiz ortamda da duyulabiliyor. Çınlama sesleri şekline göre tek bir tonda ya da kompleks sesler şeklinde de olabiliyor. Çınlamaların büyük çoğunluğu subjektif oluyor. Bu çınlama türü, hasta dışında kimse tarafından duyulamıyor, tarif edilemiyor. Genellikle kulak ve işitme sinirini ilgilendiren sorunlar ile boyun ve baştaki bazı hastalıklar nedeniyle oluşuyor. Nadir görülse de, yakınındaki bir kişi tarafından da duyulan objektif çınlamalar da oluyor. Bu çınlamalar damarlarla ilgili sebepler, yutak ve geniz arasında bulunan bazı kasların istemsiz kasılmasından kaynaklanabiliyor. Bu tür hastalarda omzun, başın veya çenenin hareketi ile çınlama şiddeti ya da şekli değişiklik gösterebiliyor.”
GÖRÜLME SIKLIĞI YAŞA GÖRE DEĞİŞİYORKulak çınlamaları çocuklar dahil, her yaşta görülebiliyor. Toplumda görülme sıklığı yüzde 10-15 arasında olan sorun, 40 yaşından sonra artıyor. Genellikle erkeklerde kadınlara oranla biraz daha fazla görülüyor.
KULAKLIKLAR RİSKİ ARTIRIYORHipertansiyon ve geçmişte sigara kullanımı ile kulak çınlaması arasında doğru orantılı bir ilişki mevcut. Ayrıca daha çok gençlerin yüksek sesli müzik dinlediği kulaklıkların iç kulakta yarattığı ‘akustik travma’ da kulak çınlamasının önemli hazırlayıcıları arasında. 
HANGİ HASTALIKLARIN BELİRTİSİ?Pek çok etken ya da hastalığın kulak çınlamasına neden olabileceğini belirten Dr. Engin Çakmakçı, şu bilgileri veriyor: “Kulak çınlamasının mekanizması henüz tam olarak bilinmese de, özellikle iç kulakta işitmeyi sağlayan iç ve dış tüylü hücrelerin yıpranmasına bağlı olduğu kabul ediliyor. Diğer yandan kulak ve işitme siniri dışındaki sebeplerde, beyin sapındaki işitme çekirdeğinde çaprazlaşan sinir liflerinin bu sorunun ortaya çıkmasında pay sahibi olduğu da düşünülüyor. Kulak hastalıkları geçici, aralıklı veya kalıcı çınlama sebeplerinin başında geliyor. Alerjik nezle, geniz eti, sinüzit, diğer nezleler gibi burun tıkanıklığı ve geniz akıntısına sebep olacak her şey kulak problemine de yol açabileceği için çınlama nedeni olabiliyor. Dış kulak yolunu tıkayan kirler, orta kulak enfeksiyonları, seröz otitler, kulak zarı delinmeleri, travmalar, çene eklemi ağrı sendromu ve hastalıkları da çınlama nedenleri arasında sayılıyor.”
NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURMAK GEREKİYOR?Kulak çınlaması süreklilik kazanmışsa, baş dönmesi eşlik ediyorsa ve özellikle tek taraflı ise bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmak gerekiyor. Şiddeti artmışsa, günlük yaşantıyı ve iletişimi bozacak konsantrasyon problemi oluşturur hale gelmişse mutlaka tedavi edilmesi öneriliyor.
“Yapılan çalışmalar, 4 yıldan az olmamak kaydıyla, her gün 10 dakika ve daha fazla cep telefonu ile konuşanlarda kronik kulak çınlamasının katlanarak arttığını gösteriyor” diyen Dr. Çakmakçı, kulak çınlamasına karşı anılacak önlemler hakkında ise şunları söylüyor:
KULAK ÇINLAMASINDAN KORUNMA YOLLARI- Yüksek şiddetteki gürültüden (70-90 dB arasında sürekli bir ses veya 100 dB üzerindeki patlar tarzdaki seslerden) akustik travma yaratabileceği için uzak durulmalı. Çınlamaya yol açabilecek ilaçlar, eğer çok gerekli değilse kullanılmamalı.
- Hipertansiyon ve diyabet tedavi edilmeli.
- Fazla tuzlu yiyeceklerden uzak durulmalı ve kan basıncı düzenli şekilde kontrol ettirilmeli.
- Daha hareketli bir yaşam tarzı benimsenmeli. Çünkü hareketli yaşam, kan dolaşımının daha iyi düzenlenmesini de sağlıyor. Sensorinöral işitme azlığı yapabilecek kolesterol ve trigliserid yüksekliği için diyet uygulanmalı.
-Kulakta çınlamaya yol açabilecek hastalıklar (Meniere hastalığı, buşon, eksternal otit, tümörler) tedavi edilmeli, östaki disfonksiyonu ve alerjik hastalıklar için uygun tedavi yapılarak orta kulak havalanması artırılmalı.

0 yorum:

Yorum Gönder

En Çok Okunan Haberler

Google Arama